Author admin

Son dönemde başarılı üniversiteler daha fazla kendinden söz ettirmeye başladı. Bunun yanı sıra başarılı olarak ifade edilen üniversiteler de son dönemde değişiklik gösterdi. Pek çok kişiye göre bu durum gayet normal gözükebilir. Çünkü her yıl başarısı ile kendinden söz ettiren üniversite mutlaka olacaktır. Fakat bu durum aslında son derece dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çünkü belli bir döneme kadar başarılı olarak ifade edilen üniversiteler hep aynıydı.

Amerikan ve İngiltere üniversiteleri arasında önde gelenler her yıl kendi aralarında yarışıyordu. Bu yüzden de öğrenciler bu iki ülke arasındaki okullara ağırlık veriyordu. Okul tercihlerinin büyük bir kısmı bu iki ülke üzerindeydi. Fakat zaman içerisinde Avrupa’nın pek çok noktasından farklı ülkeler devreye girmeye başladı. Bu üniversiteler belki dünya sıralamasındaki ilk 10 üniversiteyi henüz geçemedi. Fakat arkadan bu üniversiteler çok güçlü bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Yakın bir gelecekte dünya üniversite sıralaması en baştan tekrar şekillenecek gibi duruyor.

Hal böyle olunca da arkadan gelen üniversitelerin başarısı daha fazla ses getirmeye başlıyor. Öğrenciler artık İngiltere ve Amerika üzerinde fazla yoğunlaşmak istemiyor. Bunun yerine eğitim konusunda kendini kanıtlamış ve sürekli gelişim içerisinde olan üniversiteleri tercih ediyor. Üstelik bu yönelim sadece ülkemizdeki öğrenciler için geçerli değil. Tüm dünyada öğrencilerin bakış açısı bu yönde gelişmiş durumda. Hem maddi hem de manevi anlamda bu okullar fazlası ile dikkat çekiyor.

Başarılı Üniversiteler Arasında Münih Teknik Üniversitesi

Almanya son dönemlere pek çok açıdan damga vuruyor. Gerek teknolojik gerek ise sosyal anlamda Almanya son derece önemli bir ülke. Hatta pek çok uzmana göre Avrupa’yı krizden kurtaran ülke de yine Almanya. Ülke bu kadar güçlü bir konumdayken üniversiteleri de kendisinden söz ettiriyor. Alman okulları arasında da Münih Teknik Üniversitesi fazlası ile dikkat çekiyor. Münih Teknik sadece Almanya’nın değil aynı zamanda Avrupa’nın da yükselen eğitim merkezlerinden bir tanesi.

Üniversite dünyadaki en iyi üniversiteler sıralamasında ilk 60’a girmeyi başardı. Her geçen dönem okul sıralamasını da yukarı taşıyor. Münih Teknik Üniversitesi Asya’ya bile başarısından söz ettirmiş durumda. Bu yüzden Asya’dan yüzlerce öğrenci burayı tercih ediyor. Bu ilgi karşısında Münih Teknik Üniversitesi Singapur’a kampüs açarak değişik bir yol izlemeye başladı. Atılan bu farklı adım da okulun başarılı üniversiteler arasında çok daha tanınan bir okul olmasını sağladı.

Başarılı ve Ucuz Üniversite Oslo Üniversitesi

Kuzey ülkeleri her zaman eğitim konusundaki başarısı ile dikkat çekmiştir. Genel olarak insanlar bu başarının ve sistemin sadece üniversite öncesi okullarda olduğunu düşünüyor. Fakat bu bakış açısı son derece yanlış. Çünkü kuzey ülkelerinin üniversiteleri de son derece başarılı ve gelişmiş bir sisteme sahip. Bu ülkeler arasında da ilk dikkat çeken isim Norveç. Norveç sadece doğal güzellikleri ile insanları büyüyen bir ülke değil. Oslo Üniversitesi gibi eğitim yuvaları sayesinde lisans eğitiminde kendinden söz ettiriyor.

Oslo Üniversitesi halihazırda oturmuş ve yenilikçi bir eğitim sistemini barındırıyor. Fakat okulu bu kadar popüler yapan tek şey kaliteli eğitim sistemi değil. Aynı zamanda Oslo dünyanın en ucuz üniversitelerinden de bir tanesi. Bugün gerek ekonomik sorunlar gerek ise kur farkı ülkemizdeki öğrencilerin yurt dışında okumasına en gel oluyor. Oslo gibi üniversiteler ise bu anlamda öğrencilere en iyi seçeneği sunuyor. Okulun dönemlik ortalama ücreti 100 Euro’yu bile bulmuyor. Bu da öğrenciler için inanılmaz bir seçenek oluyor. Başarılı üniversiteler arasında Oslo ekonomik olması ile dikkat çekiyor.

