Author admin

Pek çok öğrenci yurtdışında lisans eğitimi almak için yıllarca çalışmalar yapar. Yabancı bir ülkede okumak, ilk başlarda öğrenciler için mantıklı bir neden olarak düşünülür. Hatta öğrenciler yurt dışına gitmeyi kendileri için en iyi seçenek olarak görür. Peki, koşulsuz şartsız araştırma yapmadan yurt dışına gitmek doğru mu?

Bu kararın sunduğu avantaj ve dezavantajlar genel bir tanıdır. Yurt dışı üniversiteleri genel olarak öğrenciler için en iyi seçenek olarak gözükür. Kaliteli eğitimden sosyal imkanlara kadar her şey yurt dışında tozpembe gibi gelir. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre her 4 öğrenciden 3’ü eğitimlerine yurt dışında devam etmek istiyor. Ayrıca öğrencilerin büyük bir kısmı direkt olarak eğitimlerine de yurt dışında başlamak istiyor. Bu oran ülkemizde son dönemlerde fazlası ile arttı.

Bir diğer yandan yurtdışı üniversite eğitimi almak Avrupa ve Amerika gibi bölgelerde de oldukça yaygın bir konu. Fakat buradaki öğrencilerin ilk önceliği ülkemizdeki öğrencilerin önceliği ile aynı değil. Çünkü yabancı öğrenciler genel olarak yurt imkanları doğrultusundaki en iyi üniversiteye gitmeyi hedefliyor. Eğitim konusunda öğrenciler alabilecekleri en iyi seçeneği almayı planlıyor. Ülkemizde ise maalesef öğrenciler yurt dışındaki her okula sıcak bakıyor.

Yurtdışında Lisans Eğitimi Almanın Avantajları

Öğrenciler için yurt dışı denilince ilk olarak akıllara dünyanın en iyi üniversiteleri gelir. Çünkü dünyanın en 100 üniversitesinin hepsi de yurt dışında bulunuyor. Ülkemizdeki üniversiteler maalesef sıralamaya çok daha sonralardan dahil oluyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken önemli bir faktör var. O da üniversitelerin bölümsel olarak değil bütün olarak değerlendirilmesidir. Yani üniversitelerin bölümleri için yapılan sıralamalar ile adı ile yapılan sıralamalar tamamen farklıdır.

Yurt dışının cazip kılan bir diğer etken ise şüphesiz ki yabancı dil öğrenme fırsatlarıdır. Çünkü yurt dışında öğrenciler yabancı dil deneyimini sonuna kadar yaşar. Hatta öğrenciler eğitimlerini bitirdikten sonra ekstra bir sınava bile ihtiyaç duymaz. Kısacası öğrenciler bir yandan üniversite eğitimi alırken bir yandan da yabancı dil sorunun ortadan kaldırır. İki önemli sorunun ortadan kalkması öğrencilere profesyonel hayatta kolaylıklar sağlar. Yurtdışında lisans eğitimi ayrıca büyük şirketlerin de kapısını açar.

Doğal olarak öğrenciler için yabancı üniversiteler daha fazla iş imkanı anlamına gelir. Bu durumun aslında birkaç nedeni var. İlk olarak okullardaki üniversite sanayi iş birliğinin fazlası olmasıdır. Üniversiteler bu birliktelik ile en iyi öğrencilerini hızlıca büyük firmalara işe sokar. Bir diğer yandan firmalar da bu sayede eleman açıklıklarını hızlıca ortadan kaldırır. Üstelik öğrenciler üniversite döneminde firmaları tanıdığı için daha hızlı adapte olur. Avrupa ve Amerika’daki üniversiteler bu ortaklıkta oldukça ileri seviyedeler.

Yurtdışında Lisans Eğitimi Ücretleri

Öğrenciler yurtdışı üniversite fiyatları 2021 yılında farklı bir boyut kazandı. Çünkü okul ücretlerinde artışlar meydana geldi. Artışların yanı sıra kur farkı gibi etkenler de maddi olarak öğrencilere darbe vurdu. Fakat tüm bunlara rağmen hala ucuza üniversite eğitimi veren ülkeler de bulunuyor. Yurtdışında üniversite fiyatları uygun olan hala çok fazla ülke var. Üstelik bu üniversiteler kalite olarak da üst sıralarda yer alır. Bu yüzden üniversite fiyatları karar aşamasında kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir noktadır.

Yurtdışında Okumaya Karar Vermeden Önce!

Öğrenciler bizlerden yurt dışı konusunda her dönem destek istiyor. Bizler de öğrencilerin hedeflerinden elindekilere kadar her şeyi analiz ederek onlara seçenek sunuyoruz. Örneğin maddi yetersizlikler aslında yurt dışında okumaya engel bir durum değildir. Çünkü pek çok burs imkanı öğrencilere tanınmıştır. Bu yüzden Türkiye’de üniversite kazanıp yurtdışında okumak oldukça yaygın bir seçenek olmuştur. Fakat bazı bilinmesi gereken detaylı noktalar vardır. Bu noktalar genel olarak öğrencilerin yurt dışı kararlarını direkt etkiler.

Yurtdışında lisans eğitimi her alanda en iyi seçenekleri sunmuyor. Örneğin tıp eğitimini yurt dışında almak aslında mantıklı bir karar değildir. Tabi bu durum ülkemizdeki saygın tıp fakültelerini kazanan öğrenciler için geçerli. Çünkü Hacettepe gibi okullar sadece ülkemizin değil aynı zamanda dünyanın en iyi tıp eğitimlerinden bir tanesini veriyor. Bu yüzden öğrencilerin Hacettepe’ye gitme imkanı varken yurt dışına gitmeleri doğru bir karar almaz. Öğrenciler karar vermeden önce bu tarz durumları detaylıca incelemelidir.

Yurtdışında lisans eğitimi almak hakkında detaylı içerikler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışı eğitimleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Son yıllarda SAT puanları öğrencilerin en çok ihtiyaç duyduğu skorlardan biri olmuştur. Öğrenciler farkında olmasa bile SAT onların hayatlarındaki pek çok ihtiyacı giderir. Bu ihtiyaçların büyük bir kısmı eğitim temelli ihtiyaçlardır. İhtiyaçların diğer kısmı ise profesyonel anlamdaki ihtiyaçlar olmuştur. Bugün SAT sınavına girmek öğrencilere yurt dışı kapılarını sonuna kadar açar. Özellikle yurt dışında üniversite okumayı hedefleyen öğrenciler için SAT adeta zorunlu hale geldi.

Amerika ve Avrupa başta olmak üzere çoğu yurt dışı üniversitesi artık SAT skorunu istiyor. Dünyada SAT sınavı bu imkanları ile kendini duyurmayı başardı. Fakat ülkemiz için aynı durum söz konusu değil. Çünkü ülkemizdeki öğrenciler SAT sınavını yeni yeni tanıyor. Bizler bu anlamda öğrencilerimizi de bu sürece itiyoruz. Onları direkt olarak SAT sınavına sokmak yerine onlara ilk olarak SAT sınavının önemini anlatıyoruz. Öğrenciler SAT sınavını tanıdıkça sınava daha fazla odaklanıyor.

Öğrencilere direkt olarak Harvard SAT puanı ya da diğer okulların SAT skorlarını söylemek yanlış olacaktır. Taban puan şu kadar bunu geçecek kadar çalış diye yönlendirme olmaz. Çünkü SAT aslında bir sınavdan fazlasıdır. SAT, yurt dışına açılan kapının en önemli parçasıdır. Öğrenciler bu bilinç ile SAT sınavlarına çalışmalıdır. Bu çalışma motivasyonunu yakalamak için de ilk önce sınavın imkanlarını tanımalıdır.

Yüksek SAT Puanları Öğrencilere Ne Kolaylıklar Sağlar?

Bugün Amerika’da lisans eğitimi almak her öğrencinin hayalidir. Çünkü dünyanın en üniversitelerinin çoğu Amerika’da yer alır. Amerikan üniversiteleri de öğrenci seçimi yaparken son derece detaylı çalışmalar ilerletir. Her yıl Amerika’da okumak için yüz binlerce öğrenci başvuru yapar. Fakat bunların sadece çok küçük bir kısmı okullardan kabul alıyor. Üniversiteler öğrenci kabul ederken de onlardan bazı sınav puanlarını ister. Genel olarak öğrencilerin girdiği her sınav değerlendirmeye alınır.

