Author admin

Gençler için artık yapay zeka çağı devreye girdi. Yapay zekanın gelecek yıllara damga vuracağı kaçınılmaz bir gerçek. Yapılan çalışmalar, araştırmalar ve girişimler bizlere yapay zekanın çok daha güçlü bir şekilde hayatımızda yer edineceğini gösteriyor. Yapay zekanın hayatımıza bu kadar hızlı girmesi şans eseri olan bir durum değil. Hatta yapay zeka temelli çalışmalar bile kısa sürede önce hayatımıza girmedi. Yapay zeka kavramı 2. Dünya Savaşından bu yana insanların hayatında olan bir kavram.

Yapay zeka ile alakalı çalışmalar da bu dönemde ilk olarak ortaya çıktı. Daha sonra ise başta Amerika ve Japonya olmak üzere tamamen bu teknolojiye yöneldi. Büyük bir yükseliş yaşasa da yapay zeka özellikle belli bir dönem dünyada tehlikeli bir teknoloji olarak ifade edildi. O dönemlerde Amerika girişimcilerin bu alana yönelmesini ve bu alanda çalışmalar yapmasını engellemek için yardımlarını azalttı. Sonuç olarak ise Amerika’da yapay zeka adına yapılan tüm çalışmalar 6 – 7 gibi bir süre durakladı.

Daha sonra İngiltere Japonya ile rekabet edebilmek için yapay zekanın önünü açmaya başladı. Diğer ülkeler de bu yarıştan geri kalmamak adına yapay zeka için konulan engelleri birer birer kaldırdı. Tam bu yıllarda ortaya çıkan yazılım teknolojisi ise yapay zekanın gelişmesi açısından önemli bir rol oynadı. Yapay zeka nasıl çalışır ya da nasıl çalışır gibi sorular yazılım ile yeniden şekillendi. Yapay zeka tehlikesi hala tartışılan bir konu. Fakat bu durum yapay zeka çalışmalarını engellemek için yeterli değil.

Yapay Zeka Çağı Neden Bu Kadar Önemli?


İlk olarak yapay zeka ortaya çıktığı zaman oldukça kısıtlı bir teknoloji olarak gözüküyordu. İnsanlar bu teknolojinin bilgisayarlardan dışarı çıkmayacağını tahmin ediyordu. Fakat zaman geçtikçe yapay zeka örnekleri çok farklı alanlara sıçramaya başladı. Bilgisayarlardan hızla çıkan yapay zeka artık insanın olmadığı yerlere bile ulaşmayı başardı. Çünkü yapay zeka insanın olmadığı yerlerde insanların yapacaklarını kolayca yapıyor. Üstelik insanlardan çok daha kısa sürede ve yüksek başarı ortalaması ile bunu yapıyor.

Bu yüzden de yapay zeka gün geçtikçe önemini katlayan bir teknolojiye büründü. Dünyada bu alandaki çalışmalar arttıkça pek çok kavram yeniden şekillenmeye başladı. Yapay zeka çağı eğitim, iş ve sağlık gibi her alanı etkisi altına almayı başardı. İnsanların verimi de yapay zeka sayesinde bir üst seviyeye çıktı. Bundan sadece 20 yıl önce hayal olarak görülen teknolojiler ve imkanlar yapay zeka sayesinde dakikalık işlere dönüştü. Özellikle uzay teknolojilerine baktığımız zaman bu durum hemen dikkat çekiyor.

Yapay Zeka Çağı ve Mesleklerin Evrimi

Dünyadaki her büyük gelişme meslekleri etkilemeyi başarmıştır. Geçmişe baktığımız zaman ilk 3 sanayi devriminde bu durumu hemen görebiliriz. 4. Sanayi Devrimi ise bu anlamda milat oldu. Yapay zekanın önemli bir rol oynadığı bu sanayi devrimi mesleklerdeki insan gücünün önemini kaldırdı. İnsan gücü şirketlerin, fabrikaların ve tüm iş yerlerinin en önemli kullanımıydı. Yapay zeka bu süreçte devreye girerek insan gücü yerine makineleri birer birer devreye soktu. Hatta daha da ileri giderek yönetim ve kontrol alanındaki insanların da yerine geçti.

Yapay Zeka İle Ortaya Çıkan Meslekler


2000’li yıllardan sonra gençlere sunulan meslekler yapay zeka ile hızlı bir değişime girdi. Bu değişim ile pek çok meslek ortadan kalkarken pek çok yeni meslek ortaya çıktı. Bu durum sadece iş hayatlarını etkilemedi. Buna ek olarak öğrencilerin erken safhadaki eğitimlerini de etkiledi. Çünkü bu mesleklerin eğitimlerini almadan bu alanlarda çalışmak mümkün bir şey değil. Başta üniversiteler olmak pek çok eğitim kurumu büyük bir değişime girdi. Bugün gençlere yapay zeka çağı dolayısıyla yepyeni işler sunulmaya başlandı.

Yapay Zeka Mimarlığı

Belki de yapay zeka mimarlığı, mimarlık kavramının en son modellerinden bir tanesidir. Bu mimarlık yapay zekâ nereye gidiyor sorusunun da aslında cevabı. Çünkü hızla gelişen yapay zeka çalışmalarının konumlandırılması ve görevlendirilmesi tamamen bu meslek grubunun çalışma alanı. Şirketler “akıllı” çalışma ortamları için yapay zekaları doru konumlandırmak zorunda. Bunun için de yapay zeka mimarlarından destek alıyorlar. Özellikle yurt dışında bu meslek son derece önemli ve yüksek kazanç sağlayan işlerden bir tanesi.

Yapay Zeka Ürün Yöneticisi

Yapay zeka çağı ile ortaya çıkan bir diğer meslek de yapay zeka ürün yöneticileri. Mimarlar, üreticiler ve İK ile bir bağ olan bu birim son derece önemli görevlere sahip. Yapay zekaya geçiş sürecinde sorun yaşanmaması için bu yöneticiler çalışmalar yapıyor. Ayrıca ürünlerden ve insanlardan maksimum performans alabilmek için de araştırmalar yine bu ekibe kalıyor. Kısacası insanlar ve makineler arasında önemli bir köprü görevi görüyorlar.

Yapay Zeka İçin Veri Bilimciler

Veri bilimi kavramı son yıllarda hayatlarımıza girmeyi başardı. Kısa sürede de büyük bir etki yaratarak büyük devrimlere yol açtı. Çünkü veri bilimi olmadan yapay zeka, derin öğrenme ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler bir üst seviyeye geçemez. Yapay Zeka çağı ile veri bilimcilere önemli görevler düşüyor. İnternet üzerinde her geçen gün artan verilerin denetlenmesi ve bunların yapay zekalara aktarılması için veri bilimciler hayati önemlere sahip oluyor. Bugün yurt dışında veri bilimcilerin ortalama yıllık maaşları 200 bin dolar seviyelerini geçiyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yapay zeka çağı ile gelen yenilikler ile alakalı detaylı içeriklere ulaşabilirsiniz. İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet adresinden de Türkiye de yapay zeka çalışmaları hakkında çok daha detaylı çalışmalara imza atabilirsiniz.

Read More

Öğrenciler için doğru üniversite tercihi yapmak son derece önemli bir konudur. Üniversite tercihleri öğrencilerin profesyonel iş hayatını doğrudan etkileyen konulardan bir tanesidir. 12 yıllık öğretim hayatlarının sonunda öğrenciler hedefledikleri üniversitelere gitmeyi ister. Fakat bu süreç içerisinde pek çok öğrenci yanlış adımlar atar. Bu adımlardan bir tanesi de üniversite tercihlerinin sınava kadar bekletilmesidir. Peki, öğrenciler henüz üniversite sınavına girmeden nasıl üniversitelerini tercih edebilir?

