Monthly Archives Nisan 2021

Son yıllarda dünyanın en iyi tıp fakülteleri büyük ilgi görmeye başladı. Her yıl pek çok öğrenci tıp eğitimi almak için başvurular yapıyor. Fakat yapılan başvurulardan sadece küçük bir kısmı okullardan kabul alıyor. Üniversitelerin az sayıda öğrenci kabul etmesinin pek çok farklı sebebi var. Dünyanın en iyi tıp fakülteleri, öğrenci seçimi yaparken son derece seçici ve özenli bir politika izliyor. Öğrencilerin hem okula hem de bölüme yeterli olduğunu göstermesi gereken bazı kabul kriterlerini yerine getirmesi gerekiyor.

Bir diğer yandan dünyada en iyi tıp eğitimi veren üniversiteler her geçen dönem aldığı başvuru sayısını arttırıyor. Bu tarz sebeplerden dolayı da üniversitelerin öğrenci seçimlerine dikkat etmesi gerekiyor.  21. yüzyıl içerisinde artık farklı bir ülkede eğitim almak son derece basit bir hal aldı. Öğrenciler gerekli şartları sağladığı sürece kolay bir şekilde hem yurt dışına hem de istedikleri bölüme gidebilir.

Ayrıca üniversitelerin öğrenci kabulü için geliştirdiği farklı sistemler de artmaya başladı. Gelişen kabul kriterleri sayesinde üniversiteler en doğru öğrencileri kolayca seçiyor. Dünyada tıp eğitimi konusunda oldukça saygın olan okullar için en iyi öğrenciyi seçmek son derece önemli. Yurt dışında üniversiteler en iyi öğrencileri kapabilmek için birbirleri ile yarış halinde. Fakat hem şartlar hem de seçim süreci ne kadar zor olursa olsun doğru adımlar ile öğrenciler istedikleri tıp fakültelerine gitmeye hak kazanır.

Dünyanın En İyi Tıp Fakülteleri İçin Yapılması Gerekenler

Öğrencilerin ilk olarak dikkat etmesi gereken nokta karar aşamasıdır. Öğrenciler hangi ülkede ve hangi fakültede tıp eğitimi almak istediğine karar vermesi gerekir. Çünkü üniversitelerin ve ülkelerin kabul kriterleri birbirinden farklıdır. Verilen eğitim dili bile farklılık gösterir. Öğrenciler karar verdikten sonra ise gerekli araştırmalar ile yol haritası çıkarmalıdır. Dünyada en iyi tıp eğitimi veren üniversiteler arasında her biri için izlenecek yol da değişebilmektedir. Öğrenciler bu süreçte okulların istediği sınavlar için hazırlık sürecine girmelidir.

Fakat üniversiteler öğrencilerden sadece uluslararası sınavlardan yüksek dereceler istemez. Aynı zamanda öğrencilerin bulunduğu etkinlik, sosyal sorumluluk projeleri ya da benzer aktiviteler de üniversiteler için son derece önemlidir. Dünyanın en iyi tıp fakülteleri öğrencilerden hiçbir zaman sadece sınava dayalı başarılar istemez. Bu tarz etkinliklerde bulunmak öğrencileri her zaman rakiplerinden ayırarak onları bir adım öne taşıyacaktır. Bu süreçte de danışmanlık hizmetleri öğrencilerin en iyi tercihi olacaktır.

Mentorloops İle En İyi Tıp Fakültelerde Eğitim Alın

Öğrenciler için bir yandan sınavlara hazırlanması bir yandan da bu araştırmaları yapması oldukça zordur. Bu yüzden de öğrencilerin profesyonel bir destek alması onlara her anlamda avantaj sağlayacaktır. Mentorloops olarak bizler de öğrencileri uzman mentorlar ile eşleştirerek bu zorlu süreci kolaylaştırıyoruz. Öğrenciler Mentorloops sayesinde üniversite hazırlık sürecini çok daha kolay ve bir o kadar da güvenli şekilde ilerletiyor. Mentorloops firmasını tercih eden öğrenciler Oxford, Harvard ve Yale gibi pek çok okuldan kabul aldı.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve Web sitesinden en iyi tıp eğitimi veren ülkeler hakkında bilgiler alabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de dünyanın en iyi tıp fakülteleri için profesyonel mentorlardan destek alabilirsiniz.

Read More

Son yıllarda yurt dışı üniversitelerine başvuru süreçleri önemli bir hal almıştır. Bu önem ile birlikte öğrencilerin; İngiltere, Amerika, Hollanda ya da Kanada gibi ülkelere daha fazla yöneldiklerini görmekteyiz. Her yıl, on binlerce öğrenci bu ülkeleri tercih ediyor ve üniversite kabullerini bekliyor. Bu kabul süreci bizler için de oldukça önemli. Çünkü bu ülkelerdeki kabullerimiz birer birer gelmeye başladı.

Hollanda Üniversiteleri Başvurularımız ve Başarılarımız

Hollanda kabulleri arasında özellikle Delft, Amsterdam ya da VU kabulleri almak tahmin edildiği kadar kolay değil. Hollanda dışındaki üniversiteler çok daha kolay kabul veriyor. Öğrencilerin AP almasına gerek kalmıyor. Hollanda’dan yapay zeka veya sanat gibi alanlarından ilk başlardaki tercihlerimizin alınmış olması bizleri oldukça sevindiriyor. Eindhoven Üniversitesi ise bu sene Fransız okullarının erken diploma vermesi sayesinde öğrencilerimizin bu üniversiteden çok fazla kabul aldı.

AP ve IB yapan toplan 47 tane Hollanda başvurumuz vardı. Bu başvurulardan da çok önemli kabulleri alarak rahat ettik. Özellikle Hollanda’daki okulların Türkiye’deki okullara göre 3 yıl içerisinde bitiyor olması ve ekonomik olması büyük bir fırsat. Buna ek olarak Hollanda’nın inovasyon ülkesi olarak isimlendirilmesi de öğrencilere ileriye dönük avantajlar sağlıyor. İlerleyen 1 gün içerisinde ise öğrencilerimizin Hollanda tercihlerini tamamlayacağız. Hollanda gibi yurt dışında üniversite okumak isteyen öğrenciler için bu süreç son derece önemli.

Yurt Dışı Üniversitelerine Başvuru ve Tercihlerimiz

Hollanda’ya yapılan tüm başvurularımız henüz açıklanmadı. Bununla beraber merakla ve heyecanla beklediğimiz Kanada ve İngiltere başvurularımız da ilerleyen süreçlerde açıklanacak. Bu süreçte yüksek lisans ve doktora tercihlerimiz için de özel bir hazırlık yapacağız. Yeni kabul alacak öğrencilerimiz için ilerleyen süreç bizler adına da oldukça önemli. Daha sonra ise daha önce kabul alıp mezun olacak öğrencilerimizi takip edeceğiz. Covid – 19 gibi zorlu bu dönemde daha önce kabul alan öğrencilerimizin üniversitelerinde çok önemli projeleri var.

