Marka tescili nedir sorusu, yeni fikirlerin ve buluşların var olduğu bir dünyada merak edilen bir konudur. Marka; satıcı ya da alıcı grubunun bir ürün ya da hizmeti, ayırt edici bir şekilde logo, terim ya da bir işaretle tanımlaması ve bu durumu yasal olarak koruma altına almasıdır. Bir şirketin ya da işletmenin ürettiği bir ürünü ya da hizmeti, rakiplerinden ayıran marka, yasal zeminde de hak sahibine güvence sağlamaktadır. İşletmenin rakiplerinden bir ayrışma sürecine girmesi, marka sayesinde mümkün olmaktadır. Son çeyrek yüzyıla girildiğinde, marka konusunda ciddi anlamda gelişmeler yaşanmıştır. Markalar üzerinden varlıklar değerleme almaktadır. Markalar, öyle bir gelişme sürecine girebilmekteler ki, bunun sonucunda maddi değerlerinin bile üzerine çıkmaktalar.
Marka Tescili Nedir? Ne Gibi Ayrıcalıklar Sunar?
Marka Nedir sorusu kadar sahip olunan markanın tescili de önem arz etmektedir. Bazı markaların sahip oldukları değer, şirketin maddi değerini de aşabildiği için, markanın korunması konusu dikkat çekmektedir. Bir kuruluşun kurumsal imajını etkileyen ve kuruluşu, diğer oluşumlardan ayıran her türlü işaret marka olarak nitelendirilmektedir. Marka, farklı şekillerde oluşturulabilmektedir ve baskı ya da diğer yöntemlerle çoğaltılabilir. Marka Tescili Nedir kısaca Bilgi arayanlar ve bu süreci merak edenler için tescilin, markanın korunması bakımından ne kadar önemli olduğu bilinci anlatılarak tescil sürecinden bahsedilmelidir. Kuruluşların imajını taşıyan ve yansıtan marka kavramı, aslında şirketin tüm yapısını ve hatta hikayesini oluşturmaktadır.
Marka Tescili Neden Önemlidir?
Bu aşamada Marka Tescili Neden ÖNEMLİDİR sorusuna da cevap verilmelidir. Marka, bir kuruluşun kurumsal kimliğini oluşturan önemli unsurdur. Bu nedenle marka seçimi ile birlikte logonun doğru bir şekilde tasarlanması önemli olurken, tüm bu sürecin yasal bir zemine oturtulması için de marka tescili hayati bir zorunluluktur. Marka Tescili Nasıl Yapılır sorusuna ‘marka başvurusu yaparak sürece başlanmalıdır’ cevabı verilebilir. Bir firma, marka başvurusu yapacak ise bu konu hakkında ciddi bir araştırmanın profesyonel bir şekilde yapılması gerekmektedir. Markanın arkasında yer alan faaliyet alanlarının bu anlamda çok iyi tespit edilmesine dikkat edilmelidir. Marka için belirlenen faaliyet alanlarının, mevcut ülkede ve bölgede geçerli olması kadar, dünya genelinde de geçerli olmasına önem verilmelidir. Marka tescili nedir sorusuna kısaca bu açıklamalar doğrultusunda cevap vermek mümkündür.
Konu hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın resmi internet sitesini ziyaret ederek uzman kişiler tarafından yazılmış makalelere, Doç. Dr. Gamze Sart resmi Youtube kanalına abone olarak da bu ve benzeri konular ile alakalı videolara ulaşabilirsiniz.
Ekosistem ne demek sorusunu açıklamak için bu sistemin ‘ekosistem mi yoksa egosistem mi’ olduğu konusuna açıklık getirmek gerekmektedir. Ekosistem konusunda kişisel anlamda bir şeyler yapmaktan ziyade birlikte bir şeyleri başarmak daha doğrudur. Bireysel anlamda verilen çabadan ziyade birlik halinde verilen çabaların sonuçları daha etkilidir. Ekosistem konusunda da birlikte hareket edilerek sonuca ulaşılmalıdır. Ekosistem konusunda herkes kendi başına ve ayrı ayrı bir çalışmada bulunursa, sonuç olarak elde edilen çıktının etkisi görece az olacaktır. Bu durumu matematiksel örneklerle bile açıklamak mümkündür. Ekosistem alanında yapılan çalışmalarda, paylaşımcı olmak, sosyal ve kültürel farkındalığı da artırmaktadır.
Ekosistem Ne Demek? Farkındalık Kavramı Ne Kadar Önemli?
Farkındalık kavramını geliştirmek, herkes için yararlı sonuçlar sağlamaktadır. Kişinin empatiye sahip olmadan farkındalığa erişmesi mümkün değildir. Aynı durum farkındalık olmadan empatinin de olmayacağı yönündedir. Kuru kuru empati yapmak yerine empati ile farkındalığı bir arada yürütmek gerekmektedir. Öğrenme eylemi, saniyenin sekizde biri kadar kısa sürede gerçekleşmektedir.
Bu nedenle birbirini etkileyen davranışların ve kavramların bir arada öğrenilmesi ve uygulanması önemli olmaktadır. Ekosistemden ziyade egosistem davranışında merkeziyetçi bir yaklaşım hakimdir. Kişi kendi çalışmalarını kendi takvimine göre planlamaktadır. Paylaşımcı bir yapıdan ziyade yüksek düzeyde rekabetçi bir çalışma yaklaşımı mevcuttur. Tüm elde edilenler dışa kapalıdır ve yalnızca kendisi içindir. Ekosistemde ise merkeziyetçi yaklaşım terk edilmelidir. Bunun için daha kolektif bir yapıda hareket etmek önemlidir.
Ekosistem Alanı İçin Hangi Çalışma Yöntemi Daha Faydalıdır?
Ekosistem ne demek sorusu kadar bu alanda yapılan çalışmaların nasıl yürütülmesi gerektiği sorusu da önemlidir. Ekosistem ekolojisi bu alandaki çalışmaların kolektif bir yapıya sahip olmasını gerekli kılmaktadır. Ekosistem canlı ve cansız varlıkların birbirleri ile olan uyumunu oluşturduğu için ekosistem ve madde döngüsü için gerekli olan enerji akışı sürekli olarak sağlanmalıdır. Ekosistem çalışmaları birbirleri ile bağlantılı bir sürece sahip olmalıdır. Birlikte çalışılabilir yapısı nedeniyle paylaşımlı çalışmalardan kısa sürede etkili sonuçlar elde edilebilmektedir. Yaşadığımız ekosistem örnekleri birbiri ile uyumlu maddelerin, dünyanın mevcut dengesine katkı sağladığını göstermektedir. Ekosistem ne demek sorusunun önemi kadar sürecin ‘ekosistem mi yoksa egosistem mi’ olduğu konusu doğru bir şekilde ortaya koyulmalıdır.
Konu hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın resmi internet sitesini ziyaret ederek uzman kişiler tarafından yazılmış makalelere, Doç. Dr. Gamze Sart resmi Youtube kanalına abone olarak da bu ve benzeri konular ile alakalı videolara ulaşabilirsiniz.
