Author admin

Online ders eğitimleri son dönemlerde büyük bir değişim içerisine girdi. Online eğitim başta üniversite olmak üzere artık hayatımızın pek çok alanında kullanılıyor. Okullarda verilen bu eğitim, online eğitimin sadece küçük bir kısmı. Bunun yanı sıra şirketlerin iç eğitiminden anaokullarına kadar pek çok alanda artık online eğitimi göreceğiz. Online eğitim ile alakalı binlerce soru sorulmaya başlandı. Bu soruların başında da, bu eğitimin geleceği yer alıyor. Bununla birlikte; ‘online eğitimin nasıl daha verimli olacağı’ gibi sorular da karşılaştığımız diğer sorular olarak dikkat çekiyor.

Online Ders Eğitimleri Nasıl Daha Verimli Hale Gelir?

Online eğitimler son yıllarda gündeme gelse de aslında daha önceden bilinen bir konuydu. Özellikle 1990’lı yılların sonlarında kapalı olarak bu eğitimler devredeydi. DVD olarak ya da benzer olarak bu eğitimler geçmiş yıllarda yapılmaktaydı. Fakat 2000’li yılların sonunda online eğitim günümüzdeki halini almaya başladı. Bu süreç içerisinde meydana gelen değişiklikler de aslında bu eğitimin yayılmasında önemli bir rol oynadı. Udemy, Coursera ve edX gibi eğitim platformları hayata geçti.

Ülkemizde ise Anadolu Üniversitesi yaptığı çalışmalar ile dünya çapında ses getirmeyi başardı. Ülkemizde herkesin bildiği üzere çok fazla genç nüfus var. Ve bu nüfusun sadece belli bir kısmı örgün eğitim olarak üniversitelerde yer alıyordu. Anadolu Üniversitesi bunun için uzaktan eğitim fırsatını bizlere sundu. Bu sayede hem gençler ikinci bir üniversite okuma fırsatı yakaladı hem de evden üniversite okumanın hizmetini yakaladı. İstanbul Üniversitesi de bu anlamda büyük çalışmalara imza attı. Bu sayede bu sistem ülkemizde ileri bir seviyeye ulaştı.

MIT ve Stanford gibi üniversitelerde de bu tarz çalışmalar için hocalara büyük baskılar kuruldu. Bu baskılar genel olarak öğretmenlerin Youtube kanalları kurması ya da online eğitim vermeleri ile alakalı baskılardı. Dünyada online eğitim sistemine geçiş iki aşamada meydan geldi. Ülkemizde ilk aşama Mart ayında hızlı bir şekilde bu sisteme geçirilerek yapıldı. Bu sürede ise öğrenci ve öğretmenler hibrit bir sistemi yönetmeye çalıştı. Belli başlı sorunlar bu süreçlerde meydan gelse de bu durum online ders eğitimlerinin aslında ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Yaz aylarında bu sistem herkes adına biraz daha rahat geçti. Fakat 2. aşama ise Eylül ayından itibaren başladı. Yaz okulu alan, bahar ve güz dönemi eğitim alan öğrenciler bu süreç içerisinde uzaktan eğitim ile karşı karşıya kaldı. Laboratuvar ortamında master ve doktora yapan öğrenciler ise bu dönem yüzünden okullarını uzatmak zorunda kaldı. Bu yüzden bu jenerasyon artık Z jenerasyonu olarak adlandırılmıyor. Bunun yerine Engellenmiş Jenerasyon olarak ifade edilmektedir.

Eğitim sisteminde meydana gelen zorun engellemeler onlara bu ismin verilmesine neden oldu. Öğrenciler bu süreçte okuldan fazlası ile uzak kaldı. Bu yüzden de öğrenciler 1 yıl Gap Year almaya karar verdi. Yani 1 yıl uzatma alarak okula gitmek yerine staj yapmayı, evde oturmayı ya da kişisel gelişimlerini sürdürmelerini seçti. Dünya Ekonomik Formu ilk ve ikinci kapanma arasında önemli bir noktayı dile getirdi. İlk kapanmada yüzde 67’lik kısmı gerçek anlamda online ders almak için çaba gösterdi.

Çünkü hiç karşılaşılmamış bir durumdu. Dönem artık kucaklarında olduğu için yani bırakamayacakları için online ders eğitimlerinin çok fazla üzerine düştüler. İkinci kapanma döneminde ise bu oran yüzde 30’lara düştü. Bu durumda olayları biraz daha fazla etkilemeye başladı. Bu süreçte öğrenciler evde çok vakit geçirdiği için artık sıkılmaya başladı. Hem eğitim hem de sosyal hayatlarının kesildiği bu nesil ruhsal olarak da sıkıntılar yaşamaya başladı. Üniversite ya da lise gibi ortamlar hiçbir zaman sadece ders olarak görülemez.

Okullardaki Sosyal Hayat ve Eğitim

Öğrenciler okullarında sosyal ortamları ile de kendilerini rahat hissediyordu. Online ders eğitimleri ile alınan bu geçiş belli bir travma yaşattı. Bu durumda bizleri üçüncü bir aşama ya da kriz ile karşı karşıya bırakıyor. Bu kriz ise ekonomik kriz. Ekonomik alandaki bir kriz eğitimi zaten etkileyecek bir konudur. Amerika’da burssuz eğitim almak hem dışardan gelen hem de Amerikalılar için oldukça pahalı. Kriz dönemi de beraberinde öğrencilerin bu pahalı okullarından kaçmasına neden olacak.

Dünya Ekonomik Formu verilerine göre 2025 yılında yüz milyon öğrenci üniversite okuma ya da üniversiteye gitme imkanını yakalayamayacak. Bunun sebebi ise tamamen finansal ve ekonomik sebeplerden dolayı olacağı tahmin edilmektedir. Bu aşamalardan sonraki bir diğer önemli aşama ise küresel ısınma. Dünyanın önde gelen tüm firma ve şirketlerinin de belirttiği gibi küresel ısınma tüm dünyanın en büyük sorunlarından bir tanesi. Bu sorun ile birlikte su sıkıntısı, çevresel ve iklimsel sıkıntı ve göz gibi sorunlar ile karşılaşacağız.

Yapılan araştırmalara göre 2025 yılında 1 milyar insan yaşadığı yerden göç etmek zorunda kalacak. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesi Silikon Vadisi. Bu vadinin varlığı çok fazla tartışılsa bile gündeme pek düşmüyor. Özellikle son dönemlerde Kaliforniya’daki yangınlardan dolayı ve pahalılıktan dolayı Teksas’a doğru yönelen bir yerleşim mevcut. Fakat Teksas’daki alt yapının yetersiz olması ile birlikte insanlar 4 güne varan elektrik kesintileri ile karşılaşmakta. Bu yüzden ailelerin ve gençlerin tedbir alması son derece önemli.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek evde online ders verimi konularında içeriklere ulaşabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret ederek de online eğitimin önemi hakkında detaylı blog yazıları bulabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek ise ileri düzey alanlarda online eğitim hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.

Read More

Tüm dünyada gençler artık online eğitim almaya başladı. Başta pandemi olmak üzere eğitim sektörü köklü değişime girdi. Bu değişimin en çok dikkat çeken kısmı ise yüz yüze eğitimin yerine online olarak eğitim sunulması. Ülkemizde öğrencilerimiz bu konuya aslında pek alışık değil. Fakat uluslararası alanda eğitimin online şekillenmesi uzun süredir düşünülen bir konuydu. Bu düşünceler ve fikirler de aslında pandemi ile hız kazandı. Bir diğer yandan da online yeni eğitim oldukça beğenildi. Peki, bu yeni eğitim modeli bizlere neler sağlıyor?

Online Eğitim Öğrencilere Yeni Nereler Sunuyor?

Yeni çevrimiçi eğitim sistemi aslında öğrencilere çok fazla yenilikler sunuyor. Bunların arasında en dikkat çeken noktalardan bir tanesi esneklik. Ayrıca pek çok araç kullanma imkanı da öğrencilere sağlanıyor. En basitinden bilgisayar ile öğrenciler bir anda bilgilerini tamamlayabilmektedir. Ya da öğrenciler isteğe göre dersleri kayıt alıyor. Bu kayıtlar isteğe göre arşivleniyor ve başkaları ile de paylaşılıyor. Kolay kullanıma sahip çok faydalı.

Bunların yanı sıra çevrimiçi eğitimler öğrencilerin özel öğrenme biçimlerine göre de şekillenebilmektedir. Örneğin gece çalışmayı seven bir öğrenciyi düşünelim. Bazı öğrenciler geceleri daha verimli olurken sabahları çok daha yavaş olabilmektedir. Bu basit örnek bile yeni eğitim sisteminin bir avantajı. Bu sayede gece ve gündüz öğrencileri istedikleri şekilde eğitim alıyor. Ya da bazı öğrenciler sabah erken kalkıp uzun bir yol gittikten sonra derse başlıyordu. Bu öğrenciler ders başladığında zaten yorgun oluyor ve verimsiz oluyordu.