Stanford ve Columbia gibi okullarda projeleri ile birincilik alan öğrencilerimiz için de Youtube kanalımızda özel videolar hazırlayacağız. Sıçrama yapılan bu teknoloji çağında öğrencilerimiz adına büyük umutlar ve dilekler besliyoruz. Gençlerimizin başarılı bir süreç geçirmesi için bizler de onlar için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Burs gibi konularda öğrencilerimizin sorunlar yaşamaması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gençlerimizden tek isten ve temennimiz başarılı bir birey olmalarından başka bir şey değil.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ya da Web sitesini ziyaret ederek yurtdışında üniversite okumak için hangi sınav gerekir gibi sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Mentorloops internet sitesinden de yurt dışı üniversitelerine başvuru süreçleri hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.

Read More

Dünyanın bugün geldiği noktada Endüstri 4.0 ve içerik yönetimi kavramları önem kazanmıştır. Herhangi bir veri, insanlar için doğrudan bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak bunun yanı sıra herhangi bir içerik, anlamlı bilgileri ifade etmektedir. İçeriğin yönetimi söz konusu olduğunda; iş akış süreçleri, harici bir sistem ile entegrasyon ve güvenlik ihtiyacı kavramları da önem kazanmaktadır. Joan Hackos’a göre içerik idaresi, bir kalbin çalışması gibidir.

Bu içeriğin yönetiminde; değerlendirme, planlama ve bilgi yönetim modellerinin yeniden gözden geçirilmesi gibi süreçlerin devamlılığı yer almaktadır. Bununla birlikte; herhangi bir içeriğin bilgisayar ortamında belirli bir yaşam süresi bulunmaktadır. Bu anlamda; içeriğin üretilmesi, düzeltilmesi, düzenlenmesi, onaylanması, yayımlanması, arşivlenmesi, yeniden kullanılması ve silinmesi, sürecin tamamını oluşturmaktadır.

İçerik Yönetimi Nedir? İçerik Yönetim Sistemi Ne İşe Yarar?

İçerik yönetim sistemleri, herhangi bir içeriğin tamamen işlenmiş, yarı işlenmiş veya ham veri olarak dijital ortamlarda verinin toplanması, veriye ulaşılması, verinin düzenlenmesini sağlayan sistemlerdir. İçerik yönetimi Sistem Yönetimi araçları sayesinde pratik bir şekilde sürdürülmektedir. Ayrıca internet sistemlerinin yaygın bir şekilde kullanılması, içerik üretim hızını da artırmıştır.

İçerik sayısının günümüzde çok artmış olması, bilgi yönetiminde ve istenen veriye erişimde esnek araçlara ihtiyaç oluşturmaktadır. Günümüzde gelinen noktada içeriklerin yönetimi için yazılım endüstrisinin önemi daha da anlaşılmaktadır. Yazılım şirketleri tarafından üretilen kapsamlı ürünler, içerik yönetimine katkı sağlamaktadır. Yazılım endüstrisi söz konusu olduğunda drupal nedir sorusunun cevabı gündeme gelmektedir. Bilindiği gibi Drupal, web içerik yönetim sistemi olarak 2008 yılında dünya genelinde ciddi düzeyde derecede ilgi görmüştür.

Endüstri 4.0 Pek Çok Yeniliği Beraberinde Getirmektedir!

Endüstri 4.0 beraberinde getirdiği yeniliklerle insan yaşamını kolaylaştırmaktadır. İçerik yönetim hususu söz konusu olduğunda; verilerin toplanması ve analiz edilmesi dikkat çeken konular arasında yer almaktadır. Yaşanan gelişmelerin sonucunda verilerin toplanması ve analiz edilmesi ile karar verme aşamaları daha da hızlı hale gelmektedir.

Dijital dünyada ise metotlar ve sistemlerin değişerek içerik sistemlerinin yeniden oluşması süreci yaşanmaktadır. Bu gelişmeler beraberinde yeni kavramları ve teknolojileri ortaya çıkarmaktadır. Endüstri 4.0 pek çok alanda etkisini hissettirerek mevcut sistemlerin gelişmesine katkı sağlamaktadır.

İçerik yönetimi ve Endüstri 4.0 ilişkisi hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Özenle hazırlanmış videolar için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına göz atabilirsiniz. Yurt dışı sınavlara hazırlık sürecinde aba Academy’den destek alabilirsiniz.

Read More

Öğrenciler için Stanford Üniversitesi bölümleri içerisinde eğitim almaya hak kazanmak her zaman büyük bir ayrıcalık olarak görülmektedir. Stanford sadece Amerika’da değil aynı zamanda tüm dünyada son derece önemli ve prestijli bir üniversite olarak ifade edilmektedir. Farklı ülke ve kültürlerden her yıl on binlerce öğrenci Stanford Üniversitesi’nde eğitim almak için başvurular yapıyor. Fakat bu başvurulardan sadece ufak bir kısmı kabul alıyor.

Stanford Üniversitesi öğrencilerin bir üniversiteden isteyeceği tüm özellikleri barındıran bir okuldur. Stanford Üniversitesi hikayesi ile başlayarak eğitimine kadar her noktada öğrencileri etkiliyor. Ayrıca iş ve Start up gibi konularda da Stanford diğer okullardan çok daha farklı ve özel bir yere sahip. Tüm bunlara ek olarak Stanford bulunduğu konum ile de oldukça özel. Çünkü Stanford Üniversitesi dünyanın teknoloji merkezi olan Silikon Vadisi’nin tam göbeğinde bulunuyor.

Bu sayede de öğrenciler çok farklı deneyimler kazanma fırsatı yakalıyor. Silikon Vadisi içerisinde Apple, Google, Tesla ve bu tarz dünyanın en iyi teknoloji firmaları bulunuyor. Bu firmalarda Stanford Üniversitesini yakından takip ediyor. Projeleri ile ve dersleri ile dikkat çeken her yıl onlarca öğrenci bu sayede bu büyük firmalarda çalışma fırsatı yakalıyor. Fakat Stanford Üniversitesi tıp fakültesi ya da diğer fakülteleri içerisinde eğitim almak için öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktalar var.

Stanford Üniversitesi Bölümleri İçin Öğrencilerin Dikkat Etmesi Gerekenler

İlk olarak öğrenciler Stanford gibi bir okulda eğitim almanın çok da kolay olmadığını bilmelidir. Çünkü bu tarz prestijli okullar öğrenci seçimlerini oldukça detaylı yapar. Ayrıca diğer okullara göre farklı kabul kriterleri de öğrencilere sunuyor. Öğrenciler ilk olarak Stanford içerisinde okumak istediği bölümü belirlemelidir. Çünkü bölümler arası kabul farklılıkları vardır. Daha sonra ise öğrenciler IELTS ya da TOEFL gibi İngilizce sınavından ortalamanın az da olsa üzerinde bir puan almalıdır.