Diş hekimliği, günümüzde oldukça fazla tercih edilen bölümlerden biridir. Peki, bu meslek gelecekte önemini yitirecek mi? Kesinlikle hayır. 21. Yüzyılda özellikle insan sağlığı açısından oldukça önemli ve büyük önderler bulunmaktadır. Bu önderler elbette ki diş hekimleridir. Neden derseniz, yemiş olduğunuz gıdaların özümlenmiş olması için diş sağlığınız inanılmaz bir önem taşımaktadır. Bu yüzden görünmeyen büyük işlerin altına imza atan isimler diş hekimleridir.
Diş hekimleri, gerontoloji yani yaşlılıkları belli bir seviyeye gelmiş olan insanların diş sağlıklarını devam ettiren başka bir deyişle implantasyonlarını devam ettiren insanların hayatlarında çok büyük bir rol oynamış olacaklar.
Türkiye’nin Pandemi Süreci
Türkiye, özellikle bu pandemi süresinde tıp alanında oldukça gelişmiş, ileri ve yetkin olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış oldu. Türkiye’nin Diş hekimliği başta olmak üzere tıp alanında oldukça sağlam bir altyapısı bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti öncesinden kalma, ön Türklerin, Osmanlı’nın ve Selçuklunun getirmiş olduğu çok büyük bir bilgi birikimi bulunmakta. Tıbbi alanda kullanmış olduğumuz özellikle bitkilerin nasıl ilaçlara dönüştüğü konusunda, tedavi metotları, teşhis koyma gibi başlıca konularda büyük bir birikim bulunmakta.
Türkiye, bu alanlarda ileri ve gelişmiş olarak gördüğümüz Amerika, Avrupa, Uzak Doğu gibi pek çok ülkeden ne kadar çok önde olduğunu ispatlamış oldu. Ülkemizde son 20 yıldır süre gelen bu çalışmalar gelecekte çok daha fazla ön plana çıkacak ve en önemlisi sağlık turizmi konusunda Türkiye bir numaraya gelmiş olacak. Bu nedenler ile Diş hekimliği, Eczacılık, Hemşirelik, Tıp doktorları gibi sağlık çalışanları araştırma ve geliştirme alanlarında bir kez daha liderliğini göstermiş oldular.
Türkiye’deki Üniversiteler ve Diş Hekimliği
Amerika’nın önde gelen Harvard, Stanford gibi üniversitelerine kıyasla Türkiye’de Çapa, Cerrahpaşa gibi tıp alanında önemini koymuş üniversiteler neredeyse her yıl Nobel ödülü alacak kadar araştırma yapıyor ve proje geliştiriyorlar. Türkiye, ülkenin dört bir yanındaki üniversite hastaneleri ile farkını yine ortaya koymaya devam ediyor. Araştırmaları ve kapsamlı sistemleri sayesinde bu üniversite hastanelerimiz geleceğimize ışık tutuyor.
Diş Hekimliği okumak, gerek Türkiye’de gerek ise Dünya çapında asla eskimeyecek ve önemini yitirmeyecek bir meslek dalıdır. Ülkemizde bu fakülteyi barındıran üniversiteler ile de gelecekte ülkemiz tıp alanında çok daha başka bir konuma ve bilgiye sahip olacaktır.
Bu ve benzeri konularda daha ayrıntılı bilgiler almak için Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart resmi YouTube kanalından da benzer konular ile alakalı videolara ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim resmi internet sitesinden yurt dışında üniversite okumak için ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalından da yurt dışında okumak için gerekli olan tüm bilgilere videolar ile cevap bulabilirsiniz.
Gelecek planları konusunda doğru ve başarılı çalışmalar yapan gençlerimiz ilerleyen yıllarda başarılı olma konusunda arkadaşlarına göre çok daha başarılı olacaktır. Peki, gelecek planlamaları nasıl yapılmalı ve bu planlar yapılırken nelere dikkat edilmelidir? Bu konuda gençlerimizin doğru bir planlama yapması için sizlere bu konuda dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladık.
Özellikle gençlerin hayatlarına ve yaşam şartlarına uygun rolleri bulması açısından planlama yapmak oldukça önemli. Bu planlamalar konusunda gençlerimizin uluslararası alanda dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. Bunlardan bir tanesi de Sustanible Development Goals.
Gelecek Planları ve Sustainable Development Goals
Öğrencilerimiz gelecek planlarım adı altında plan ve proje üretirken Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sustanible Development Goals listesindeki içeriklere çok dikkat etmesi lazım. Türkçe olarak Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri olarak geçen bu liste kariyer planlaması yapacak gençlerimize oldukça yardımcı olmaktadır.
Bu liste içerisinde belirtilen 17 başlığa dikkat etmesi gereken gençlerimiz ihtisas alanlarını bu liste içerisine göre şekillendirmelidir. Yapay zekadan tutunda sağlık bilimleri ya da sosyal bilimlere kadar her alanı kapsayan bu listeye göre kariyer yönelmesi yapmak gençlerimizi sadece ülkemizde değil uluslararası alanda da yetkin bir kişi yapacaktır.
Hayatta Oynayacağınız Rolleri Bulun
Gerek kariyer gerek ise çalışma olarak insanların rolleri birbirinden çok farklı olabilir. Nesne, insan, veri ya da fikir odaklı roller her insanda farklılık gösterebiliyor. Geleceğe dair bir planım yok diye düşünmek yerine çocuklarımızın kendisini tanımasına yardımcı olmalıyız. Böylelikle hayatta nasıl bir rol alacağını konusunda da yardımcı olmuş oluruz.
Bazı insanlar hiç kalkmadan saatlerce kod yazabilir. Bazı insanlar ise insanlar ile iç içe bir çalışma şeklini kendine benimsemiş olabilir. Bazı insanlar ise sadece veri odaklı çalışma şekli ile başarılı olabilir. Bu tarz rollerden hangisinin kendisine uygun olduğunu bulan gençlerimiz gelecek planları ve kariyer çalışmalarına da bu anlamda yön verebilir.
Akademisyenlik, AR – GE, girişimcilik start – up Spin – out projelerinde yer almak, profesyonel yönetici yani beyaz yakalı olarak çalışmak, STK yani Sivil Toplum Kuruluşlarında çalışmak ve performans icra etmek ( spor, sanatçı ya da dans gibi ) bu konular başlıca hayat rolleridir.
Üniversite Planlaması
Mezun olduktan sonra gelecek planları dışında lise sonrası yurt dışı eğitim konusunda planlama yapmak isteyen gençlerimiz ise bu anlamda iyi bir araştırma yapması gerekir. İlk olarak istediği bölüme karar veren öğrenci daha sonra ise bu bölüm ile alakalı en iyi eğitimi alacağı ülkeye bakmalıdır.
Bu araştırmanın ardından ise hem ülkenin hem de üniversitenin istediği belgeler öğrenciler tarafından hazırlanmalıdır. Yani üniversiteye uygun TOEFL ya da IELTS gibi sınavlardan üniversitenin istediği puan aralığında bir puan alınmalıdır.
Gelecek planları konusunda daha detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart resmi YouTube kanalını ziyaret ederek bu konular ile ilgili videolara tamamen ücretsiz ulaşabilirsiniz. Yurt dışında eğitim ve danışmanlık için Aba Yurt Dışı Eğitim Resmi resmi internet sitesini ve YouTube kanalına bakabilirsiniz.
