Author admin

Yurt dışı lisans eğitimi ülkemizde öğrencilerin son yıllarda çok fazla tercih ettiği bir eğitim modelidir. Amerika ve Kanada’da hem ülkemizden hem de diğer ülkelerden oldukça tercih edilen ülkeler arasında üst sıralardadır. Fakat öğrenciler hangi bölümleri hangi ülkede okumaları gerektiği konusunda yeterince bilgi sahibi değildir. Bu yüzden öğrenciler üniversite, ülke ve bölüm seçimi yaparken sıkıntı yaşayabiliyor. Bu sıkıntılar ile birlikte öğrenciler iyi üniversitelerin yeterince iyi olmayan bölümlerini tercih edebiliyor.

Ayrıca öğrenciler bazen sadece üniversiteleri araştırmadan sadece isimlerine göre tercih yapabiliyor. Üniversitelerin öğretim türü nedir ya da üniversitelerde ön lisans kaç yıllık gibi soruları bile araştırmadan tercih edebiliyor. Bunlardan da ötesi öğrencinin okumak istediği bölüm o ülke içinde kaliteli eğitim veriyor mu sorularını bile kimi zaman öğrenciler araştırmıyor. Bu yazımızda öğrencilerin Amerika ve Kanada ülkelerini neden tercih ettiğini ve bu ülkelerde hangi bölümlerin iyi olduğunu sizler için yazdık.

Öğrenciler Neden Amerika ve Kanada’yı Tercih Ediyor?

Amerika ve Kanada yıllardır öğrencilerin bir numaralı tercihi olmakta. Öğrencilerin bu ülkeleri seçmesi şans eseri ya da rastgele olan bir durum değildir. İki ülke de öğrencilere pek çok imkan tanıdığı için öğrencilerin tercihlerinde ilk sıraya yerleşmiştir. Bunlardan ilki dünyanın en iyi üniversitelerinin bu ülkelerde olmasıdır. Amerika ve Kanada’da bulunan pek çok üniversite dünya üniversiteler arasında ilk yüze girmiştir. Lisans ya da yüksek lisans eğitimi konularında Amerika ve Kanada’da bulunan üniversiteler ayrıca öğrencilere oldukça kaliteli bir eğitim sunmaktadır.

Öğrenciler bu üniversitelerde araştırma konusunda da büyük destek almaktadır. Ayrıca hem Amerika hem de Kanada öğrencilere çalışma fırsatı sunuyor. Bunun sonucu olarak da öğrencilerin eğitimleri sırasında çalışarak hayatlarını rahat bir şekilde geçindirebiliyor. İki ülkenin ana dili İngilizce olduğu için de öğrenciler çokça tercih etmektedir. Sadece Kanada’nın belli üniversitelerinde Fransızca eğitim de öğrencilere sunulan bir tercih olarak sunulmaktadır. Amerika ve Kanada’nın sosyal ortamları da öğrencileri oldukça cezbetmektedir.

Öğrencilerin boş zamanlarında eğlenebileceği ya da gezebileceği pek çok tarihi ve eğlence mekanı bu ülkelerde fazlası ile bulunmaktadır. Bunların dışında Kanada ve Amerika’daki üniversitelerin dünyadaki her ülkede geçerliliği bulunmaktadır. Bu sayede öğrenciler okul sonrası hem bu ülkelerde hem de farklı ülkelerde çok rahat iş bulabilmektedir. Ülkemizde de bu ülkelerdeki üniversiteler için denklik bulunmaktadır.

Amerika ve Kanada’da Lisans Eğitimi Alanları

Amerika ve Kanada aslında pek çok alan için tercih ediliyor. Ama bunların arasından hem eğitim konusunda hem de sunduğu şartlar olarak diğerlerinden ayrılmaktadır. Bu bölümleri şöyle sıralayabiliriz;