Öğrencilerin bu sınavdan alacağı puan ne kadar yüksek olursa rakiplerine göre o kadar avantaj kazanır. Aynı şekilde öğrencilerin SAT gibi uluslararası sınavlardan da yüksek notlar alması gerekir. Stanford Üniversitesi bölümleri için başvuran öğrencilerin hepsi bu sınavlara girdiği için alınan puanın yüksek olması öğrencilere avantaj sağlar. Uluslararası bir düzeyde yapılan sınavların hepsinden öğrencilerin yüksek puana ihtiyacı vardır. Fakat Stanford öğrencilerden sınavdan daha fazlasını da istiyor.

Örneğin sosyal sorumluluk projeleri, aktiviteler ve etkinlikler üniversite tarafından dikkat edilen bir konudur. Çünkü üniversiteler öğrencilerin sosyal alandaki yeteneklerini de inceler. Stanford Üniversitesi öğrencilere dünyanın en iyi eğitiminden fazlasını sunar. Bu yüzden de öğrencilerden sabit başarılı ders notlarına ek olarak başarılı bir sosyal hayat ister. Ayrıca Stanford öğrencilerin lise diploma puanlarına da dikkat eder. Öğrenciler bu yüzden Stanford’da eğitim almak için lise dönemlerinden hazırlıklara başlamalıdır.

Mentorloops İle Stanford’daki Yerinizi Alın!

Stanford Üniversitesi Bölümleri arasında yer almak isteyen öğrencilerin uzmanlardan destek alması her zaman daha pozitif olur. Mentorloops gibi bu konuda hizmet veren firmalar öğrencileri Stanford’da eğitim alması için tüm eksik yönleri ile geliştirir. Öğrenciler mentorları ile Stanford gibi dünyanın en iyi okullarında eğitim almak için çalışmalarını sürdürür. Bir mentor ile bu süreci ilerletmek öğrencilerin çok daha kesin sonuçlar almasını sağlar. Mentorloops izlediği bu yöntem ile Stanford, Harvard ve Oxford gibi pek çok okula öğrenci kazandırdır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden Stanford Üniversitesi nasıl kazanılır gibi sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de Stanford Üniversitesi Bölümleri hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Read More

21.yüzyıl itibari ile hayatımıza Endüstri 4.0 bileşenleri gibi yeni kavramlar girmeye başladı. 4. Sanayi Devrimi olarak ifade edilen Endüstri 4.0 gelişen teknoloji ve sanayide meydana gelen köklü değişimleri ifade ediyor. Üretim kavramı yeni sanayi devrimi ile eskiye oranla hem gelişti hem de hızlandı. Özellikle yazılım teknolojisinin her geçen gün gelişmesi bu devrimde önemli bir rol oynadı. Yazılım ilk başlarda sadece bilgisayar üzerinde uygulama ya da oyun geliştirmek için kullanılan bir yöntemdi.

Fakat insanlar yazılımın bundan çok daha öte bir kavram olduğunu kısa sürede anlamaya başladı. Bununla birlikte de yazılım yavaş yavaş hayatımızın her noktasına girdi. İlk olarak internet ve akıllı telefonlarda yazılımın gücü açık bir şekilde ortaya çıktı. Daha sonra ise bu süreci arabalar ve evler takip etti. Sürücüsüz araçlar, akıllı evler ve fabrikalar aslında Endüstri 4.0 nedir sorusunun cevaplanmasıyla hayatımıza dahil oldu.

Fabrikalar Endüstri 4.0 özellikleri açısından en çok gelişim gösteren alanlardan bir tanesi. Artık fabrikalarda insan gücüne olan ihtiyaç her geçen gün azalıyor. İnsanların yerine artık robotlar fabrikalardaki işlere dahil oluyor. Ayrıca bu yöntem maddi olarak da şirketler büyük kazançlar sağlıyor. 24 saat aynı performans ile ara vermeden çalışan makineler artık şirketlerin büyümelerini de sağlıyor. Endüstri 4.0 ana bileşenleri bu süreçte hayatımıza kattıkları ile dikkat çekiyor.

Endüstri 4.0 Bileşenleri Nelerdir?

4.Sanayi Devrimi genel olarak 6 farklı prensibe dayanarak hareket ediyor. Bunlardan ilki “Karşılıklı Çalışabilirlik” kavramıdır. Bu kavram nesnelerin interneti gibi teknolojiler sayesinde insanların ve fabrikaların birbiri ile iletişim kurmasını ifade eder. Bir diğer prensip ise akıllı fabrikaların sanal kopyalarının oluşturulması yani “Sanallaştırma” prensibidir. 3. Bileşen ise “Özerk Yönetim” olarak ifade edilmektedir. Bu ise akıllı fabrikaların yapay zeka ve veri bilimi ile birlikte kendi kendine karar alma mekanizması geliştirmesidir.

“Gerçek Zamanlı” bileşen ise işletmedeki bilgi akışının anlık olarak iletilmesi 4. Bileşendir. Sonraki bileşen ise “Hizmet Oryantasyonu” olarak ifade edilir. En son bileşen ise “Modülerlik” olarak karşımıza çıkar. Bu bileşen bireysel modüllerin değişen gereklilikler için akıllı fabrikaların adaptasyon sistemini anlatır. Endüstri 4.0 bileşenleri kullanılarak hayatımızdaki pek çok sorun da aslında ortadan kalkıyor. Tüm bileşenleri hayatımıza etkisi oldukça fazla.

Endüstri 4.0 ve Bileşenleri Hayatımıza Neler Katıyor?

İlk olarak insanların ağır yükü aslında ortadan kalkıyor. Zorlu ve yorucu işler artık makinelere devrediliyor. Bir diğer yandan fabrikalardaki verimlilik de maksimum seviyelere çıkıyor. Çünkü bu sanayi devrimi ile birlikte çalışma saatleri ortadan kalkıyor. Ayrıca insan kaynaklı olacak tüm hatalar da artık karşımıza çıkmıyor. Makineler insanların neden olduğu tüm sorunları ortadan kaldırarak performans artırıcı bir etki gösteriyor. Yani hata ve performans olarak fabrikalar yaşayacakları sorunlardan bu sayede kurtuluyor.

Bu süreç sadece fabrikaların verimliliğini arttıracak şekilde ilerlemiyor. Aynı zamanda insanların da daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlıyor. Çünkü ağır çalışma şartları ve uzun saat çalışmalar insanları sadece fiziksel olarak etkilemiyor. Aynı zamanda insanlar bu süreçten manevi olarak da etkileniyor. Aile ile az geçirilen vakit ya da yeterli dinlenememe gibi sorunlar Endüstri 4.0 bileşenleri ile birlikte ortadan tamamen kalkıyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve Web sitesinden Endüstri 4.0 özellikleri ile alakalı çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de Endüstri 4.0 bileşenleri ile alakalı blog yazıları bulabilirsiniz.