Bu soru pek çok kişinin aklına gelecektir. Çünkü üniversite tercih etmek için ilk olarak bir sınav sonucuna ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat asıl tercihler sınavlar henüz başlamadan yapılmalıdır. Bunun için ise öğrencilerin gitmek istedikleri üniversitelere sınavdan önce karar vermesi gerekir. Daha sonra ise bu üniversite için çalışmalarını hızlandırmalı ve şekillendirmelidir. Erken atılacak her adım öğrencilerimizin üniversiteye hazırlık ve üniversite dönemlerinde onlara avantaj sağlayacaktır. Bu uygulama pek çok öğrenciye yabancı gelebilir.

Bugün baktığımız zaman TYT tercih robotu öğrencilerin üniversite tercihlerinde en çok kullandıkları uygulama. Yani bu durum bizlere aslında öğrencinin üniversiteyi seçmediğini gösteriyor. Bunun yerine öğrencinin puanları öğrencilere üniversite seçiyor. Öğrencilerin pek çoğu aldıkları sınavlara göre tercih yapıyor. Bu da onların eldeki imkanlara göre tercih yapmasına neden oluyor. Bu durum ayrıca öğrencilerin kısa sürede karar vermesini gerektirdiği için kötü sonuçlar ile de karşımıza çıkıyor.

Doğru Üniversite Tercihi Sınavdan Önce Yapılmalı!


Pek çok öğrenci sadece derece yapan ve yüksek skorlar alan öğrencilerin sınavdan aylar önce üniversitelerini belirlediğini düşünür. Fakat bu düşünce son derece yanlış. Öğrenciler kendi hedeflerine göre çalışmalarını şekillendirir ve arttırır. Örnek olarak ODTÜ’yü hedefleyen bir öğrenci günlük 2 – 3 saat bir çalışmanın kendisine yetmediğinin farkındadır. Bu yüzden çalışmalarını ona göre şekillendirir ve en doğru şekilde çalışmalarını sürdürür. Çalışmalarını bu şekilde yönlendiren öğrenciler aslında çoktan tercihlerini yapmıştır.

Bu durum sadece ülkemizdeki üniversiteler için geçerli değil. Aynı zamanda Yurt dışında bir üniversite okumak isteyen öğrenciler de kişisel gelişimlerini ona göre yapar. Harvard Üniversitesinde okumak isteyen öğrencilerin alması gereken sınavlar ve katılması gereken projeler örneğin Oslo Üniversitesinde okumak isteyen öğrencilerden çok daha farklıdır. Doğru üniversite tercihi yapmak için hem çalışmalar hem de araştırmalar sınav sonrasına bırakılmamalıdır. Maalesef bu düzen ülkemizde henüz oturmadı.

Öğrenciler ülkemizde elde ettikleri sınav sonuçlarına göre bir üniversiteye yerleşiyor. Bu yüzden de ya istemedikleri bir üniversiteye ya da istemedikleri bir bölüme yerleşiyor. Aynı üniversiteler gibi bölümler de aslında önceden belirlenmelidir. Bölümlerin önceden belirlenmesi aynı zamanda öğrencilerin alternatif seçenekler doğurmasını da sağlar. Bu doğrultuda öğrenciler kendi bölümleri için 2. Ve 3. Hatta 4. Üniversite tercihlerini önceden yapar. Örneğin tıp okumak isteyen öğrenci ilk olarak Hacettepe Üniversitesine göre hazırlıklarını sürdürür. Olası bir aksilikte ise Cerrahpaşa gibi ya da benzer üniversiteleri 2 ve 3. Sıralara yerleştirerek tercihlerine devam eder.

Doğru Üniversite Tercihi İçin Öğrencilerimize Geniş Kapsamlı Anlatımlar Sağlıyoruz!

Bizler öğrencilerimizin doğru ve istedikleri üniversitelerde başarılı olabilmesi için onlara tüm üniversiteler ve bölümler hakkında bilgiler aktarıyoruz. Bu sayede öğrencilerimizin ufuklarında yeni fikirler ve meslekler de beliriyor. Bunların arasından kendileri için en uygun olan ve en başarılı olabilecekleri üniversiteler için ise çalışmalarımıza yön veriyoruz. Üstelik öğrencilerimize destek olduğumuz üniversitelerin çok büyük bir kısmı yurt dışındaki başarılı üniversiteler. Bu alanda ise yüzde 95 üzerinde bir başarı ile öğrencilerimizi hayallerine kavuşturuyoruz.

En Doğru Seçim İçin Öğrencilerin Kendilerini Tanıması


Öğrencinin alanı, imkanı ya da bölümü ne olursa olsun ilk olarak öğrenciler kendilerini tanımalıdır. Kendisinin hangi alanda yeterli ve becerikli olduğunu öğrenciden başla kimse en iyi şekilde bilemez. Doğru üniversite tercihi için ilk kurallardan bir tanesi budur. En yetenekli olunan alana göre üniversite bölümleri belirlenmelidir. Daha sonra ise öğrenciler bu mesleklerin gelecekte konumları ile alakalı araştırmalar yapmalıdır. Doğru tercih sadece sevdiğin ve başarılı olduğun bölüme gitmek değildir.

Aynı zamanda seçilen mesleğin de gelecekte kaybolmayacak meslekler arasında olması gerekir. Aksi takdirde öğrencilerin bu alanda okuyup ilerde de kendi alanlarında çalışması pek mümkün değildir. 4. Sanayi Devrimi ile artık tüm meslekler yenilendi. Bu yüzden de mesleklerin tanımı ve çalışması değişti. Öğrenciler yeni dönemde kendilerine en uygun meslekleri ve bölümleri seçerek kararını vermelidir. Doğru üniversite tercihi içerisinde yeni döneme ayak uydurmak lazım. Kendini bilen ve mümkünse bu alanda uzmanlardan destek alan öğrenciler geleceğin meslekleri arasında en iyi oldukları alanlar arasından tercih yapmalıdır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek doğru üniversite tercihi ile alakalı çok daha detaylı videolar izleyebilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesinden de üniversiteler ile alakalı detaylı ve uzmanlarca hazırlanmış makaleler bulabilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesinden ise doğru tercih yapmak için profesyonel destek alabilirsiniz.

Read More

2000 yılı sonrası gelecekteki meslekler konusu tüm dünyada değişmeye başladı. Hatta mesleklerin tanımlarından çalışma alanlarına kadar pek çok konu bu süreçte fazlası ile değişti. Ayrıca bu mesleklerin seçiminden karar aşmasına kadar pek çok nokta, süreçten etkilenmeyi başardı. Bir diğer yandan geleceğin en önemli meslekleri sadece gençleri etkilemiyor. Aynı zamanda aktif olarak meslek sahipleri de bu süreçten fazlası ile etkileniyor. İşte tam da bu durum insanların akıllarına bazı soru işaretleri getiriyor.

Çünkü mesleklerini yıllar önce elde eden kişilerin de artık mesleklerini güncellemesi gerekiyor. Bu kişilerin artık meslekleri için bazı yetkinlikler kazanmalıdır. Aksi takdirde yakın bir gelecekte bu kişilerin mesleklerinde yeterliliğini kaybedebilir bir duruma gelebilir. Üstelik geleceğin meslekleri 2021 yılı itibari ile hayatımıza çoktan girmeye başladı. Bu yüzden insanların kendilerini değiştirmesi ya da meslek seçimlerini doğru yapabilmesi için oldukça kısa bir süre var.