  • Tıp – Hemşirelik: Hem Amerika hem de Kanada tıp ve hemşirelik alanlarında çok fazla tercih edilmektedir. Ülkelerdeki sağlık alanlarındaki teknolojik gelişmeler üniversitelerde bu bölümlerin çokça tercih edilmesine sebep olmuştur.
  • Hukuk: Özellikle Kanada’da hukuk alanı dünya üzerinden pek çok öğrencinin tercihi olmuştur. Son 20 yıl içerisinde Amerika’da hukuk alanında Kanada’ya yakın bir tercihe ulaşmıştır.
  • Mimarlık: Mimarlık iki ülkenin okullarında da çok tercih edilen ve en başarılı alanlarından birisidir. Ülkemizden de yüzlerce öğrenci mimarlık alanında bu iki ülkeyi tercih etmektedir.
  • Veteriner Hekimlik: Lisans eğitimi almak için en çok tercih edilen diğer bir alan ise veterinerlik. Sağlık alanında yaşanan gelişmelerden oldukça etkilenen veteriner hekimlik her yıl binlerce öğrencinin Amerika ve Kanada’ya gitmesine sebep olmaktadır.
  • Diş Hekimliği: Özellikle Amerika’da diş hekimliği onlarca yıldır konuşulan ve dile getirilen bir konudur. Kanada’da üniversitelerini Amerikan sistemine yakınlaştırmış ve son dönemlerde öne çıkan bir alan olmuştur.
  • İşletme Okulları: İşletme hem Amerika’da hem de Kanada’da yüksek lisans ve doktora alanlarında da oldukça tercih edilen bölümlerdir. Lisans olarak da her yıl dünya çapında yüz binlerce öğrenci bu ülkelerdeki üniversitelere başvurmaktadır.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın Youtube kanalındaki videolara göz atarak Amerika ve Kanada’daki üniversiteler hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim Youtube kanalını ziyaret ederek Amerika ve Kanada’da lisans eğitimi almak için gereken sınavlar ve şartlar nelerdir konuları hakkında videolara ulaşabilirsiniz. Ayrıca Aba Yurt Dışı Eğitim resmi internet sitesinden yurt dışında lisans, yüksek lisans ya da doktora eğitimi almak için danışmanlık alabilirsiniz.

Read More

Sosyal bilimlerde değişim dikkat çekmektedir. Sosyal bilimlerde öğrenci kotaları azaltılmıştır. Sosyal bilimlerdeki en önemli konulardan bir tanesi, dört büyük alan; sosyoloji, antropoloji, tarih ve felsefe gibi alanlar ‘humanities’ adı altında toplanmaktadır. Humanities adı altında toplanan sosyal bilimler şekillenmektedir.

Bu anlamda Stanford Üniversitesi alanlarını da daraltmıştır. Stanford Üniversitesi de dahil pek çok büyük üniversite ‘humanities’ adı altında oluşturulan dersleri her üniversite öğrencisinin alması gereken dersler olarak belirlemiştir. Bu sayede her üniversite öğrencisi temel seviyede de olsa psikoloji, felsefe, antropoloji gibi dersleri almak zorundadır. Öğrenciler için gerekli olan bir altyapı olarak bu derslerin zorunlu olarak alınması gerektiği belirlenmiştir.

Sosyal Bilimlerde Değişim ‘Humanities’ Adı Altında Gerçekleşti

Sosyal bilimlerde değişim ‘humanities’ adı altında verilen derslerle kendini göstermektedir. Dünyanın önde gelen üniversiteleri gibi Boğaziçi Üniversitesi de beşeri bilimlere ait dersleri her yıl tüm öğrencilerine vermektedir. Öyle ki üniversitenin verdiği bu dersler her zaman en geniş katılımlı dersleri oluşturmaktadır. Bu dersler, öğrencilerin analitik düşünce yapılarını geliştirmekte, diğer disiplinleri anlamasını sağlamakta ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca öğrencilerin büyük resmi görme becerileri de bu sayede gelişmektedir. Üniversitelerde büyük bir özveri ile verilen bu dersler, gençler için son derece önemli bir konumda yer almaktadır. 1957 yılında Robert Koleji’nde açılan bu dersler günümüzde farklı etkinliklerle daha da anlam kazanmaktadır.

Bu Anlamda Ne Tür Etkinlikler Düzenleniyor?

Boğaziçi Üniversitesi tarafından ‘humanities’ adı altında çok sayıda etkinlik düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde amaç, katılımcıların aktif katılımlarını sağlamaktır. Bu sayede hem farklı fikirler hayat bulmakta hem de derslerin devamlılığı sağlanmaktadır. Etkinliklerde önceden belirlenen konular tartışılmaktadır. Farklı konularda yapılan tartışmalar sonunda belirli bir konu hakkında farklı fikirler ve bakış açıları gelişmektedir. Etkinlikler, öğretim görevlilerinin moderatörlüğünde gerçekleşmektedir. Belirlenen konular hakkında fikirler, hikayeler ve anılar da etkinlik boyunca katılımcılara anlatılmaktadır. Bu anlamda sosyal bilimlerde değişim sonucunda önem kazanan bölümlerin geçerliliği ve kalıcılığı daha da artmaktadır.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın blog sayfasını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Yurt dışı sınavlar hakkında bilgi almak içinse Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına göz atabilirsiniz.

Read More

Eğitim sektöründe büyük bir değişiklik meydana gelmektedir. Bu anlamda Psikoloji, özellikle eğitim psikolojinde önemli değişimler yaşanacaktır. Bu değişimler teknoloji ile mutlaka birleştirilecektir. Sonuç olarak yıllardır var olan eğitim sistemi yeniden şekillenecektir. Bu anlamda yapay zeka çözümleri de öne çıkacaktır. Öğrenciler, eğitim aldıkları okullarda sosyalleşmek istemekteler. Ancak şu an okulda sosyalleşmek yerine mecburen dışarıda sosyalleşmek durumundalar. Derslerle ilgili video kayıtlarının günün kesin bir saatinde izlenmesine gerek bulunmamaktadır. Öğrenci ders ile ilgili kayıtları gün içerisinde istediği bir vakitte izleyebilmektedir.