Read More

Endüstri 4.0 söz konusu olduğunda en önemli sırrın ‘paylaşımcı olmak’ olduğu söylenebilir. Bu paylaşım içerisinde de herkesin birbirini destekliyor olması gerekmektedir. Endüstri 4.0 teknolojileri göz önüne alındığında şimdiki neslin çok farklı bir noktaya doğru hareket ettikleri görülmektedir. Gençler arasında 18-25 yaş ile 6-18 yaş grubun farklılaşması söz konusudur. Bu farklılaşma bize, nesil farklılıklarını somut bir biçimde ortaya koymaktadır.

Bu nesil farklılığı da farklı ihtiyaçları toplum için gerekli kılmaktadır. Şimdiki neslin diğer gruplara göre farklı olması, beraberinde içerik yönetimini de önemli hale getirmektedir. Bu içerik yönetiminde özellikle gençlerin; mevcut içeriğin içerisinde var olmasını sağlamak gerekmektedir. Artık her bir birey, kameranın arkasında değil kameranın önünde içerik üretmektedir. Bu gençler aynı zamanda içeriğin içerisinde yer alarak içeriğin kendisini oluşturmaktadır.

Endüstri 4.0 Teknolojileri Öncesinde Nasıl Bir Durum Mevcuttu?

Önceki dönem fütürist düşüncede yazılan kitaplarda, bir gün herkesin 5 ya da 15 dakikalığına dahi olsa şöhret olacağından bahsedilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada Endüstri 4.0 teknolojileri ve bunların sağladıklarıyla beraber bu iddianın gerçekleştiğini görmekteyiz. Elimizin altında bulunan sosyal medya mecraları bize bu şansı sağlamaktadır. Bu mecralarda artan sayının beraberinde ‘seçicilik’ kavramını da gündeme getirdiğini görmekteyiz. Sosyal medyaya dair alanlarda o kadar fazla içerik üretilmektedir ki son 4 yılda üretilen tüm bu bilgiler insanlık tarihinde üretilen tüm bilgiden dahi daha fazladır.

Endüstri 4.0 bileşenleri ile sağlanan içeriklerin kalitesi de önemlidir. Üretilen bu içerikler kalitelerine göre farklılaşmalılar. Bu kavram söz konusu olduğunda da ‘kullanıcı deneyimleri’ kavramı dikkat çekmektedir. Yani gerçekte bizim birinci derecede kitlemizin ihtiyacı olan neler varsa kitlemizin doğru içeriklere yönlendirilmesi gerekmektedir. Günümüzde içerik yönetiminin artık birkaç kişinin elinde olmadığını, pek çok kişinin elinde olduğunu görmekteyiz. Endüstri 4.0 örnekleri sonucunda bugün geldiğimiz noktada medyanın da kendini değiştirdiğine tanık olmaktayız.

Endüstri 4.0 Ne Demek? Medyayı Nasıl Etkiliyor?

Günümüzde endüstri 4.0 teknolojileri ile birlikte medyanın şekillenmesi sonucunda iş süreçleri de değişikliğe uğramaktadır. Medyanın geldiği yeni durum sonucunda iş gücüne olan ihtiyaç artmaktadır. İnsan gücünün yeniden yapılandırılması sürecinde pek çok meslek mensubunun devrede oldukları gözden kaçmamaktadır. Bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan en önemli konular, teknolojinin doğru kullanımı ve teknolojinin doğru olarak şekillendirilmesidir.

Endüstri 4.0 uygulamaları sonucunda yapılanan medya, insanlığın hayatını değiştirmek için birinci derecede olanların sosyal anlamda ihtiyaçlarını gören bir biçimde tekrardan yapılanacaktır. Medyanın yapılanması sürecinde, bu içerikleri oluşturan uzmanların ve alanda çalışan kişilerin en önemli sırları ise neslin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmaktır. Bununla birlikte; bu alanda şeffaflık da önemli olan konulardan biridir. Artık hiçbir şekilde bilgileri saklamak söz konusu olmamaktadır. Bu alanda her şey şeffaf olmalıdır.

Şeffaflık Beraberinde Neler Getiriyor?

Endüstri 4.0 teknolojileri ile birlikte yapılanan medya, daha şeffaf bir konuma gelmektedir. Artık yalan bilgi üretiminin dönemi sona ermektedir. Bunun sonucunda; hesap verilebilir olan, şeffaf ve adaletli davranan bir yapı önem kazanmaktadır. İnsanlık için çalışan ve gayret gösterenlerin değeri artmaktadır. Bu nedenle içerik yönetimindeki en esaslı nokta; bireyin, toplumun, kurumların birinci derecede en çok önem vermeleri gereken konuların başında şeffaflığın korunması gelmektedir. Ayrıca şeffaflığı sağlarken de hesap verilebilir olabilmek gerekmektedir.

Toplumun mevcut olan değerlerine zarar vermeden bunları daha ileriye götürebilen çalışmalar önem kazanacaktır. Bu nedenle bizler, Endüstri 4.0’ı toplumsal bir dönüşüm ve değişim unsuru olarak görmekteyiz. Türkiye’de endüstri 4.0 örnekleri sadece çevrede, sağlıkta, mühendislikte, fabrikada veya herhangi bir noktada karşımıza çıkmamaktadır. Genel olarak bakıldığında; aslında toplumun dördüncü bir boyuta geçtiğini söyleyebiliriz. Bu toplum, daha birbirini seven, kendini daha çok koruyan ve bu anlamda daha iyisi için uğraşan bir döneme doğru geçmektedir.

Endüstri 4.0 Teknolojileri Nelerdir?

Yeni teknolojilerin gelişimi sonucunda ortaya çıkan teknolojilerin sayısı son derece fazladır. Bunlar arasında siber fiziksel sistemler siber dünyadaki bilgi alışverişine katkı sağlayan bir teknolojidir. Bu alanda verilerin takip edilmesi için sensörler kullanılmaktadır. Bununla birlikte dikey ve yatay entegrasyon teknolojileri de Endüstri 4.0 ile önem kazanmaktadır. Büyük veri analizleri, artırılmış gerçeklik ve otonom robotlar kavrama dahil olan teknolojiler arasında yer almaktadır.

Endüstri 4.0 teknolojileri hakkında soru ve görüşleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart’a form aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Güncel konularda hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için ihtiyaç duyulan sınavlara hazırlık sürecinde de aba Academy’den destek alabilirsiniz.