Geleceğin meslekleri kavramı artık zaman olarak da değişime uğradı. 2000’li yıllarda geleceğin en önemli meslekleri diye görülen meslekler artık çok yakın bir zamanın meslekleri oldu. Bir diğer yandan 2000’li yıllarda gelecekte yer alacak pek çok meslek etkinliğini süreç içerisinde kaybetti. Örneğin bankacılık geleceğin önemli meslekleri arasında gösteriliyordu. Fakat zaman içerisinde teknolojik gelişme bu mesleğin önemini azalttı. Yani makineler bu alanda insanlardan çok daha hızlı işlem yaptığı için insanların yerini kısa sürede aldı.

Gelecekteki Meslekler Nasıl Belirlenir?


Bir mesleğin geleceğin mesleği olarak ifade edilmesi için pek çok alt yapının oluşması gerekir. Bu yüzden birkaç kişinin bir mesleği direkt olarak geleceğin mesleği olarak göstermesi hiçbir sonuç doğurmaz. Hem dünyada hem de Türkiye’de geleceğin meslekleri ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkar. Bir ihtiyacın ortaya çıkması otomatik olarak o alandaki boşluğu ortaya çıkarır. Zaman içerisinde bir alternatifi bulunmadığı için de bu eksik meslek grubu geleceğin meslekleri arasında ifade edilir. Dünyada geleceğin mesleklerinin belirlenmesinde pek çok önemli etken vardır.

Gelecekteki Meslekler Gelişen Teknoloji İle Şekilleniyor!


Asla yok olmayacak meslekler hangileri diye sorsak gelecek cevapların çoğu teknoloji ile alakalı mesleklerdir. Bu durum yüzyıllardır tüm dünyada geçerli yazılı olmayan bir konudur. 2000 yılından sonra da bu durum ilerleyerek devam etti. Günümüzde dünyaya yön veren mesleklerin yüzde 95’i 2000’li yıllarda ortaya çıktı. Bu teknolojilerin ortaya çıkması meslek gruplarında büyük bir etken olmayı başardı. Örneğin yazılım alanının pek çok teknolojiye temel olması zaman içerisinde yazılımcı ihtiyacını arttırmayı başardı.

Ya da yapay zeka ve derin öğrenme gibi kavramların ortaya çıkması bu alandaki bilir kişi ihtiyacını ortaya çıkardı. Bu süreç zaman içerisinde büyüyerek devam etti. En son olarak da teknoloji mesleklerin belirlenmesinde en önemli etkenlerden bir tanesi olmayı başardı. Ayrıca bu teknolojiler insan hayatında hayati önem taşıdığı için meslekler de aynı derecede önemli bir hale geldi. Gelecekteki meslekler için geçmişteki teknoloji çok önemli ve büyük bir etken olmayı başardı.

Küresel Sorunlar ve Geleceğin Meslekleri

Forbes geleceğin meslekleri adı altında geçtiğimiz dönemlerde bir yazı paylaştı. Bu meslekler arasında pek çok önemli alan dikkat çekti. Fakat asıl önemli olan nokta ise mesleklerin bazı noktalarda kesişmesiydi. Küresel sorunlara karşı çalışmalar yapan meslek grupları bu listenin en önemli konuları olmayı başardı. 10 yıl sonra geleceğin meslekleri dediğimiz zaman bu meslekler hayati önem taşıyacak. Çünkü küresel sorunlara önlem alınmaz ise insanlık büyük sorunlar ile karşı karşıya kalacak.

Önlem almadan geçen her gün bizlerin aleyhine ilerliyor. Bu yüzden gelecekteki meslekler konusunun bu alanlar üzerinde yoğunlaşması çok önemli. Son 20 yılda ortaya çıkan meslekler arasında en çok kazanan meslekler de küresel sorunlara çözüm arayan meslekler. Üniversiteler de bu anlamda yoğun çalışmalar yapıyor. Öğrenciler için her dönem küresel sorunlar ile mücadele edecek bölümler açıyor. Bir diğer yandan bu sorunları giderecek çalışmalar da yine üniversiteler tarafından ele alınan konulardan. Bugün küresel ısınma, göç, mülteci sorunu ve sağlıklı besine veya suya ulaşma dünyanın ortak sorunlardan sadece bazıları.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden gelecekteki meslekler ile alakalı çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Geleceğin meslekleri listesi ile alakalı bilgiler için ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More

Meslek tercihi yapmak her zaman sıkıntılı bir süreç olmuştur. Doğru meslekte yer almak için aslında tahmin edilenden daha fazla çabalamak ve araştırmak gerekir. Bu araştırmalar sadece meslek ile alakalı da olmamalıdır. Bugün öğrencilerimizin seçebileceği onlarca farklı meslek grubu var. Üstelik bu mesleklerin hepsi de farklı imkanlara ve avantajlara sahip. Bu derin meslek havuzu, gençlerin kafasını fazlası ile karıştırıyor. Doğru kararı vermek gençler açısından gittikçe zorlaşıyor.

Fakat meslek seçemiyorum diye düşünen öğrenciler için de izlenecek aslında çok basit yollar var. Doğru meslek seçimi zorlaşmış olabilir. Aynı zamanda doğru kararı verebilmek için izlenecek yollar da fazlası ile gelişti. Bu yüzden gençlerimizin bu tarz konulara üzülmesine ya da kafasına takmasına gerek yok. Bugün doğru meslek seçimi yapmak için eğitimin her aşamasında atılacak adımlar bulunuyor. Bu konularda bilinçli bir şekilde adım atmak ilerideki pek çok zorluğu ortadan kaldıracaktır.

Meslek Seçimi İçin Geç Kalmış Olabilir Miyim?


Son zamanlarda özellikle meslek tercih testi gibi pek çok uygulama insanların kafasını karıştırıyor. Bir diğer yandan insanların zamanında yaptığı hatalı tercihler onların meslekleri hakkında fazlası ile düşünmesine neden oluyor. Yani insanlar meslekleri ile alakalı tercihleri çoktan yapmış olabiliyor. Bu durum da “Meslek seçimim için artık geç mi” sorusunu sorduruyor. Bu durum kesinlikle doğru bir düşünce değil. Her insan hayatının her aşamasında ileriye dönük meslekleri ile alakalı tercihlerini düzeltebilir. İster lise ister üniversite olsun düzeltmek için adım atılmadığı sürece her zaman geç olacaktır.

Meslek Tercihi Nasıl Yönlendirilmelidir?


Doğru bir meslek için temeli sağlam atmak gerekir. İleride geçmişe dönük soru işaretleri olmaması için temelin ortaokul hatta ilkokul düzeyinde atılması önemlidir. Bu süreç içerisinde atılacak adımlar ilerideki zorlukları daha da kolaylaştıracaktır. Çocuklarımızın henüz küçük yaştayken yetenekleri kendini belli eder. Yetenekli oldukları alanlara bir uzman eşliğinde yapılacak çalışmalar onların yeteneklerinin sivrilmesini sağlar. Çocukların seçeceği meslekler bu yaşlarda kendilerini yavaş yavaş belli eder.

Meslek Tercihi Yaparken Lise Döneminin Önemi

Lise döneminde sadece çocuklarımızın karakter yapıları olgunlaşıp belirmez. Aynı zamanda hayatta yapacakları tercihler de lise döneminde büyük oranda belirlenir. Çocukların bu dönemde yaptığı çalışmalar, aldığı dersler ve en önemlisi yönlendirmeler onların hangi meslek alanlarına yöneleceğinde etkili olur. Puana göre meslek seçimi yapmamak için bu dönemin çocuklarımızda çok daha verimli geçmesi lazım. Tıp potansiyeli olan bir öğrencinin yanlış yönlendirmeler ile çok daha farklı alanlara gitmesi bu süreçte karşımıza çıkabilir.