Öğrenciler okulda zor zamanlar geçirerek aç kalabiliyor ve doğru beslenemeyebiliyordu. Bu tarz sorunlar öğrencileri ciddi anlamda zorlayan süreçlerdir. Tüm bunlar göz önüne alındığı zaman çevrimiçi eğitim öğrencilere büyük bir yarar sağlıyor. Bu yüzden de bu yeni eğitim sisteminden memnun olan çok fazla öğrenci var. Ayrıca bu sistem ile başarılı olan öğrenci sayısı da oldukça çok. Ama yüz yüze olmayan eğitim gerçek anlamda pek çok öğrencide de sıkıntı yaşatabilmektedir.

Özellikle öğrenme zorluğu yaşayan öğrenciler bu durumdan pek memnun değil. Ya da konsantrasyon eksikliği olan gençlerde de bazı eksiklikler hemen dikkat çekiyor. İnovasyon açısından çok ciddi tetiklemeler oluyor. Öğrencilerin kalkıp Çin, Amerika ya da İngiltere’ye giderek eğitim alacağına Zoom üzerinden bu işleri yapabilmektedir. Bu tarz avantajları da online eğitim içerisinde çok sevilen bir konu.

Çevrimiçi Eğitimin Avantajları

Günümüz koşullarında çevrimiçi eğitim almak artık ulaşılabilir bir sistem haline geldi. Platformlar, materyaller ve araçlar çok gelişmiş bir konumda. Ayrıca bu eğitim pahalı değil. En basit örneği kitaplar. Bugün öğrenciler bir kitabı almak yerine onun PDF dosyası üzerinden elde edebilir bir sisteme sahip. Bu tarz öğrencilerin yararlanabilmesi için geliştirilen sistemler de artıyor. Öğrenciler bu sistemlerden ya da sitelerden binlerce kitabı ücretsiz olarak elde edebilmektedir. Bu anlamda online kütüphaneler de gelişmeye başladı.

Online eğitim ücretsiz pek çok imkanı da öğrencilere sunmaya devam ediyor. Öğrencilerin bu bilgi ve içeriklere kolay ulaşacağı platformlar her geçen gün artıyor. Henüz online sistem hayatımızda yeni olmasına rağmen ücretsiz sistemler bu kadar fazla. Sürecin ilerlemesi ile de öğrencilere ücretsiz kitap ve kütüphaneden çok daha fazlası sunulacak. Bu sayede de online eğitimin verimi ve önemi her geçen artacak gibi duruyor.

Online Eğitime Adapte Olmak

Eğitim sistemi online olarak çoğu ülkede ilk kez bu kadar yoğun uygulanıyor. Bu yüzden de öğrenciler arasında bu sisteme herkes hızlı bir şekilde ayak uyduramıyor. Başta erkek öğrenciler olmak üzere çok fazla bilgisayardan oyun oynayan öğrenciler çok hızlı adapte oldu. Öğrenciler oynayarak online eğitim sistemine kolay uyuyorlar. Özellikle yeni öğrenme biçimi olarak da bu tarz öğrenciler dikkat çekiyor. Çünkü “Oyunlaştırarak Öğrenme” adı verilen yeni sistem de eğitim açısından oldukça önemli bir nokta.

Ama yine de ilişkilerimizi daha da iyileştirmeye ihtiyacımız var. Daha fazla motivasyonu, öğrenmeyi ve self kontrolü iyi bir şekilde nitelendirmemiz gerekiyor. Tüm bu süreç içerisinde her şey etkileyen bir teknoloji mevcut. Bu teknoloji ise yapay zeka teknolojisidir. Yapay zeka bu yeni eğitim sisteminde bilinmesi gereken bir nokta. Ayrıca yapay zekanın bu yeni sisteme kattıkları ve katacakları da öğrenilmesi gereken noktalardan bir tanesidir.

 Yapay Zeka Teknolojisinin Yeni Sistemlere Etkileri

AI ya da yapay zeka tüm dünyada büyük bir etki ortaya çıkardı. Pek çok alan yapay zeka ile yeniden şekillenmeye başladı. Online eğitim sistemi de bunlardan bir tanesidir. Fakat yapay zekadan en fazla etkilenen alan yaşam bilimleridir. Bu alanda tüm dünya büyük bir değişim ile karşı karşıya. Çevrimiçi eğitim de yaşam bilimlerinin bir alt kolu olarak ifade edilmektedir. Yaşam bilimlerinin değişmesi ile tıp eğitimi gibi eğitimlerin değiştiğini ve şekillendiğini görüyoruz. Bilgisayar ile derslere girmek ve dersi bilgisayardan takip etmek ülkemizde pek yaygın değil.

Fakat başta Amerika olmak üzere bu tarz eğitim modelleri çokça yaygın. Online eğitim de aslında bu eğitimin biraz daha ilerlemiş bir modeli. Öğrenciler evlerinde istedikleri yerden bilgisayarları ile dersleri takip ediyor. Bu konuda dünyada büyük bir data yani veri ağı oluşmaya başladı. Bu veriler öğrencilerin isteklerine göre şekilleniyor. Görsel ya da işitsel gibi konularda eğitim istiyorsanız bu sistemler ona göre şekilleniyor. Yapay zeka, makine öğrenmesi ve data analizleri yapılarak öğrencilerin eksiklikleri çıkartılıyor.

Bu sayede de öğrencilerin gerçekte öğrenmesini güçlendiren konular açıklık kazanıyor. Öğrenciler bu sayede hem dersleri daha iyi anlıyor hem de daha başarılı oluyor. Ayrıca Blockchain gibi teknolojilerin de eğitim sektörüne girmesi ile yeni çalışmalar ortaya çıkıyor. Elon Musk gibi dünyaca ünlü kişiler de aslında bu durumlar gündeme geliyor. Üniversitede eğitim almak belki de öğrencilerin beyinlerini küçültecek bir aşamadaydı. Ama bugün online eğitim ya da Youtube gibi platformlar ile bu sistem gelişiyor.

Ayrıca öğrencilere özel mentorluk sistemleri ile de eğitim sektöründe büyük bir değişim yavaş yavaş gerçekleşecek. Google çağı olarak da ifade edilen bu dönemde ezbere ve sınavlara dayalı sistemler artık tercih edilmiyor. Bunun yerine uygulamaya ve pratiğe dayalı sistemler artık gençlerin yeni gözdesi haline geldi. Zaten uluslararası sınavlarda da bunların bilincinde olarak büyük değişiklikler meydana gelmeye başladı. Fakat eğitim sektörünün etki alanı bunlar ile sınırlı değil. Enerji kullanımı da eğitim ile yakından alakalı konulardan bir tanesidir.

Eğitim ve Alternatif Enerji

Tüm dünyada enerji kullanımı yakın bir gelecekte çok önemli bir noktaya gelecek. Eğitim nedeni ile ortaya çıkan ciddi bir taşıt ihtiyacı söz konusu. Bu durum da aslında online eğitim sisteminin çevre anlamında bir fark yaratacağını gösteriyor. Turistik ya da benzer konuları online sistemler negatif etkilemektedir. Fakat çevresel anlamda online eğitimlerin tüm dünyaya bir artısı olacağı düşünülmektedir. Bu durumda aslında bizler için önemli bir ajanda olarak dikkat çekiyor.

Yeni Eğitim Sisteminin Dizayn Edilmesi

Robotik, yapay zeka, makine öğrenmesi ve Blockchain gibi teknolojilerin eğitime monte edilmesi pek çok yeniliği getirecek. Online eğitim gibi sistemler bunların öncüsü. Fakat ilerleyen süreçte bu saydığımız teknolojiler ile birlikte öğrencilerin anlaması ve çalışması çok değişecek. Bu yüzden de eski müfredatlar önemini kaybedecek. Bu tarz değişimlerden dolayı da müfredatlar yeniden dizayn edilecek. Yeni müfredat ile müfredat dışı aktiviteler olarak isimlendirilen şeyler yeniden şekillenmeye başlanacak. Sürekli değişen ve iyileşen bu sistemler için en doğru kararlar data analizleri ile incelenerek karar verilecek. Bilişim bilimleri bu yüzden gelecekte çok ön plana çıkacak alanlardan biridir.

Akıllı Şehirler İçerisinde Eğitimin Yapılanması

Dünyanın önde gelen şehirleri akıllı şehirler için adımlar atmaya başladı. Gelecekte önemli bir rol oynayan bu şehirlerde pek çok sektör yeniden şekilleniyor. Bunlardan bir tanesi de eğitim sektörüdür. Online eğitim aslında bu şekillenmenin ilk adımlarından bir tanesi. Gelecek yıllarda öğrenciler bulundukları bölgeden en iyi üniversitelere bulundukları şehirden ulaşacak. Bu da eğitimi hem şeffaf hem de herkes için eşit bir hale getirecek. Bu durum öğrencilere olduğu kadar şehirlere de büyük avantajlar katacak.

Dijital Pedagoji ve Önemi

Pedagoji, gerçek anlamda bireyin öğrenme şekilleri açısından nasıl bir yapı ile karşı karşıya kalacağını tekrardan ifade etmek ve tanımlamaktır. Öğrenci ya da birey hangi yaşta olursa olsun yaşam boyu öğrenme stratejilerini bilmesi gerekiyor. Bu sayede bildiklerinin de tekrar üzerinden geçmesi gerekir. 19. yüzyılda devreye giren endüstri devriminin getirdiği yapı içinde eğitim belirli bir şekilde yapılandırılmaktaydı. Ama 4. Sanayi Devrimi ile beraber tekrardan yeni bir öğrenme şeklini öğrencilere adapte etmemiz lazım.