Fakat bazı sınavlar her zaman diğer sınavlara oranla daha fazla etki gösterir. Bu sınavlardan bir tanesi de SAT sınavlarıdır. Bugün Amerika’da okumak için SAT olmazsa olmaz sınavlardan bir tanesidir. Amerika’nın en iyi üniversitesinden en kötü üniversitesine kadar her okulda öğrencilerden SAT sınavı skoru istenir. Amerika’daki üniversitelerin SAT puanları her dönem açıklanır. Öğrencilerin de belirtilen taban puanlarından yüksek puan alması onları okullara sokmaya yardımcı olur.

Amerika’da okumak isteyen her öğrencinin SAT sınavına girmesi zorunlu olduğu için sınavda büyük bir rekabet vardır. Bu rekabetten de sadece yüksek puan alan öğrenciler sıyrılır. Sınavın üst sınırı 1600’dür ve öğrencilerin puanlaması yukarıdan aşağıya doğru sıralanır. Hal böyle olunca da sınava girmiş olmak öğrencilerin okuldan kabul almasını sağlamaz. Puan yüksek olduğu zaman ise öğrencilere Amerika’nın neredeyse tüm okullarının kapıları sona kadar açılır.

Amerika Dışında SAT Sınavı

SAT dünyada sadece Amerikan üniversitelerinde kullanılmıyor. Aynı zamanda Amerika dışındaki üniversitelerde de tercih ediliyor. Avrupa ülkeleri yavaş yavaş SAT skorlarını derecelendirmeye almaya başladı. Avrupa’da SAT sınavının geçerliliği artmaya devam ediyor. Ülkemiz ise bu anlamda Avrupa’dan daha hızlı ilerliyor. Çünkü SAT Sınavı ile Türkiye’de alan üniversiteler oldukça fazla. Boğaziçi ve İTÜ gibi üniversiteler bu anlamda başı çekiyor. Her geçen dönem de bu okullara bir yenisi ekleniyor.

İTÜ SAT taban puanları konusunda her yıl güncelleme yapıyor. Çünkü her yıl daha fazla öğrenci SAT ile ülkemizde eğitim almaya geliyor. Ülkemiz bu anlamda dünyanın yakından takip ettiği bir sistemi sürdürüyor. Bir diğer yandan SAT sınavı üniversite dışında da etkili oluyor. Öğrencilerin burs başvurularında da SAT puanları etkili oluyor. SAT skoru yüksek olan öğrenciler burslarda kolaylık sağlıyor. Ayrıca iş başvurularında bile öğrencilerin SAT puanları onların farklı değerlendirilmesine neden oluyor. Özellikle küresel şirketler iş başvurularında SAT Skoru olan kişileri farklı şekilde değerlendiriyor.

SAT puanları ve SAT sınavı hakkında detaylı içerikler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından videolar izleyebilirsiniz. SAT taban puanları 2021 listesi için de Doç. Dr. Gamze Sart web adresini ziyaret edebilirsiniz. SAT gibi yurt dışında okumak için geçerli olan diğer sınavlar hakkında bilgi ve destek almak için ise Aba Kariyer internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Günümüzde üniversite mezunları için önemli çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar ülkemizde olduğu kadar dünyada da fazlası ile dikkat çekiyor. Yapılan çalışmalar ilk olarak akıllara mezunların iş hayatını getirebilir. Fakat çalışmalar sadece iş hayatını ilgilendiren konular değil. Yapılan çalışmaların önemli bir kısmı mezunların okul sonrası değer üretebilmelerini kapsıyor. Çünkü mezunlar için değer üretmek, mezunlar için son derece önemli bir konu. Değer üretmek aynı zamanda dünyanın üzerinde durduğu önemli bir nokta.

Günümüzde lise okuyan bir öğrenci 2026 yılına doğru mezun olacak. Bu öğrencilerin etki edeceği süre ise 2030 yılına kadar uzamaktadır. Bunun nedeni ise liseyi bitirdikten sonra üniversiteye hazırlanma ve üniversite bitirme gibi süreçlere de hazırlanacaktır. Değer üretebilmek için de tüm bu zamanları öğrencilerin göz önüne alması gerekir. Ayrıca bu yıllar normal şartlardaki süreleri kapsamaktadır. Yani öğrencilerin teklemeden alacağı eğitimler sonrası bu zamanlar devreye girer.

Tekrarların yanı sıra hazırlık dönemi, yüksek lisans ve doktora dönemleri de bu sürece eklenmemiştir. Yani öğrencilerin aslında 10 yıldan fazla bir zamanı göz önüne alması gerekir. 10 yılda mezun olacak öğrencilerin değer üretme süreleri 10 yıldan çokça fazladır. DNA’ların erkeden olgunlaşmaya başlaması da değer üretme sürelerini etkileyen bir faktördür. Buna ek olarak gün geçtikçe artmaya devam eden insan ömrü de sürecin önemli bir elemanıdır.

Üniversite Mezunları ve Yaş Sınırları

Geçmiş yıllara baktığımız zaman insan ömrünün çok kısa olduğunu görebiliriz. Hatta 2010 yılına kadar insan ömrünün 80 yıl olduğu söyleniyordu. 2010 senesine kadar ise 60’lı yaşlar insanlar için biçilen yaş sınırıydı. Fakat bu rakamlar günümüz için geçerli değil. Çünkü bugün ortalama bir insan ömrünün 110’lara kadar çıktığını görüyoruz. 2000 yılı öncesi doğan insanların bugün normal şartlarda 105 yılına kadar yaşayacağı tahmin ediliyor. 2000 ve sonrası için ise tahmin edilen insan ömrü 115’lere kadar çıkabiliyor.

İnsan DNA’sı içerisindeki değişimler bu yaşların yukarılara çıkmasını sağlamış durumda. Bir diğer yandan teknolojinin gelişmesi de bu anlamda önemli. Çünkü teknoloji ile sağlık sektörü de gelişim içerisine giriyor. Amansız hastalıklara birer birer çözümler bulunuyor. Ayrıca insanların besin kalitesi de zaman içerisinde artmaya devam etti. Tüm bunlar insan hayatını ve yaşını direkt olarak etkilemeyi başardı. Peki, bu durumun üniversite mezunları ile tam olarak ne alakası var?

Birbirinden uzak gibi görünse de aslında bu durumlar birbirleri ile direkt olarak alakalı. 2000 öncesi üniversiteyi bitiren bir kişinin etkilediği süre 30 – 40 yıl arasındaydı. Bu süre içerisinde mezunlar değer üreterek dünyayı etkiliyordu. Fakat günümüzde ise 25 yaşında üniversiteyi bitiren bir kişi 60 – 70 yıl arasını etkilemeyi başarıyor. Bu süre içerisinde ayrıca insanların yaşlanma sınırları da yukarılara taşındı. Eskiden 60 yaş insanlar için yaşlı sayılan bir yaştı. Günümüzde ise 80 – 90 yaş arası insanlar için yaşlı tabiri kullanılıyor.

Üniversite Mezunları ve Planlama

Tüm bu çalışmalar ve araştırmalar sadece gelecek yıllarda mezun olacak öğrencileri kapsamıyor. 2021 ve öncesinde mezun olan öğrenciler için de bu çalışmalar tamamen geçerli. Tüm bunlarla birlikte anne ve babaların da planlamalarını değer üretecek şekilde yayması gerekiyor. Değer üretmek sadece gençler ve üniversiteyi bitiren kişiler ile sınırlı değil. Ebeveynler de dahil olmak üzere insanların en az 40 – 50 yıla değer üretmelerini yayacak şekilde çalışmalar yapması gerekir.

Tüm insanların gelecek ile bir randevusu var. İnsanlar bu randevuya olabilecek en iyi şekilde hazırlanmalıdır. Aksi takdirde oluşacak sorunlar pek de iç açıcı değil. Baştan sona kadar herkes bu süreç içerisinde çalışmalarını şekillendirmelidir. Bu süreçte başarılı olabilmek için de ön çalışmaların detaylı bir şekilde yapması gerekiyor. Değer üretebilmek için her yaştan insanın ön hazırlıkları olmalıdır. Hem insanlar hem de dünya için en başarılı sonuç ancak değer üreterek olacaktır.

Pandemi Sonrası Değer Üretebilmek

2019 yılının sonlarından bu yana pandemi süreci insanları etkisi altına aldı. Üniversite mezunları başta olmak üzere herkes bu süreçten etkilenmeyi başardı. Buna ek olarak insanlardan farklı şekilde sektörler de süreçten etkilendi. Salgın bir süre aslında yavaşlayarak insanlar için bir umut ışığı yaktı. Fakat günümüzde farklı varyantlar ile tekrar pandemi süreci gündeme geldi. İnsanların daha bir süre pandemiden etkileneceği tahmin ediliyor.