Üniversite Döneminde Meslek Seçimi

Üniversiteler profesyonel meslek hayatının bir önceki aşamasıdır. Bu dönem ileride yapılacak mesleklerin aslında ön gösterimidir. Bu yüzden gençlerin sadece bu döneme gelmesi yetmez. Üniversite dönemindeki mesleki ön çalışması sonraki aşamadaki çalışmasını da etkiler. Gençlerin bu yüzden üniversite dönemini en verimli şekilde geçirmesi gerekir. Bu verimlilik derslerin yanı sıra mesleğini tanıma ve araştırma üzerine de yönlenmelidir. Ayrıca artık üniversitelerin de eğitimleri bu şekilde değişmiştir.

Doğru meslek tercihi döneminde üniversitelerin 3 ve 4. Sınıf dönemleri de dikkate alınmalıdır. Çünkü bu yıllar öğrencilerin profesyonelleşeceği alan derslerini kapsar. Örneğin bir makine mühendisi bu dönemde enerji, asansör, doğalgaz ya da imalat gibi hangi alanda çalışmak istiyor ise ona göre ders seçimi yapar. Bu süreç de öğrencilerin mesleklerini tanımasında son derece önemli bir etkendir. Pek çok genç bu alandaki yanlış seçimlerinden dolayı ileri de sorun yaşar.

Meslek Seçimi Yaparken En Çok Dikkat Edilmesi Gereken Nokta

Başarılı notlar, iyi üniversiteler ya da kaliteli bir eğitim her zaman para kazandıracak mesleklerin kapısını açar. Fakat meslek tercihi yapılırken dikkat edilmesi ve önem verilmesi gereken çok daha büyük nokta var. Örneğin sayısal meslek seçimi denilince ilk akla gelen alanlar mühendislik ya da tıp gibi alanlardır. Hem öğrenciler hem de veliler buna ek olarak isme ve bölüme göre de tercih yapar. Yani sadece para kazanılacak bir alan tercihlerde var ise direkt olarak o alana yönlendirme yapılır.

Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken nokta öğrencinin o alan için olan yetkinliği ve becerisidir. Dersleri çok iyi olan bir öğrenci yetkinliği ve hevesi olmadığı halde tıp alanını seçebilir. Fakat bu durum ilerleyen süreçlerde öğrencinin aleyhine sonuçlanır. Genellikle bu öğrenciler ya eğitimlerini yarıda bırakıyor ya da profesyonel hayatta sorunlar yaşıyor. Bu sorunların da bir kısmı maddi sorunlar ilen bir kısmı manevi sorunlar oluyor. Bu yüzden öğrenciler bunları da göz önüne alarak tercih yapmalıdır. Geleceğin meslekleri arasında isme göre değil kendi yeteneğine göre tercih yapmak gerekir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden meslek tercihi yaparken dikkat edilecekler hakkında detaylı içerikler bulabilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesinden de bu konular profesyonel destek alabilirsiniz.

Read More

Para kazandıran meslekler özellikle 2000 sonrası doğan gençler için büyük merak konusu. Tüm insanlar para kazanmak ve daha iyi bir hayat sürmek için eğitim alırlar. Geçtiğimiz 20 yıla bakarsak para kazanmanın günümüze göre çok değiştiği hemen dikkat çeker. Çünkü mesleklerin yapıları fazlası ile değişmeye başladı. 20 yıl önce, geleceğin mesleği olarak ifade edilen alanlar artık birer birer yok oluyor. Bunların yerine yeni meslekler ve iş alanları ortaya çıkıyor.

Buna ek olarak dünyanın ihtiyaçları ve beklentileri de değişmeye başladı. Meslekler ve maaşları 2021 yılında bu anlamda artık yeni bir kabuğa kavuştu. Artık dünyanın ihtiyaç duyduğu alanlar oldukça farklı. Dünyada meydana gelen büyük etkenler bu süreci tetiklemeyi başardı. Bu etkenlerin başında ise şüphesiz ki 4. Sanayi Devrimi geliyor. Sanayi Devrimi dünyanın alıştığı tüm alanlara yeni bir boyut kazandırdı. Bu yenilikler de hayatımıza bir ada girmediği için çok daha kolay adapte olabildik.

Yani sanayi devrimi 2000’li yıllardan sonra ortaya çıksa da temelleri onlarca yıl önce zaten atılmıştı. Pek çok üniversitesinin ve ülkenin bu sürece o zamandan beri hazırlandığını da biliyorduk. Sanayi devrimi mesleklerde insan gücünü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Ayrıca bugün en çok para kazandıran 10 meslek incelendiği zaman hepsinin sanayi devrimi ile ortaya çıkan meslekler olduğunu görebiliriz.

Para Kazandıran Meslekler Nasıl Tercih Edilmelidir?


Bugün baktığımı zaman insanların para kazanabileceği onlarca farklı meslek var. Bu mesleklerin her biri de dünyanın çoğu ülkesinde ilgi duyan mesleklerdir. Yani bu meslekleri seçen kişiler para kazanma konusunda sorun yaşamazlar. Fakat bu mesleklerin seçilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar var. O da kişinin bu mesleğe olan yetkinliği ve becerisi. Sadece para kazandırmasına göre ya da sadece geleceği olduğu için meslek seçilmemelidir.

Meslek seçimi yapılırken öğrenciler mesleklerden önce kendi becerilerini belirlemelidir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. İstenmeyen sonuçlar her zaman başarısızlık olarak görünmez. Örneğin yazılım alanına ilgisi olmayan kişiler sadece fazla para kazanma ihtimalleri için bu alanı seçebilir. Hatta bu öğrenciler zaman içerisinde çok fazla para da kazanabilir. Fakat sevmedikleri bir işte çalışarak bunu yapmak öğrenciler için zorlu olacaktır. Gelecekte en çok para kazandıran meslekler onlarca farklı alanı kapsar.

Bizlerde öğrencilerimizin üniversite tercihlerini yaparken en çok para kazanacağı alana göre yapmıyoruz. Öğrencinin hem yetenekli hem de istekli olduğu konuları analiz ederek geleceğin mesleklerinden onlar için bir liste hazırlıyoruz. Aksi takdirde sevmediği bir alana yönelen öğrenciler eğitimlerini yarım bile bırakabilir. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak bu öğrenciler büyük yaralar alarak zor duruma düşebilir. Bu durum her zaman öğrencilerin dikkat etmesi gereken önemli bir husustur.

Gelecekte Para Kazandıran Meslekler Arasında Tıp Alanı


Yüzlerce hatta binlerce yıldır tıp eğitimi öğrencilerin her zaman sevdiği ve ilgi duyduğu bir alan olmuştur. Ayrıca dünyada en çok para kazandiran meslekler arasında her zaman tıp ilk sıralarda yer alır. Bu durum gelecekte de aynen geçerli olacak. Fakat tıp alanı aynı diğer meslekler gibi bazı güncellemeler ile karşımıza çıkacak. Bu alandaki en büyük güncelleme ise yapay zeka. Yapay zekanın tıbbın bir parçası olacağı kaçınılmaz bir gerçek. Fakat gelecekte tıp ve yapay zekayı birleştiren kişiler onlarca adım önde olacak.

Mühendislik Alanında Para Kazanmak

Gelişen teknoloji ve robotlaşma göz önüne alındığı zaman mühendisliğin çok daha farklı bir yere sahip olduğu hemen dikkat çeker. Ayrıca artık alanında uzman mühendislere duyulan ihtiyaç çok daha fazla. Geçtiğimiz yıllarda para kazandıran meslekler denildiği zaman inşaat, makine ve elektrik mühendisliği akıllara gelirdi. Fakat son 10 yıla damgasını vuran yazılım ve bilgisayar gibi mühendislik alanları bu mühendislikleri geçmeyi başardı. Yazılım ve bilgisayar alanındaki ihtiyaç dünyada her geçen gün artıyor.