Dijital Pedagoji ve Önemli Yapıları

Bu anlamda ilk ve en önemli ajanda eğitimciler ile alakalı. Eğitimcilerin tekrardan becerilerinin arttırılması gerekiyor. Yeni çıkan teknolojiler ve eğitim yazılımları gibi alanlarda eğitimcilerin yeniden eğitilmesi gerekiyor. Online eğitim sırasında bu sorun sık sık karşımıza çıktı aslında. Eğitimcilerin hem dijital pedagoji anlamında hem de yetkinliklerinin arttırılması gerekmektedir. Özellikle eğiticiler kendi uzmanlık alanlarındaki bilgi ve yeteneklerinin tekrardan geliştirmeleri gerekiyor. 50 eğiticin eğitilmesi bin tane öğrencinin eğitilmesini doğrudan etkiler.

Daha sonra ise üzerinde durulması gereken nokta dijital kaynakların arttırılmasıdır. Bu kaynakların öğretmen üzerine bırakılmadan doğru bir kaynaktan yapılması gerekiyor. Alanında uzman kişilerin seçilerek bu kaynakları belirlemesi en doğrusu olacaktır. Öğrenme ve öğretme yetkinliklerinin arttırılması da önemli ve 3. ajandadır. Bu ajandadan sonra ise testlerin yapılması diğer önemli yapılardan bir tanesidir. Öğrenmenin bu anlamda nasıl gerçekleştiğini ve nasıl oluştuğunu görmemiz lazım.

5.yapı ise öğrenen kişilerin güçlendirilmesidir. Öğrenen kişiler motive edilerek, zaman yönetimi kullanarak ya da ajandalarını kullanarak güçlendirmek gerekmektedir. Buraya kadar ki tüm pedagoji yapıları öğreten kişiler ile doğrudan alakalı. Bu yapıların hepsi son derece önemli ve olmazsa olmaz yapılardır. Pedagojinin son ve 6. yapısı ise öğrenen kişiler ile alakalı. O da öğrenen kişilerin yetkinliğini arttırmaktır. Öğrenen insanların nasıl daha kolay ve basit bir şekilde öğreneceğini belirlemek gerekir. Aynı online eğitim sistemlerinde olduğu gibi çevresel etkenlerden ve verilerden bu konuda yararlanmak mümkün.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek dijital pedagoji hakkında ve online eğitim hakkında çok daha detaylı içerikler bulabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesinden de yeni eğitim ve sınav sistemleri hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de yeni sistemin önemli yapısı plan Mentorluk hakkında içerikler bulabilir ve mentorluk hizmeti alabilirsiniz.

Read More

Pandemi ile birlikte online eğitim yönteminin daha sık kullanıldığını görmekteyiz. Aslında pandeminin eğitim sistemlerinde değişikliği zorunlu kılması, eğitim adına önemli bir gelişme olmuştur. Pandemi ile hız kazanan online eğitim yönteminin pandemiden sonraki süreçte de devam edeceği görülmekte. Haliyle bundan sonraki süreçte online eğitim nasıl olacak sorusu merak ediliyor.

Online eğitimin gittikçe; liselerde, üniversitelerde, ilkokullarda ve hatta yuvalarda dahi tercih edileceği görülüyor. Artık şirketlerin iç eğitimlerinde de online eğitimler tercih ediliyor. Bu anlamda; online eğitimde büyük bir değişimle karşı karşıyayız. Son zamanlarda online eğitimle ilgili pek çok soru bana da yöneltiliyor. Herkes online eğitimin geleceğini gerçekten sorgulamaya başlamış durumda.

Online Eğitim Nasıl Olacak? Online Eğitim Nereye Gidiyor?

Şu an gördüğümüz online eğitim, gerçekte istediğimiz bir düzeyde online eğitim mi? Bu soruya yönelik olarak sizinle önemli bir konu paylaşmak istiyorum. Bildiğimiz gibi online eğitim eskiden beri var olan bir eğitim yöntemiydi. 1990 yılından sonra belli bir düzeyde, kapalı online eğitimler devredeyken özellikli bir eğitim için özel hazırlanmış videolar kişilere gönderilmekteydi.

O zamanlar diskler vasıtasıyla bu eğitimleri izliyor ve dinliyorduk. O dönemlerde belki gelecekte online eğitim nasıl olacak sorusunu bugünkü duruma göre cevaplamak pek mümkün olmazdı. 2000’li yılların sonrasında online eğitimin yaygınlaştığına tanık olduk.

Online eğitimlerin yaygınlaşması ile; Udemy, Edx, Coursera eğitim platformları hızla gelişme göstermiştir. Uzaktan eğitim anlamında Türkiye’nin de başarıları bulunuyor. Yani bu süreçte Türkiye’de uygulanan uzaktan eğitim yöntemi dünya çapında ses getirmiştir. Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen uzaktan eğitimler dünyanın prestijli üniversitelerinin dahi dikkatini çekmiştir. Üniversite eğitiminin belli bir şekilde ve belli bir başarıyla nasıl yürütüldüğünü Türkiye örneği üzerinden gözlemlemek mümkün olmuştur. Türkiye için bu konunun ciddi anlamda önemli olduğu söylenebilir.

Çünkü Türkiye’de genç nüfus sayısı oldukça fazla durumda. Bu genç nüfusun yalnızca belli bir kısmı üniversitelerin örgün öğretimlerinde yer alıyordu. Bu anlamda Türkiye 2.eğitim ya da uzaktan eğitim olarak Anadolu Üniversitesi’nin sunduğu imkanları kullanmıştır. Anadolu Üniversitesi tarafından uygulanan projenin müthiş bir proje olduğu söylenebilir. Bu sayede öyle ya da böyle önemli bir proje hayata geçirilmiştir.

Bugün çok sayıda genç, üniversite okurken ikinci diplomalarını da Anadolu Üniversitesi’nden almaya hak kazanmışlardır. Bunun dışında; çalışan genç nüfusun eğitim için fırsat bulamamaları sorunu da Anadolu Üniversitesi’nin sunduğu online eğitim ile ortadan kalkmıştır.

Online Eğitimin Önemi

Gelecekte online eğitim nasıl olacak sorusuna gittikçe daha somut cevaplar verebiliyoruz. Bugün elime geçen CV’lere baktığımda, Anadolu Üniversitesi eğitiminin öğrenciler tarafından tamamlanmış olduğunu görüyorum. Ben Stanford Üniversitesi’nde iken bizzat Coursera’nın kuruluşuna ve büyümesine tanıklık yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra da İstanbul Üniversitesi’nin 2.eğitimde büyük bir başarı sağladığına tanık oldum.

İstanbul Üniversitesi 2.eğitimde büyük bir fark yaratarak öğrencilere son derece faydalı olmuştur. Burada verilen eğitim, aslında Anadolu Üniversitesi tarafından öne çıkarılan bir eğitim modelinin daha gelişmiş ve daha faydalı bir şeklini sunmuştur. Çok önemli alanlarda eğitimler Auzef üzerinden başarılı bir şekilde sürdürülmüştür.

Uzaktan eğitim söz konusu olduğunda bu konuda en önemli başarı Anadolu Üniversitesi’nden sonra Auzef’e aittir. Bu eğitimlerin önemi, pandemi döneminde kendini daha da fazla göstermiştir. Stanford Üniversitesi ve diğer önemli üniversitelerin toplantılarına katıldığımda, konuşmalarda online platformlar gündemdeydi. Bu konuda hocalara ciddi anlamda bir baskı kurulmaktadır. Bu baskı, hocaların muhakkak YouTube kanalı açmaları ve kurmaları üzerinedir. Her hocanın muhakkak bir YouTube kanalı açmaları gerektiği söylenmektedir.

Özellikle bu pandemi sürecinde, Türkiye’de iki aşamada kapanma yaşadık. Bunlardan ilki Mart ayında yaşadığımız birinci kapanma olmuştur. Bu süreçte bir an önce, bütün eğitim kurumları hızlı bir şekilde online eğitim sürecine geçmiştir. Bu sistemler öyle ya da böyle bir şekilde yönetilmiştir. Elbette çok ciddi şikayetler ve sorunlar da bu süreçte online eğitim anlamında yaşanmıştır. Tüm sorunlara rağmen bu eğitimler bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştır. Bu durum, online eğitim sistemlerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Online eğitim nasıl olacak konusu hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Güncel konular hakkında hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Tüm insanlar için kariyer hayatı büyük bir önem taşıyor. Kariyerimizin ilerlemesi ve daha iyi seviyelere gelmesi için çabalarız. Fakat bu ilerleme ve gelişmelerin önünde bazı engeller bulunur. Bu engellerden ikisi son derece dikkat çekici ve etkilidir. Bu ikiliden birincisi ‘Glass Walls’ olarak ifade edilir. Yani Türkçe adı ile ‘Cam Duvarlar’ bizim önümüzde bir engeldir. Genel olarak bakıldığı zaman bu duvarlar, insanlar ile aynı statüdedir. Fakat bir türlü duvarların aşılması için imkan tanınmaz.