Üniversite mezunları ve mezun adayları da planlamalarını buna göre şekillendirmeli. Pandemi eğitim sürecinde de büyük sorunlar ortaya çıkardı. Özellikle özel okullarda okuyan öğrenciler süreçten fazlası ile etkilendi. Okul fiyatlarının artması ve devamında ailelerin okul ücretlerini ödeyememesi sorunları arttırmaya yetti. Aileler maddi olarak süreçten etkilenmesine ek olarak manevi olarak da etkilemeyi başardı. Fakat manevi olarak etkilenen tek kişi aileler değil. Öğrenciler süreçten manevi olarak en çok etkilenen kişiler oldu.

Buna ek olarak üniversite mezunları ve adaylarını etkileyen bir diğer nokta değişmesi gereken planlar oldu. Çünkü yapılan yıllık planlar süreç içerisinde değişime uğramak zorunda. Çünkü pandemi dünyada devrimsel değişimlere yol açtı. Yeni planlar yapılırken de öğrencilerin bu değişimleri göz önüne alması gerekiyor. Pandemiyi göz önüne almadan yapılacak planlar ise kısa sürede başarısızlığa uğrayacaktır. 2021’de pandeminin biteceğini düşünen kişilerin yaptığı planların suya düşmesi buna en iyi örnek.

Üniversite mezunları ve doğru değer üretebilmeleri hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de pandemi ile değişen eğitim sistemleri hakkında içerikler okuyabilirsiniz.

İngilizce sınavları öğrencilerin bugün yurt dışında okumaları için başarılı olmaları gereken sınavlardandır. İngilizce, dünyanın kabul ettiği ortak dillerin başında gelir. Bu yüzden İngilizce bilmek, insanlara onlarca farklı kapıyı açar. Bu kapılardan bir tanesi yurt dışı üniversiteleridir. Yurt dışında lisans ya da yüksek lisans eğitimi almak için İngilizce bilmek artık zorunluluk haline geldi. Her geçen dönem İngilizce bilmenin önemi dünyada çok daha fazla artıyor.

Üniversiteler de bunun farkında olarak İngilizceye daha fazla önem veriyor. Avrupa, Amerika ve hatta Asya bile bugün İngilizceyi öğrencilerden istiyor. Bir ülkenin ana dili İngilizce olmasa bile okullarında İngilizce eğitim veriliyor. Ülkemiz bize bunun en yakın örneği. Uluslararası İngilizce yeterlilik sınavı bugün dünyada onlarca ülkeden kabul görüyor. Peki, ülkeler neden diğer diller yerine İngilizceyi tercih ediyor? Aslında cevabı oldukça basit. Bugün üniversiteler dünyanın en iyi öğrencilerini okullarında görmek istiyor.

Öğrencilerin büyük bir kısmı da artık İngilizce biliyor. Yani okullar İngilizce eğitim vererek çok daha fazla öğrencinin dikkatini çekiyor. Bu sayede de en iyi öğrenciler okulların dikkatini daha kolay çekiyor. İngilizce bilmenin de zorunluluk olduğunu düşünürsek bu durum son derece mantıklı oluyor. Geçmiş yıllarda İngilizce bilmek bir seçenekti. Fakat günümüzde İngilizcenin yanına bir dil eklemek zorunluluk haline geldi. Ülkeler de bunun farkında olarak ilkokuldan başlayarak öğrencilerine İngilizce dersleri veriyor.

En İyi İngilizce Sınavları Nasıl Belirlenir?

Dünyada okullar tarafından kabul görmüş bazı kurumlar bulunuyor. Tarafsızlıkları ve güncelliği ile dikkat çeken bu kurumlar yıllardır sınavları hazırlıyor. Bir öğrencinin herhangi bir kurumdan almış olduğu dil yeterlilik belgeleri okul tarafından kabul almıyor. Bunun yerine öğrencilerin uluslararası olarak kabul görmüş olan kurumlardan geçer skor alması gerekiyor. Dünyada da İngilizce denilince iki sınav hemen dikkatleri üzerine çekiyor. Bu sınavlar IELTS sınavı ve TOEFL sınavlarıdır.

Hem IELTS hem de TOEFL her yıl yüz binlerce öğrencinin girdiği İngilizce sınavlarıdır. Bu sınavlardan alınacak geçerli bir skor öğrencilere yurt dışının kapılarını açacaktır. Çünkü sadece üniversite başvurularında bu sınavlar geçerli değildir. Göçmenlik başvurularından uluslararası şirketlerde işe girmeye kadar pek çok konuda sınavlar geçerlidir. Türkiye’deki İngilizce sınavları da genellikle bu iki sınavdır. Bunun yanı sıra ülkemizde ÖSYM tarafından geçerli olan dil sınavları da vardır. Fakat bu sınavlar genellikle Avrupa ve Amerika’da kabul görmez.

İngilizce Sınavları Arasında TOEFL Sınavı

Bugün TOEFL sınavını bilmeyen öğrenci yoktur. Özellikle ülkemizde TOEFL sınavına olan ilgi oldukça fazla. Çünkü TOEFL bizlerin eğitimini aldığı Amerikan İngilizcesini ölçen bir sınavdır. Fakat TOEFL sadece Amerika’da okumaya yarayan bir sınav değildir. Avrupa’dan Asya’ya kadar tüm kıtalarda bu sınav geçerliliğini korumaktadır. Buna ek olarak göçmenlik başvurularında, iş başvurularında ve pilotluk başvurularında da geçerli olan bir sınavdır. Dünyanın en iyi üniversitelerine baktığımız zaman da bu sınavın geçerli olduğunu görürüz.

TOEFL sınavı okuma, yazma, dinleme ve konuşma olarak 4 kısımdan oluşmaktadır. Her kısım kendi içerisinde farklı sorulardan ve sürelerden meydana gelir. Ayrıca TOEFL 120 puan üzerinden değerlendirilen bir sınavdır. Her puan aralığı bir dil seviyesini temsil eder. A1, A2 İngilizce seviye belirleme sınavı olarak da kullanılan bu sınavdan alınacak yüksek skorlar C1 ve C2 seviyelerine denk gelir. Amerika merkezli olan ETS bu sınavın her yıl gerçekleşmesini sağlar ve soruları hazırlar.

IELTS Dil Sınavı

TOEFL sınavı ile IELTS sınavı çokça karıştırılır. Hatta pek çok kişi bu iki sınavın aynı olduğunu düşünür. Temel olarak ikisi de İngilizce bilgisini ölçse de IELTS İngiliz İngilizcesini ölçer. Bu yüzden de genel olarak İngiltere üniversitelerinde çokça kabul alır. İngilizce sınavları arasında IELTS sınavı da TOEFL gibi 4 kısımdan oluşur. Fakat sınavın süresi farklıdır. Buna ek olarak IELTS 120 değil 9 puan üzerinden derecelendirilir. IELTS ayrıca İngiltere merkezli olan British Council tarafından her yıl düzenlenir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube ve web adreslerinden İngilizce sınavları hakkında içerikler bulabilirsiniz. Diğer dil sınavları hakkında bilgi almak için Aba Kariyer adresini ziyaret edebilirsiniz.

Öğrenciler yurt dışında okumak için uluslararası dil sınavları konusuna ağırlık vermelidir. Bugün, yurt dışında okumak için öğrencilerin pek çok konuda çalışmalarına devam etmeleri gerekir. Dil sınavları da bunlardan bir tanesidir. Bugün yurt dışında okumak isteyen her öğrenci için yabancı dil bilmek zorunluluk haline geldi. Avrupa’dan Asya’ya kadar her üniversite, öğrencilerden en az bir dil ister. Bununla birlikte dil bilmek zaten günümüzde herkes için adeta bir zorunluluk.

Küresel bir şirkete girebilmek için dil sınavları zorunlu tutuluyor. Aynı durum üniversiteler için de geçerli. Fakat üniversitelerdeki dil gerekliliği sınavlardan çok daha farklı. Çünkü üniversitelerin iyisinden kötüsüne kadar hepsi dil bilmeyi zorunlu kılıyor. Ayrıca şirketlerin istedikleri diller genellikle İngilizce oluyor. Fakat üniversiteler de ise verilen eğitimin dilini bilmek gerekiyor. İngilizce bugün neredeyse her üniversitede geçerli bir dil. Ama İngilizcenin yetersiz kaldığı üniversitelerin sayısı da oldukça fazla.