Psikoloji ve Eğitim Alanında Para Kazanmak

Hem psikoloji hem de eğitim için geleceği pek parlak olmayan alanlar deniliyordu. Teknoloji ve yapay zekanın ilerlemesi bu tarz mesleklerin ortadan kalkmasına neden olur bakış açısı uzunca bir süre gündemden düşmedi. Fakat bu geldiğimiz durum oldukça farklı. Hatta beklentilerin tam zıttı bir şekilde devam ediyor. Bu iki bölüme olan ihtiyaç geçmiş yıllara göre artık çok daha fazla. Dünyanın isteklerini ve beklentilerini en iyi okuyan bu meslekler en çok para kazandıran iş alanları arasında yer aldı.

Geleceğin Para Kazandıracak Mesleği Biyoteknoloji

Biyoteknoloji ismi aslında çok yakın zamanda hayatımıza girmeyi başardı. Fakat zaman içerisinde oldukça hızlı bir şekilde yükselişe ve gelişime girdi. Özellikle pandemi bu alanın yükselmesindeki en önemli etken oldu. Çünkü kitler, aşı çalışmaları ya da bu tarz tüm çalışmalar biyoteknolojinin çalışma alanına giriyor. Günümüzde bile kısa zamanda yüksek kazançlar sağlayan bu meslek geleceğin en önemli alanlarından bir tanesi. Bu yüzden üniversiteler biyoteknoloji bölümlerinin açılmasına hız verdi.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret ederek para kazandıran meslekler ile alakal detaylı bilgiler alabilirsiniz. İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesinden de geleceğin meslekleri ile alakalı yazılar okuyabilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesinden de doğru meslek seçimi için destek alabilirsiniz.

Read More

Son yıllarda yapay zeka teknolojisi insanların en merak ettiği konulardan bir tanesi oldu. Artık insanlar bu teknolojiye hem daha meraklı hem de daha istekli bir hale geldi. Bunun arkasında ise şüphesiz ki yapay zekanın bizlere sundukları ve sunacakları var. Yapay zeka oldukça eski bir tarihe sahip. 2. Dünya Savaşı sırasında yapay zekanın temelleri dünyada zaten atılmıştı. Fakat ilerleyen süreçlerde durum çok daha farklı bir hale geldi.

Yapay Zekanın Tarihteki Değişimi

Uzmanlar ikinci dünya savaşında başlayan yapay zeka sürecine kısa sürede merak saldı. Kodlama ve bilgisayar olmadan insanlar 70’li yıllara kadar yapay zekayı belli bir seviyeye getirmeyi başardı. Fakat yetmişlerin ortasında ise beklenmedik bir durum ortaya çıktı. Başta Amerika olmak üzere bazı ülkelerde yapay zeka karşıtı yazılar ve çalışmalar gündeme geldi. Yapay zeka makale ve bu çalışmalar ile büyük bir darbe aldı. Üstelik bunlara ek olarak Amerika Devleti yapay zeka çalışmalarına yaptığı desteği ortadan kaldırmaya ve geri çekmeye başladı.

Yaklaşık 6 yıl süren bu süreçten sonra ise yapay zeka ile alakalı İngiltere merkezli bazı önemli kararlar alındı. İngiltere Japonya’nın yapay zekadaki çalışmalarına yetişebilmek için yapay zekayı daha fazla desteklemeye başladı. Domino taşı etkisi ile de bu kararlar dünya geneline hızla ulaştı. Amerika’daki ara verilen yapay zeka çalışmaları da tekrardan başladı. Bu süreçten sonra ise yapay zeka günden güne gelişen bir teknoloji olarak karşımıza çıktı. Yapay zeka nasıl çalışır ya da nedir sorusu o günden bu yana fazlası ile değişti.

Yapay Zeka Teknolojisi ve Büyük Evrimi

Geçmiş dönemlerde insanlar yapay zekadan tamamen verim alamıyordu. Fakat yapay zekanın potansiyeli insanları bu konuda fazlası ile heyecanlandırıyordu. Yapay zeka çalışmaları arttıkça bunu destekleyecek çalışmalar da hızlandı. Özellikle kodlama çalışmaları bu süreçte birer birer ortaya çıkarak yapay zekanın en büyük destekçisi oldu. Daha sonra ise süreci bilgisayarlar ve diğer teknolojiler takip etti. Tüm bu teknolojilerin ortak olarak gelişmesiyle de bugün yapay zeka teknolojisi günümüzdeki haline ulaştı.

Yapay Zeka Teknolojisi ve Hayatımıza Etkileri


Dünyada yapay zeka örnekleri ortaya çıktıkça insanların yönelimleri fazlası ile değişti. Bu değişim de hayatımızın her alanında ortaya çıkmaya başladı. Bugün öğrencilerimize üniversite tercihleri yaparken bile yapay zekanın etkileri üzerinden ilerleme yapıyoruz. Çünkü yapay zeka hem iş olanaklarını hem de eğitim durumlarını farklı bir boyuta taşıdı. Yapay zekanın belki de en önemli etkileri arasına bilgisayarları ve telefonları yazabiliriz. Bu iki teknoloji sadece kullanım olarak insanların hayatına girmedi.

Bilgisayarlar ve telefonlar insanların yönelimlerini de değiştiren makineler olmayı başardı. Bugün akıllı bir telefon insanları dünyanın her yerine ulaştırabilir. Buna ek olarak insanların ödeme, alışveriş ya da iletişim için tüm ihtiyaçları bir telefon ile sağlanabilir. Aynı durum daha kapsamlı olarak bilgisayarlar için de geçerli. Bilgisayarların bugün etki edemediği bir alan ya da kullanımı bulunmuyor. Bu durum da şirketleri bu iki teknolojiye yönlendirdi. Sadece telefon ve üretim olarak değil şirketler bu cihazları artık pazarlama aracı olarak da kullanıyor.

Yapay zeka teknolojisi sayesinde şirketler insanların istediği ürünleri ya da malzemeleri bu iki cihazda kullanıcılara iletiyor. Yapay zeka aynı zamanda meslekleri de etkilemeyi başardı. Bugün yapay zeka çalışmaları içerisinde bulunmak dünyada büyük bir meslek olarak gözüküyor. Aynı zamanda eğitim ve öğretim içerisinde de yapay zeka farklı kullanımlar ile insanları etkilemeyi başarıyor. Bu durum daha uzun bir süre insanların hayatına etki etmeye devam edece. Özellikle gelecekte çok daha büyük yapay zeka projeleri insanların hayatlarını değiştirecek.

Gelecekteki Yapay Zeka Uygulamaları


Yapay zeka tek başına bile tahmin edilmesi güç teknolojilerin temelini oluşturuyor. Örneğin derin öğrenme ve makine öğrenmesi tamamen yapay zeka temelli teknolojilerdir. Bu yüzden yapay zekanın gelecekte bize neler sunacağı büyük bir merak konusu. Fakat daha şimdiden yapay zekanın gelecekte karşımıza çıkacağı formlar kendini belli ediyor. Bunlardan bir tanesi de sürücüsüz araçlar. Sürücüsüz araçların piyasaya çıkış tarihi aslında çok da uzak değil. Yakın zamanda yapay zeka temelli bu araçlar hayatımıza girecek.

Yapay zeka teknolojisi ayrıca sağlık sektöründe de insanların karşısına çıkacak. Sadece teknoloji olarak değil aynı zamanda doktorların da yapay zeka konusunda bilgi olması gelecekteki e büyük uygulamalardan bir tanesi. Yapay zeka ayrıca hastanelerde ameliyatların hızlanması ve da yüksek başarı da gerçekleşmesi için de yer bulacak. Bu makineler gelecekte doktorların en büyük yardımcıları arasında yer alacak. Bunlara ek olarak ilaç sektöründe, sağlık sektöründe ve akıllı tarım alanında yapay zeka kendine daha fazla yer bulacak.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yapay zeka teknolojisi ile alakalı detaylı bilgiler bulabilirsiniz. İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesinden de yapay zeka nedir sorusuna daha kapsamlı cevaplar alabilirsiniz.