Cam Duvarlar Nedir?

Bakıldığı zaman her şey demokratik ve ulaşılır görünür. New York’taki iş hayatı aslında bu durumu en kolay özetler. New York’ta hayat saat 5 gibi kamyonların taşımacılığı ile başlar. Daha sonra saat 7’ye yaklaştıkça çalışanlar iş yerlerine göre hareketlenir. Örneğin Wall Street içinde çalışan insanlar genel olarak beyaz gömlek ve lacivert takım altlarına da spor ayakkabı giyerek iş yerlerine gider. Aynı giyim tarzı bayanlar için de geçerlidir. Topuklu ayakkabılar ve takım elbiseler genellikle insanların nerede çalıştığını gösterir.

New York bu yönü ile bir soğan kabuğunu anımsatır bizlere. Kademe kademe olarak insanların çalıştığı alana göre kabuk açılmaya başlar. İnsanlar arası duvarlar bu sayede hemen belli olur. İnsanlar aslında burada aynı statü içindedir. Ama bazı insanalar diğer insanların yaşadığı avantajları elde edemezler. Meslek ve kariyer içerisinde insanların aynı konumda ve aynı ilgi alanında olmaları onların statülerindeki farkın oluşmamasına engel değildir.

Kariyer Hayatı İçin ve Cam Tavan

Oluşan bu cam duvarları kaldırabilmek mümkün mü? Cevabımız tabi ki de evet. En basit ve en bilinen yolu ile bu cam duvarları kaldırmak istiyorsak eğitim konusuna ağırlık vermemiz gerekir. Ancak eğitim sayesinde insanlar cam duvarlardan kurtulur. Kariyer rehberi için bir diğer dikkat edilecek engel ise Cam Tavanlardır. Aynı cam duvarlar gibi cam tavanlar da insanların kariyerlerinin önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. Bu engel ise insanların statü atlayarak ön plana çıkmanı kapsayan bir engeldir.

Örneğin bir şirkete 3. katta bulunan bir çalışma grubu içindesiniz. 3. kata hakim olsanız bile 4. kat hakkında fikir sahibi olamazsınız. Bu kattaki konuşmalar, planlar ya da işleyiş tamamen sizin bildiğinizden farklı ilerler. Bu sistem akademik yerlerde, kurumsal büyük firmalarda, devlet dairelerinde ve hatta STK (Sivil Toplum Kuruluşları) içinde bile insanların karşısına çıkar. Kariyer hayatı için de bu durum çok fazla karşılaşılan bir durumdur.

Eğitim yine bu engellerde karşımıza çıkan bir çözüm yolu. Eğitim en basit örneği ile bu alanda bize bir asansör görevi görür. Bu çözüm ve sorun geçmiş yıllarda da aynı böyleydi. 1900’lü yılların başında insanlar okuma yazma ve hesap bilmiyorlardı. Ya da bilenlerin sayısı toplumun geri kalanına göre çok küçük bir sayıdaydı. Bu yüzden de muhasebe bölümünden mezun olan bir kişi çok rahat bir şekilde dünyanın en zengini olabiliyordu. Dünya üzerinde bu tarz bir yol ile zengin olan ya da çok paralar kazanan pek çok örnek mevcuttur.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek mesleki kariyer nedir gibi sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart internet sitesinden kariyer planlaması neden önemlidir ve ne işimize yarar gibi sorularınızı cevaplayabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de kariyer hayatı için yapılması gerekenler hakkında blog yazıları bulabilirsiniz.

Read More

Doç. Dr. Gamze Sart zorlu pandemi sürecinde 30 bin adet inovasyon ve teknoloji odaklı kitabı Kızılay’a hediye etti. 2020 yılındaki zorlu pandemi sürecinde ve dijital dönüşüm içerisinde bu kitapların hepsi Kızılay’a ulaştı. Birbirinden değerli konuları içeren bu kitapların yaklaşık değeri ise 1.5 milyon TL’den fazla. Bu kitaplar Anadolu’daki çocuklarımıza ulaşacak. Anadolu Maker hareketi olarak isimlendirdiğimiz hareket çerçevesinde dağıtılması da ayrıca önemli. Bu hareket içerisindeki bir eylem olması onur, gurur ve heyecan verici bir durum.

İnovasyon örnekleri gibi pek çok önemli konuya değinen bu kitapların ulaştığı kişilerden mükemmel geri dönüşler aldık. Kitapların insanları mutlu memnun etmesi aynı etkileri kat ve kat bizlerde de gösterdi. Özellikle Teknofest içerisinde yer alan Fen Lisesi öğrencilerinin ya da bu alanda dene – yap atölyelerinde yer alan gençlerin bu kitaplardan yararlanması bizleri son derece memnun etti. Kitapların içerisindeki bilgiler ve böylesine başarılı öğrencilerin birleşmesi ile ortaya harika işlerin çıkacağından eminiz.

En Başarılı İnovasyon ve Teknoloji Odaklı Kitaplar!

Uzun süredir bu kitapların çıkartılması için dünyanın en iyi üniversiteleri ile anlaşarak kitapların tercümelerini gerçekleştirdik. MIT ve Stanford gibi üniversiteler bunlardan bazıları. Bu üniversitelerin teknoloji ve robotik gibi konuları işlediği kitapların ülkemizde çıkabilmesi adına büyük çabalar sarf ettik. Bu tarz önemli Maker kitaplarının tercümesine de Doç. Dr. Gamze Sart bizzat katılarak yardımlarını sundu. Ayrıca Anadolu Maker hareketi çerçevesinde gençlere de ayrı bir yardım etme amacımız oldu.

Gençlerin bizzat tercüme yaparak projelerde yer almasını sağladık. Gençler için bu sosyal sorumluluk projeleri son derece önemli. Çünkü gençlerimiz bu hizmetlerinin karşılığını Oxford, Harvard, Yale, Berkeley ya da benzer prestijli üniversitelerden kabul edilerek aldı. Sadece üniversite kabullerinde etkili olmadı. Aynı zamanda bazı öğrenciler için de burs alma imkanları yine yaptıkları bu yardımlar sayesinde gerçekleşti. Kısacası bu hareket imece usulü yapılmış bir çalışma. İnovasyonun yapılabilmesi için herkesin bir parçası olmalıdır.

Aynı eski dönemlerde yapıldığı gibi. Yani bir taşı kaldırmak istiyorsak altına bir örtü sererek herkesin bir taraftan o taşı tutması lazım. İnovasyon ve teknoloji tam olarak böyle bir şey. İnovasyon asla tek başına yapılan bir şey değildir. Tabi inovasyon için başka bir öneli konu daha var. O konu da şüphesiz ki materyal. Bu yüzden de 30 bin adet kitabı maker hareketi çerçevesinde tüm Anadolu’ya pandemi gibi zorlu bir süreçte dağıtılması çok gurur verici bir durum. Bu konuda bir teşekkürü de Kızılay’a vermemiz lazım. Bu tarz bir hizmete aracı olmaları ve bizlere plaket ve kahve takımı ile teşekkür etmeleri de bizleri onurlandırdı.

Anadolu Maker Hareketinin Büyümesi

Üzerine uzunca bir süre çalışmalar yaptığımız Anadolu Maker hareketi için daha uzun bir süre hizmet etmek istiyoruz. Daha da değer üretecek konular ve çalışmalara da bu vesile ile daha da ilerilere taşımayı umuyoruz. Anadolu Maker hareketinin daha da büyüyerek gençlerimizin inovasyon ve teknoloji gibi alanlarda hak ettikleri yerlere getiririz. Biz de bu süreç içerisinde gençlere ön ayak olmalıyız. Böylesine bir hedefte çok küçük bir parça olmak bile bizleri hem mutlu ediyor hem de gururlandırıyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek icat ve inovasyon arasındaki farklar hakkında içeriklere ulaşabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret ederek teknoloji ve inovasyon ilişkisi hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Aba Yayın internet sitesini ziyaret ederek de Kızılay’a hediye ettiğimiz kitaplara ulaşabilirsiniz.

Read More

‘Almanya’daki üniversiteler için IB programı önemli mi’ sorusu merak edilmektedir. Genel olarak bakıldığında IB’nin zor bir program olduğunu söyleyebiliriz. ‘IB diploma programının yurt dışında eğitim için zorunlu olup olmadığı’ sorusuna gelecek olursak; öğrencilerimiz arasından Oxford Üniversitesi’ne AP sınavları ile girenler bulunmaktadır. Yani IB olmadan da dünyanın en prestijli okullarına girmenin mümkün olduğu görülmektedir.

Türkiye’deki sınavların dünya genelinde geçerliliğinin gittikçe azaldığını görmekteyiz. Yani Oxford Üniversitesi de dahil olmak üzere 2019 yılından sonra öğrencilerin Türkiye’de aldıkları diplomalar yeterli bulunmamaktadır. Bu durum IB ve AP gibi programların lise öğrenciler için önemini artıran bir unsurdur. Sonuç olarak; Türkiye’deki lise diplomasının kabul edildiği alanlar gittikçe daralmaktadır.