Open Day yani Açık Bilgilendirme Günü son zamanlarda çokça duyduğumuz bir terim. Peki, Açık Bilgilendirme Günü nedir ve nasıl yapılır? Ülkemizde Bilgilendirme Günü çok fazla yaygın olmasa da bu anlamda çalışma yapan oldukça fazla uzman bulunmaktadır. Doç. Dr. Gamze Sart’ta bu Bilgilendirme Günü yapan alanında uzman bir akademisyendir.
Açık Bilgilendirme Günü gerek velileri gerek ise öğrencileri bilgilendirmek amacı ile yapılmaktadır. Pandemi sürecinden önce bu günler normal olarak gerçekleştirilse de pandemi ile birlikte bu uygulama Zoom üzerinden gerçekleşmektedir. Gamze Hoca tarafından tamamen ücretsiz olarak gerçekleştirilen bu uygulama hem öğrenciler hem de veliler için adeta bulunmaz bir nimet.
Gamze Sart ile Ücretsiz Open Day
Doç. Dr. Gamze Sart hem ülkemizin hem de dünyanın sayılı üniversitelerinde eğitim almış ve psikoloji alanı başta olmak üzere pek çok alanda büyük çalışmalar yapmış bir akademisyendir. Bu çalışmalarını da Açık Bilgilendirme Günü ile birlikte hem öğrencilere hem de velilere aktarmaktadır. Her Cumartesi Doç. Dr. Gamze Sart’ın Bilgilendirme Gününe ücretsiz katılım yapabilirsiniz.
Cumartesi günleri saat 18:30’da başlayan program yaklaşık olarak 1 buçuk saat sürmektedir. Buradaki linkten program ile alakalı ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Peki, bu etkinlikte hangi konular anlatılmakta ve kimleri ilgilendirmektedir?
Açık Bilgilendirme Günü Konuları
Doç. Dr. Gamze Sart bu etkinlik ile pek çok konuya açıklık getirmektedir. Ama bu Open Day etkinliğinin asıl amacı geleceğin mesleklerine uygun olarak gençleri tanımak ve uygun mesleklere yönlendirerek alanda fark yaratacak yetkinlikler kazandırabilmektir. Yapay zeka kavramının dünyayı etkisi altına aldığı bu süreç gençlerin hayatını da etkileyecektir.
Açık Bilgilendirme Günlerinde de bu etkiye karşılık gençleri üniversite hayatlarını daha bilinçli, kaliteli, stratejik ve sistemli olarak geçirmesi konusunda bilgilendirmeler yapılmaktadır. Buna ek olarak pandemi süreci ile birlikte bu etkinlik içerisinde farklı konularda işlenmeye başlanmıştır. Bunlar pandemi sonrası mesleklerin geleceği, normalleşme ile üniversitelerde olacak değişiklikler ve yurt içi ve yurt dışı eğitimi konusunda gelişen yeni olaylar da katılımcılara anlatılmaktadır.
Open Day etkinliğinin detaylı içeriği hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından da hem bu konu hem de benzer konular ile alakalı videolara ücretsiz ulaşabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak ya da aklınıza takılan soruları uzman kişilere sormak için ise Aba Yurt Dışı Eğitim resmi internet sitesini ve Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz.
Teknolojik beceriler her sektörde önemini arttırırken eğitimde büyük değişiklere neden oldu. Hem öğretmenler hem öğrenciler için değişime ayak uydurmak gereklilik haline geldi. Eğitimin amacı geleceğe bireyleri hazırlayarak kalifiye elemanlar yetiştirmektir. Bundan dolayı geleceğin eğitim teknolojileri; okulları, öğrencileri ve öğretmenleri şimdiden etkilemektedir. Pandemi döneminde ayak uydurulan uzaktan eğitimle birlikte eğitimde teknoloji bir ihtiyaç haline geldi. Eğitimin efektif olması için öğretmenler, öğrenciler ve okullar yeni düzene en uygun şekilde ayak uydurmalıdır. Peki, ama nasıl olacak? Eğitimde gereken teknolojik beceriler nelerdir ve nasıl sağlanır?
Öğretmenler için Teknolojik Beceriler
Eskiden öğretmenler kendi alanlarındaki yeni bilgi ve araştırmaları kontrol etmekle yükümlüyken şimdi teknolojik gelişmelerden de haberdar olmaları gerekiyor. Özellikle online eğitim söz konusu olduğunda öğrencilerin dikkatini toplamak, motivasyonu aktif tutmak gerçekten zor. Fakat teknolojik beceriler geliştiren öğretmenler motivasyonu yüksek tutmayı sağlayanlardır. Örneğin aktif bir öğretmene online eğitimin getirdiği oturarak ders vermek zor gelecektir. Ancak teknolojik araçları tanıyan bir öğretmense teknolojinin getirdiği avantajların farkına vararak durumu lehine çevirebilir. Bin bir türlü yeni uygulama sunumları ve görselleri, eğlenceli ve dinamik hale getiriyor artık. Hatta sınıf ortamını online hale getiren uygulamalar bile bulunmaktadır. Bunun için öğretmenlere düşen görev teknolojinin eğitimde kullanılmasına dayanan dijital pedagoji eğitimi almalarıdır.
Öğrenciler için Teknolojik Kabiliyetler
Öğrenciler için de durum benzer. Eğitim sisteminin teknolojiyle bağdaşmasıyla beraber teknoloji konusunda ileri düzey bilgiye sahip olan öğrenciler kariyerlerinde başarıyı yakalayabiliyorlar. Öğrencinin kendi emekleri sayesinde öğrenerek başarısını göstereceği bir döneme girdik. Bilgiyi edinmek bir tercih meselesi haline geldi. Uzaktan eğitimle kimin gerçekten dersi takip ettiğini kontrol etmek zor. Öğretmen belli bir oranda motivasyonu sağlayabilir fakat dinlemek istemeyen öğrenci kendi tercihini yapacak ve dinlemeyecektir. Aksine iç motivasyonu yüksek olan öğrencilerin gelecekleri emin ellerde olacaktır. Bilgiye ulaşım teknolojinin getirdiği rahatlıkla kolaylaşmışken teknolojik beceriler geliştiren gençler doğru bilgiye en kolay ulaşmanın yolunu bulacaklardır. Yeni şartlarda durumu teknolojik becerilerle avantaja çeviren gençler eskisinden bile daha iyi bir eğitim almış olacaktır.
Okullar için Teknolojik Beceriler
Okulların da bu durumda teknolojik ilerlemeye yönelik bir plan yaparak ciddi anlamda değişime girmesi gerekmektedir. İnovasyona değer veren kurumlar eğitimde çığır açacak. Okulların yıllık planlarını yapmaları büyük önem arz ediyor. Geleceğin ne getireceği belirsiz. Ancak elimizdeki imkanlarla eğitimi garanti altına alabiliriz. Olabilecek her türlü soruna karşılık teknolojik beceriler okulların da geliştirmesi gereken bir alan. Aksi taktirde öğrenciler gerekli eğitimi alamayacak ya da geleceğe yönelik eksikler ortaya çıkacaktır. Online eğitim sisteminin getirdiği farklılıklarda ders anlatma biçimlerinden, ders saatlerine ve sınav biçimlerine kadar her şey revize edilmelidir. Eğitimin aksamaması için yeni koşulların getirdiği ortama uyum sağlanmalıdır.