Bugün bir öğrencinin üniversiteye yazılı bir şekilde dil bildiğini ifade etmesi yetersiz kalacaktır. Öğrencinin mülakatta bile çok iyi bir şekilde dil bilgisini göstermesi yetmez. Buna ek olarak öğrencinin en iyi kurstan almış olduğu C ya da B seviye bir sertifika bile öğrencilere fayda etmez. Peki, bu durumda öğrencilerin ne yapması gerekiyor? Üniversiteler bu tarz sorunlar olmaması için uluslararası sınavları kendilerine baz alıyor. Öğrencilerin bu sınavlardan almış olacakları puanları onların okula girmesini sağlıyor.

Uluslararası Dil Sınavları Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Dil sınavı demek aynı zamanda uluslararası dil sertifikası anlamına geliyor. Her okul kendi eğitim dilinin uluslararası sınavlarını önceden belirler. Bu belirlemeler kısa bir sürede ya da dönemli olmaz. Her okulun onlarca yıldır kabul ettiği sınavlar zaten vardır. Genel olarak üniversiteler bu sınavlarda bir değişiklik yapmaz. Çünkü sınavlar her zaman kendini yenile ve güncel kalır. Bu yüzden de öğrenciler her zaman en güncel sınavlarda puanlarını alırlar. Süreç içerisinde sınavlarda belli başlı değişimler olur.

Dil ölçme ya da belirleme mantığı genellikle değişmez. Bunun yerine sınavların soru sayısı ve süreleri değişir. Yani sınavlarda köklü değişimler olmaz. Fakat bu değişimler öğrencilerin çalışma şeklini değiştirebilir. Bir diğer deyiş ile öğrencilerin ağırlık vermesi gereken konular bu ufak değişimlerden etkilenir. Her dilin tek bir sınav seçeneği de olmaz. Genellikle öğrencilere 2 ya da daha fazla seçenekler sunulur. Bugün İngilizce sınavları dünyanın neredeyse her yerinde geçiyor. Bu yüzden de öğrenciler genel olarak uluslararası İngilizce sınavlarını tercih ediyor.

Uluslararası Dil Sınavları ve Türk Üniversiteleri

Dil sınavları yurt dışında geçerli olduğu kadar ülkemizde de geçerlidir. Ülkemizde okumak isteyen yabancı öğrencilerin belli dil sınavlarına girmesi gerekiyor. Bu sınavlar da farklı dillerde seçenek olarak öğrencilere sunuluyor. Ülkemizde YDS sınavı bu anlamda adını en çok duyuran sınavdır. YDS sınavının aynı zamanda diğer uluslararası sınavlara da denkliği vardır. Yani uluslararası İngilizce yeterlilik sınavı olan IELTS ve TOEFL sınavlarının aynı zamanda bir YDS karşılığı da bulunur.

Uluslararası Sınavlar Arasında En Çok Tercih Edilen Sınav: TOEFL Sınavı

TOEFL Sınavı bugün dünyada en çok tercih edilen dil sınavıdır. Dünyanın en iyi üniversitelerinde okumak için TOEFL’dan geçerli bir puan almak gerekir. Amerikan üniversiteleri ve Avrupa üniversiteleri bu sınava fazlası ile önem veriyor. Her okulda öğrencilerden bu sınav için bir puan istiyor. TOEFL uluslararası dil sınavları arasında Amerikan İngilizcesini ölçen bir sınavdır. Bu durum da TOEFL’ın yaygın olmasının önünü açıyor. 120 puan üzerinden değerlendirilen sınavda her skor bir dil seviyesini temsil ediyor.

İngiltere Üniversitelerinin Vazgeçilmezi: IELTS Sınavı
Aynı TOEFL gibi IELTS sınavı da bir İngilizce sınavıdır. Fakat bu iki sınav arasında büyük farklılık bulunur. Hem sınavı yapan kurumlar hem de sınavın hedef kitlesi son derece farklıdır. IELTS öğrencilerin İngiliz İngilizcesini ölçen bir sınavdır. Bu yüzden de her öğrenciye hitap etmez. Ayrıca sırf bu yüzden dünyada en çok Birleşik Krallık üniversitelerinde geçerli olmaktadır. Fakat iki sınavdan da alınacak ortalama üzeri bir skor öğrencilere üniversitelerin kapısını açacaktır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube Kanalından ve Web Sitesinden uluslararası dil sınavları hakkında detaylı içerikler bulabilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini ziyaret ederek de dil sınavlarının önemi hakkında yazılar okuyabilirsiniz.

Günümüzde öğrencilerimiz stratejik yetenek yönetimi konusuna fazlası ile ihtiyaç duyuyor. Yetenek yönetimi zaten oldukça önemli bir konu. Çünkü gençler yetenekli oldukları alanları bulmak için bu yöntemden yararlanmak zorundalar. Öğrenciler aynı zamanda finansal olarak yeterliliklerini de araştırarak yetenek yönetimine entegre etmeliler. Finansal yeterlilik, yapılan emek karşısında gençlerin elde edeceği gelirleri ifade eder. Bu durum ilk başta önemli gelmeyebilir.

Fakat tatmin olmak için yapılan işe karşılık tatmin edecek bir gelir elde etmek gerekir. Finansal yeterlilik hem gençlerin işlerine daha fazla yönelmesini hem de ailelerini geçindirmesi için gereklidir. Bu durumun yaşanmaması halinde çalışanların performans ve çalışma istekleri düşmeye başlar. Bu süreçte başarılı olabilmek için bazı planların yapılması gerekmektedir. Planların da yıllara ayrılmış olması son derece önemli bir adım olacaktır. Bir planın önemli noktası yıllara bölünmüş olmasıdır.

6 Yıllık Çalışma Planları

Bugün bir insanın yaşı ne olursa olsun 6 yıllık bir plan yapması gerekir. 6 yıl ilk başta uzun bir süre gibi gelebilir. Fakat başarılı olabilmek için 6 yıllık planlama süreçleri oldukça etkilidir. Plan yapılırken de küresel değişimler göz önüne alınmalıdır. Yani bundan 2 yıl sonra dünyada olabilecek tüm etkenler plana dahil edilmelidir. Tüm değişimler ve gelişmeler plana dahil edilerek başarı oranı yukarılara çekilir. Bu planların oluşturulmasında bir diğer taraftan testler de etkili olur. Bu testlere göre planlara şekil vermek mümkündür.

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Yapılacak Testlerin Sayısı

Pek çok insan plan yaparken yetenekleri için bir testi kendi için yeterli bulur. Testin sonucuna göre insanlar programların oynamalar yapar. Fakat tek bir test hiçbir zaman etkili ve kesin bir sonuç vermez. Bir diğer yandan bazı yetenekler test ile de çözüm bulmaz. Örneğin sosyal yetenek gibi bir konu için hazırlanan testler bulunmuyor. Olan testler de normalden çok uzak sonuçlar ortaya çıkarıyor. Yapılacak testlerin sayısına dönersek hiçbir zaman tam sayı verilemez. 2 ya da 3 test bile kesin bir sonuç için yetersizdir.

Uzmanlar tarafından önerilen en az 5 test yapılmasıdır. 5 test doğruya en yakın sonuçları ortaya çıkaracaktır. Bir işin her zaman onlarca farklı çeşidi ve yönü vardır. Elde edilen değerler doğrultusunda insanlar kendileri için en doğru olana yönelmesi gerekmektedir. Kariyer danışmanlığı desteği almak isteyen gençlerimiz kesinlikle bu konuda uzman kişileri ziyaret etmelidir. Uzman kişiler tüm sonuçlar için en doğru kombini yapacak kişilerdir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Testler

Testler beşeri veya kavramsal yetenek yönetimi gibi alanlarda kişilerin yatkınlığını ölçmek için yapılır. Yetenek yönetimi de yapılan bu testler doğrultusunda yapılmaktadır. Bugün testler tek bir başlık altında toplanmıyor. Stratejik yetenek yönetimi testi eski ve yeni olarak 2 başlıkta toplanıyor. Bu başlıklar da kendi içerisinde alt başlıkları oluşturuyor. Ülkemizde ve dünyada da genel olarak eski testler uygulanıyor. Peki, eski testler nasıl sonuçlar ortaya çıkarıyor? Cevap ise genellikle yanlış sonuçlar oluyor.

Çünkü yetenek yönetimi testleri çok eskilerden beri yapılıyor. Bugün 1940 yılında çıkan testler bile mevcuttur. Genel olarak kullanılan test ise WISC testidir. Testler aslında teknoloji gibidir. Belli aralıklarda bir önceki sürümün eksikliğini gidermek için ortaya çıkar. Yani ilk WISC testinden bu yana pek çok sorun ortadan kalktı. Bir diğer yandan 21. Yüzyılda doğan bir kişiye 1940 yılında çıkan bir testi yapmak tamamen yanlış sonuçlar ortaya çıkarır. Zaten eski testler de o dönemin imkanları ve olanakları doğrultusunda ortaya çıkmıştır.