IB Programı Kabuller İçin Yeterli mi?

Dünya genelinde kaliteli eğitim veren üniversitelerin Türkiye’deki diplomaları artık yeterli görmedikleri bir gerçektir. Bunun sonucunda öğrenciler tarafından IB ve AP programlarının kabul için önemi merak edilmektedir. Ancak sonuç olarak bakıldığında IB programı da tek başına kabullerde yeterli değildir.

Günümüzde artık IB diploma programı ile birlikte AP sınavlarının da öğrenciler tarafından alınması gerekmektedir. IB süreci zor olmasına rağmen yurt dışı kabullerini garanti altına almak isteyen öğrencilerin AP sınavlarını IB ile tamamlamaları önerilebilir. Eğer bir seçim yapılacaksa IB’den ziyade AP sınavlarının alınması öğrencilere fayda sağlayacaktır.

Lise dönemindeki pek çok öğrenci, eğitim aldıkları liselerde IB ya da AP programı olmadığından bu eksikliği nasıl kapatacaklarını düşünmektedir. Bu durumdaki öğrenciler AP sınavlarını dışarıdan vererek de prestijli üniversitelerden kabul alabilirler. Bilindiği gibi AP sınavlarına girmek için eğitim alınan okulun AP programına kayıt olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Ancak IB için eğitim alınan okulun IB’ye kayıtlı olması gerekmektedir.

Almanya Üniversiteleri İçin Durum Nedir?

IB programı üniversite kabullerinde öğrencilere avantaj sağlamaktadır. Almanya’daki okullara bakıldığında Türkiye’deki üniversitelere yerleşme hakkı kazanan öğrencilerin Almanya’daki üniversitelere kabul alma şanslarının olduğu söylenebilir. Ancak bu durumda Türkiye’deki prestijli devlet üniversitelerinden alınan kabulün önemli olduğu görülmektedir.

Türkiye’deki; Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi okullarda eğitim alma hakkını kazanan öğrencilerin Almanya’daki üniversitelerden kabul alma şansları daha yüksektir. Bunun  dışında; bu sene Almanya’da, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden kabulü zor da olsa aldırmayı başardık.

Almaya Hangi Türk Üniversitelerini Daha Kolay Kabul Ediyor?

Yıldız Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve tabi ki Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ gibi okullar Almanya’dan kabul alabilen devlet okullarıdır. Bu şekilde bir kabul almak isteyen öğrenciler, ÖSYM kabul belgesini okula sunarak başvuru yapmaktadırlar.

IB programı ve Almanya Üniversiteleri’ne kabul hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi edinmek için aba Yurt Dışı Eğitim ile görüşebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde teknolojiler büyük bir değişim içine girmeye başladı. Bu değişim aslında sadece teknolojiler üzerinden gerçekleşmiyor. Aynı zamanda eğitim sektörü de bu değişimden etkilenmiş durumda. Özellikle üniversitelerde büyük bir değişim olmaya başladı. Ülkemizde çok daha farklı dinamikleri konuşuyoruz. YÖK de bu anlamda çalışmalarını artırmaya başladı. Geleceğin meslekleri anlamında küresel çapta büyük bir değişim tüm insanları etkilemeye başlayacak. Yani çocuğunuzun çok iyi bir üniversiteden kabul alması onun iş bulacağı anlamına artık gelmiyor.

Harvard Üniversitesi gibi bir üniversiteye bile giden öğrencilerin günümüzde olduğu gibi işsiz kalma ihtimali oldukça artacak. Harvard gibi üniversitelerde bile doğru bir planlama yapılmadığı takdirde işsizlik sorunu pek çok genci etkiliyor. Dünya üzerinde pek çok insan bu değişimin farkına yeni yeni varıyor. Geçen yıl bu zamanlarda konuşmalar yaparken bu durum pek çok kişiye göre hayal gibi geliyordu. Veliler geçen yıllarda bu değişim ile alakalı ön görülere “acaba” diye bakarken artık onlarda bu değişimin farkına vardı.

Pandemi Sürecinde Teknolojiler

2020 yılının Mart ayından bu yana dünyada her yer kapanmaya başladı. Üstelik hala pek çok eğitim kurumu ya da firma açılmadı. Gelecek için de insanlar henüz kesin bir şey söyleyemiyor. Bu durumda aslında bize Covid – 19 salgınının hala ne kadar tehlikeli ve önemli olduğunu gösterir nitelikte. Peki, bu süreç içerisinde neler oldu? Pandeminin teknolojiye etkisi oldukça fark edildi. Pek çok insan aslında sokakta yürüyen robotların olacağını tahmin ediyordu. Robotlar yolda yürümese de tüm insanların ellerine yerleşti bile.

Robotlar artık aklınıza gelen her yerde bulunuyor. Telefonlar, bilgisayar, araçlar ya da iş yerlerinde pek çok farklı robot türü mevcut. Dünyada 1 seviyelerinde kullanılan teknoloji şu an 6 katına çıkmış durumda. Pandemi sürecinde teknoloji bağımlılığı ile birlikte de bu oran çok daha yukarılara çıkacak gibi duruyor. Finans, sosyal medya, e – mail ve hatta telefon konuşmalarımız her geçen dönem artıyor. Yani insanlar bu dönemde algoritmalar tarafından yönetiliyor. Saydığımız tüm bu işlemlerin temelinde bulunan algoritmalar artık hayatımızın her yerinde. Bu yüzden yeni bir dünya ile karşı karşıyayız.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret ederek pandeminin teknolojiye etkisi ile alakalı detaylı içerikler bulabilirsiniz. Ayrıca Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de pandemi sürecinde teknolojiler ile alakalı detaylı içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Ülkemizde ve dünyada uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi bir döneme damga vuran meslekler arasına girmiştir. Fakat son dönemlerde bu iki bölümde büyük değişimler meydana gelmeye başladı. Öğrencilerimiz arasında hala bu iki alana olan istek devam etmekte. Bu yüzden bu alanların geleceğini ve size sunacaklarını tercih etmeden önce bilmeniz gerekenler bulunuyor. Aksi takdirde okul hayatınızda ve sonrasında büyük sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Özellikle henüz 11. sınıf gibi daha karar aşamalarında olan öğrencilerin bilmesi gereken noktalar var.

Bir diğer yandan bu iki alana olan ilgi sadece sözel alan öğrencileri ile sınırlı değil. Pek çok sayısal öğrencisi de uluslararası ilişkilere ve siyaset bilimine artan bir ilgi duyuyor. Öğrencilerin pek çoğu bu bölümleri genellikle Hollanda gibi yurt dışı ülkelerinde okumayı hedefliyor. Fakat öğrencilerin ilk olarak şunu bilmesi gerekiyor ki bu iki alan da ölmüş durumda. Bu yüzden öğrencilerin kesinlikle bu alanları seçmemesi lazım. Günümüzde bile bu alanlardan mezun olan pek çok kişi hala işsiz. Bu alanlarda ciddi sıkıntılar uzun süredir kendini gösteriyor.

Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimin Geçmişi ve Geleceği

Birkaç dönem önce bu alanlardan mezun olan kişiler dışişlerine direkt gidebilirdi. Fakat günümüzde bu kapı neredeyse tamamen kapalı. Ayrıca bu alanlardan mezun olan kişiler IMF ve Dünya Bankası gibi alanlarda da rahatça iş bulabilirdi. Günümüzde ise siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dersleri alan öğrenciler yerine veri bilimcileri bu yerlerde görev alıyor. Yani ekonomi bölümü artık tamamen değişti. Bu alanın daha çok veri analizi üzerinden değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca ekonominin yeni alanlarına da öğrencilerin dikkat etmesi son derece önemli.

Çünkü ekonominin bazı yeni alanları fazlası ile büyüdü. Bunlardan bir tanesi de Davranışsal Ekonomi alanıdır. Bu alanda Chicago Üniversitesi’nden Nobel Ödülü alan profesörler bile mevcut. Yani ekonomi ağırlıklı bir alanı isteyen öğrencinin siyaset ve uluslararası ilişkiler yerine yeni alternatifleri değerlendirmesi gerekiyor. Bu sayede hem istedikleri alanda eğitim almış olurlar hem de gelecek için kendilerini garantiye almış olurlar. Ayrıca bu tarz eğitimleri hangi ülke ve üniversitede aldıkları son derece önemli.

Yurt Dışında Siyaset ve Uluslararası İlişkiler

Avrupa uzun bir süredir çöküş döneminde. Pek çok Avrupa ülkesinin yaşadığı sıkıntılar her gün gündeme geliyor. Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanı ve alternatifleri için öğrencilerin bunun bilincinde olması lazım. Hollanda günümüzde İnovasyon Bölgesi olarak ifade ediliyor. Hollanda’da dünya genelinde ses getirecek Start up projeleri her geçen gün artıyor. Hollanda’dan sonra ise Berlin hemen dikkat çekiyor. Berlin’i ise İngiltere takip ediyor. Yenilikçi ve geleceğe yönelik bir eğitim almak isteyen öğrencilerin bu 3 bölgeyi tercih etmesi onlar adına en doğru tercih olacaktır.