Yapay zeka; insan gibi davranışlar sergileyen, sayısal mantık yürütme, hareket, konuşma, ses algılama gibi yeteneklere sahip, yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünü olarak adlandırılabilir. Yakın geçmişten bugüne üzerinde en çok çalışılan konular arasında yer alıyor. Dünya bilim haritaları en fazla patent alınan alanlardan birinin bu olduğunu gösteriyor. Kısacası; yapay zeka bilgisayarların insan gibi düşünmesine olanak veriyor.
Yapay zeka; birçok alanda olduğu gibi yaşam bilimleri alanında da devrim yaratacak. Dünya genelinde sağlık hizmetleri de bu değişimden büyük oranda etkilenecek. Hatta etkilenmeye başladı bile… Makine öğrenmesi ve yapay zekanın; doktorları, hastaneleri ve hatta bütünüyle sağlık sektörünü etkileyecek konuma geleceği düşünülüyor.
Peki; bu değişim nasıl gerçekleşecek? İlk ve en önemli konu elbette hastalıkların teşhisi… “23andMe” olarak adlandırılan bir start-up, bu konuya verilecek en iyi örneklerden bir tanesi. Tükürük ile genetik hastalıkları teşhis edecek bir yapı sunuyor. Artık hastalıkların teşhis edilme yöntemleri farklılaşıyor. Örneğin; genetik haritalar ile kanser olma potansiyeli önceden tespit edilebiliyor.
Tıp eğitimi aslında büyük oranda tecrübeye dayalı bir eğitim… Bireyin 2-3 yıllık teorik tıp eğitimi sonrasında, daha çok, gördüğü vakalar üzerinden teşhis sunması söz konusu olabiliyor. Ama yapay bir zekayı göz önünde bulundurduğumuzda farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz. İnsana karşı, yapay zekanın elinde bugüne kadar o alanda çıkmış tüm makaleler, aynı zamanda ortaya çıkmış tüm vakaların raporları yer alıyor. Makine öğrenmesi ise daha derin bir öğrenme biçimini destekleyerek hastalığın temel sebeplerini ortaya çıkarabilecek verileri değerlendiriyor ve ilişkileri buluyor. Üstelik her bilgi bir sonraki sefer için daha etkin olmayı sağlıyor.
Yapay Zeka ve Robotlar Ameliyatlara Destek Oluyor
Tıp alanında bir başka önemli konu ise ameliyatlar. Artık yapay bir zekanın ve robotların yer aldığı ameliyatlar ya da ameliyathanelerle karşılaşıyoruz. Doktorlara destek oluyorlar. Ameliyat öncesinde hastanın verilerini analiz ederek cerrahlara yol gösteriyorlar. Yeni ve daha etkin cerrahi teknikler geliştirebiliyorlar.
Yapay zekânın insan hayatını kurtaracağı bir başka alan da elbette acil servis… Trafik kazası neticesinde acil servise gelen bir hastayı düşünelim; teşhis ve etkin bir tedavi için incelenmesi gereken pek çok unsur olabiliyor. Fakat; yapay zeka ve makine öğrenmesi sayesinde veriler çok daha hızlı derlenip, analiz edilerek doktorlara sunulabiliyor.
Yapay Zeka İlaç Sektöründe Avantaj Sağlıyor
Yapay bir zekanın kullanıldığı bir başka önemli alan ise ilaç sektörü… İlaç geliştirmek oldukça maliyetli bir süreç… Maliyetin ötesinde zaman alan bir süreç… İlaç geliştirme sürecinde pek çok adım makine öğrenmesi sayesinde çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilip, denenebiliyor. Bu durum uzun yıllar sürebilecek çalışmaların süresini kısaltarak ilaç sektörü için önemli bir avantaj sağlıyor.
Bir başka önemli alan ise kişiye özel tedavi imkanları… Yapay zekanın mümkün olan en kısa sürede bireye uygun ilaçların ve tedavilerin bulunmasına ve uygulanmasına olanak verdiği biliniyor. Tek tip tedavinin yerine kişiye özel tedavi, terapi ve ilaçlar alıyor. Böylelikle hastanın çok daha hızlı iyileşmesi ve daha uzun yaşaması mümkün oluyor.
Yapay zekanın sınırları ne kadar zorlayabileceği henüz bilinmiyor. Tıp alanında yapay zeka sayesinde hasta sayısının olabildiğince azaltılması ve doğru teşhisler ile kalıcı tedaviler sağlanabilmesi hedefleniyor. Konu hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz.
Hollanda’daki üniversiteler gerek ülkemizde gerek ise dünyada son dönemlerde oldukça popüler olmayı başaran üniversiteler olmuştur. Bu popülerliğin tabi başlıca bazı sebepleri vardır. Bunlardan bir tanesi ise ülkenin üniversitelere ve öğrencilere eğitim konusunda çok destek olması. Hollanda genel olarak ülkenin her tarafındaki üniversiteler oldukça fazla yatırım yapmaktadır.
Bunun karşılığını ise uluslararası alanda üniversitelerin aldığı başarılar ile almaktadır. Bu başarı ile sadece Avrupa’dan değil dünyanın dört bir yanından öğrencileri ülkesine çekmeyi başarmıştır. Buna ek olarak öğrencilerin Hollanda içerisinde eğlenceli vakit geçirebileceği çokça yer olması da öğrencilerin burayı tercih etmesine az da olsa etkili olmayı başarmıştır.
1 – Hollanda’daki Üniversiteler – Eindhoven Üniversitesi
Hollanda’nın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen Eindhoven Üniversitesi 1956 yılında kurulmuştur. Aslında yeni sayılabilecek bir üniversite olmasına rağmen kısa zamanda oldukça başarılı işler ortaya çıkartan bir üniversite olmuştur. Tren ile üniversiteye erişim oldukça kolay. Tren istasyonunun hemen karşısında olan üniversitenin hemen yanında da devasa bir öğrenci oteli bulunmaktadır. Ayrıcı geniş ve bol yeşil alanlı çevresi de üniversitenin en belirgin özelliklerinden biri olmayı başarmıştır.
Eindhoven Üniversitesini diğer üniversitelerden ayıran bazı noktalar vardır. Teknolojik anlamda kendini en fazla yapılandırmış ve yenilemiş bir üniversite olması bu üniversiteyi çok farklı yapmaktadır. Bu yüzden üniversite kütüphanelerini tamamen yeniden yapılandırmıştır. Bu yapılanma ile artık kütüphaneler 21. yüzyılın getirdiği stratejileri kapsayacak bir hal almıştır.
2 – Hollanda’daki Üniversiteler: Tilburg Üniversitesi
Hollanda’daki üniversiteler arasında bir diğer önemli durak ise Tilburg Üniversitesi. Bu üniversite ekosisteme girmek isteyenler için çok önemli bir tercihtir. Eğer sosyal bilimler dışında yeni alanlar okumak istiyorsanız ve not ortalamanız yeterli değil ise o zaman her şeyi çok iyi bildiklerine emin olduğunuz 4 arkadaş bulmalısınız. Daha sonra ise düzgün çalışarak IB ya da AP sistemini güçlendirebileceğiniz belli arka kapı sistemleri oluşturup joint programlar ile beraber Tilburg diploması alabilirsiniz.