Bizler öğrencilerimize tam olarak 10 test yapıyoruz. Üstelik bu testlerde de WISC 5 testini uyguluyoruz. Stratejik yetenek yönetimi konusunda öğrencilerimiz en son testi kullanıyor. Çünkü WISC 5 2014 yılında çıkan en yeni testlerden birisidir. Buna ek olarak bu testi bulunduran kişi sayısı da oldukça az. Bizler de öğrencilerimizin başarısı için bu sayılı testi uyguluyoruz. 10 testin ardından ise öğrencilerimizi 11. Teste sokuyoruz. 11. Test ise tecrübelerimler direkt olarak ben oluyorum.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden stratejik yetenek yönetimi ile alakalı detaylı içerikler bulabilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de bu testler hakkında merak ettiğiniz konularda cevaplar alabilirsiniz.

Öğrenciler yurt dışından kabul almak istiyorlarsa bazı noktalara fazlasıyla dikkat etmelidir. Genellikle öğrenciler, yurt dışında okumak için gerekli olan hassas noktalara dikkat etmiyorlar. Çünkü günümüzde yurt dışında okumanın aslında çok basit olduğunu biliyorlar. Fakat bu basitlik her öğrenci için geçerli değil. Bazı noktalara dikkat edildiği takdirde öğrenciler kolayca yurt dışından kabul alabilirler.

Öğrenciler de zaten bu yüzden bu noktaları es geçer. Son derece basit olan bu adımların kariyerlerine fazlası ile etki edeceğini düşünmezler. Bizler de öğrencilerimizin bu anlamda sorun yaşamaması için onları yönlendiririz. Örneğin yurtdışında üniversite okumak için hangi sınav gerekiyor öğrenciler bilmez. Öğrenciler genel olarak çoğunluğun tercih ettiği sınavlara yönelerek o sınavları tercih eder. Hal böyle olunca da öğrenciler okullardan hemen ret alır. Bu durum yurt dışında okumak isteyen öğrencilere ise farklı yansır.

Öğrenciler genellikle suçu kendilerinde bulmaz. Es geçtikleri püf noktaların durumu bu noktaya getirdiğini düşünmezler. Yurt dışındaki yabancı öğrenci kontenjanları hep bu noktalara dikkat eden öğrenciler ile doludur. Yurt dışına her yıl binlerce öğrenci başvuru yapar. Fakat kontenjanlar sınırlı olduğu için sadece belli sayıdaki öğrenciler kabul alır. Kabul alan öğrenciler de sistemin istediklerini tam olarak yerine getiren öğrencilerdir. Yurtdışında okumak için ne yapmalı diye düşünen öğrenciler yazımızın ilerleyen kısımlarına kesinlikle göz atmalı.

Yurt Dışından Kabul Almak İçin Bölüme Karar Vermek

Öğrencilerimiz ilk olarak ileride ne olmak istediklerine karar vermelidir. Yurt dışından ne gelirse okurum mantığı öğrenciler için son derece yanlıştır. Her öğrencinin yeteneği farklı alanlarda şekillenmiştir. Örneğin mühendislik alanına yatkın olan bir öğrenci puanı iyi de tıp seçmemelidir. Bu durum hem ülkemizde hem de yurt dışında fazlası ile yapılan bir yanlıştır. Özellikle sanat alanına yatkın olan öğrenciler sanat alanını seçmeyerek bu hatayı fazlası ile yapıyor.

Yurt Dışında Okumak İçin Üniversite ve Ülke Seçimi

Bölümlerine karar veren öğrenciler daha sonra ülke ve üniversite seçimi yapmalıdır. Bu seçimi yaparken de kendi okumak istedikleri alanda en iyi eğitimi veren üniversitelere yönelmelidir. Örneğin bir öğrenci tıp okumak istiyor ise illa yurt dışına çıkmasına gerek yok. Ülkemizdeki tıp eğitimi ile yurt dışındaki tıp eğitimi arasında pek fark yok. Hatta ülkemizdeki eğitim bu anlamda çok daha iyi. Fakat diğer bölümlerde durum değişebiliyor. Üniversite başlı başına seçimde etkili olmamalıdır.

Aynı zamanda yurt dışından kabul almak isteyen öğrenciler ülkeleri de değerlendirmelidir. Kültüründen imkanlarına kadar ülkeler bu anlamda detaylıca incelenmelidir. Çünkü her ülke üniversite öğrencisine aynı imkanı sunmuyor. Bir diğer yandan sunulan imkanlar bir öğrenci için avantaj olurken bir diğer öğrenci için dezavantaj olabiliyor. Öğrenciler bu durumu detaylı bir şekilde inceledikten sonra kararlarını vermelidir. Aksi takdirde büyük sorunlar yaşayarak eğitim hayatlarına zarar verebilirler.

Üniversitenin İstediği Sınavları Belirleyerek Karar Çalışmak

Yurt dışındaki her üniversite öğrencilerden farklı bir sınav ister. Dil sınavlarından yetenek sınavlarına kadar her şey okullarda değişiklik gösterebilir. Yurt dışından kabul almak isteyen öğrenciler için bu sınavlar hayati öneme sahiptir. Sınavlar arasında konu farklılıkları fazla olmaz. Ama geçerli olduğu okullar oldukça fark eder. Örneğin TOEFL ve IELTS iki tane İngilizce sınavıdır. Fakat TOEFL dünyanın çoğu yerinde geçerken IELTS her ülkede geçerli değildir. Benzer bir durum AP ve IB programları için de geçerlidir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek yurt dışından kabul almak için yapılması gerekenler hakkında videolar izleyebilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret ederek de yurtdışında ücretsiz nasıl okunur gibi sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz. Yurt dışında okumak için destek arıyorsanız Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Son yıllarda Hollanda lisans eğitimi öğrenciler arasında popülerleşmeye başladı. Eğlencenin merkezi olarak bilinen Hollanda, eğitim sistemiyle de dikkat çekmeyi başardı. Hem Hollandalı öğrencilere hem de uluslararası öğrencilere sunulan eğitim imkanları Hollanda’da son derece geniş çaplı. Hollanda üniversiteleri Dünya’nın her yerinden, her sene binlerce öğrenci kabul ediyor. Hollanda’da üniversiteler özellikle mühendislik ve sağlık gibi bölümlerde Dünya’nın en iyi üniversiteleri ile yarışır hale geldi. Son yıllarda da Dünya’nın en iyi 500 üniversitesi listelerinde üst sıralarda bulunan Hollanda üniversiteleri her geçen yıl kendini geliştirmeyi başarıyor.

Hollanda pek çok alanda sunmuş olduğu olanaklar ile bir eğitim ülkesi olarak Dünya’ya kendini tanıtmış ve ünlenmiştir. Avrupa’da ana dili İngilizce olmamasına rağmen İngilizce dilinde lisans eğitimi veren Hollanda bu alanda da diğer Avrupa ülkelerinin önüne geçmektedir. Avrupa’da İngiltere’den sonra en çok İngilizce bölüme sahip olan ülke Hollanda’dır. Hollanda eğitim alanında aldığı kararlar ile ve bu alana yapılan çeşitli yatırımlar ile Amerika, Kanada gibi ülkelerin lisans eğitimi seviyesine ulaşmayı başarmıştır.

Hollanda Lisans Eğitimi Almanın Avantajları Nelerdir?

Teknolojiye ve inovasyona verdiği önem ile bilinen Hollanda bu alanları verdiği lisans eğitimlerine de yansıtmayı başarmıştır. Yakın gelecekte büyük bir önem taşıyacak olan teknoloji ve teknolojik gelişmelere önem veren ve bu yönde bir eğitim veren bu üniversitelerde lisans eğitimi almak geleceğe yatırım olarak değerlendirilebilir. Dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapan Hollanda her geçen teknoloji adına büyük ve önemli adımlar atmaktadır.

Hollanda’da üniversite bölümleri oldukça geniş bir alana yayılmaktadır. Tıp, mühendislik, tasarım ve psikoloji gibi başlıca alanlarda adını duyurmuş olan Hollanda üniversiteleri bu alanlarda okumak isteyen yabancı uyruklu öğrencilerin tercih ettiği üniversitelerin başında geliyor. Ayrıca Hollanda’daki üniversitelerin pek çoğunun devlet tarafından desteklenmesi de öğrencilere verilen burslar açısından dikkat çeken bir özellik oluyor. Avrupa Birliği vatandaşı olmayan öğrenciler için farklı ücretlendirilen bu üniversiteler çoğu Avrupa ülkesine kıyasla öğrencilere çok daha uygun bir lisans eğitimi tecrübesi sunuyor.