Almanya’da eğitim son derece zorlu olduğu için Hollanda ilk sırada bulunmakta. Çünkü öğrenciler Hollanda’yı tercih ederek sadece 32 ay içerisinde mezun olabiliyor. Bu sayede öğrencilerimiz iş hayatlarına çok daha hızlı atılabiliyor. Ayrıca Hollanda, öğrencilere burs konusunda da yardımcı oluyor. Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi gibi pek çok alan için yüzde 50 burs veren üniversiteler başarı ile doğru orantılı olarak bursları artırabiliyor. Tüm bunların yanı sıra Hollanda’da mezuniyet sonrası kahve ya da bar gibi alanlarda çalışmak zorunda kalmıyorsunuz.

Mezun olan öğrenciler direkt olarak kendi alanlarında iş bulma imkanına sahip olabiliyor. Hollanda bu yönü ile pek çok Avrupa ülkesinden farklı olarak dikkat çekiyor. Hatta Hollanda sadece Avrupa düzeyinde fark yaratmıyor. Aynı zamanda Amerika’yı bile lisans eğitimi konusunda geçmiş durumda. Çünkü Hollanda sunduğu maddi ve manevi destekler ile oldukça uygun. Amerikan vatandaşları için bile Amerika’da üniversite okumak bir lüks durumuna gelmeye başladı. Bu yüzden öğrencilerimize lisans eğitimlerinde Hollanda’yı öneriyoruz. Lisans eğitimlerinden sonra master ve doktora programları için ise Amerikan Üniversiteleri genellikle öneriliyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi ile birlikte diğer alanların geleceğiyle alakalı içerikler bulabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesinden de sayısal ve sözel meslek alanları ile alakalı detaylı içeriklere ulaşabilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesinden de ülkeler ve sundukları fırsatlarla alakalı içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Amerikalı bir video oyunu ve elektronik oyun ürünleri satıcısı olan Gamestop şirketinin hisseleri geçtiğimiz günlerde ciddi bir yükseliş yaşadı. Şirketin hisselerinde meydana gelen bu ani yükseliş, tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştır. Bu artış Ocak 2021 tarihinde birkaç hafta boyunca %500 oranlarına meydana gelmiştir. Durum böyle olunca şirketin hisse senetlerini bu denli katlayan durumun ne olduğu merak konusu olmuştur.

Hisse senedinde yaşanan hızlı artışların görünen yüzü, Reddit üzerinden yapılan paylaşımlar olarak dikkat çekmektedir. Elon Musk’ın Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar sonucunda da şirket hisseleri ciddi anlamda değer kazanmıştır. Uzmanlara göre şirket hisselerinde meydana gelen bu artış aslında gerçeği yansıtmamaktadır. Gerçeği yansıtmayan bu artışların da çok tehlikeli olduğunu ifade eden açıklamalar bulunmaktadır.

Gamestop Hisselerinin Yükselişe Bize Ne Anlatıyor?

Şirket hisselerinin sosyal medya üzerinden yürütülen girişimler sonucunda değer kazanması aslında bizlere farklı mesajlar da vermektedir. Gamestop hisselerinde yaşanan olağanüstü artış, büyük şirketlerin sosyal medya üzerinden yapılan girişimlerle zarar edilebildiklerini göstermiştir. Bu girişimler önümüzdeki dönemlerde çok ciddi olaylara kapı açacaktır.

Zaten genel olarak bakıldığında önümüzde 2027 yılı durmaktadır. Dünya genelinde 2027 yılının ulus devletlerin çöküşü olarak adlandırıldığı görülmektedir. Dünyada Starlink projesi ile birlikte inanılmaz bir blockchain dünyası hayatımızın içine girmiştir. Yani bu şu anlama gelmektedir: artık devletlere ihtiyaç olmadan değiş tokuşun rahat bir şekilde yapılması mümkün olacaktır. Bununla birlikte gizli bilgilerin rahat bir şekilde transfer edilmesi de sağlanabilecektir. Bunun sonucunda da kontrol mekanizmalarının gittikçe zayıflayacağı öngörüsü yapılmaktadır.

Bu Gelişmeler Sonucunda Neler Gerçekleşecek?

Tüm bu gelişmeler sonucunda dünyada yeni bir yapının oluşacağı belirtilmektedir. Bu amaçla 5G teknolojisinin de çok hızlı bir şekilde geliştirildiği görülmektedir. 5G teknolojisinin gelişmesi ile birlikte teknolojik cihazlar da bu teknolojiye uygun bir şekilde üretilmektedir.

Gamestop hisselerinde kısa sürede yaşanan artışlar bize dünyanın farklı bir aşamaya geldiğini göstermektedir. Artık sosyal medya üzerinden yapılan kampanyalar dahi pek çok piyasayı yakından etkilemektedir. Dünya hızla değişmektedir ve ulus devletlerin varlığı artık sorgulanır olmaya başlamıştır. Konu hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Ayrıca güncel videolara ulaşmak için de Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

21.yüzyılda dünyanın girmiş olduğu dijital değişim geleceğin meslekleri kavramını da değiştirmeye başladı. Dijital dönüşüm pek çok yeni mesleği hayatımıza sokuyor. Diğer bir yandan da bazı mesleklerin yok olmasını sağlıyor. Hem meslekleri hem de iş hayatını etkileyen tek şey dijital alandaki yenilenme değil. Aynı zamanda dünyayı etkisi altına alan küresel sorunlar da bu değişimi destekliyor. Buna en yakın örneklerden bir tanesi hepimizin bildiği gibi pandemi süreci. Covid – 19 ile birlikte küresel değişim oldukça hızlandı.

Geçmişte fazla önem verilmeyen alanlar pandemi ile zorunlu bir hal almaya başladı. Ya da adı bile bilinmeyen meslekler bir anda en iyi meslekler olarak adlandırılmaya başlandı. Diğer bir yandan pandemi insanları pek çok konuda da bilinçlendirmeyi başardı. Bu bilinçlenme ile mesleklere olan bakış açıları da değişti. Sadece çalışanlar bu süreçten etkilenmedi. Aynı zamanda üniversiteler de Covid – 19 salgını ile eğitim ve öğretim anlayışlarını değiştirdi. Her şeyi bir yana bırakırsak Gelecekte hayatımızda yer edinecek meslekler 5 başlık altında toplanıyor diyebiliriz.

 1 – Gelecekte Yaşam Bilimleri

Gelecekte önem kazanacak meslekler arasında ilk sırada yaşam bilimleri bulunuyor. Peki, yaşam bilimleri hangi alanları kapsıyor? Tıp, psikoloji, biyoteknoloji, biyomedikal ve genetik gibi alanlar yaşam bilimlerinde oldukça dikkat çekiyor. Yaşam bilimleri alanını öne çıkaran en önemli etken tabi ki de pandemi süreci. Geleceğin meslekleri arasında yaşam bilimleri 2020 – 2050 arasında önemli bir rol oynayacak. Zaten dünyada bu alanlara yapılan çalışmalar da bunu bizlere gösteriyor. Dünyanın en önde gelen firmaları yaşam bilimlerine hiç olmadığı kadar önem veriyor.

2 – Geleceğin Meslekleri Arasında Eğitim

Yaşam bilimlerinden sonra ise eğitimdir. Eğitim her zaman gelecekte yok olmayacak meslekler arasında gösterilmiştir. Nitekim gelecek te bu önemini koruyacak. Çünkü değişen dünya sisteminde insanların yeniden eğitilmesi gerekecek. Bu yüzden eğitim sektöründe bilinçli kitlesel insana çok fazla ihtiyaç duyulacak. Bilinçli insanların eğitim sektöründe artması ile birlikte insanlar eni sisteme daha kolay adapte olabilecek. Özellikle gençler açısından bu alan son derece önemli. Değişen dünya sisteminin bilincinde olan insanlar ile gençler hem bilinçli hem de kaliteli bir eğitim alabilecek.

3 – Alternatif Enerji Çalışmaları

Çevre faktörü insanlar için her zaman önem arz etmiştir. Temiz bir çevre her zaman temiz bir gelecek demektir. Fakat insanların çevre anlayışı zaman ilerledikçe kaybolmaya başladı. Bu yüzden de çevre temelli küresel sorunlar bizlere büyük sıkıntılar doğurdu. Alternatif enerji uzun süredir geleceğin en popüler meslekleri arasında gösteriliyordu. 2020 ve sonrası için alternatif enerji insanlık için şart oldu diyebiliriz. Güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir ve çevreye zarara vermeyen enerji üretimi gelecekte son derece önemli olacak.

4  – Tasarım Alanının Geleceği

Geleceğin meslekleri denilince tasarım pek çok insanın aklına gelmiyor. Fakat endüstriyel tasarımı da kapsayan bu alan gelecekte son derece önemli bir rol oynayacak. Tasarım alanı diğer meslekler gibi dijital dönüşümden son derece etkilenmiş durumda. Bu yüzden hem bu alanda eğitim alan hem de eğitim almış kişilerin bunun bilincinde olması gerekiyor. Bu alandaki bireyler küresel değişimin getirdiği yeniliklere ayak uydurmalı. Yani mesleklerini akıllı şehirler gibi farklı alanlara monte etmeli.