Bu durum öğrenciler için daha olumlu bir öğrenme yöntemi olmaktadır. Bu konuda öğrencilerin anlattıkları anılar da bazen eğlenceli olabilmektedir. Örneğin Stanford Üniversitesi’nde eğitim alan bir öğrencimiz 30 kişilik bir sınavda çok başarılı bir performans sergilemesine rağmen sınavdaki en başarılı öğrenci olmayı başaramamıştır. Bunun nedenini ise, derste 30 kişi görünmesine rağmen 150 kişiden fazla kişinin olduğu olarak anlatmaktadır. Diğer öğrencilerin derslere gelmeyerek dersleri online takip ettiklerini, sınıfta göründüğünden daha fazla öğrencinin dersleri aldığını ifade etmiştir.

Yapay Zeka Çözümleri Neler Sunuyor?

Yapay zeka çözümleri sunduğu yeniliklerle her anlamda insanların hayatına kolaylık sağlamaktadır. Ondan önce, eğitimlerin pandemi nedeniyle online olarak devam etmesi, öğrencilerin uzaktan eğitim almalarında kolaylık sağlamaktadır. Stanford örneğinde olduğu gibi Silikon Vadisi’nde çalışan pek çok öğrenci, sabah derse gitmeyerek işlerine devam etmiştir. Vakit bulduklarında ise Stanford’taki derslerini online takip ederek derslerinden başarılı olabilmişlerdir.

Stanford Üniversitesi yapay zeka konusunda da önemli gelişmelerin adresi olmuştur. Hatta bu üniversitede yapay zeka konusunda isim yapmış bir öğretim görevlisi, Stanford Üniversite’sinde makine öğrenmesi konusunda bir sınıf açmıştır. Ancak yapılan sınavlarda görülmüştür ki bugün dünyanın en önemli üniversitesi sayılan Stanford Üniversitesi’nin öğrencileri yapılan sınavda ilk binde bile yer edinememiştir. Bu anlamda değişen ve gelişen sistemler pek çok durumu değiştirmektedir.

Yapay Zekanın Eğitime Katkısı Nedir?

Bu anlamda en büyük gelişmenin eğitimde robot öğretmenlerin gelişmesi olarak düşünülebilmektedir. Ancak durum robot öğretmenlerden daha farklıdır. Kişiselleştirilmiş eğitim, keşfedici eğitim, öğrencilerin makale analizleri ve yapay zekaya dayalı ölçme sistemleri bunlardan yalnızca bazılarıdır. Yapay zeka çözümleri özellikle 2000’li yıllardan itibaren daha hızlı ve farklı bir yönde gelişim göstermiştir. Bu gelişim de her geçen gün artmaktadır.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın blog sayfasını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Kriz dönemleri inovasyon için kapı mı aralıyor? İnovasyonun ekonomik krizi aşmak için bir seçenek olduğu doğru mu? Ekonomik kriz inovasyon için fırsat olarak değerlendirilebilir mi? Tüm bu soruların yanıtlarına birlikte göz atalım.

İnovasyon “Yenilik” Anlamına Geliyor

Kriz dönemlerinde ekonomik yükü azaltmak ve değişime ayak uydurmak için inovasyondan yararlanılabiliyor. Yani evet; kriz dönemi aynı zamanda inovasyon dönemi de olabiliyor. Şirketler maddi anlamda kendilerini toparlayabilmek için değişime ayak uydurmak zorunda kalıyorlar. Haliyle klasik yöntemleri bir kenara bırakarak yeni yöntemler geliştirmeleri gerekiyor. İnovasyonun sözlük karşılığının “yenilik” olduğu zaten biliniyor.

Kriz Dönemlerinde Şirketlerin Yenilenmesi ve Yapılanması Gerekiyor

Kriz dönemleri şirketler için arayış dönemleri oluyor. Şirketler ekonomik kriz döneminin zorlu şartlarında özellikle hizmet ve üretim anlamında farklı arayışlara giriyorlar. Bireyin ve toplumun ihtiyaçlarına tam anlamıyla karşılık gelecek bir anlayışla çalışmalarını sürdürmeyi seçiyorlar. Faaliyet gösterdikleri alanda fark yaratmaları, mekansal ve zamansal anlamda yenilenmeleri ve kendilerini yapılandırmaları geliyor. Aksi halde ekonomik krizden daha fazla zararla çıkmaları söz konusu olabiliyor.

İnovasyon aslında kriz dönemlerinde sadece bireyi ya da şirketlerin kurtarıcısı olarak karşımıza çıkmıyor. Ülkelerin politikalarını bu doğrultuda şekillendirmeleri de önem taşıyor. Çünkü ülkenin belirlediği politika şirketlerin ve bireyin tutumunu da etkiliyor. Böylelikle; fark yaratmak, değer üretmek, dönüşüme kapı açmak çok daha kolaylaşıyor.