Amsterdam Üniversitesi, Groningen Üniversitesi, Leiden Üniversitesi ve Utrecht Üniversitesi gibi Hollanda üniversiteleri Dünya’nın en iyi ilk 100 üniversitesi sıralamasında oldukça yüksek sıralarda yer almaktadırlar. Bu üniversitelerde okuyan öğrencilere verilen konaklama ve burs imkanları yine diğer Avrupa ülkelerini gölgede bırakmaktadır. Hollanda lisans eğitimi benimsemiş olduğu eğitim sistemi ve son derece eğlenceli öğrenci yaşamı ile günden güne yükselişe devam edeceği ön görülüyor.

Hollanda Üniversitelerinin Belirlediği Harç Ücretleri

Yurtdışında eğitim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrencilerin ilk tercihi Amerika ve Kanada gibi ülkelerken Hollanda üniversitelerinin yükselişe geçişi ve okul harç ücretlerinin uygun fiyatlı olması öğrencilerinin ilgisini çekti. Hollanda’nın Avrupa’nın eğlence merkezi olması, üniversitelere ulaşımın kolay olması ve üniversitenin sağlamış olduğu burslar bu üniversitelerin dikkat çekmesini sağlayan diğer faktörler arasında yer alıyor. Hollanda üniversite bursları hem Hollandalı öğrencilere hem de yabancı uyruklu öğrencilere sağlanıyor.

Hollanda’da üniversite fiyatları 500 – 3000 Euro arasında değişiklik gösterebiliyor. Avrupa Birliği vatandaşı olan uluslar arası öğrenciler hemen hemen bu fiyat aralığında ücret öderken Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelerden gelen öğrenciler ise yıllık 6.000 – 15.000 Euro aralığında ücret ödüyorlar. Öğrenciler araştırma üniversitelerinde verilen 3 yıllık eğitim süresi boyunca devletin sağladığı burslardan da yararlanabiliyorlar. Araştırma üniversitelerinden mezun olan öğrencilerin yüksek lisans ve doktora gibi programlara devam etmesi de devlet tarafından destekleniyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve Web sitesinden Hollanda lisans eğitimi hakkında detaylı bilgiler alabilirsiniz. Ayrıca aba kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurtdışında eğitim görmek için gerekenler hakkında yazılar okuyabilirsiniz.

Her yıl onlarca öğrenci yurtdışında üniversite okumak için bizlere başvuru yapıyor. Bizler de öğrencilerimizin bu hayallerini gerçeğe dönüştürmek için çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalar sonucunda öğrencilerimizin yüzde 90’dan fazlası yurt dışından kabul aldı. Bugün yurt dışından kabul almak, tahmin edildiği kadar kolay bir süreç değildir. Öğrencilerin başvurulardan hazırlıklara kadar her şeyi detaylı bir şekilde yapılmalıdır. Detaylı olmasının yanı sıra bu başvuruların profesyonel bir şekilde de yapılması gerekmektedir.

Çünkü yurt dışında okumak isteyen öğrenci sayısı her geçen gün artıyor. Buna ek olarak öğrencilerin yurt dışında okumak için yapacakları başvuru modelleri de arttı. Örneğin YKS puanı ile yurtdışında okumak bile artık mümkün. Hatta bazı okullar sadece dil sınavıyla bile öğrenci kabul ediyor. Durum böyle olunca da yurt dışında okumak için izlenecek yolların çok daha detaylı olması gerekiyor. Öğrencilerimizin her adımını incelemesi ve kendilerine en uygun başvuruları belirlemesi lazım.

Ayrıca öğrencilerin burs imkanlarını, üniversiteleri ve bölümleri de araştırması gerekmektedir. Başarılı başvurular kabul alan başvurular değildir. Başarılı başvuru demek öğrencinin yeteneklerine uygun bölüm ve okullardan kabul almak demektir. Zaten başvuruların başarısını belirleyen etken de budur. Bugün öğrenciler hiçbir araştırma ve ekstra çalışma yapmadan da yurt dışından kabul alabilir. Bizler de tüm bu etkenleri göz önüne alarak öğrencilerimize kabul almayı başardık.

Yurtdışında Üniversite Okumak İçin Gerekenler

Öğrencilerimizin yurt dışından kabul alabilmesi için bazı çalışmalara yönelmesi lazım. İlk olarak öğrenciler kendi istedikleri bölümlere karar vermelidir. Bu karar aşamasında önemli olan nokta öğrencilerin başarılı ve istekli oldukları alanları belirlemektir. Fakat çalışmalar bununla bitmez. Çünkü buna ek olarak öğrenciler istedikleri alanların güncel bölümlerini tercih etmelidir. Diyelim ki bir öğrenci bankacılık alanını istiyor. Yurt dışında onlarca farklı bankacılık bölümü var.

Bu öğrencinin herhangi bir ülkeden bankacılık kazanması aslında bir başarı değildir. Bankacılık alanı gelişen teknoloji ile artık evrim geçirdi. Bu yüzden de bankacılık mezunları nerede okursa okusun iş bulamıyor. Bu yüzden de öğrencinin bankacılığın yeni nesil alanlarına yönelmesi ve tercih etmesi gerekiyor. Önemli olan nokta öğrencinin yeni bankacılık bölümlerini tercih etmesidir. Ayrıca bir diğer önemli olan nokta ise öğrencileri bu alanlara yönlendirmektir.

Çünkü öğrenciler bir yandan sınavlara hazırlanırken bir yandan da okulları araştıramaz. Bu durum öğrencileri oldukça zorlayacaktır. Zaten öğrencilerin danışmanlık hizmeti almasının başlıca nedenlerinden bir tanesi budur. Yurtdışında üniversite okumak isteyen öğrenciler danışmanlık hizmetlerinden bu yüzden yararlanır. Ayrıca öğrenciler için ülkelerin ve bölümlerin istedikleri sınavları da belirlemek gerekir. Çünkü üniversite ve bölümlerin istedikleri sınavlar da farklılık gösterir.

Yurtdışında Üniversite Okumak İçin Gereken Sınavlar

Öğrenciler bizleri tercih ettikleri zaman sınavların belirlenmesi ikinci önemli adım oluyor. Bölümlerin belirlenmesinden hemen sonra öğrencilerimizin girecekleri sınavları belirliyoruz. Çünkü sınavlar okul kabullerinde hayati bir önem taşıyor. Çünkü yurt dışı kabullerini detaylandıran ve farklı kollara ayıran etkenlerden birisi sınavlardır. Bugün dil bilmeden yurtdışında üniversite okumak bile mümkün. Bu yüzden de öğrenciler planlarını buna göre plan yapmalıdır.

Sınavlardan alınacak skorlar üniversite kabullerinden direkt etkilidir. Öğrenciler sınavlara da detaylı bir çalışma yapması için sınavlara önceden karar vermelidir. Ayrıca bazı üniversiteler belirlediği iki sınavdan bir tanesini seçiyor. IB ve AP sınavları buna en iyi örnektir. Üniversitelerin bazıları öğrencilerden AP sınavını istiyor. Bazıları ise öğrencilerden IB programını istiyor. Bunlardan hangilerine gireceğine öğrenciler karar vermelidir. Biz öğrencilerimizin alt yapısına göre onlar için bu sınavların hazırlığını sağlıyoruz. Öğrencilere en uygun sınavları belirledikten sonra onları bu sınavlara hazırlıyoruz.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve Web sitesinden yurtdışındaki üniversiteler hakkında detaylı bilgiler alabilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurtdışında üniversite okumak için gerekenler hakkında yazılar okuyabilirsiniz.

Günümüzde insan sağlığı oldukça önemli bir konu olarak değerlendiriliyor. Bir insanın sağlığı aslında her zaman önemli bir konuydu. Fakat dünyada yaşanan gelişmeler sonrası bu durum çok daha dikkat edilmesi gereken noktaları ortaya çıkardı. Özellikle son dönemlerde dünyayı etkisi altına alan Covid – 19 salgını buna en iyi örnek. Salgının son bulması için tüm insanlık adeta seferber oldu. Devletler ortak adımlar ile bu salgının önüne geçmek istiyor.