5 – Yapay Zeka – Makine Öğrenmesi

Hem yapay zeka hem de makine öğrenmesi isimlerini son dönemlerde duymayan yok. Geleceğin meslekleri 2020 ve sonrasında büyük bir değişime girecek. Yapay zeka ve makine öğrenmesi de bu değişim olmazsa olmaz parçalarından. Bu iki meslek alanı ilk olarak insanın aklına robotları ya da benzer teknolojik çalışmaları getirebilir. Fakat yapay zeka ve makine öğrenmesi bunlardan çok daha fazlası. Tıp, eğitim ya da psikoloji gibi her türlü meslek gurubunda bu çalışmalar yer edinecek. Bu teknolojilere hakim olmak insanları ayrıcalıklı yapacak. Bu yüzden insanların bu iki alana çok fazla önem vermesi lazım.

Gelecekte Yer Bulabilmek İçin Yapmamız Gerekenler

Tüm bu meslekler ve gelecek için bilmemiz ve yapmamız gereken bazı noktalar var. 10 – 15 yıl öncesine kadar İngilizce bilmek son derece önemliydi. Fakat artık İngilizce bilmek bir zorunluluk. Bu yüzden de gençlere bir yandan İngilizce öğretmemiz bir yandan da kodlama öğretmemiz lazım. İngilizce nasıl her alan için zorunlu ise kodlama sektörü de gelecekte çok daha önemli bir hal alacak. Sadece geleceğin meslekleri için değil aynı zamanda başarılı bir kariyer için de kodlama son derece önemli.

Bu yüzden bulunduğumuz durumu iyi değerlendirmemiz lazım. Çünkü artık internette her türlü bilgiye kolayca erişilebiliyor. Bu kullanımı kendimiz için avantaj haline getirmemiz lazım. İyi takip, iyi bir sistem ve gençleri inandırmak eğitimcilerin başlıca görevleri. Bu sayede gençlerin bu alanlardaki yetkinliklerini arttırabiliriz. Ayrıca gençlere gençleri örnek vererek de onların bu alanlara ilgisini çekebiliriz. Çok büyük örnekler aramaya gerek yok. Bunun yerine kendilerinden 2 – 3 yaş büyük kişileri gençlere örnek vererek de önemli bir adım atılabilir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden geleceğin meslekleri ve maaşları hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de gelecekte yok olmayacak meslekler hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Öğrencilerimiz arasında zaman zaman, özellikle matematik derslerinde özgüven eksikliği direkt fark ediliyor. ‘Ben zaten yapamam’ ya da ‘denedim ama yapamıyorum’ gibi laflar çokça duyuluyor. Çocuklarda bulunan travmalar veya ailedeki boşanma süreçleri gibi yaşanmışlıklar matematik dersinde özgüven kaybına sebep olabilir. Matematik ve özgüven, ilk etapta size farklı gelebilir. Bir öğrencinin matematik dersindeki başarısızlığı farklı noktalara bağlanabilir. Fakat bu durum rastgele söylenen bir şey değil. Bu durum tamamen beynimizin çalışma prensibi ile alakalıdır. Görünüşlerimiz farklı olsa da vücut işlevselliklerimiz aynıdır.

İnsan beyninde matematik ve özgüven konularının işlendiği kısımlar birbirlerine oldukça yakın. Özgüven konusunu müzik ile de bu yüzden bağdaştırırlar. Bu yüzden müzik ve matematik ile uğraşan insanlarda hep bir özgüven vardır. Özgüven ilk olarak o konudaki öğrencinin iyi olmasından kaynaklanmıyor. Beyinsel anlamda da insanların yatkınlıklarından dolayı özgüven özellikle matematik ve müzik ile geliyor. Bu yüzden de matematik çok ufak şeylerden etkilenir.

Ufak Şeylerin Matematiği Etkilemesi

www.youtube.com/watch?v=NF8w2CcPp6M&

Daha öncede dediğimiz matematik çok ufak olaylardan etkilenebilir. Bir çocuğun kardeşinin olması veya annesinin işe başlaması matematiği etkiler. Hatta çocuğun arkadaşları arasında küçük düşürülmesi bile ilerleyen süreçte matematik becerisini değiştirir. Küçük çocuklarda öğretmenlerin tutumları da bu süreci tetikler. Öğretmenlerin inatla matematik zordur ya da herkes bu dersi yapamaz gibi lafları da çocuklarımızda matematik başarısının düşmesine neden olur.

Bu yüzden öğretmenlerin de bu anlamda konuşma dillerini doğru seçmesi gerekir. Bazen çok ufak bir kelime bile bu süreci başlatır. Bu kelimeler size ilk söylediğiniz zaman gereksiz ya da önemsiz gelebilir. Fakat karşınızdaki çocuklarda bu kelimeler bir noktada yer edinir. Maalesef bu durumların üzerinde ülkemizde fazla durulmuyor. Toplumsal anlamda matematik dersinin ve matematiğin kolay olduğunu çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Bu sayede ülkemizdeki sorunların üzerinden gelebiliriz.

Matematik ve Özgüven Eksikliği

Ülkemizde çok önemli iki farklı sıkıntı göze çarpıyor. Bunlardan bir tanesi tabi ki de matematik. Bir diğeri ise yabancı dil. Henüz bu iki sorunu aşamamışken bir diğer sorunda yakında bizler ile buluşacak. Üçüncü büyük sıkıntı da kodlama alanında gerçekleşecek. Bu süreç içerisinde ilk iş çocuklarımıza düşmüyor. Çocuklarda özgüven eksikliği nasıl giderilir diye düşünüyorsak ilk olarak aileler, öğretmenler ve danışmanlar olarak söylemlerimize dikkat etmemiz gerekir. Şekillendirmek, yapabileceklerine inandırmak ve öğrencilerin bu alanlarda yetkinliklerine kanaat getirmek gerekiyor.

Kelimeler insanların hayatlarında son derece sihirlidir. Özgüven düşüşlerini engellemek için de kelimelerin tılsımına inanmanız gerekir. Öğrencilerinizin yapabileceklerine inandırdığınız zaman değişimin de başladığını göreceksiniz. Doç. Dr. Gamze Sart dünyadaki en iyi IQ testi olan Wisc 5 kullandığında da bu sorunu gözler önüne seriyor. Çocukların çok yüksek IQ skoru olmasına rağmen matematik notlarının düşük olduğunu söylüyor. Çocukların hangi yaş aralığında ya da hangi sınıflarda bir sıkıntı yaşadığı bu testler ile görülmekte.

Çocukların bir sürece kadar matematik notları çok iyi gelirken o süreçten sonra yaşadığı düşüş ile bu durum anlaşılıyor. Daha öncede dediğimiz gibi o süreç her şey olabilir. Dış görünüş özgüven eksikliği yaşamaya sebep olabilir. Hatta öğretmen değişiklikleri bile öğrencilerin sorun yaşamasına sebep olur. Özellikle öğretmen etkisi 0 – 6 yaş aralığından sonra çok sık görülür. Bu dönemlerde öğrenciler öğretmenlerinin her hareketine dikkat eder. Öğretmenlerin çocuklar üzerindeki en ufak bir bakışı ya da küçük görüşü matematik ve özgüven düşüşünü beraberinde getirir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından özgüven eksikliği belirtileri hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Aba Psikoloji web adresini ziyarete ederek cesaret eksiliği ve bunun derslere etkileri gibi konularda destek alabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret ederek de çocuklardaki özgüven düşüşlerinin nedenleri hakkında detaylı blog yazılarına ulaşabilirsiniz.

Read More

Üniversite eğitimini başarılı bir şekilde tamamlamak isteyen öğrencilerimiz için burs imkanları son derece önemlidir. Gerek Türkiye gerekse yurt dışı burs imkanları, öğrencilerin üniversite eğitimlerini garanti altına almaktadır. Bu nedenle, öğrencilerin mevcut burs imkanlarını değerlendirirken nasıl hareket etmeleri gerektiği sorusu gündeme gelmektedir. Değerli öğrencilerimiz için Türkiye’de ve yurt dışında sayısız burs imkanı bulunmaktadır.

Öğrencilerimize, Aba ailesi yurt dışında çok ciddi miktarlarda burslar kazandırmaktayız. Bu anlamda yurt dışındaki burslardan ve güncel gelişmelerden haberdar olan biriyim. Bu açıdan bakıldığında Türkiye ve yurt dışındaki burs imkanlarının doğru kriterlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Eğitim sistemi olarak incelendiğinde, Türkiye’de devlet üniversitelerindeki eğitimin ücretsiz olmasının olumlu olduğunu söylemeliyiz. Diğer ülkelerle kıyaslandığında ücretsiz üniversite eğitimi veren ülke sayısı yok denecek kadar azdır. Yani diğer ülkelerde bulunan devlet üniversiteleri için de durum aynıdır.