3 – Groningen Üniversitesi
Groningen Üniversitesi Hollanda içerisindeki en önemli üniversitelerden bir tanesidir. Bu üniversitenin 2020 ve 2040 arası için önemli hedefleri vardır. Üniversite ilk olarak kendisini ilk 100 üniversite arasında olma hedefi koydu. Daha sonra ise bunu ilk 50’ye çekti. Şu anda ise Groningen dünya listesinde 65. sırada bulunmaktadır. Ayrıca belli bölümlerde de ilk 20 içerisinde olmak isteyen Groningen Üniversitesi bu konuda yoğun çalışmalarına devam etmektedir.
Bunun için de ilk hedeflerinden bir tanesi gerçek olarak birinci derece belli alanlarda dikeyde büyümek. Bu anlamda üniversite yaşam bilimleri ile AI yani yapay zekayı birleştirmek için çalışmakta. Ayrıca Hollanda’da diş hekimliği okumak isteyen pek çok öğrencinin ülkedeki ilk tercihi burası olmaktadır.
4 – Amsterdam Üniversitesi
Amsterdam Üniversiteleri dünyanın dört bir yanına nam salmış üniversitelerden bir tanesidir. İnsanlık alanında Amsterdam Üniversitesi oldukça güçlüdür. Ayrıca Amsterdam Üniversitesi bölümleri arasında sosyal bilimler oldukça dikkat çekmektedir. Emperyalizmin getirdiği bir sonuç olarak Hollanda İngiltere’den sonra en fazla kolonisi olan devlettir.
Bu sebepten dolayı Amsterdam Üniversitesinin antropoloji ve sosyoloji alanları oldukça güçlüdür. Buna ek olarak psikoloji alanı da Amsterdam Üniversitesi içinde oldukça güçlüdür. Bu alan üzerine gerçek anlamda stratejik olarak çalışma alanlarını iyi belirlemiş bir üniversitedir. Amsterdam Üniversitesi 2020 – 2040 yılı arası müfredatını Stanford Üniversitesi’nde olduğu gibi değiştirmeyi planlıyor.
Hollanda’daki üniversiteler arasında oldukça yenilikçi bir üniversite olan Amsterdam Üniversitesi bu yüzden insanlık kavramını bütün bölümlere yaymak istiyor. Bunun sonucu olarak da bütün müfredatlarını değiştirecek ve yeniden yapılandıracaklar. Hollanda’da eğitim almak isteyen dünya üzerindeki pek çok öğrencinin genellikle ilk tercihi burası olmaktadır.
Çeşitli ülkelerdeki üniversiteler hakkında bilgi almak ve yurt dışında üniversite okumak adına tüm bilgilere ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Gamze Sart resmi YouTube kanalından da benzeri konular ile alakalı videolara ulaşabilirsiniz.
“Facing the Storm” ya da Türkçe adı ile “Fırtınayla Yüzleşmek” IBM tarafından açıklanan, içerisinde bilgiler içeren bir konu olarak dile getirilmiş ve Boğaziçi Kariyer Merkezi Semineri kapsamında Doç. Dr. Gamze Sart tarafından ülkemizde anlatılan bir bilgi kataloğudur.
IBM bu kataloğu 2017 yılında yayımlamıştır. Bu katalog içerisinde hem güncel hem de kriz durumuna karşı izlenmesi gereken konular bulunmaktadır. Geleceğin meslekleri, ekosistem, İnovasyon gibi pek çok konu IBM tarafından adım adım açıklanmış ve anlatılmıştır.
Boğaziçi Kariyer Merkezi Seminerleri
Boğaziçi Kariyer Merkezi Seminerleri her yıl Boğaziçi Üniversitesine başlı olarak her yıl belirli tarihlerde alanında uzman kişilerin katılımı ile gerçekleşen bir seminerdir. Hem ülkemizde hem dünyadaki güncel durumların yanı sıra gelecek planlaması ile alakalı pek çok konu bu seminerlerde çözümleri ile dile getirmekte ve ülkemiz için oldukça öneme sahip seminer olarak dikkat çekmektedir.
Stratejik Yetenek Yönetimi
“Fırtınayla Yüzleşmek” adı altında yayınlanan katalog içerisinde inceleyeceğimiz ilk başlık stratejik yetenek yönetimidir. Kriz durumundan ve kariyer gelişimi açısından stratejik yetenek yönetimi ile insanlar kendi becerilerini, ilgi alanlarını ve ihtisaslarını ortaya çıkarmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra ihtiyaçlar ortaya çıkartılmalı ve finansal yeterlilik olarak stratejik hedefleri 6 yıllık planlara oturtmak gerekmektedir.
Tasarımsal Düşünce
İnsanlar kendi hayatlarını tasarımsal bir düşünce ile tasarlamalıdır. İnsanlar bu anlamda araştırmalı, empati kurmalı ve prototipleştirmelidir. Ama model olarak ise bu sıralama geriden ileriye doğru yapılmalıdır. İnsanlar ilk önce prototipleştirme planlarını uygulamaya başlamadır.
Sustainable Develepment Goals
İş ve kariyer merkezi konusunda alan bulunurken “Sustainable Develepment Goals” tarafından yayınlanan liste içerisindeki konulara dikkat ederek insanlar alanlarını bulabilirler. Özellikle; fakirlik, açlık, sağlık, kaliteli eğitim, cinsiyet eşitliği ve temiz su gibi konular bu listede oldukça önemli konulardır. Aynı zamanda listedeki ilk 6 konu bunlardır.
Alan bulmaya çalışırken ve alan yönelmesi yapılırken bu 6 konu üzerinde yönelmeler oldukça önemli olacaktır. Sadece ilk 6 konu değil liste içerisinde yer alan toplam 17 konunun hepsi çok önemlidir. Çünkü artık günümüzde dünya bu konular üzerine yönelmeye başlamış durumdadır.
Boğaziçi Kariyer Merkezi Semineri: Mesleki Alanlar
Mesleki alanlar konusunda biyoteknoloji, tıp ve nöropsikoloji alanları ilerleyen dönemlerde oldukça önemli alanlar olacaktır. Mühendis ya da sanat gibi bir meslek ile uğraşsanız bile insanlar kendilerini bu 3 ana alana bir şekilde bağlamaları gerekmektedir. Ayrıca mesleki odaklar konusunda da insanlar kendilerini iyi tanımalılar.
İnsan odaklı, fikir odaklı, veriler odaklı ya da nesneler odaklı olup olmadıklarını insanlar bilmeliler. İnsanlar bunların sadece birine ya da ikisine odaklı olmayabilir. Da Vinci bu odakların hepsine sahip iken Steve Jobs bunların 3 tanesine odaklı olmaktadır.