Yenilikçi Yaklaşımlar Önem Taşıyor

Pek çok uzman, kriz dönemlerini şirketler için altın dönem olarak değerlendiriyor. Bugünkü sistem içerisinde, bir ürünün marka değerinin müşteriler üzerinde eskisi kadar güçlü bir etki yaratmadığını görebiliyoruz. Bireyler artık şirketlerden hızla değişen dünya düzeninde hızla değişen taleplerine bir an önce çözüm ve hizmet üretmelerini bekliyor. Bunu yaparken ise; farklarını ortaya koymaları gerekiyor. Farklı olan ve farkındalık yaratabilen şirketler her zaman kazanıyor. Ekonomik kriz dönemlerinde bazı firmalar verdikleri mesajlarla bazı firmalar farklı görsel sunumlarla kendilerini gösteriyor. Dönüşüme ayak uyduramayanlar ise hızla tükeniyor.

Kriz dönemi söz konusu olduğunda yalnızca üretim ve hizmet alanında değil pazarlama alanındaki yenilikçi yaklaşımlar da büyük rol oynuyor. Bu yaklaşımlar sadece pazarlama stratejilerini değil; organizasyonel anlamda yapılan yenilikleri de kapsıyor. Yani inovasyonun yatırım noktasında da devreye girdiği görülüyor. Çünkü şirketler açısından bakıldığında her zaman rekabetçi yaklaşımların söz konusu olduğu biliniyor. Rekabetin var olduğu bir ortamda ayakta kalabilmek için ise hızlı ve sağlam adımlarla ilerlemek gerekiyor.

İnovasyon ve ekonomik yaklaşımlara dair daha fazla bilgi edinmek isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart’ın web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Eğitim, kariyer gibi konularda sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

STEM eğitimi, fen, teknoloji ve mühendislik alanlarının bir arada olduğu bir öğretim modelini kapsıyor. 21. yüzyılın beraberinde getirdiği teknolojik gelişmeler, inovasyon ve dijital dönüşüme uyum sağlamak için farklı becerilere ihtiyaç duyuyoruz. Geleneksel öğrenme biçimleri ve hali hazırda var olan bilgilerle yetinmek bu çağda pek de mümkün olmuyor. Geleceğin teknolojileri, eğitimi ve meslek seçimlerini de büyük ölçüde etkiliyor. Özellikle mühendislik, mimarlık gibi alanlara büyük bir ilgi var. Öğrencilerin sayısal alana ilgisi de bununla doğru orantılı olarak artıyor.

STEM Eğitimi: Ülkelerin Kalkınmasının Yolu Bilim ve Teknolojiden Geçiyor

İlk kez 50’li yıllarda gündeme gelen STEM eğitimi, 21. Yüzyılın ilk yarısı itibariyle önemli bir rol oynamaya başladı. Ülkelerin kalkınmasının anahtarı olarak görülen bilim ve teknolojiyi temel alan bu öğretim modeli hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. Çünkü; bilim ve teknoloji alanında çalışacak daha fazla insana ihtiyaç duyuluyor. STEM eğitiminin amacı bu alanlar için gerekli insan gücünü sağlamak… Buna ek olarak; bu alanda hizmet verebilecek eğitimli insanların yetişmesi teknoloji ve inovasyon odaklı daha fazla ürün ve hizmet üretilmesine katkı sağlıyor. Yani hem bugünün ihtiyaçlarına cevap verilmesi hem de geleceğe yönelik çalışmaların yolunun açılması hedefleniyor.

STEM Eğitiminin Odak Noktasında Bireyin ve Toplumun İhtiyaçları Var

Bu öğretim modeli alışılagelmiş öğretim modellerinden oldukça farklı. STEM eğitiminin odak noktasında bireyin ve toplumun ihtiyaçları yer alıyor. Sorunların ve taleplerin tespit edilmesi ve buna yönelik çözüm ve hizmet sunulması amaçlanıyor. Elbette tüm bunları yaparken tek bir alanda değil birden fazla alanda uzmanlaşılmasının önünü açıyor.

Öğrenciler Araştırıyor Deneyimliyor Uyguluyor Öğreniyor

STEM eğitimi öğrencilerin sadece dinleyici konumunda olduğu bir model olmaktan oldukça uzak… Öğrenciler, tam da Z kuşağının öğrenme biçimlerine uygun şekilde; tecrübe ederek ve yaşayarak bilgi sahibi oluyorlar. Bu sayede yalnızca tüketici olmaktan çıkıp üretme fırsatı da bulabiliyorlar. Araştırıyor, deneyimliyor, uyguluyor ve öğreniyorlar.