Read More

Hem ülkemizde hem de dünyada üniversite mezunları ile alakalı yoğun çalışmalar var. Bu çalışmalar mezunların sadece iş hayatları ile alakalı olmuyor. Çalışmaların genellikle büyük bir kısmı mezunların değer üretmesi ile alakalı konular. Bugün lise okuyan öğrenciler, 2024 – 2025 yılları arasında mezun olacaklar. Fakat bu öğrencilerin lise mezuniyetlerinin üzerine bir de üniversiteye geçiş ve üniversite bitirme sürelerini eklemek gerekiyor. Bunları da eklediğimiz zaman öğrencilerin mezun olacakları yıllar 2028 – 2029 yılları arasında denk gelmekte.

Bu yıllar öğrencilerin hem lise de hem de üniversitede tekrarsız geçireceği yıllardır. Ayrıca bunların üzerine yüksek lisans ve doktora süreleri de eklenebilmektedir. Yaklaşık 10 yıl içerisinde mezun olan öğrencilerin değer üretecekleri süre ise on yıldan fazladır. Değere üretecekleri bu yılların artmasının nedenlerinden bir tanesi DNA’ların erken olgunlaşması. Ayrıca gün geçtikçe artan insan ömrü de bu durumu tetikleyici bir etken oluyor.

Üniversite Mezunları ve Değer Üretme Yılları


İnsanların ömürleri artık eskisi gibi kısa sürmüyor. Çok yakın bir geçmişte ortalama insan ömrünün yaklaşık olarak 60 yıl olduğu tahmin ediliyordu. İnsanlar genellikle 60 – 70 yaşları arasında ömürlerini tamamlıyordu. Fakat bu süre zarfı oldukça ilerledi. Bugün baktığımız zaman 2000 yılı öncesi doğan insanların 105 yaşına kadar bir süre yaşayacağı tahmin ediliyor. Hatta bu durum bazı insanlar için 105’in üzerinde bile olabiliyor. Aynı durum 2000 yılı sonrası için doğanlarda da geçerli.

2000 yılı sonrası doğan neslin ortalama yaşam ömrünün ise yaklaşık olarak 110 – 115 olacağı tahminler arasında. DNA’larda bu anlamda büyük bir değişim olmaya başladı. Hatta dünyada artık yaşlılık sınırı da yukarılara taşındı. Bugün 82 – 83 yaş sonrası için insanların yaşlılık dönemleri başlıyor. Emeklilik yaşı da ilerleyen süreçlerde buna bağlı olarak daha artacak gibi duruyor. Yaş durumu bu yüzden üniversite eğitimleri ile doğrudan alakalı bir konudur. Gençlere artık uzun vadede eğitim sağlamak hiç olmadığı kadar önemli bir konu oluyor.

Üniversiteyi Bitirenler İçin Planlama Süreleri


Bu olaylar sadece gelecekte üniversiteyi bitirecek öğrencileri kapsayan bir konu değil. 2020 öncesi üniversite mezunu olan kişiler için de bu süreç oldukça önemli. Hatta anne ve babaların bile planlamalarını artık değer üretecek şekilde yıllara ayırması gerekir. Bugün hem 2020 öncesi hem de sonrası üniversite mezunları 40 – 60 yıl arasına değer üretmelerini yaymak gerekiyor. Yani bizleri aslında gelecek ile bir randevusu var. Ve bu randevu için de en iyi ve en doğru şekilde hazırlanmamız gerekmektedir.

Covid Sonrası Değer Üretmek

Herkesin bildiği gibi Covid salgını bir anda dünyayı etkisi altına aldı. Pek çok sektör Covid yüzünden aksamaya ve değişmeye başladı. Bu durum üniversite ve liseler için de geçerli. Hatta bu süreçten belki de en çok etkilenen kesim öğrenciler oldu. Üniversite mezunları ve mezun adayları bu süreçten fazlası ile olumsuz etkilendi. Salgın daha yeni yeni dünyada hafiflemeye başladı. Salgın yüzünden eğitim alanında büyük bir durgunluk da kendini gösterdi. Bu süreç içerisinde öğrencilerin özellikle özel okullarda büyük sıkıntılar yaşadığına şahit olduk.

Gerek okul ücretini ödeyemeyen aileler gerek ise artan okul fiyatları karşısında ne yapacağını bilemeyen aileler var. Bu durum sadece öğrencilerin eğitimlerini etkilemiyor. Aynı zamanda öğrencilerin ajandalarını da değiştirerek onları yeni yola sürüklüyor. Ekonomik olarak öğrenciler özellikle ülkemizde eğitim konusunda büyük sorunlar yaşıyor. Amerika ve Japonya gibi ülkeler bu süreç için para basarken bizim gibi ülkeler para da basamadığı için sorunlar direkt olarak öğrencileri yakalıyor. Ayrıca pandemiden sonra da eğitim alanını etkileyecek daha büyük bir sorun var. Bu sorunun da adı da yıllardır kendinden söz ettiren Küresel Isınma.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek bölümlere göre yıllık üniversite mezun sayısı ve iş olanakları hakkında bilgiler alabilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ziyaret ederek de üniversite mezunları için alan yönelimleri hakkında detaylı makaleler okuyabilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de ileriye dönük öğrencilerin atacakları adımlar hakkında detaylı bilgiler alabilirsiniz.

Read More

Uluslararası sınavlar dünyada her geçen gün daha büyük kitlelere ulaşıyor. Her üniversite, öğrenci kabul ederken bu sınavlardan bazlarını öğrencilere şart koşuyor. Özellikle kendi ülkesi dışında bir üniversitede okumak isteyen öğrenciler için bu sınavlar adeta zorunlu hale geldi. Fakat bu sınavları tercih ederken bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı özel durumlar var. İlk olarak her sınav, her üniversitede geçerli değildir. Ayrıca bazı sınavlar, diğer sınavlardan çok daha önemli ve kapsam alanı geniştir.

Örnek PISA sınavı bu durumu en iyi açıklayan sınavlardan bir tanesidir. PISA dünyada sadece belli başlı ülke ve alanlarda geçerli bir sınavdır. Yani öğrenciler PISA Sınavına girerek Harvard gibi okullardan kabul alamaz. Üniversitelerin bu sınavları zorunlu yapmasına bazı özel sebepler var. Öğrenciler her öğrencinin yetenek ve bilgilerini tek tek ölçemez. Bu yüzden de sınavlar öğrencilerin yeterliliklerini ve becerilerini üniversitelere gösteren en iyi seçenektir. Buna ek olarak üniversiteler öğrencilerin İngilizce yeterliliklerini de ölçmek için bazı sınavlar ister.

Uluslararası Sınavlar Arasında Dil Sınavları

Her ülkede verilen dil eğitimi farklıdır. Her ülke öğrencilere kendi dilinde eğitim imkanı sunar. Almanca, Fransızca ya da İtalyanca eğitim almak için öğrenciler bu dillerin uluslararası geçerli sınavlarına girmelidir. Fakat üniversitelerin ortak olarak kabul ettiği eğitim dili de vardır. Herkesin bildiği gibi İngilizce eğitim artık dünyanın her ülkesinde var. Her ülke kendi ana dilinde eğitime ek olarak öğrencilere İngilizce eğitim fırsatları da sunar. Uluslararası sınavlarda Türkiye de İngilizce sınavlarına fazlası ile önem vermektedir. Ülkemizde okumak isteyen yabancı öğrenciler İngilizcedeki yeterliliklerini göstermelidir.