Read More

2020 – 2021 yurt dışı üniversite kabulleri ve başvuruları geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Biz de bu süreci Stanford Üniversitesi kabulü ile başladık ve yine bir Stanford Üniversitesi kabulü ile bitirdik. Şu an Harvard, Brown, Yale Columbia, Penn ve Priston gibi pek çok iyi okuldan kabullerimizi aldık. Ayrıca bu Amerikan üniversitelerine ek olarak 2 Oxford, 1 Cambridge ve 20 üzerinde Imperial, UCL ve UToronto kabulü de aldık. Hollanda’dan ise 40’dan fazla kabulümüz var.

Bu sene Aba Yurt Dışı Eğitim olarak ülkemiz adına bir rekor kırdık. İnanılmaz önemli üniversitelerden ve 21. yüzyılın en önemli mesleklerinden kabul alarak ilk kısmı tamamladık. Yurtdışındaki üniversiteler arasından en prestijli olanlarına öğrencilerimizi ilk aşamada gönderdik. Şimdi ise ikinci aşama geliyor. Üniversitelerin öğrenci kabullerinden yüzde 20’lik bir kısmı Waitlist içerisinden gelir. Bir kısım öğrencilerimiz de yeni okullarına bu süreçte yerleşecek.

Tüm öğrencilerimiz istediği okullardan kabul alamamış olabilir. Fakat bu sene öğrenciler ve eğitmenler açısından inanılmaz zor bir seneydi. Yüz yıl unutulmayacak bu dönemde öğrenciler doğru düzgün okula gitmeden online eğitim ile bu süreci devam ettirdi. Bazı öğrencilerimiz ile yüz yüze görüşmeden sadece Zoom üzerinden görüşerek Oxford ya da Harvard gibi okulları kazandırdık. Bu yüzden de bu zorlu süreçte yurtdışı üniversite bölümleri arasına yerleşen ve çabalayan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyoruz.

Yurt Dışı Üniversite Kabulleri ve Burslarımız

Öğrencilerimiz üniversitelere ek olarak burslar da kazanarak kendilerine kolaylık sağladı. Columbia Üniversitesini kazanan 2 öğrencimiz ful burs kazanmaya hak kazandı. Aynı şekilde Harvard, Yale gibi okullardan da pek çok öğrencimiz burs aldı. Ayrıca bir o kadar öğrenci için de hala burs almaları için çalışmalarımız devam ediyor. Bu süreçte öğrencilerimizin yanı sıra ailelerini ve okullarını da tebrik etmek gerekiyor. Çünkü oldukça zorlu olan bu süreç gerçekte bir takım çalışmasıdır. İkinci kısma geçtiğimiz bu süreçte bazı noktalar öğrenciler için son derece önemli.

Üniversite, okul ve bölüm seçimleri oldukça önemli bir konu. Yapılacak bu seçimler sadece alan olarak seçilmemelidir. Öğrenciler seçimlerini stratejik olarak seçmeli ve isme göre değil içeriğe göre seçim yapmalıdır. Yurt dışı üniversite kabulleri anlamında bu yüzden de yepyeni bir dönem başlıyor. Nisandan ağustosa kadar devam edecek bu süreç içinde çok önemli aşamayı gerçekleştiriyor. Aşama olarak düşündüğümüz zaman öncelikle ilk başvuruları yaptık. Daha sonra ise yüzde 80 oranında öğrenciler son tercihleri ile yerleşti.

Şimdi ise kayıtlar başlayacak. Yani o üniversiteye doğru bir şekilde yerleşimin en önemli aşamasına geldik. Bu yüzden de gençlerimiz birinci derece stratejik ve çok doğru kararlar almanız bu son aşamayı çok daha anlamlı ve içeriği zengin kılacaktır. Ayrıca bu aşamalar uzun vadeli en az 40 – 60 yıllık bir plan içerisinde yapılması gerekir. Yurtdışında üniversite okumak için bu zorlu yola çıkan başarılı olan ve çabalayan tüm öğrencilerimi de bu anlamda tekrar tebrik ediyorum. Onların gelecekte de çok daha başarılı yerlere geleceğinden emin olmam bizlere bu anlamda umut veriyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yurt dışı üniversite kabulleri almak için yapmanız gerekenler hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Siz de Aba Yurt Dışı Eğitim İmkanlarından yararlanmak istiyorsanız hemen internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışında eğitim almak için uzman kişilerden profesyonel destek alabilirsiniz.

Read More

Günümüzde Endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza giren en önemli konulardan bir tanesi içeriği tekrardan yapılandırmaktır. Dijital dünyada artık bir farklılaşma var. Bugün artık her şey dijital dünyada. Eğer siz dijital dünyada yoksanız yoksunuz demektir. 18 yaş altında birçok genç Youtube ya da Instagram üzerinden işlerini hallediyor. Bu yüzden de bizlere düşen en büyük görevlerden bir tanesi bu içeriğin tekrardan yapılandırmak. Günümüzde bu alanda insanlara eğitim verecek bir üniversite bölümü yok.

Fakat Youtube gibi platformları kullanabilmek için pek çok konuda uzman olmak gerekiyor. Bu da aslında bizlere bu sistemin kendi içerisinde bir üniversite gibi işlediğini gösteriyor. Artık sadece kurumlar değil aynı zamanda bireyler de kendi ürettikleri çalışmaları içerik yapısı içerisinde değer üreterek yapılanıyor. Konunun uzmanı olan bizler de bu anlamda büyük çalışmalar içerisindeyiz. Bu alanda ilk çıkan ve Türkiye dahil tüm dünya ülkelerinde çalışmalar yapan gruplardan bir tanesiyiz.

Endüstri 4.0 ve İçerik

Bu alanlarda yaptığımız çalışmalardan bir tanesi nitel araştırma denilen çalışmalara imza atmak. Bu araştırmalarda insanların davranış, tutum ve alışkanlıklarını görmek. Bu alışkanlıklar içerisinde kullanılan kelimeler ve yapılan davranışlar bizim için oldukça önemli. Nöro marketing diye geçen konumuzun içerisinde sadece insanları davranış ve tutumlar yer almıyor. Aynı zamanda onları kullandıkları kelimelerin hangi mimikler ile söylendiğine bile bakabilmek.

Günümüzde insanlar sadece yüzde 7 – 8 arasında kelimeler kullanıyor. Geri kalan yüzde 93 – 92’lik kısmı ise vücut dili kullanılarak ifade edilmektedir. Peki, dijital dünyada bu mimikler nasıl kullanılacak ya da aktarılacak? Sizin sadece belli bir noktada belli kelimeleri kullanmanız yetmiyor. Kelimeler her zaman sizi tam olarak anlatamıyor. Yaklaşımlarınız ve duruşunuz içeriğin ta kendisi olarak karşımızı çıkıyor.