Bu süreç içerisinde de yepyeni teknolojiler ortaya çıktı. İnsanların sağlıklı bir hayat sürmesi için farklı çalışmalar sürekli olarak ortaya çıkmaya başladı. Sağlık alanındaki değişim gözle görülür bir şekilde ortaya çıkıyor. Özellikle dünyayı kasıp kavuran teknolojilerin sağlık alanına sıçraması ilerisi için bir umut ışığı yaktı. Bugün yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler insanların en çok kullandığı teknolojiler. Ayrıca bu teknolojiler insanların sorunlarını en iyi çözen teknolojiler arasında da yer alıyor.

Sağlık alanına da bu teknolojiler sonunda sıçradı. Bu sıçrama ile sağlık alanındaki değişimler ortaya çıktı. İlaçlardan ameliyatlara kadar her alanda artık bu teknolojiler kullanılıyor. Bu sayede insanların sadece sağlıkları düzelmiyor, aynı zamanda ömürleri de uzuyor. Ayrıca ortaya çıkan tüm bu etkenler kısa sürede oldu. İlerleyen yıllarda sağlık alanının insan üzerindeki etkisi artacak gibi duruyor. Uzmanların ve girişimcilerin verdiği demeçler de bu durumu gözler önüne seriyor.

Dişçilik ve İnsan Sağlığı

Diş sağlığı her zaman insanların ihtiyaç duyduğu bir konuydu. Yüzlerce yıldır insanların diş sağlığı için çalışmalar yapılıyordu. Yapılan çalışmalar da genel olarak belli bir noktada sınırlanıyordu. Geçen yıllar içerisinde de insanların artık eskisi kadar diş alanına önem vermeyeceğini gösteriyordu. Hatta dişçilik bölümünün üniversitelerde bile zaman içerisinde kapanacağı tahmin ediliyordu. Fakat günümüze geldiğimizde durum hiç de öyle olmadı.

Yapılan tahminler robotların dişçilerin yerini alacağı yönündeydi. İnsanlar teknolojinin bu şekilde gelişeceğini tahmin ediyordu. Ama teknoloji ve dişçilik alanının birleşimi öyle olmadı. Bunun yerine diş sağlığında kullanılan materyaller teknoloji ile gelişmeye başladı. Artık dişçiler çok daha ileri teknolojileri dişler üzerinde kullanıyor. Bu sayede de dişlerin ömürleri uzatılıyor. Çok basit gibi görünse de bu konu insanlar üzerinde büyük bir etkiye sahip.

Ameliyatların Basitleşmesi

Her yapılan ameliyat olumlu sonuçlanmaz. Ameliyat sırasında çok büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Bunların bir kısmı ameliyatın önemine ve detayına bağlıdır. Bir kısmı ise doktor hatalı kaynaklardır. İnsan sağlığı için ameliyatlar her zaman önemli bir konudur. Fakat 21. Yüz yılda yapılan çalışmalar ile ameliyatlar daha kolay bir hal alıyor. Çünkü 3D teknolojisi sayesinde doktorlar ameliyat sırasında 3 boyutlu olarak müdahale ediyor. Yani arkada kalan kısımlar bu teknoloji ile doktorların önüne seriliyor.

Hastalık Teşhisinin Hızlanması

Covid – 19 hastaları erkenden teşhis edilse idi salgın bu kadar büyümezdi. Ayrıca ilerleyen süreçte Covid benzeri bir salgın olup olmayacağı da bilinmiyor. Bu yüzden doktorlar hastaları erkenden teşhis etmeli. Girişimciler de insan sağlığı açısından çok önemli olan bu konu için çalışmalarını hızlandırdı. Üretilen deri altı çipleri sayesinde insanların sahip olduğu sorunlar önceden bilinecek. Bunun yanı sıra insanların potansiyel hastalıkları da bu sayede ortadan kalkacak.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web adresinden insan sağlığı hakkında detaylı içeriklere ulaşabilirsiniz. Ayrıca İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesinden de sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Öğrenciler için üniversite tercihi yapmak hep zorlu bir süreç olmuştur. Kimi zaman öğrenciler tercih süreleri üzerine fazla düşünmez. Tercihlerini yaparken genellikle aceleci davranırlar. Bu durum ülkemizde çokça görünen bir sorundur. Sorun diyoruz çünkü tercihler, üzerinde fazlasıyla düşünülmesi gereken bir süreçtir. Yapılacak en ufak bir hata, öğrencilerin hayatlarının geri kalanını direkt olarak etkiler. Öğrenciler de bu durumu kesinlikle yaşamak istemezler.

Bir diğer yandan üniversite tercihleri ne zaman ya da nasıl yapılacağı bir uzman eşliğinde olmalıdır. Öğrencinin puanı ya da sıralaması bu süreçte fark etmez. Yani öğrencinin sıralaması çok düşük olsa da öğrenci derece yapmış olsa da bir uzman öğrenciye yol göstermelidir. Genellikle bu durumu okullardaki rehberlik hocaları üstlenir. Buna ek olarak bazı zamanlarda öğrenciler ekstra dışardan da uzmanlardan destek alır. Bu süreçte önemli olan nokta öğrencinin en doğru tercihi yapmasıdır.

Tercih yaparken kararsızlık dönemi üniversitelerden başlayarak bölümlere kadar ilerler. Özellikle de öğrencilerin bir ön çalışması yoksa karasızlık ve devamında da yanlış tercihler kendini gösterir. Pek çok öğrenci tercih yaptıktan sonra yanlış bir karar verdiğini düşünmez. Zaten sürecin en çok sorun çıkaran kısmı da budur. Çünkü öğrenciler verdikleri kararın hatalı ya da yanlış olduğunu 1 – 2 yıl sonra anlamaya başlar. Hatta bu süre mezuniyet sonrasına kadar bile gidebilir.

Üniversite Tercihi Yaparken Bölüme Karar Verememek

Üniversitelerdeki bölümlerin sayısı sürekli artıyor. Her dönem yeni bölümler ortaya çıkarak öğrencilerin ilgisini çekiyor. Buna ek olarak bazı eskiyen bölümler ise kapanmadan öğrenci kabulüne devam ediyor. Öğrenciler de bu bölümlerin geçmişini ve geleceğini araştırmadan tercihlerine devam ediyor. Örneğin bankacılık hala ülkemizde ve dünyada oldukça popüler bir bölüm. Fakat etkisi oldukça azaldı. Ama yine de her yıl binlerce öğrenci bu bölümü tercih ediyor. Bunun örnekler oldukça fazla.

Buna ek olarak bazı bölümler ise henüz yeni yeni okullarda açılıyor. Geleceğin önemli meslekleri arasındaki bölümler yeni olduğu için fazla bilinmiyor. Bu yüzden de öğrenciler bu bölümleri fazla tercih etmiyor. Ülkemizde bu yüzden açıkta kalan öğrenci sayısı oldukça fazla. Ayrıca sırf bu yüzden kontenjanını dolduramayan bölüm sayısı artıyor. Yurt dışında bu durum ülkemize göre fazla yaşanmıyor. Lise dönemlerinde öğrenciler bu konu hakkında daha fazla bilgilendiriliyor.

Üniversitenin Adına Göre Tercih Yapmak

Üniversite tercihi yaparken okulların adları her zaman etkili olmuştur. Öğrencilere bugün dünyanın en iyi okullarını sorsak ilk 5’te sayılan okulların isimleri değişmez. Aynı şekilde ülkemizdeki en iyi üniversiteleri sorsak da yapılan listeler aynıdır. Bu durum öğrencilerin tercihlerinde önemli bir rol oynar. Örneğin öğrencilerin bazıları sadece okul başarılı diye o okuldan bölüm seçer. Ya da bazen öğrenciler okul adı ya da bölüm fark etmeksizin yurt dışı okullarını tercih eder. Sadece yurt dışı olduğu için okul seçimi yapmak da sorun çıkartacaktır.

Tercihlerde Kararsız Kalmamak ve Doğru Tercih İçin Yapılması Gerekenler

Öğrencilerin kararsız kalmaması için izleyebileceği onlarca farlı yöntem vardır. Öğrencinin maddi imkanlarına göre ya da bildiklerine göre bu imkanlar artar ya da azalır. Kararsızlık yüzünden sorun yaşamak istemeyen öğrencilerin izlemesi gereken bazı ortak noktalar da bulunur. Bu adımlara dikkat etmek öğrencilerin tercihlerinde büyük kolaylıklar sağlar. Yurt dışı ya da yurt içi üniversite fark etmeksizin atılacak bu adımlar her zaman en iyi sonuçları verecektir.