Uluslararası Sınavlar Arasında IELTS Sınavı

Ulusal sınavlar denilince belki de akla gelen ilk sınavlardan bir tanesi IELTS sınavıdır. IELTS bugün dünyada en çok tercih edilen İngilizce sınavlarından bir tanesidir. Bu sınavdan başarılı olmak öğrencilere pek çok üniversitenin kapısını açacaktır. İngiltere merkezli olan IELTS öğrencilerin İngiliz İngilizcesi bilgisini ölçer. 4 ana bölümden oluşan IELTS sınavı toplamda 9 puan üzerinden değerlendirilir. Ayrıca her bölümün ayrı puanlanması da IELTS sınavında yapılır.

Uluslararası Dil Sınavlarından TOEFL Sınavı

TOEFL sınavına kimler girebilir sorusu fazlasıyla merak ediliyor. Çünkü TOEFL hem üniversiteye girmek için hem de yabancı bir ülkede okumak için gereken sınavlardan bir tanesidir. Amerikan İngilizcesi ölçüm sınavı olan TOEFL sınavına her yıl on binlerce kişi giriyor. Toplamda 120 puan üzerinden değerlendirilen sınav aynı IELTS gibi 4 ana bölümden oluşmaktadır. Ülkemizde de TOEFL sınavı pilotluk başvurularında geçerli olan bir sınavdır.

AP ve IB Sınavları


Hem AP hem de IB kaliteli üniversitelere girmenin ilk aşamalarından bir tanesidir. Fakat bu sınavları birbirinden ayıran bazı önemli farklılıklar vardır. IB sınavından başlayacak olursak öğrenciler 2 yıl eğitim görüyor ve sadece 15 gün içerisinde 6 farklı sınava giriyor. Son derece pahalı olan IB programını sadece anlaşmalı liseler veriyor. Yani öğrenciler dışardan IB dersi alamıyor. Fakat IB programından alınan derslerin 3 tanesi üniversitelerde ilk yıl sayılıyor. Yani öğrenciler bu derslerden muaf oluyor.

Uluslararası sınavlar arasında AP programı ise IB programından farklı olarak dışardan da alınabilen bir programdır. Sınavın içeriği TYT ve AYT ile tamamen aynıdır. Bu yüzden öğrencileri fazla zorlamaz. Ayrıca öğrenciler hem dersleri hem de sınavları yıllara yayabiliyor. Bugün dünyanın en iyi üniversiteleri AP programına oldukça önem veriyor. Bu programı alan ve başarılı olan öğrenciler bu okullardan çok daha kolay kabul alıyor.

Uluslararası En Önemli Sınavlardan SAT Sınavı

SAT sınavı dünyanın en popüler sınavlarından bir tanesidir. Tamamen İngilizce olan SAT’a olan ilgi her geçen gün artıyor. Bugün SAT sınavının değer görmediği üniversite bulunmuyor. Bazı üniversiteler başvurularda SAT sınav skoru istemese de SAT skoru olan öğrencilere ayrı değer veriyor. Ulusal sınavlar arasında SAT sınavının alternatifi olarak ACT gösteriliyor. Fakat ACT, SAT kadar geniş kapsamlı bir sınav değil. Ayrıca SAT kadar geçerliliği olan bir sınav da değil.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden uluslararası sınavlar hakkında detaylı bilgiler alabilirsiniz. Aba Academy adresini ziyaret ederek de tüm bu sınavların online eğitimlerine ulaşabilirsiniz.

Read More

Stratejik yetenek yönetimi içerisinde eğitim finansmanı kavramı oldukça önemli konulardan biridir. Dünyada son zamanlarda stratejik yetenek yönetimi konusu fazlası ile gündeme gelmeye başladı. Bu yetenek yönetimi ile eğitim danışmanlarının ileriyi görerek hareket etmesi ve ona göre adım atması gerekiyor. Bu ileri görme konusu sadece yakın zamanı kapsamıyor. Bugün, stratejik yetenek yönetimi ile birlikte 70 – 80 yıllık bir süreç için planlama yapılmalıdır.

Bu yüzden de 2030 – 2050 ve 2100 yıllarına göre planlamalar olmalıdır. Dünyanın sosyoekonomik ve teknolojik yönelimine göre gençlerin bazı alanları ortaya çıkarılmalıdır. Bu alanlar beceriler, ihtisas alanları ve ilgi alanlarıdır. Bizlerin gençlerin bu hamurlarını tekrardan değerlendirmesi gerekiyor. Beceriler anne ve babadan alınır. İhtisaslar okullarda alınıyor ve yetenekler ise sosyal medya ve arkadaşları aracılığı ile gençlere geliyor. Bu süreç içerisinde ihtiyaçların da belirlenmesi gerekiyor. Tüm bunlar yapılırken de finansal yeterlilik konusu büyük önem taşıyor.

Eğitim Finansmanı ve Önemi


Eğitimin finansman kaynakları ya da finansal yeterlilik bugün 3 aşamadan meydana geliyor. Bunlardan ilki bir öğrencinin bir üniversite ya da liseye girme sürecinde giden paradır. İkinci kısım ise kazandıktan sonraki okuma masrafıdır. Bunlardan önemli olan üçüncü aşama ise mezun olduktan sonra aldığı yani kazandığı paradır. Bu süreç içerisinde bazı öğrenim yerleri oldukça dikkat çekiyor. Öyle yerler var ki öğrenciler harcadıkları parayı 65 yılda çıkartamıyor. Fakat bunlara karşın bazı üniversiteler var ki sadece 19 günde öğrenciler parayı karşılayabiliyor.

Bu durum için inanılmaz önemli bir strateji oluşturulmalıdır. Yani öğrenciler milyonlar harcayarak bir bölümde kolayca okuyabilir. Önemli olan öğrencinin mezun olduktan sonra harcadıkları parayı kısa sürede çıkarmasıdır. Bugün üniversiteye yolladığımız öğrencilerin neredeyse hepsi bir yıldan kısa bir sürede tüm harcamalarını kazanıyor. Biz amaç olarak sadece öğrencileri en iyi üniversitelere yollamayı hedeflemiyoruz. Aynı zamanda öğrencilerin en iyi şirketlere de girmesi için çalışıyoruz.

Öğrencilerin Eğitim Hayatlarındaki Giderleri Neler?

Bir öğrencinin okula başvurusunda bile belli bir miktar ödeme yapması gerekir. Özellikle yurt dışında bu durum oldukça yaygındır. Burs olmadan bir okul okumak ya da burslu bile olsa yurt dışında okumak öğrenciler için fazladan ücret anlamına gelir. Ücretler zaman zaman artıp düşse de para her zaman okullara harcanır. Tüm bunlara ek olarak okullarda geçen süre içerisindeki sosyal giderler de eğitim finansmanı konusunun ilgilendiği alanlardan bir tanesidir.

Öğrencilere Start – Up Ağı Hizmetleri


Bizler ile birlikte yola çıkan öğrencilerimizi pek çoğunu Start – up kültürüne adapte ediyoruz. Bu sadece öğrencilerin yüksek meblağlarda para kazanması için bir yol değil. Aynı zamanda öğrencilerin hayallerini gerçekleştirmesi için de önemli bir adım. Eğitimde finansman modelleri nelerdir sorusunun ülkemizdeki en büyük karşılıklarını öğrencilere biz sunuyoruz. Öğrencilerin eğitim finansmanı konusunda sorun yaşamaması için çalışmalarımızı sürekli arttırıyoruz.