Nöro marketing kavramı da bu alanda tekrar önemi ve kullanımı ile karşımıza çıkıyor. 4. Sanayi Devrimi özellikle 2000’li yıllardan sonra hayatımızda çok farklı değişimlere imza attı. Nöro marketing kavramı da bu değişimler ile hayatımıza girdi. İlk olarak uzmanların fazla üzerinde durmadığı bir konu olsa da nöro marketing tüm dünyada her geçen gün önemini arttırdı. Artık günümüzde uzmanların üzerinde çok fazla durduğu ve geleceğimizin önemli bir alanı olarak karşımıza çıkan bir kavramdır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret ederek Endüstri 4.0 ile alakalı çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Mentorloops internet sitesinden de 4. Sanayi Devrimi ile alakalı detaylı bilgiler ve yazılar bulabilirsiniz.

Read More

Türkiye genç nüfus bakımından zengin bir ülke durumdadır. Genç nüfus fazla olduğu için eğitim sistemine yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye’de öncelikle eğitime başlama yaşı bir yıl geriye alınmıştır. Bir ülkede okullaşma yaşı ne kadar erken olursa o kadar çok öğrenci okuyabilmektedir. Genel olarak bakıldığında; eğitim sistemi bazı dönemlerde değişikliklere ihtiyaç duymaktadır. Ancak bu değişikliklerin her zaman için önemli nedenleri olmuştur. Türkiye’de her birey için zorunlu eğitim yılı ilk başta 8 yıl iken sonraki yıllarda 12 yıla çıkmıştır. Bilindiği gibi OECD ülkelerinde de 12 yıllık bir zorunlu eğitim bulunmaktadır. Tabi temel eğitim süresinin uzatılması, üniversite eğitimine başlama yaşını da artırmaktadır.

Dünya Genelinde Eğitim Sistemi Ne Durumda?

Bugün OECD ülkelerini göz önüne alarak eğitim konusunda bazı konuları daha detaylı açıklayabiliriz. Eğitim sistemi söz konusu olduğunda alınması gereken doğru kararların mevcut olduğunu görmekteyiz. Bugün OECD ülkelerinde 200 milyon genç nüfus olmasına rağmen bunların 100 milyonu üniversiteye yetişememektedir. Yani nüfusun yarısı halen daha üniversite okuyamamaktadır.

Bu duruma neden olan temel sebeplerin en başında maddi imkansızlıklar gelmektedir. Gerçi artık üniversite eğitiminin de çok yeterli olmadığını söyleyebiliriz. Burada bir mantık yanlışının olduğu görülmektedir. İş dünyası, ihtiyaç duyduğu nitelikte kalifiye çalışan aramaktadır. Buna rağmen ihtiyaç duyulan yeterlilikte çalışan bulmak pek mümkün değildir. Yani genç nüfus iş aramakta ve buna rağmen işveren de kalifiye çalışan bulamamaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar yer almaktadır.

Türkiye’deki Eğitim Sistemi Nasıl? Bu Konuda Neler Yapılmalı?

İşverenlerin genç nüfus içerisinde kalifiye çalışan aramalarına rağmen bulamamaları aslında önemli bir sorun olmaktadır. Bu durumun değişmesi için öncelikle eğitimdeki müfredatın içeriğinin değişmesi gerekmektedir. Mevcut eğitim müfredatının teoriye dayalı olduğu görülmektedir. Eğitim sisteminde uygulamaya dayalı çalışmalara fazla yer verilmemektedir.

Bu durumu eleştirmeme rağmen mevcut sistemde halen daha teorik yöntemler uygulanmaktadır. Bir üniversite öğrencisi için gerekli olan eğitim sistemi içerisinde ezbere dayalı test yöntemleri ağırlıkta olmamalıdır. Bu durumdaki öğrenciler projeler yapmalıdır. Hele ki üniversite 3. ve 4.sınıf öğrencilerin çalışmalarının, proje üzerinden yürütülüyor olması gerekmektedir. Peki neden bu şekilde olmalıdır?

Çünkü özellikle üniversite son sınıf öğrencileri 1-2 yıl sonra üniversiteden mezun olarak mesleki alana yönelecektir. Bu öğrencilerin alanda karşılaşacağı durum teorik değil pratik bilgiye dayalı olacaktır. Bu nedenle teorik eğitimlerden ziyade uygulama odaklı eğitimler verilmelidir. Mevcut durumda bunu nasıl yapabiliriz? Eğitim verilen müfredatın uygulamaya dönük bir şekilde değiştirilmesi ile öğrenciler gerçek hayattaki işlere daha hazır hale gelebilmektedir. Bunun aksine yönelik uygulanan eğitim müfredatı ülkeler için ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

Eğitimin Daha Nitelikli Olması İçin Bazı Hususlara Dikkat Edilmeli!

Mevcut eğitim sistemi daha verimli hale getirilmelidir. Bunun bir başka yolu ise üniversite-sanayi işbirliği neticesinde mümkün olabilmektedir. Konuya şu bakış açısı ile de bakabiliriz; neden Stanford Üniversitesi mezunları arasında işsizlik oranı %3’lerde iken, standart bir üniversite mezunları arasında bu oran son derece yüksek olmaktadır?

Bu konuyu Türkiye örneği ile de açıklamak mümkündür. Diğer üniversitelere bakıldığında Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ mezunlarının işsizlik oranlarının daha düşük olduğu dikkat çekmektedir. Çünkü teknoloji transfer ofisleri ve üniversite teknoparkları bu anlamda öğrencilere hocaları ile birlikte staj yapma imkanları sağlamaktadır. Bu durum öğrencilerin uygulamalı bir eğitim alarak kalifiye hale gelmelerine yardımcı olmaktadır. Öğrenciler kısa sürede üniversiteyi bitirip iş dünyasına katılmayı düşünmektedir. Ancak bu durum beraberinde bir de gecikme ortaya koymaktadır.

Steve Jobs’un Stanford Üniversitesi mezuniyet töreninde öğrencilere bu anlamda söylediği söz doğrudur. Onlara ‘iş dünyası için çok geç kaldınız.’ diyerek aslında Türkiye’deki öğrenciler için de dikkate alınması gereken bir soruna parmak basmıştır. Bu konunun üzerinde hassasiyetle durulması gerekmektedir. Öğrenciler aslında lise birinci sınıftan itibaren çalışmaya başlamalıdır. Bu dönemde dahi öğrenciler; kitap tercümesi yapmalı, ders anlatmalı ve benzer çok şeyi denemelidir. Yani herhangi bir gelir beklemeden çalışma hayatını tanımak hedeflenmelidir. Bu modeli en iyi uygulayan ülkelerden biri İsrail’dir.

Gençler Çalışmaya Erken Yaşlarda Başlamalı!

Lise eğitim sistemi gençlerin erken yaşlarda çalışma hayatına girmelerini sağlamalıdır. İsrail’de 8 yıllık eğitimin hemen sonrasında çocuklar her yaz çalışmaktadırlar. Buna yönelik olarak gönüllülük çerçevesi içerisinde stajyer sistemi oldukça gelişmiştir. Buradaki çocuklar; depoda, pazarlamada, muhasebede ve pek çok değişik kademelerde çalışmaktadır. Bu şekilde bir yöntemle gençler önemli pozisyonlarda yer almaktadır. Bizim de bu ve benzeri modellere yönelik girişimlerde bulunmamız gerekmektedir.