STEM Eğitimi: Eleştirel ve Yaratıcı Düşünce Önem Taşıyor

STEM eğitiminde klasik düşünce tarzı yerini eleştirel düşünce tarzına bırakıyor. Dijital çağın en önemli yetkinliklerinden biri de aslında bu. Yaşadığımız çağda bilgiyi sunulduğu biçimiyle alıp kullanmak değil; analiz etmek, sorgulamak, farklı bakış açılarıyla incelemek gerekiyor. Aksi halde bilgi kirliliği içinde boğulmak kaçınılmaz hale geliyor. Daha önemlisi ise yaratıcı düşünme… STEM eğitiminin iki temel düşünce tarzından bir diğeri olan yaratıcı düşünme ile problemlerin farklı yaklaşımlarla ele alınabilmesi, en kısa sürede en az maliyetle çözülebilmesi amaçlanıyor.

STEM eğitimi bugünün ve geleceğin en önemli öğretim modellerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Eğitime dair daha fazla içeriğe ulaşmak için web sitemizi ziyaret edebilir, YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Master of Business Administration yani kısaca MBA programı, ekonomi, finans, pazarlama, insan kaynakları, muhasebe, kalite güvencesi, veri analizi, satış, proje yönetimi, bilgi teknolojileri yönetimi, araştırma-geliştirme gibi alanları kapsayan bir lisansüstü eğitim programı… Türkiye’deki karşılığı ise İşletme Yüksek Lisans programı olarak biliniyor. Program iş operasyonlarını denetlemenin tüm yönlerini içeriyor. Programın temel amacı iş insanlarına ve girişimcilere yeni ve farklı yönetim becerileri kazandırmak…

QS 2020 Sıralamasına Göre En İyi MBA Okulları

MBA programı yüz yüze gerçekleşebileceği gibi online eğitim almak da mümkün oluyor. Tam zamanlı eğitimlerin yanı sıra part time eğitimler de veriliyor. Bu noktada önemli olan doğru programı tercih etmek… Verilen eğitimin yarattığı etki ve değer tercih anlamında büyük önem taşıyor. Her yıl dünyanın en iyi üniversitelerini belirleyen QS’in; 2020 yılı için en iyi MBA okulları sıralamasında birinci sırayı Penn Wharton ve Stanford Üniversitesi paylaşıyor. Ardından, INSEAD ve MIT (Sloan) geliyor. Bu dört üniversiteyi Harvard Üniversitesi, London Business School, HEC Paris, Chicago (Booth), UC Berkeley (Haas) ve Nortwestern (Kellog) takip ediyor.

MBA Programı Ne Gibi Avantajlar Sağlıyor?

Şirketlerin küreselleşmesiyle birlikte, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra MBA mezunlarına duyulan ihtiyaç da artmaya başladı. Dünyanın en iyi şirketleri yönetim pozisyonları için MBA mezunlarını tercih ediyor. Yani uluslararası şirketlerde ya da yurt dışında çalışmayı hedefliyorsanız MBA programları sayesinde hem iş olanaklarınız artıyor hem de kariyerinizde daha hızlı ve daha güçlü adımlarla yükselmeniz mümkün hale geliyor.

MBA Programlarına Kabul Almak İçin Neler Yapılmalı?

Master of Business Administration başvurularında CV’niz, niyet mektubunuz ve referanslarınız oldukça önemli. Özellikle MBA mezunlarının size referans olması artı puan olarak size dönecektir. Çalışıyorsanız kurumunuzdan referans almanız avantaj sağlayacaktır. Tüm bunların yanı sıra GMAT sınavından yüksek bir skor elde etmeniz de gerekiyor. GMAT skorunuzun sizi rakiplerinizin önüne taşıma noktasında önemli bir role sahip olduğunu unutmayın.

MBA Programı Ücretleri ve Burs Olanakları

MBA programı mezunlarının kazançlarında artış meydana geldiği zaten biliniyor. Programa katılmak biraz maliyetli olsa da program sonrasında elde ettiğiniz gelir ve kariyer olanakları göz önünde bulundurulduğunda avantajlı konumda olduğunuz düşünülebilir. Avrupa’da eğitim almayı düşünüyorsanız 100 bin Euro gibi bir eğitim maliyeti söz konusu oluyor. Amerika’da ise bu ücret 160 bin dolar ile 220 bin dolar arasında değişiyor.

Burs konusuna gelecek olursak… Eğitim alacağınız üniversiteden burs alma şansınız var. Üniversite bursları için, başvurunuz sırasında ya da kabul aldıktan sonra talepte bulunabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra; eğer bir şirkette hali hazırda çalışıyorsanız kurumunuzun sizi desteklemesi de söz konusu olabiliyor.