Geleceğin Meslekleri
Geleceğin meslekleri konusu uzun dönemdir söylenen ve dile getirilen bir konudur. Artık günümüzde pek çok meslek dünya ile birlikte bir değişime girmekte. Bu değişim hem yeni mesleklerin ortaya çıkması hem de artık bazı mesleklerin birbiri ile iç içe geçmesi ile alakalı bir durum. Bunun yanında bir de günümüzdeki mesleklerin bazılarının artık daha ön plana çıkacağı da bilinen bir durum.
Biyoteknoloji, tıp ve psikoloji gibi konular artık ilerleyen dönemlerde daha da yaygın ve önemli bir rol oynayacak. Bunun yanı sıra temiz çevre, yenilenebilir enerji ve internet teknolojileri de artık daha da önemsenecek ve bu konulardaki iş imkanları iyice artacak.
Ayrıca geleceğin mesleklerinde yaratıcılığınızı ve üretkenliğinizi artıracağınız konularında içerinde insanların artık bulunması lazım. Bunlara ek olarak tabi ki de yapay zekalar artık hayatımızın her anında olacağı için insanlar artık mesleklerine bu yönde de çalışmalar yapabilirler.
Startup projeleri de artık günümüzde iyice yaygın olarak kullanılmakta. Ülkemizde de yavaş yavaş aktif olan startuplar için insanlar çalışmalar yapmalıdır. Özellikle yapay zekalar ile alakalı startuplar ilerleyen dönemlerde oldukça önemli olacağı için ülkemizde insanların bu alanlara önem vermesi oldukça yararlı olacaktır.
Sosyal İnovasyon
İnsanlar bu anlamda sosyal İnovasyon ve teknolojik inovasyonları oluşturmalıdır. Sosyal İnovasyon konusunda yeni networkler yani bilgi paylaşım ağları oluşturmak için çalışmalar ülkemizde olmuş durumda. İnsanlar sosyal İnovasyon konularında network oluşturmak ya da değer üretmek gibi konulara önem vererek hem kendilerine hem dünya üzerine yararlı olacak çalışmalar yapabilir.
Boğaziçi Kariyer Merkezi Semineri: Egosistem veya Ekosistem
Kariyer merkezi ya da iş alanları konusunda insanların ve özellikle ülkemizin en büyük ihtiyaçlarından bir tanesi ekosistem. Maalesef ülkemizin en büyük sıkıntısı ülkemizde ekosistem yerine egosistem anlayışının olması. Yani ülkemiz iyi günde 1 numaralı ülke iken kötü günde en son numaralı ülke olmakta. Bizlerin artık bunu değiştiriyor olması gerekmekte.
İnsanlar bu anlamda bireysel büyüme yerine birleşerek toplu büyümeleri sağlaması gerekmektedir. Maddi açıdan ya da her açıdan bireysel büyüme ile şirketlerin ya da kişilerin alacağı pay her zaman toplu büyümeden oldukça az olacaktır. İnsanlar bunları göz önüne alarak artık egosistemden ekosisteme geçmeleri gerekmektedir.
Yeni Nesil Beslenme ve Yaşam, Bioinovasyon Akademi, Kartın Bilgisayar ve Kodlama Eğitimi
Yeni Nesil Beslenme ve Yaşam, Bio-inovasyon Akademi, Kartın Bilgisayar ve Kodlama Eğitimi gibi konular ülkemizde kurulmuş ve network ağı sağlamak için oluşturulmuş yapılardır. İnsanlar bu anlamda bilgi paylaşımı ve bilgi ağını iyi anlamaları gerekmektedir. Artık 21. yüzyıl ile insanlar yaptıkları işi başkalarına ücretsiz olarak anlatmadan büyüyemeyecekleri bir çağa girmiş durumda.
Buna ek olarak insanların gelecek ile alakalı fikir ve planlarından vazgeçmemeleri gerekmektedir. Dünyada uluslararası alanda yapılan araştırmalar insanların 15 dakika bile plan kurmadan yaşamalarının insanların hayatını çok olumsuz etkileyecek hastalıklara sebep olacak enzimler salgıladığını ortaya çıkarmış durumda.
Bu anlamda ruh, beden ve zihin birlikteliği inanılmaz derece insanı maymun beyinden gerçek insan beynine getirecek bir birlikteliğe imza atmakta. Artık dünyada yeni bir Rönesans’ın içerisindeyiz. Bu Rönesans’ın kurucuları ve yapıcıları olanlardan olmak için çalışmalarımıza devam etmemiz gerekir.
Fırtınayla Yüzleşmek – Boğaziçi Kariyer Merkezi Semineri hakkında daha fazla ve daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak için Gamze Sart resmi YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca benzer konularda uzman kişiler tarafından yorumlanmış ve anlatılmış videolara yine buradan ulaşabilirsiniz.
Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesinden kariyer merkezi odaklı bilgiler bulabilirsiniz. Bunun yanında geleceğin meslekleri ve psikoloji gibi hem günümüzün hem de geleceğin önemli konuları hakkında destek alabilir ve bu konularda bilgi sahibi olabilirsiniz.
Meslek seçimi ile ilgili sorular öğrenciler tarafından henüz daha lise döneminde bile oldukça merak edilen konulardan birisidir. Lise döneminde olan alan seçimi bizlere hayatımızın geri kalan kısmı için oldukça kritik ve önemli sonuçlar doğurabilir. Öğrencilerin ileride meslekleri ile alakalı yapacakları seçimler hayatlarının geri kalan kısmı için çok önemlidir.
Kimi insan ileride yapacakları mesleklere yıllar önceden karar verse de ilerleyen yıllarda bu kararın yanlış olduğunu fark edebilir. Tam da bu anda insanlar acaba meleğimi yanlış mı seçtim ya da acaba mesleğimi değiştirsem mi gibi soruları kendilerine sormaktadır.
Lise Meslek Seçimi
İnsanların entelektüel düzeyi artmaya başladıkça kendilerini bir alana ait görmezler. Ayrıca 21. yüzyılın ana kurallarından bir tanesi 2 disiplini bir araya getirerek çalışmak değil. Günümüzde pek çok öğrenci tıp isterken kendisini bilgisayar mühendisliğinde ya da mühendislik isterken kendisini bir anda film sektöründe bulmuş durumdadır.
Bu yüzden öğrenciler bu konularda panik yapmamalıdır. Lise meslek seçimi yaparken ya da ilerleyen dönemlerde öğrenciler bu konuda sakinliğini korumalıdır. Amerika öğrencileri mesleklere yönlendirirken oldukça başarılı bir politika izlemektedir. Amerika’da öğrenciler lise 2 sınıfında meslekler üzerine yerleştirilmiş olmakta.
Gençler bu konuda özellikle lise çağında 360 derecelik kariyer planlarını en az bir 120’ye düşürmelidir. Yani planlama yaparken kafalarında planlarını kendilerini göz önünde bulundurarak 3’te 1 oranında azaltmalıdırlar. Öğrenciler bunu yaptıkları takdir de keşke bu bölüme gelmeseydim gibi pişmanlıklar yaşamazlar.
Tıp bölümü kazandığı takdirde zamanında bu planlamaları yapmadığı için tıp bölümünden memnun olmayan öğrenciler üniversiteler içerisinde bulunmakta. Üniversite dönemi çok önemli bir dönem olduğu için öğrencilere lise zamanında stratejik ve planlı olarak çalışmalar yapmaları uzman kişiler tarafından oldukça önerilmektedir.