21.Yüzyıl Eğitim Sistemi: Mevcut Eğitim Konularının İçeriği Nasıl?

Mevcut eğitim müfredatının içeriğinin çok da ihtiyacı karşılamaya yönelik olmadığı söylenebilir. Mevcut eğitim metotları ve konuları, 21.yüzyılın ihtiyacını karşılamaktan uzak bir yapıya sahiptir. Mesela bugün 21.yüzyılın en önemli konulardan bir tanesi İngilizce dil yeterliliğidir. Bunun yanı sıra bu dönemde teknoloji geliştirme yetkinliklerinin yüksek olması gerekmektedir.

Bugün her bir bireyin en azından dijital pazarlamayı, dijital algıyı ve dijital medya yönetimini öğreniyor olması önemlidir. Bakın, dijital medya yönetimi yalnızca Instagram’a post yüklemekten ibaret değildir. Bu yapının arkasında yer alan algoritmaları anlamak ve değerlendirmek bu anlamda önem kazanmaktadır. Üniversite dönemini kapsayarak 8 yıllık bir eğitim içeriğini oluşturularak zenginleştirilmesine çaba gösterilmelidir.

Öğrenciler Eğitim Sürecinde Neler Yapmalı?

Öğrenciler eğitim sürecinde uygulamaya yönelik girişimlerde bulunmalıdır. Yeni eğitim sistemi 2020 yılında sonraki dönemde şartların elverdiği ölçüde staj imkanları oluşturulmalı ve öğrenciler de stajların yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine katılmalıdır. Bugün TÜBİTAK’ın çok önemli bir çalışması bulunmaktadır. Gençler bu proje kapsamında lise döneminde çalışmalar yapmaktadır.

Bu çalışmaların yalnızca belirli bir kesime yönelik olduğunu görmekteyiz. Bu projelere katılımların daha da yaygınlaştırılması gerekmektedir. Projelerin daha çeşitlendirilmesi ve kesim anlamında derinleştirilmesi oldukça önemlidir. Eğitimde haktan söz ederken fırsat eşitliği kavramını gözden kaçırmamalıyız. Fırsat eşitliği, her bireyin aynı eğitim ve öğrenim şartlarına sahip olmasını gerekli kılmaktadır.

Fırsat eşitliği kavramını şöyle açıklayabiliriz: Bir eldeki beş parmağımıza da baktığımızda ortadaki parmağımızın en uzun parmak olduğunu görürüz. Bu anlamda fırsat eşitliği demek her parmağın orta parmağın hizasına getirilmesini sağlayan imkanların verilmesi demek değildir. En küçük olan baş parmağın kendisine verilen haklar ve imkanlar doğrultusunda özgürce hareket edebilmesi ve kendisini gerçekleştirebilmesini sağlaması demektir.

İnsan vücudunda bugün baş parmak kısa olabilir ancak vücutta inanılmaz fonksiyonlara sahiptir. En basitinden bir örnek verilirse, baş parmak olmadığında o elle kalemi doğru bir şekilde tutmak mümkün olmayacaktır. İnsan vücudunda baş parmak, kalbe giden damarı beslemektedir. Fırsat eşitliği demek her bireyin eğitim haklarını özgürce alabilmesi anlamına gelmektedir.

Öğrencilere Eşit Eğitim Hakkı Tanınmalı!

Fırsat eşitliği kapsamında her öğrenci kendi yeteneklerine göre zenginleştirilmiş eğitim alabilmelidir. Eğitim sistemi bu şekilde revize edildiğinde, mevcut işgücünün zamanla nitelikli bir hale geldiğine tanık olabiliriz. Yeterli bir eğitim sürecinde öğrenciler için önemli olan bir başka konu da kariyer yönetimi olmaktadır.

Kariyer yönetimi, öğrencilerin kendi yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu yönlendirme kesinlikle rastgele bir şekilde yapılmamaktadır. Mevcut kariyer testleri doğrultusunda bireylerin yetenekleri ve eğilimleri tespit edilmektedir.

Stratejik Kariyer Yönetimi Neden Önemli?

Bir bireyin en fazla başarı gösterebileceği alan, yeteneklerinin ve ilgisinin olduğu alanlardır. Stratejik kariyer yönetimi de bu anlamda bireylere yol göstermektedir. Türkiye’de çok sayıda kurum tarafından kariyer testleri yapılmaktadır. Ancak bu testlerin pek çoğu yanlış uygulanmaktadır. Testlerin yanlış uygulanmalarının yanı sıra geçerliliğini kaybetmiş testlerin de uygulandıklarına tanık olmaktayız.

Üstelik testleri hatalı bir şekilde uygulayanların sahip oldukları akademik geçmişleri dikkate aldığımızda durum daha vahim hale gelmektedir. Türkiye’de kariyer yönetimi için yeterli sayıda test uygulanmamaktadır. Test sayısının ve niteliğinin artırılması, bireyin eğilimlerinin doğru bir şekilde tespiti açısından gereklidir. Bir testi yanlış uygulayarak yanlış sonuçlar ortaya koymak, bireyin gelişim sürecine zarar veren bir husustur.

Kariyer Testi Uygularken Nelere Dikkat Edilmeli?

Eğitim sistemi içerisinde bireyin ve özellikle öğrencilerin doğru alanlara yönlendirilmesine önem verilmelidir. Bu anlamda kariyer testleri doğru eğilimlerin ortaya koyulmasına yardımcı olmaktadır. Kariyer testi uygulamalarında bir testin en güncel halini uygulamak hususuna dikkat edilmelidir. Öyle ki Türkiye’de bazı testlerin piyasaya çıkış tarihi 1993 olmasına rağmen bu testlerin halen daha kullanıldığına tanık olmaktayız.

Bu testlerin çıkış tarihi eski olmakla birlikte bu tarihten sonra bu testlerin daha ileri versiyonları dahi üretilmiştir. Kullanım tarihi geçmiş olan testlerin, dönemin özelliklerine uygun düşmeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu testlerin kardan çok zararları olduğu dahi söylenebilir.

21.Yüzyıl Eğitim Sistemi: Büyük Değer Üretebilecek Alanlara Gidilmesi Gerekiyor!

Kariyer gelişimi sırasında doğru stratejiler belirlenmelidir. Doğru bir strateji belirlendikten sonra bireylerin kendi hayatlarına yönelik olarak en az 6 yıllık planlara sahip olmaları gerekmektedir. Kariyer gelişimine yönelik olarak yapılan planlamalar, kariyer sürecinde emin adımlarla ilerlemeyi sağlamaktadır. İşte bu noktada, kariyer gelişiminde doğru bir yol haritasını çizmeye yarayan testler önem kazanmaktadır.