MBA programı ve MBA okulları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilir, web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz. İş hayatı, kariyer planlaması, yetenek yönetimi gibi konular hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için aba Kariyer web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More

Girişimcilerin ya da kendi işini kurmak isteyenlerin en çok dikkat etmesi gereken konulardan bir tanesi finansal yönetim yeterliliğidir. Finansal yeterlilik insanların pek çok planını hayata geçirme konusunda ya da daha emin adımlar atmasında oldukça etkili ve önemlidir. Bu yüzden finansal yeterliliğin gençler tarafından sağlanması gerekmektedir. Bu yüzden pek çok başarılı öğrenci ya da girişimci finansal yeterliliğini sağlayamadığı için kendi sınırlarının oldukça alt yerlerinde çalışmaktadır.

Yeni mezun olan öğrencilerin ya da yeni bir girişime başlayacak kişilerin finansal olarak çekinceleri ve korkuları ülkemizde olduğu gibi yurt dışında da sıkça rastlanılmaktadır. Ekmek parası kazanmak için girdikleri işlere bağımlı kalan gençler bulunduğumuz zor döneminde getirdiği koşullar yüzünden de bu işlerden ayrılıp maddi olarak zora düşmek istemiyorlar. Bu gibi durumların yaşanmaması için bu kişilerin dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır.

Finansal Yönetim Yeterliliği Nasıl Korunur?

Finansal yeterlilik sağlanmadan kimsenin iş kurması ya da bir girişim yapması beklenmez ve önerilmez. Bu yüzden ilerleyen dönemlerde girişimde bulunmak ya da iş kurmak isteyen bireyler bir değil birkaç işte birden çalışmalıdır. Finansal yeterliliğin temel ilkeleri arasında bu kural ilk başlarda gelmektedir. Bu anlamda ders vermek, online olarak sanal ortamdan iş yapabilmek ve daha pek çok çeşit iş yöntemi insanlara önerilmektedir.

Özellikle hafta sonu çalışmayan insanlar için bu iki günü değerlendirmek oldukça önemli olacaktır. Fiziksel olarak ya da sanal ortam üzerinden insanlar finansal yeterliliğini sağlayabilmek için bu iki günü iyi değerlendirmelidir. Dünyanın kolay bir yer olmadığını aksine oldukça zor olduğunu ve buna bir de günümüzde dünyayı kasıp kavuran pandemi ve ekonomik krizin de eklendiğini düşünürsek insanların rahatlarından feragat etmesi ve birden fazla işte çalışması gerektiğini söyleyebiliriz.

Masrafları Kısmak ve Para Biriktirmek

İnsanların finansal yeterlilik konusunda ilk dikkat edecekleri noktalardan bir tanesi de masrafları kısmak olacaktır. Daha az yeni kıyafet almak, lüksten kaçınmak ya da dışarıda daha az vakit geçirmek bir iş kuracak ya da girişim yapacak kişinin dikkat etmesi gereken hususlardandır. Buna ek olarak insanların para biriktirmeye de önem vermesi gerekmektedir. Finansal yönetim yeterliliği için 10 lira bile bir para kazanmış olsanız bu paranın 3’te 1’ini biriktirmelisiniz. Biriktirdiğiniz paralar ilerleyen dönemlerde sizlere büyük avantajlar sağlayacaktır. Bahsettiğimiz bu üç ilke ile finansal yeterliliğiniz için ilk adımları atabilirsiniz.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın finansal yönetim yeterliliği hakkında yaptığı bu konuşmanın tamamı için Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesinden bilgilendirici yazılara ulaşabilirsiniz. Aba Innolab blog sayfasında finansal yeterlilik ve benzer konular hakkında yazılmış makalelere ulaşabilirsiniz.

Read More

Gelecekte dünya üzerinde yaşanacak köklü değişimleri herkes kabullenmiştir. Fakat günümüzde insanlar, gelecekte insanların bu değişimlerden nasıl etkileneceğini bilmiyor. 2000’li yıllarda ‘gelecek’ diye kullandığımız zaman aralığı aslında artık çok yakın. M.I.T. tarafından yapılan açıklamalara göre dünya 3 milyar insanın etkileneceği bir düzene doğru ilerliyor. İlk olarak 2025 yılında olacağı öngörülen bu düzen daha sonra M.I.T tarafından 2027 yılına çekilmiştir.

Ayrıca 2027 yılında 1 milyar insanın para kazandırarak ev geçindireceği tahmin edilmektedir. Anne, baba ve çocuktan oluşan bir aile için alınan değerlere göre de bu düzenin etkileyeceği insan sayısının 3 milyar olacağı tahmin ediliyor. Yani yıllardır gelecek dünya diye nitelendirilen dönem 2027 yılında tamamen bizler ile olacak. Bu yeni düzen ve değişim ile birlikte dünyanın yanı sıra insanların hayatlarındaki bazı noktalar da büyük bir değişime uğrayacak.