Bu yüzden öğrenciler 9. ve 10. sınıf dönemlerinde bölüm isimlerini fazla dile getirmemeliler. Öğrenciler eşit ağırlık ya da sayısal gibi bölümlere yönelerek en azından bu alanlar içerisinde seçeneklerini kendilerine göre sıralayabilirler. Artık üniversiteler çift ana dala ya da yan dal gibi konulara oldukça izin vermeye başlamış durumdalar.
Artık öğrenciler bir temel alanda okuduktan sonra başka bir alanda master yapabilmekteler. Bu konuda YÖK öğrenciler için inanılmaz hazırlıklar yapmakta. Pandemi krizi öncesi geleceğin meslekleri gibi konular üzerine de inanılmaz çalışmalara başlamış durumdaydı. Bu yüzden öğrenciler lise döneminde ilk başta okuyacağı bölümden önce sayısal ya da eşit ağırlık gibi alanları doğru seçmelidir.
Bölüm Seçimleri
Öğrenciler lise alan seçiminden sonra üniversite meslek seçimi konusunda bölüm seçerken bazı konulara dikkat etmelidir. Bu konuda dar ve geniş kapsamlı bölümler ön plana çıkmaktadır. Biyoteknoloji gibi spesifik bir alanda değil biyoloji gibi hukuk gibi daha geniş alanları seçmeleri önerilmektedir.
Ayrıca 2. sınıftan sonra ve master seviyesinde alanlarını seçmeleri ve uzmanlaşmaları bu konuda uzman kişiler tarafından öğrencilere önerilmektedir. Öğrenciler temelini sağlam tutarak lego gibi okumaları gerekmektedir. Tabanlarını geniş tutarak mesleklerini bu tabanın üzerine yerleştirmeleri gerekmektedir.
Biyoloji okuyup biyoteknoloji konusunda master yaparak profesör olan çok fazla insan bulunmaktadır. Benzer şekilde mühendislik okuyarak sağlık bilimleri ya da endüstri alanında master yaparak ilaç sektöründe olan çok sayıda mühendis bulunmakta. Öğrenciler geniş temel alanları seçerek kendilerini ilerleyen yıllarda daha üst bir seviyeye çok kolay verebilir.
Meslek Seçimi: Önem Verilmesi Gereken 5 Alan
Öğrenciler bölüm tercih ederken 5 alana önem vermeleri gerekir. Bu alanlar geniş bir taban sağlayacağı için öğrencilerin ilerleyen yıllarda bu taban üzerine bir üçgen kurması daha rahat olacaktır. Üçgen ne kadar geniş olursa öğrenciler için gelecekte üzerilerine bir şeyler kurması o kadar basit olacaktır. Dikkat verilmesi gereken 5 bölüm ise;
Yaşam bilimleri,
Bilişim teknolojileri,
Enerji,
Tasarım,
Eğitim teknolojileri.
Bu 5 alan oldukça önemli ve ilerleyen yıllarda da önemini iyice arttıracak alanlardır. Bu 5 alanı içeren bölümlere yerleştikten sonra ilerleyen yıllarda üzerinde oynamak çok rahat olacaktır.
Referansların Önemi
Meslek seçimi ya da diğer konularda oldukça önemli olan konulardan bir tanesi ise referanslar. Başarıya giden bir yolda öğrencilerin alacakları referansların oldukça büyük önemi olmakta. Lise ve üniversite hocalarının referanslarına öğrenciler çok fazla önem vermelidir. Akademik referansların dışında yapılan staj, yapılan sosyal sorumluluk projelerinde alınan referans mektupları öğrencilere ilerleyen dönemlerinde oldukça yararlı olacaktır.
Egosistem Yerine Ekosistem
Günümüz öğrencilerine gelecekteki meslek seçimleri için ve genel olarak hayat anlayışları için psikolojik danışmanlık alanında uzman kişiler egosistemden kaçarak ekosisteme geçmelerini önermektedir. Peki, bu tam olarak ne anlama gelmektedir?
Egosistem ülkemizde maalesef oldukça yaygın olarak kullanılan bir büyüme modelidir. Yani insanlar toplu olarak değil sadece kendi büyümelerini göz önüne alarak diğer herkesin büyümesini göz ardı etmesidir. Ekosistem ise tek başına değil toplu olarak büyüme modelidir. İnsanlar ya da şirketler bireysel olarak değil bir araya gelerek yardımlaşarak çok daha kolay bir şekilde ve daha hızlı şekilde büyüme yaşarlar.
Değişen Dünya Sisteminde Ülkemiz
Doğru meslek seçimi konusunda diğer bir dikkat etmemiz gereken nokta ise değişen dünya düzeni ve ülkemizin bu yeni düzendeki yeri. Değişen dünya düzeninde ilk dikkat çeken konu Avrupa’nın artık yaşlanıyor olması. Avrupa nüfusu gün geçtikçe yaşlanmakta ve insan gücüne daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
Bunun yanı sıra Amerika ise iyice karışmış ve kendi sıkıntıları ile baş etmek durumunda kalmış durumda. Bu ülkelerin yanı sıra ise ülkemiz genç ve umut veren nüfusu ile oldukça dikkat çekmekte. Genç nüfusun fazla olması ve artık daha bilinçli bir neslin yetişiyor olması ülkemiz adına pek çok şeyi geride bırakarak önemli bir avantaja geçmiş durumda.
Meslek Seçimi: İnsanlar İçin Yararlı Üretim
Meslek seçimi ve meslek yönelimlerinde öğrenciler insan sağlığı için yararlı değerler üretmeye dikkat etmelidir. Bunun yanı sıra akıllı şehirler adı verilen çevre dostu ya da çevreye çok daha az zarar veren enerji üretimi gibi konularda öğrenciler çalışmalar yapması hem ülkemizin gelişimi hem de sağlıklı bir dünya için oldukça önemlidir.
Bunların yanı ek olarak bilgisayar bağımlılığı gibi artık günümüzün en büyük sorunlarına karşı üretilebilecek tedavi ya da karşı çözümler ile de insanlığa büyük fayda yapacak araştırmalar ve çözümler ülkemizde üretilebilir.
Eğer sizde meslek seçiminde zorlanıyorum ya da öğrenciler için meslek seçimi gibi konular üzerinde danışmanlık veya bu konular üzerine alanında uzman kişilerden bilgi arıyorsanız Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca bu ve benzeri konular üzerine alanında uzman kişiler tarafından yorumlanan ve açıklanan videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart resmi YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz.
Değişim ve dönüşüm günümüzde dijital ortamlarda gelişim gösteren bir süreç halini almaktadır. Bilinçli farkındalık ile içimizde var olanı bütünsel olarak ele alarak karşılaşılan her türlü korkularla yüzleşmek gerekmektedir. Gerginlikleri, belirsizlikleri ve depresyonu kabul ederek süreci ona göre değerlendirmek oldukça önemli bir durumdur. Bilmediklerimiz de bizlere sunulan direktiflerle ve yaşanılanlarla bilmek ve görebilmek zaman içerisinde değişiklik göstermektedir.