Kendi işlerini kuran ve yüksek teknolojiler ile uğraşan gençlerin de desteklenmesi konusunda çalışmalarımızı arttırarak sürdürüyoruz. Yıllardır ülkemizde finansal yeterlilik konusu ifade edilmiştir. Ebeveynler sürekli çocuklarına “sen yeter ki oku ben altınlarımı ya da ceketimi satarım” ifadelerini kullanmıştır. Buradaki amaç ceket ya da altınları satarak çocuklara birer cübbe satın almaktır. Bunların olması için de doğru bir plan yapılması gerekir.

Stratejik Yetenek Yönetimi İçin Planlama Yapmak

Eğitim finansmanı nedir kadar bu finansman ve stratejik yetenek yönetiminin planlanması da önemlidir. Çoğu öğrenci ve ailesi genellikle planlamalarını kısa süreli yapar. Bu planların yapılması hiç de yanlış değildir. Fakat önemli olan bu planlamaları uzun vadeli yapabilmektir. 3 ay ya da 1 yıllık planlar öğrencilere bir döneme kadar yardımcı olur. Biz bu anlamda öğrencilerin tam 6 yıllık planlarını yapıyoruz. Pek çok veli “Hocam peki ya planlarda değişiklik olacağı zaman her şey beklediğiniz gibi gitmez ise ne olacak” diye bize soruyor. Önemli olan dünyanın getirdiklerine karşı bu planlamaları değiştirip yön vermektir. Planlar değiştirilmek için yapılır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek eğitim finansmanı hakkında detaylı videolar izleyebilirsiniz. Stratejik Yetenek Yönetimi hakkında çok daha detaylı bilgiler almak için ise Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini de ziyaret ederek Stratejik yetenek yönetimi konusunun diğer aşamaları hakkında bilgiler alabilirsiniz.

Read More

Son zamanlarda Türkiye’deki en iyi üniversiteler dünya üzerinde kendilerinden fazlası ile söz ettiriyor. Ülkemizdeki üniversiteler her geçen dönem, dünya listelerine adlarını yazdırıyor. Ayrıca listeye giren üniversite sayısında da her geçen dönem artış gözlemleniyor. Bu durum sadece ülkemizdeki öğrencilerin ilgisini çekmiyor. Ya da bu durum sadece ülkemizdeki öğrencilere bir avantaj olarak dönmüyor. Bu durum aynı zamanda dünyanın geri kalanındaki öğrenciler için de önemli bir etken olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’nin en iyi üniversiteleri 2020 yılında listede büyük bir yükseliş yaşamıştı. Bu durum ilerleyen süreçlerde yabancı öğrencilerin ülkemize daha fazla gelmesine neden olmuştu. Günümüzde de bu durum aynen geçerli. Çünkü ülkemizdeki üniversiteler dünyanın en iyi üniversiteleri listesine girdikçe ülkemize gelen yabancı öğrenci sayısı artıyor. Yapılan araştırmalar bu durumun aslında birbiri ile tamamen bağlantılı olduğunu gösteriyor. Farklı bakış açılarına sahip öğrencilerin farklı ülkelerde eğitim alması hem kendisi için hem de üniversite için büyük bir kazanım oluyor.

Yabancı Öğrenciler Türkiye’de Nasıl Okur?


Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de öğrencilerin lisans eğitimi alması için belli başlı kriterler bulunuyor. Bu kriterlerin her biri oldukça önemli ve üzerinde durulması gereken konulardır. Üniversitelere olan başvurular çok fazla olduğu için başvuru sürecinde yapılacak en ufak hata üniversite başvurularının iptal olmasına neden olmaktadır. Türkiye üniversite sıralaması içerisinde öğrenciler hangi üniversiteye başvurursa başvursun bu kriterleri yerine getirmelidir.

  • Öğrencilerin liseden mezun olduklarına dair belge
  • Pasaport fotokopisi
  • Kimlik fotokopisi
  • Dil yeterlilik belgesi
  • Okulun isteğine göre SAT ya da YÖS sınav sonucu

Bu belgeler genellikle her okulun istediği kriterler arasındadır. Buna ek olarak öğrencilerden daha başka şartlar ve sınavlar istenebilir. YÖS ülkemizde geçerli olsa da Türkiye en iyi üniversiteler sıralaması içerisindeki yüksek okullar kabul etmiyor. Bunun yerine bu okullar öğrencilerden SAT sınav skoru istiyor. Ayrıca dil sınavı olarak da üniversiteler öğrencilerden TOEFL ya da IELTS sınav skoru istiyor. Her okulun ve hatta her bölümün istediği skor aralıkları zaman zaman değişiklik gösterebiliyor.

Türkiye’deki En İyi Üniversiteler Sıralamasında 1 Numara Hacettepe Üniversitesi


Hacettepe Üniversitesi Türkiye’deki en iyi üniversiteler sıralamasında uzun süredir 1. Sırada. Başkent Ankara’da yer alan üniversite 1967 yılından beri hizmet veriyor. Her geçen dönem Hacettepe Üniversitesi çalışmalarında bir üst seviyeyi hedefliyor. Ankara’da iki farklı yerleşimi olan okulun akademik kadrosu da başarılı isimler ile dolu. Toplam öğrenci sayısı 50 binin üzerinde olan okulda pek çok yabancı öğrenci de bulunuyor.

Hacettepe Türkiye’nin en iyi devlet üniversiteleri arasında da ilk sırada. Yabancı öğrenciler için pek çok bölüme sahip olan okul özellikle tıp eğitimi ile dikkat çekiyor. Hacettepe tıp fakültesinin namı sadece ülkemizde duyulmadı. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok yerine Hacettepe tıp fakültesi kendinden söz ettiriyor. Tıp eğitiminin yanı sıra hukuk alanında da Hacettepe son derece başarılı bir okul. Her yıl Hacettepe dünyanın en okulları adı altında açıklanan listelerde kendine yer buluyor.

Yabancı Öğrencilerin Tercihlerinden ODTÜ

Başkentte yer alan bir diğer önemli üniversite ise ODTÜ. ODTÜ ülkemizde pek çok sayısal öğrencisinin hayalini kurduğu bir üniversitedir. Türkiye’deki en iyi üniversiteler arasında sürekli kendine yer bulan ODTÜ ününü yurt dışına da ulaştırdı. ODTÜ ülkemizdeki pek çok okula karşın yıllardır yabancı öğrencileri kabul ediyor. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden ODTÜ’ye olan ilgi durmadan artıyor. ODTÜ her türlü mühendislik alanında uluslararası standarda sahip nadir okullardandır. Ayrıca ODTÜ yüksek lisans konusunda da yabancı öğrencilerin tercih ettiği bir okul.

Vakıf Üniversiteleri Arasında Bir Numara Koç Üniversitesi

Koç Üniversitesi Türkiye üniversite sıralaması içerisinde özellikle son 10 yıl içerisinde yükselişe geçti. Kaliteli akademik kadrosu ve sürekli kendini yenileyen yapısı Koç’u kısa sürede sıralamada yukarılara taşıdı. Türkiye’deki en iyi üniversiteler arasında olan Koç geniş eğitim alanıyla da dikkat çekiyor. Bugün Koç Üniversitesi tıp, mühendislik ve işletme gibi alanlarda fazlası ile yabancı öğrencilerin dikkatini çekiyor. Devlet üniversitesi olmaması ve ücretinin fazla olması ise yabancı öğrencilerin birkaç kez düşünmesine neden oluyor. Ama Koç Üniversitesi ücretinin misliyle karşılığını veren nadir kaliteli üniversitelerden biridir.

Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ve Youtube kanalını ziyaret ederek Türkiye’deki en iyi üniversiteler hakkında çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ülkemizde okumak isteyen yabancı öğrencilerin girmesi gereken sınavlar hakkında bilgi ve eğitim almak için ise Aba Academy internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More