Gelecekte Dünya ve Etkileyeceği Kişiler

Hiç şüphesiz ki bu değişim ile birlikte en çok etkilenecek kişiler gençler olacak. Hem yaşlarının bu döneme gelmesi hem de değişimin en çok yeni nesli hedef alması gençlerin etkilenme oranını oldukça arttıracak. Ayrıca sadece belli bölgelerdeki gençler değil dünyanın her noktasındaki genç bu değişimden etkilenecek. Gençlerden sonra ise orta yaşlı ve çalışan insanlar etkilenecek. Gelecekteki değişimin iş alanlarını değiştirecek olması yüzünden 2027 yılında çalışanlar alışmadıkları yeni bir sistem karşılaşacaklar.

Bu değişim ve yeni düzenin insanlar üzerindeki etkisini azaltmakta oldukça önemli bir hal alıyor. Akademik çalışmalar yapanlar ve psikolojik çalışmalar yapanlar başta olmak üzere bu alanlardaki kişiler gelecekteki değişim için son derece kritik bir rol alıyor. Bu kişilerin üzerine daha fazla sorumluluk ve görev düşmesi bu kişilerin daha tedbirli olması gerekiyor.

Gelecekte Önemli Olacak Konular

Gelecekte Dünya’yı neler bekliyor sorusu da açıklık getirilmesi gereken önemli bir konudur. Pek çok teknolojik yeni gelişmelerin olacağı zaten tahmin ediliyor. Ama bu anlamda robotlar gerçek anlamda dikkat çekiyor. İnsanlar hala gelecekte dünya üzerinde robotların her işimizi yapacağını düşünüyor. Fakat bu olay şimdiden gerçekleşmiş durumda. Baktığımız zaman telefonlar, bilgisayarlar ve aklınıza gelecek her türlü cihaz zaten bu robotlardan oluşuyor.

Bu alana daha geniş bir pencereden baktığımız zaman Facebook, Twitter ve benzeri pek çok uygulama bile aslında bir robot tarafından yönlendiriliyor. Yani insanların sokaklarda yürümelerini beklediği robot akınları çoktan gerçekleşmiş durumda. Robotlar baktığımız zaman hem yeni iş alanlarının doğmasına hem de hâlihazırda devam eden pek çok işin gelecekte artık insana ihtiyaç duymamasına sebep oluyor.

Gelecek için diğer bir önemli nokta ise kadınların ve kız çocuklarının durumu. Özellikle 2021 yılından sonra kadınların ve kız çocuklarının olumsuz olarak çok fazla etkileneceği tahmin ediliyor. Zaten pandemi döneminde de yapılan araştırmalar bizlere kadınların ve kız çocuklarının bu salgından en çok etkilendiğini gösteriyor. Bu yüzden gelecekte dünya üzerinde hayati önem taşıyacak diğer bir durumda kadın ve kız çocuklarının durumu ve onlara yapılan iyileştirme hizmetleri olacak.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın Youtube kanalındaki videodan yazdığımız bu yazının videosunu tam hali için Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca benzer makaleler için ise Doç. Dr. Gamze Sart internet sitesindeki yazılara bakabilirsiniz. Gelecekte dünya üzerinde hangi meslekler ön plana çıkacak ya da gelecekte insanları yeni neler bekliyor soruları için Aba Innolab resmi internet sitesindeki makalelere göz atabilirsiniz.

Read More

Stratejik yetenek yönetimi ileriye dönük hayaller kuran kişiler için önemlidir. Özellikle gençlerin stratejik plan kurmaları, hayatlarının geri kalanı için hayati bir öneme sahiptir. İhtiyaçlar, finansal yeterlilik, stratejik hedefler, beceri, ihtisas ve ilgi alanlarının göz önünde bulundurulması ile gençlerin ya da ileriye dönük projesi olan kişilerin bir plan yapması ve plan doğrultusunda ilerlemesi gerekmektedir. Bu planların yapılma süreci ve izleneceği yollarda da bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Stratejik Yetenek Yönetimi Planlama Süreleri

Genellikle planlarımız kısa vadeli olabiliyor. Fakat ciddi anlamda büyük projelere imza atmak isteyen kişiler planlarını daha uzun bir zaman aralığına atmalıdır. Bu süre ise minimum 3 aydan başlamalı ve 3 ayın sonunda ise yeni bir plan yapılmalıdır. Başarılı planlar genellikle 3 ay, 6 ay, 12 ay ve 24 ay olarak düzenlenmektedir. Yetenek yönetimi modelleri arasında 6 yıllık uzun vadeli planlar da çok fazla uygulanmakta ve devamında da başarıyı getirmektedir.

Yani 2020 yılında plan kurmaya başlayan bir kişi uzun vadede başarılı olmak istiyor ise 2026 yılına kadar bir plan sistemi kurmalıdır. İnsanların gelecekte ne olacağını bilmesi mümkün değildir. Sadece tahmin edebiliriz. Eğer tahminlerimiz ve planlarımız uyuşmaz ise planlarda değişiklik yapılabilir. Çünkü planlar değişiklik yapmak için uygulanır. Değişen koşullar ve durumlar göz önünde bulundurularak planlar değişikliğe uğrayabilir ve bu son derece normal bir durumdur.