Üniversite Tercihi İçin Kendini Tanımak

Öğrenciler üniversite tercihi yaparken kendi sınırlarını bilemiyor. Bir diğer deyiş ile öğrenciler kendi yeteneklerinin farkında değil. Bu yüzden de okulun ve bölümün ismine kanarak tercih yapıyor. Halbuki öğrenciler kendi yeteneklerini tanısa tercihlerini de ona göre yapar. Örneğin öğrenci sanat konusunda yetenekli ise ve puanı yüksekse başka alanları tercih ediyor. Sanat alanına ile sadece hobi olarak uğraşıyor. Genellikle öğrenciler sadece maddi kazanımlar için bunu tercih yapıyor.

Öğrenciler yetenekli oldukları alanlara yönelirse zaten para kazanacaktır. Bu kabul görmeyen bir gerçektir. Sanat bunun sadece küçük bir örneği. Tıp alanına ilgi duymayan ve yeteneği olmayan kişiler artık tıp seçiyor. Bu da o kişilerin çok para kazansa bile mesleğinde sorun yaşamasına neden oluyor. Bizi danışman olarak tercih eden kişilere de bizler bu şekilde yaklaşarak tercihlerini şekillendiriyoruz.

Okul ve Bölümleri Detaylı Araştırmak

Yeteneklerinin farkına varan öğrenciler okul ve bölümleri de araştırmalıdır. Üniversite tercihi yaparken öğrenciler her zaman bir araştırma süreci yaşamalıdır. Her zaman popüler üniversiteler en iyi üniversiteler değildir. Öğrenciler okudukları okulların avantajlarını her zaman kullanmalıdır. Bu sayede öğrencilerin karar vermeleri gerekir. Ayrıca bu süreç öğrencilerin kararsızlıklarını da kıracaktır. Hem doğru hem de en başarılı tercihler bu şekilde yapılabilir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden üniversite tercihi hakkında detaylı içerikler bulabilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesinden de üniversiteler ve bölümleri hakkında içerikler okuyabilirsiniz

Son zamanlarda sürdürülebilir kalkınma konusu dikkat çekmeye başladı. Çünkü küresel anlamda sürdürülebilirlik için köklü bir çalışma var. İnsanlar geç de olsa sonunda sürdürülebilirliğin önemini anlamaya başladı. Süreç geç anlaşıldığı için de çok hızlı bir şekilde çözümler ve çalışmalar yapıldı. Bugün sürdürülebilirliğin önemli olmadığı alan ve ülke neredeyse yok. Fakat öncelik olarak bazı ülke ya da bölgeler bu anlamda dikkat çekiyor.

Bunlar arasında İstanbul gibi sürekli göç alan ülkeler en başta. Bu tarz şehirlerin sürdürülebilir olması gelecek için oldukça önemli bir konu. Çünkü önlem alınmaz ise yakın zamanda bu tarz şehirlerde önlem alınamayacak sorunlar ortaya çıkacak. Bir diğer yandan sürdürülebilirlik sadece çevresel etkenleri kapsamıyor. Sanat gibi insanların dikkat etmediği alanlarda bile artık sürdürülebilir olmak gerekiyor. Sanat gibi onlarca alan insanlar tarafından sürdürülebilirlik konusunda göz ardı ediliyor.

Genel olarak insanların büyük bir çoğunluğu ekonomi ve çevresel alanlarda sürdürülebilirlik çalışmaları yapılacağını düşünüyor. Sürdürülebilir olmak demek eşitlik kavramı içerisinde de kapsayıcı adımlar atmak anlamına da geliyor. Bir şehirde yaşayan tüm bireyler eşit şekilde yaşamadığı sürece sürdürülebilir olmak mümkün değildir. Bu yüzden de sürdürülebilir bir kalkınma sanıldığı kadar bir süreç değildir. Ortak hareket etmek ve her soruna doğru çözümü bulmak sadece bu süreci kolaylaştırır.

Sürdürülebilir Kalkınma Ne Anlama Geliyor?
İlk olarak insanların sürdürülebilir kalkınmadan önce sürdürülebilirlik kavramını detaylıca öğrenmelidir. Bir diğer yandan dünyada son zamanlarda duyulsa da sürdürülebilirlik aslında oldukça eski bir kavram. 1980’li yılların sonlarına doğru ilk olarak bu kavram ortaya çıktı. Günden güne de anlamını ve kapsamını geliştiren bir yapıya büründü. 2015 yılına geldiğimiz de ise dünyada sürdürülebilirlik hiç olmadığı kadar gelişmeye başladı. Bu dönemlerde neredeyse herkes bu kavramı duymaya başlamıştı.

Sürdürülebilirlik aslında devam ettirme ve koruma anlamında kullanılıyor. Bugün dünyada yeşil alan, çevre, doğa ve şehirler sürekli kirleniyor. Üstelik bunların geleceği de tehlikeye giriyor. Önlem alınmadan dünyanın 50 yıl sonrası bile risk altında. Sürdürülebilirlik sayesinde ise insanlar tüm değerlerini korumaya alıyor. Bunun için atılan adımlar da uzmanlar tarafından uzunca süre araştırılan adımlar oluyor. Sanattan ekonomiye kadar her şey sürdürülebilirlik sayesinde bizlerden sonraki nesillere kolayca aktarılıyor.

Dünyanın Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Neden İhtiyacı Var?

En genel tabiri ile insanların çok daha iyi bir yaşam elde etmesi için sürdürülebilir kalkınmaya ihtiyacı var. Sürdürülebilir kalkınmanın hedefleri sayesinde insanlar yaşam standartlarını ve kalitesini yukarılara çekebilir. Planlanan kalkınma hedefleri bugün din, dil ve ırk ayırt etmiyor. Dünyanın bu tarz bir eşitliğe yıllardır büyük ihtiyacı var. Günümüzde ortaya çıkan akıllı şehirler bu kalkınmanın en önemli silahlarından bir tanesi. Ayrıca hayatın her alanında eşitlik için de tek çözüm yolu bu.

Sürdürülebilir Kalkınmanın 17 Hedefi Nedir?

Yıllarca süren araştırmalar sonunda uzmanlar sürdürülebilirlik için 17 hedef belirledi. Bu hedefler de Sürdürülebilir Kalkınma İlkeleri ya da Hedefleri olarak ifade edildi. Dünyanın her yerindeki insanlar bu hedeflerden etkileniyor. Amaç kısa bir zamanda ülkeleri bu hedefleri hayata geçirmeye zorlamak. Yakın zamanlarda imzalanan antlaşmalar da aslında bu hedeflerin ilk adımları oluyor. Bugün dünyada kabul alan 17 hedef ise şu şekilde:

• Dünyanın her yerindeki yoksulluğu bitirmek.
• Dünyadaki açlık sorununu bir daha olmayacak şekilde ortadan kaldırmak. Bunun için gıda güvenliğini de güvence altına almak.
• Yaş aralığı ne olursa olsun insanların refahlarını sağlamak ve onlara mutlu bir hayat sunmak.
• Tüm insanlığa hitap eden en iyi kalitede eğitim imkanı tanımak.
• Kadın erkek eşitliği sağlamak ve kadın ve kız çocuklarını toplumda daha güçlü hale getirmek.
• Afrika başta olmak üzere sağlıklı suyun herkese ulaşması. Ayrıca suyun gelecek nesillere de aktarılması için çalışmalar yapmak.
• Enerjiyi güvenli ve uzun ömürlü hale getirmek.
• Sürdürülebilir kalkınma çalışmaları sayesinde ülkelerin ekonomisini yükseltmek. Ayrıca iş imkanlarını da arttırmak.
• Sağlıklı ve güvenli alt yapılar için sanayileri teşvik etmek.
• Ülkeler arası ve içi eşitsizliğin önüne geçmek.
• Şehirlerdeki güven ve refah seviyesini arttırmak.
• Üretim ve tüketimde sürdürülebilir olmaya teşvik etmek.
• İklim krizi için ülkelerin ortak çalışmalar ve adımlar atmasını sağlamak.
• Dünyadaki okyanus ve deniz kaynaklarını korumak.
• Karasal ekosisteme sahip çıkarak ormanları güvence altına almak.
• Adaleti şeffaf ve herkese eşit olacak şekilde dizayn etmek.
• Küresel anlamda iş birliklerini ve ortaklıklarını pozitif yönde şekillendirmek.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube ve web adresinden Sürdürülebilir kalkınma hedefleri nedir gibi sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz. İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesinden de sürdürülebilirlik çalışmalarında kullanılan teknolojiler hakkında bilgiler alabilirsiniz.