Bu anlamda Türkiye’de ODTÜ’de, Hacettepe’de ve İstanbul Üniversitesi’nde okumanın bir ayrıcalık olduğunu söyleyebiliriz. Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin de ücretsiz ve çok kaliteli eğitim alabildiklerini görmekteyiz. Dünyanın en sosyal ülkelerinde dahi devlet üniversitelerinin, öğrencilere böyle bir imkanla sunulmadıklarını biliyoruz. Türkiye’de devlet üniversitelerinin 4 yıllık bir eğitimi ücretsiz olarak vermesi, öğrenciler için ciddi bir avantaj durumundadır. Türkiye haricinde dünya genelinde üniversite eğitiminin ücretli olması Yurtdışında Burslu üniversite okumak kavramını daha da önemli hale getirmektedir.

Yurt Dışı Burs İmkanları Söz Konusu Olduğunda Amerika Ne Durumda?

Aslında Amerika Birleşik Devletleri öğrencilerimizin düşündüğü gibi rahat ve ücretsiz bir eğitim imkanı tanımamaktadır. Bilindiği gibi Amerika, iki farklı yapıda yönetildiği için, yani bir tarafta genel anlamda devlet yer alırken diğer tarafta da federal hükümetler bulunmaktadır. Haliyle, federal hükümetler bazında değişen kurallar ve eğitim sistemleri mevcuttur. Amerika, kendi ülkesinin vatandaşı olan öğrencilere belirli miktarda bir eğitim desteği sunmaktadır. Yurt dışındaki öğrencilere göre Amerikan vatandaşı olan öğrenciler çok cüzi dönemlik eğitim ücretleri ile eğitim alabilmektedir. Durum böyle olunca uluslararası öğrenciler için yurt dışı burs fırsatları daha da önem kazanmaktadır.

Amerika’da kendi vatandaşı olanlara dönemlik 4.000 dolar civarında bir ücretle eğitim veren çok sayıda üniversite bulunmaktadır. 4.000 dolarlık ücreti ülke bazında, alım gücüne göre değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olur. Yani döviz kuruna oranladığınızda 4.000 doların yüksek bir rakam olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak alım gücü dikkate alınarak bir değerlendirme yapıldığında Amerika’da eğitim için bu tutarın çok uygun olduğunu söylemek mümkündür. Amerika’da kendi vatandaşlarına ücretsiz eğitim veren üniversiteler de yok değildir. Ancak bu üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin de eğitim karşılığı olarak mezuniyete kadar ciddi anlamda eğitim borçlarının oluştuğu dikkat çekmektedir.

Amerika’da ücretsiz eğitim alan öğrenciler mezuniyet sonrasında büyük meblağlarda biriken borçları ödemekle yükümlü hale gelmektedir. Yani dönemsel olarak hesaplanan tutarlar, mezuniyet sonrasında 50.000 dolarlara kadar ulaşabilmektedir. Hatta öğrenci, Stanford Üniversitesi gibi bir yerde eğitim almışsa, ödemesi gereken toplam tutar çok daha ciddi boyutları bulmaktadır. Bu durum, bize aslında hiçbir şeyin uzaktan göründüğü gibi olmadığını göstermektedir. Bu durum, eğitim anlamında önemli bir noktayı açığa çıkarmaktadır. Şöyle ki; Amerikan vatandaşı, kendi ülkesindeki prestijli üniversitelerde eğitim almak için sonuçta ciddi rakamlar ya da borç kalıntıları ile karşılaşırken Türkiye’deki başarılı bir öğrenci yurt dışı burs imkanları sayesinde; Yale, Stanford, Princeton gibi Üniversitelerden tam burs alma hakkı elde edebilmektedir. Konu bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’deki başarılı bir öğrencinin Amerika’daki prestijli üniversitelerden eğitim alma şansının yüksek olduğu söylenebilir.

Yurt Dışı Burs İmkanları: Amerika Neden Böyle Bir Politika Uyguluyor?

Amerika ve Avrupa’daki prestijli üniversiteler, diğer ülkelerdeki kaliteli beyini göç ile almak için bu tür stratejiler uygulamaktadır. Yaklaşım böyle olunca Türk öğrencilere burs veren ülkeler tarafından sunulan imkanlar dikkate alınabilir. Ülkelerin kaliteli beyin göçü için tam burslu olarak eğitim vermeleri, Türkiye’deki öğrencilerin bu ülkelere ücretsiz eğitim imkanı ile gidebilmelerine imkan tanımaktadır. Devletlerin kaliteli ve entelektüel beyin göçü için sunduğu bu imkanların yanı sıra şirketlerin de benzer yaklaşımlara sahip oldukları görülmektedir.

Yurt dışında okuyan öğrencilere burs Veren kurumlar da aynı mantıkla, öğrencilerin üniversite eğitim masraflarını ve diğer giderlerini karşılayarak onların mezuniyet sonrasında kendi şirketlerinde çalışmalarını şart koşmaktadır. Bu sayede şirketler kaliteli iş gücüne sahip olarak, kendi çalışan portföyüne katkı sağlamış olmaktadır. Bu şirketlerden bazıları, Amerika dışında faaliyet göstermelerine rağmen eğitim için çalışanlarını Amerika’daki kaliteli üniversitelere göndermektedir. Bu durumun yaygınlaştığını söylemek şu an için pek mümkün görünmemektedir. Bu durumun daha da yaygınlaşması, faydalı sonuçlar sağlayabilir.

Türkiye’deki Üniversiteler İş Dünyasına Çalışan Yetiştiriyor mu?

Yurt dışı burs imkanları öğrencilerin eğitim hayatlarını belirleyen unsurların başında yer almaktadır. Bunun dışında Türkiye’de kaliteli eğitim veren üniversitelerin de önemlerinin büyük olduğu söylenebilir. Türkiye’deki üniversiteleri göz önüne alırsak; bu üniversitelerin daha yeni yeni iş dünyasına köprü oluşturduklarını görmekteyiz. Bu durum için özel üniversiteleri dikkate alabiliriz. Bugün Koç Üniversitesi, iş dünyasında var olan bir şirketin vakfı tarafından kurulmuş bir üniversitedir. Koç Üniversitesi’nin öğrencilere sağladığı ciddi burslar bulunmaktadır. Ancak genel olarak değerlendirdiğimizde Amerika’daki kadar gelişmiş bir sistemin olmadığını görmekteyiz.

Türkiye’nin en büyük farkı, devlet üniversitelerindeki eğitimi ücretsiz olarak vermesidir. Bununla birlikte; öğrencilerin üniversitelerden borçsuz bir şekilde ayrılmaları da büyük imkanlar arasında yer almaktadır. Öğrencilerin borcu olmadan iş dünyasına atılmaları ya da işe girme süreçlerine katılmaları, öğrenciler için son derece önemlidir.

Eğitim konusunu bir kenara alırsak, iş dünyasında da birtakım eksikliklerin olduğunu görüyoruz. Bu eksikliklerin başında; iş dünyasına gençlerin, erken yaşlarda dahil edilmemesi gösterilebilir. Bugün İsrail örneğini dikkate alabiliriz. Orada, 13-14 yaşlarındaki gençler için çalışma prensipleri oluşturulmaktadır. Kısmi çalışma süreleri belirlenerek bu sürelere uygun ilkeler bulunmaktadır. Bu durum, gençlerin tecrübe edinmeleri ve üretime katkı sağlamaları bakımından son derece faydalı bir sistemi meydana getirmektedir. Yani çalışma imkanının, üniversite bittikten sonraya ötelenmesi doğru değildir.

Gençlerin, küçük yaşlarda stajlar yapmaları ve belirli işlerde bulunmaları gerekmektedir. Amerika’da burs verirken, öğrencilerin yapmış oldukları stajlar dikkate alınmaktadır. Türkiye’deki en büyük eksikliklerden biri de belki bu olmaktadır. Öğrenciler için staj yapabilecekleri çok az imkan yer almaktadır. Staj için gerekli olan imkanların kısa sürede sağlanarak öğrenci gelişimi desteklenmelidir. Sonuç olarak; asıl önemli olan, öğrencilere yalnızca burs vermek değildir. Bunu yurt dışı burs veren kurumlar da yapmaktadır. Gerçek anlamda önemli olan hayata erken yaşta atılmayı sağlayan imkanların sunulmasıdır.

Gençler Geleceğe Nasıl Hazırlık Yapmalılar?

Günümüzde yurt dışında eğitim almak isteyen öğrencilerimiz için pek çok imkan bulunmaktadır. Ülkemizde Yurtdışı Eğitim Bursları MEB ve benzeri kurumlar tarafından sunulan programlarla öğrencilerimizin dünya standartlarında bir eğitim almaları hedeflenmektedir. Gençlerimiz, çok erken yaşlarda hayata atılmayı öğrenmelidir. Bunun için kendilerini geliştirmelerini sağlayan işlerde deneyim kazanmaları gerekmektedir. Erken yaşlarda bütçe yönetimi yapmak ve hatta erken yaşlarda ‘kazıklanmak’ gençler için önemli deneyimler arasında yer almaktadır.

Türkiye ve yurt dışı burs imkanları hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Benzer konularda hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca diğer içerikler için de Doç. Dr. Gamze Sart blog sayfasına göz atabilirsiniz. Yurt dışında eğitim için ihtiyaç duyulan sınavlara hazırlık aşamasında aba Academy’den destek alabilirsiniz. 

Read More