Planlar Nasıl Kurulur?

Plan kurarken ilk olarak belirlenmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Stratejik hedeflerin belirlenmesi planların yapılacağı yolu bizlere gösterir. Daha sonra ise ihtiyaçların belirlenmesi ve ihtiyaçlara göre plana şekil vermek gerekir. Plan yaparken diğer bir önemli nokta ise ihtisas ve ilgi alanlarıdır. Yani plan yapacak kişi kendi usta olduğu alanda ve kendi sevdiği ilgilendiği alanlarda çalışmalar yapmak için plan kurmalıdır.

İnsanların sevdiği ve ihtisaslaştığı alanlarda başarılı olmaları ve planlarına uymaları çok daha yüksek bir ihtimal olmaktadır. Tüm bunlara ek olarak bir de finansal yeterlilik son derece önemlidir. Çünkü planı yapacak kişinin maddi olarak kendisine yetmesi ve plan aşamalarında herhangi bir maddi ihtiyaç duymaması gerekmektedir. Finansal yeterlilik maddi ve manevi olarak plan kuran kişilere avantajlar sağlamaktadır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalında Türkiye’de yetenek yönetimi ve benzeri konular ile alakalı videolara ulaşabilirsiniz. Ayrıca Gamze Sart resmi internet sitesinden de bu ve benzer konular hakkında yazılmış makalelere ulaşabilirsiniz.

Read More

Dünya genelinde birbirinden farklı inovasyon çeşitleri ve örnekleri bulunmaktadır. Dünyadaki ekonomik ortam, ticari alanda faaliyet gösteren firmaların rekabet etmelerini zorunlu kılmaktadır. Herhangi bir pazara ait olan payın kısıtlı olması, firmaların daha fazla pay elde etmeleri için kıyasıya mücadele etmelerine yol açmaktadır. İnovasyon, yenilik ve yenilikçilik anlamlarına gelen bir ifade olarak kuruluşların sektörde farklılaşmalarına yardımcı olmaktadır. İnovasyon çalışmaları sonucunda evrensel anlamda bilime önemli katkılar gerçekleşmektedir. İnovasyon ile ortaya çıkan teknolojiler insan hayatına pek çok yenilik ve kolaylık sunmaktadır.

İnovasyon Çeşitleri ve İnovasyon Yapma Nedenleri

İnovasyon çeşitleri adına literatürde net bir ayrım bulunmamaktadır. Genelde inovasyon adına yapılan ayrım; içeriğin türüne ve boyutuna göre olmaktadır. Ayrıca inovasyonu gerçekleştirenlere göre de bir ayrım yapılmaktadır. İş dünyasında kalıcı bir duruma ulaşmak, sektörde faaliyet gösteren firmalar için önemlidir. Bu nedenle alışılmışın dışına çıkılması, firmaların fark oluşturarak sektörde kalıcı hale gelmelerini sağlamaktadır.

Firmalar tarafından üretilen kalite ve maliyet avantajları, günümüzde yalnızca belirli bir aşamaya kadar firmalara olumlu faydalar sunmaktadır. Belirli aşamaya ulaştıktan sonra inovatif fikirler ile firmaların farklılaşabilmesi, pazar paylarını artırmalarına katkı sağlayacaktır. İnovasyon girişimi tek hamleden oluşan bir girişim olarak kalmamalıdır. İnovasyonu sürekli hale getiren firmalar, yenilikçi olmalarının faydasını uzun vadede elde edebilmektedir. Bu anlamda inovasyon yeteneği kazanan firmalar inovasyonu kalıcı hale getirebilmektedir.

İnovasyon Şirketlere Neler Katar?

İnovasyon şirketlere çok sayıda fayda sağlamaktadır. İnovasyonun sağladığı faydanın başında verimlilik gelmektedir. Az girdi ile çok çıktıyı ve kaliteyi ifade eden verimlilik, inovasyonun firmalara sunduğu önemli bir getiridir. İnovasyon sonucunda firmalar istihdam alanları kazanmaktadır. Böylece daha çok çalışan ile firmaların hedeflerine ulaşmaları daha muhtemel olmaktadır. Firmaların inovasyon sonucunda maliyet avantajı elde ettikleri de görülmektedir. Maliyeti azalan bir firmanın karının daha da artacağı öngörülebilir. İnovasyon kültürünü kazanan firmalar ve daha geniş ölçekte toplumlarda bilgi birikimi hızlı bir şekilde artmaktadır. Sağladığı çok sayıda faydadan kaynaklı olarak şirketler inovasyon girişimlerini önemsemelidir.

İnovasyon çeşitleri ve inovasyonun şirketlere sağladıkları faydalar hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca inovasyon konusunda farklı içeriklere ulaşmak için Aba Innolab blog sayfasına göz atabilirsiniz.

Read More