Değişen zaman içerisinde 2045 yılını değerlendirecek olursak, çoğu kişinin vücuduna yerleştirilecek çiplerle farklı bir dönüşüme bürünmüş olunacaktır. Dünyanın 21. yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu büyük değişim içerisinde büyük bir ağ olarak devreye giren dijital ortamda değişim ve dönüşüm nedir sorusuna verilecek cevaplar merak uyandırmaktadır. Bu dijital ortamda oluşabilecek değişimler teknolojik, medyatik, evrensel ve çevresel olarak da değerlendirilmesi gerekmektedir.
Değişim ve Dönüşüm Nedir? Gelecekte Dijital Ortama Nasıl Etki Edecek?
Dijital değişim ve dönüşüm esasen 2070’lerde kendini fazlasıyla gösterecektir. Ama özellikle 2027 yılında dünya üzerinde ulus devletler kalmayacak. 2022 yılından itibaren belirecek olan büyük değişimler 2077 yılına kadar devam edeceği düşünülmektedir. 2027 sonrasından başlayarak 2077 yılına kadar dünya büyük bir değişimin içerisinde gelişim gösterecektir. Tüm bu sebeplerden ötürü an da kalacağım derken geleceği kaçırmamak son derece önemli bir husustur.
Tüm insanlık tarihinin geçmişi bilinirken gelecekle ilgili olan senaryoların tümünün de iyi biliniyor olması gerekmektedir. Bütün gelecek senaryolarını iyi okuyabilmek içinde, iyi bir okuryazar olmak ve kritik bir kimliğe bürünmek oldukça önemli noktalardandır. O yüzdendir ki insanlar çok uzun süreden beri tabiri yerindeyse nefessiz yaşamaktaydı. İnsanlar çok sıkışmış ve daralmış olduğu dönemlerden geçmekteydi.
Bu Sürecin İnsanlar Üzerindeki Etkileri
İnsanlar yaşadıkları ve bulundukları ortamlarda oldukça etkili rollere bürünmektedirler. Bulunulan ortamda birçok gencin, birçok anne ve babanın süreç içerisinde karşılaşmış olduğu çeşitli zorluklar bulunmaktadır. Bu zorluklar kimi tabire göre camdan duvarlar olarak ifade edilse de kişiler için bu sürecin atlatılması oldukça zor olmaktadır. İnsanların değişim arayışlarının hız kazandığı bu dönemde yaşanılan bir pandemi krizi insanları ve hatta dünyayı amiyane tabirle resmen durdurdu.
Bu süreç içerisinde insanlar birbirleri ile tekrardan karşılaştı ve bir araya gelme imkanı buldu. Pandemi süreci ile beraber insanlar uzaktan da olsa birbirleri ile konuşma imkanına kavuştu. Bu olay aslında tüm dünyanın nefes almasını, insanların bir kez daha düşünmesini, dinlenmesini ve dinginleşmesini de sağlamış oldu. Bu süreç aslında kaybettiğimiz çoğu değerin önemini bizlere bir kez daha sorgulatmış oldu.
Dijital ortamlarda değişim ve dönüşüm arayışı içerisinde bulunanlar nerelerde fiziksel, duygusal, zihinsel ve entelektüel olarak geri kaldıklarının arayışına girdiler. Çoğu genç için durum daha vahim olmaktadır. Onlar içinse, sınavlarla sıkıştırılmış bir hayat, iş dünyasında var olabilme çabası, kıdem alabilme ve iş bulabilme konusunda nefessiz kalındığı ortamlar inşa edilmektedir. Tüm bu nedenlerden ötürü bir şeylerin tekrardan düşünülmesi ve yapılandırılması dünya geneli için oldukça önemli olacaktır.
Bugünlerde, yurt dışı eğitim birçok öğrencinin hayali haline geldi. Öğrenciler bu konuda neler yapabilecekleri, nerede, nasıl, ne zaman eğitim almaları gerektiği konusunda bilgi almak istiyorlar. Yurt dışı eğitim lisans düzeyinde alınabileceği gibi lisans sonrasında da alınabiliyor. Yurt dışı eğitime giden süreç uzun ve zorlu bir süreç…
İlk aşama elbette doğru üniversite seçimi ve doğru bölüm seçimi… Bu aşamada hangi ülkeye gidileceğinin belirlenmesi gerekiyor. Ülkeyi seçtikten sonra üniversite ve okul bazında araştırma yapılıyor. Bu noktada ise önemli olan hangi alanda uzmanlaşmak istediğiniz. Okul araştırmasını uzmanlaşmak istenilen alan üzerinden yapmak gerekiyor.
Yaşadığımız Yüzyılın İhtiyaçları Dikkate Alınmalı
Pek çok öğrenci üniversite seçimi yaparken üniversitelerin isimlerini ya da sıralamarını dikkate alıyor. Yurt dışı eğitim bağlamında elbette; Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, MIT gibi üniversiteler pek çok açıdan ön sıralarda yer alıyor. Ama bu tek başına yeterli değil… Dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olan öğrenciler işsizlik problemiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu durumun en temel sebeplerinden bir tanesi yaşadığımız yüzyılın ihtiyaçlarına cevap veren bölümleri tercih etmemiş olmak.
Yani aslında; okul isminden daha önemli olan tercih edilen bölümün gelecekte ne kadar ön plana çıkacağı ve buna ek olarak; 21. yüzyıl amaç ve hedeflerine ne kadar hizmet ettiği… Bu süreç doğru yönetilmediğinde pek çok öğrenci hayal kırıklığı yaşıyor. O yüzden üniversite seçimi ve bölüm seçimi konusunda stratejik davranmak gerekiyor.
Üniversite Seçimi Ne Zaman ve Nasıl Yapılmalı?
Peki; üniversite araştırmalarına ne zaman başlamak gerekiyor? Lise döneminde en doğru zaman 10. sınıfın başı, üniversite döneminde ise en doğru zaman 3. sınıfın başı… Başvuru sürecinde dikkat edilecek en önemli noktalardan bir tanesi başvurulacak üniversitenin koşullarını ve şartlarını iyi biliyor olmak…
Tercih edilecek okulları; “hayal okulları ve hayal bölümleri”, “gerçekçi okullar ve gerçekçi bölümler”, “garanti üniversiteler ve garanti bölümler” olarak gruplandırmak avantajlı bir durum olabilir. Örneklendirmek gerekirse; bugün Stanford Üniversitesi, “Symbolic Systems” Programı, çok tercih edilen bölümler arasında yer alıyor. Bu, “hayal okulu ve hayal bölümü” olarak değerlendirilebilir. Aynı üniversitenin çevre mühendisliği bölümünü tercih ederseniz bu daha “gerçekçi” bi bölüm olarak karşınıza çıkabilir. Buna ek olarak “garanti” üniversitelerin mutlaka tercih edilmesi gerekir. New York Üniversitesi, “Global Liberal Studies” bölümü buna örnek olarak gösterilebilir.
Kimi üniversitelerde; özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde herkes ilk iki yıl aynı dersleri alıyor. Bu sistem, çevre mühendisliği ile üniversiteye başlayıp, endüstri mühendisliğinden mezun olmayı mümkün kılıyor. Columbia Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley bu sistemi uygulayan üniversiteler arasında yer alıyor.