Kariyer gelişimine yönelik dünyada binlerce testin var olduğunu söyleyebiliriz. Mesleki gelişimin nasıl olması gerektiği hakkında bilgi veren bu testler, önemli yol göstericiler olarak günümüzde kullanılmaktadır. Bu süreçte bireylerin danışmanlık hizmeti almaları, yararlı sonuçlar sağlamaktadır. Doğru bir danışmanlık hizmeti, kariyer gelişiminin olmazsa olmazıdır.

Kariyer Gelişimi İçin Danışmanlık Hizmeti Sırasında Neler Yapıyoruz?

Mevcut eğitim sistemi öğrencilerin kendilerini en üst düzeyde geliştirerek en iyi yerlere gelmelerini zorunlu kılmaktadır. Eğitim müfredatının yeterli olmadığı durumlarda öğrenciler danışmanlık hizmeti alarak kendilerine yol haritası çizebilmeliler. Bizden danışmanlık hizmeti alan öğrenciler için kesinlikle tek bir test ile yetinmemekteyiz.

Öğrencilerin ya da kariyer gelişimi hedefleyen danışanların tüm becerilerini ve yetkinliklerini ortaya koyan çok sayıda testi profesyonel bir şekilde uygulamaktayız. Bu süreçte tek bir testin sonuçlarına dayanarak karar verenlerin hata yaptıklarını söylemeliyim. Çünkü kariyer testleri tek bir testi dayalı olarak uygulanmamalıdır. Yeterli sayıda ve nitelikteki testler yapılarak doğru sonuçlar elde edilmelidir.

Kaç Test Bu Anlamda Yeterlidir?

Aslında insan eğilimlerini ve kariyer yeteneklerini belirlemek için 2-3 testin de yeterli olmadığını söylemeliyim. Bu anlamda en az 5 testin bir bireye uygulanması gerektiğini savunmaktayım. Bizler bu minimum sayının da üzerine çıkarak garanti sonuçlar elde etmeye odaklıyız. Danışanlarımıza 10 test uygulayarak kesin sonuçlarla bilgiler sağlamaktayız. Üstelik bu süreçte kullandığımız testlerin de Türkiye’deki en güncel halini kullanmaktayız. Türkiye’de bu testlerin eski versiyonları yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.

21.yüzyıl eğitim sistemi hakkında soru ve görüşleriniz için form aracılığıyla Doç. Dr. Gamze Sart’a ulaşabilirsiniz. Güncel konularda hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlara hazırlık sürecinde neler yapılması gerektiğini öğrenmek için aba Yurt Dışı Eğitim ile iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Günümüzde 4. Sanayi Devrimi ya da diğer bir adı ile Endüstri 4.0 dünya parametrelerini fazlası ile etkiledi. Endüstri 4.0 içerik yöntemini ilk dereceden ele almayı başardı. Bu süreçte 8M adı altında yeni bir kavram da karşımıza çıktı. Ayrıca buna mükemmeliyeti oluşturan taraf adı da verilmektedir. Bu parametrelerin her biri son sanayi devriminin birbirinden önemli alanlarını ifade ediyor. Ayrıca bu parametreler sanayi devriminin bizlere sunduğu yeni getirileri de gözler önüne seriyor. Bu parametreler etkilerini de şimdiden göstermeye başlamış durumda.

4. Sanayi Devrimi Parametreleri

Bu tasarımın en önemli kısımlarından bir tanesi mekan. Çünkü mekan imkan veriyor ve imkan da mümkün kılıyor. Bu gün mekan 8 ayrı yapı içerisinde tekrar şekilleniyor. Mekan sadece somut kavramda bir yer değil zaman ve mekan dışında da dijital ortamda olur. Yani sadece yazılı kaynaklar bu süreçte önemli değil. Aynı zamanda görsel ya da ses varlığınız da son derece önemli. Mekandan sonra ise önemli konulardan bir tanesi moment yani andır. Artık saat ya da dakika değil an bile önemli. Çünkü insanların artık zaman karşı olan sabırları bitti.

4.Sanayi devriminin en önemli özelliği arasında zaman ve an son derece önemli ve üzerinde durulması gereken konulardan bir tanesidir. Zamandan sonra ise karşımıza 3. parametre geliyor. Bu parametre ise Mind Power yani beyin gücüdür. Bu kavramda insanın zihinsel ve fiziksel gücü son derece önemlidir. Günümüzde her şey artık kayıt altına alınıyor. Sadece akademik makaleler değil kullanılan resimler bile telif hakkı doğuruyor. Yani dijital varlık insanların kişilik haklarını da oluşturuyor.

Sonraki parametre ise Man Power yani insan gücüdür. Bu parametre 4. Sanayi devriminin getirdiği yenilikler arasında en negatif alan olarak görülmektedir. Bu parametre insanların işsiz kalmasına neden olan parametre olarak ifade ediliyor. Fakat Endüstri 4.0’da zihin gücünün insan gücünü geçmesi ve ona göre insanların yönelmesi son derece önemli bir nokta. Bir diğer Parametre ise makinalardır. Sanayi devrimi ile birlikte makineler değişmeye başlayacak. Ayrıca robotikleşme ve verilerin toplanması gibi konular da bu anlamda karşımıza çıkacak.

Veri ve analizlerin toplanması ile birlikte de karar verme aşaması çok daha hızlı bir şekilde işlenecek. Bu sayede de A, B, C planları yerine senaryolar simülasyon edilerek neyin daha az zarar vereceği görülecek. 4. Sanayi Devrimi içerisindeki bir diğer parametre ise kullanılan malzemelerin değişmesidir. Malzeme değişimi sadece kalite anlamında değişmeyecek. Aynı zamanda insana ve doğaya karşı yararlı malzemeler de hayatımıza girecek. 7. Parametre ise farklı metotların hayatımıza girmesidir.

Özellikle dijital dünyada içerik yönetimindeki en önemli farklılaşmalardan bir tanesi metotların ve sistemlerin değişmesi yeniden oluşmasıdır. 4. Sanayi Devrimi içerisindeki en son parametre ise Money olarak geçen para parametresidir. Para kavramı çok farklı bir hal almaya başladı. Özellikle Bitcoin ve benzeri birçok para devrede. Bu durum da aslında paranın bir anlamda yapısının ve anlayışının değiştiğini bizlere gösteriyor. Sanayi devrimi içerisindeki bu 8 parametrenin her biri gün geçtikçe hayatımızda çok daha etkili oluyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve Web sitesinden 4. Sanayi Devrimi ve etkileri ile alakalı çok daha detaylı video ve blog yazılarına ulaşabilirsiniz. Mentorloops internet sitesini ziyaret ederek de Endüstri 4.0 ile hayatımıza giren yeni teknolojiler ve iş alanları ile alakalı bilgiler alabilirsiniz.

 

Read More