Fransa’nın Göz Bebeği Ecole Normale Supérieure de Lyon (ENS de Lyon)

ENS de Lyon Fransa’da yer alan son dereec köklü bir okuldur. Fransız üniversitelerinin günümüzde popüler olmasında bu okulun etkisi oldukça fazladır. 1880 yılında ilk olarak eğitim vermeye başlayan okul o gün bu yana aralıksız eğitim hayatına devam ediyor. Ayrıca o günden bu yana okul dünya sıralamasında da yükselmeye devam ediyor. Fransa’nın tarihindeki pek çok ekonomist, siyasetçi ya da sanatçı eğitiminin bir kısmını burada almıştır. Bu da okulun ne kadar başarılı ve tercih edilen bir yer olduğunu insanlara gösteriyor.

Dünyadaki başarılı üniversiteler arasında ilk 20 okul neredeyse her yıl aynı kalıyor. Sıralamalarda oldukça küçük değişimler meydana geliyor. Bu başarılı üniversiteler hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de üniversiteler ve sıralamaları hakkında bilgiler bulabilirsiniz.

Read More

Ülkemizde yurt dışında hukuk eğitimi almak her zaman ayrı değerlendirilen bir konu olmuştur. Özellikle öğrenciler açısından hukuk eğitimini farklı ülkede almak son derece büyük bir başarıdır. Hukuk, dünyanın her yerinde saygınlığı olan bir bölümdür. Saygınlığının yanı sıra bu bölüm, okuması son derece zor bir bölümdür. Bu yüzden de hukuk her öğrenciye hitap eden bir bölüm değildir. Ülkeler ve üniversitelere göre zorluklar ve kriterler değişiklik gösterir.

Öğrenciler yurtdışında hukuk nasıl okunur sorusunu sormadan önce ilk olarak kendi yeterliliklerini ölçmelidir. Ölçmenin yanı sıra öğrenciler bu yeterliliklerinin önceden farkında olmalıdır. Çünkü genel olarak hukuk bölümünün istediği bazı kişisel özellik vardır. Bu özelliklerden dikkat çekenler de şunlardır:

  • Okumayı ve araştırmayı seven
  • Sorunları analitik şekilde çözen ya da çözüm bulan
  • Yabancı dil bilen
  • Devlet, Toplum ve Birey üçlemesi arasında kariyer isteyen

Bu özelliklerin hepsi bir hukukçuyu temsil eder. Eğer bu özelliklere sahipseniz ya da bu konularda sorun yaşayacağınızı düşünmüyorsanız hukuk fakülteleri tam size göre. Fakat bunlar öğrencilerden istenen kişisel özelliklerdir. Asıl zorluklar öğrenciler fakülteye girdikten sonra devam eder ve artar. Eğitim süreci öğrenciler için her zaman tozpembe gitmez. Gerek eğitim sırasında gerek ise profesyonel hayatta öğrenciler bu zorluklara göğüs germelidir. Zorlukları sırtlayan öğrenciler kısa sürede başarıyı fark edecektir. Bu anlamda eğitim alınan okullar da son derece önemlidir.

Yurt Dışında Hukuk Eğitimi İçin İngiltere Üniversiteleri

Hukuk ve eğitim denilince İngiltere akıllara gelen ilk ülkedir. Çünkü gerek eğitim gerek ise hukuk anlamında İngiltere dünyaya tam salan bir ülkedir. Üstelik bu süreç yeni oluşmamıştır. Yüzyıllardır İngiltere bu konularda dünyaya öncülük etmektedir. Ülkeler arası ticari anlaşmaların düzenlenmesindeki hukuk sistemi İngiltere’ye aittir. Dünyanın pek çok ülkesi ana yasa hukuk sistemlerini İngiltere sistemlerine göre şekillendirmiştir. Ülkedeki hukuk sistemi güçlü olduğu için verilen hukuk eğitimi de oldukça ileri seviyelerdedir.

Hukuk alanında kariyer imkanı sunan firmalar arasında ilk 10’daki firmaların yarısı buradadır. İngiltere’de sadece bir üniversite üzerinden hukuk eğitiminden bahsetmek oldukça zor. Çünkü başarılı hukuk eğitimi İngiltere’nin genel olarak tüm alanına yayılmış durumda. Akla ilk gelen Oxford ve Cambridge olsa da bunlara ek olarak daha onlarca farklı üniversite bulunur. Genel olarak ülkedeki hukuk eğitim süreci de 3 yıldır. Fakat öğrenciler hızlandırılmış programlara girdiği takdirde süre 1 yıl daha kısalır.

Amerikan Üniversitelerinde Hukuk Eğitimi


Yurt dışında hukuk eğitimi denilince Amerika en çok tercih edilen ülkelerden biridir. Amerika’da hukuk okumak bu yüzden pek çok öğrencinin hayalidir. Amerika genel anlamda dünyanın en popüler ve en gelişmiş üniversitelerine sahiptir. Eğitimin her alanında başı çeken en az 1 Amerikan üniversitesi vardır. Hukuk eğitimi denilince de Amerikan okulları hemen dikkatleri çeker. Amerika hem ülkedeki ana yasada hem de okullardaki hukuk eğitiminde İngiltere’yi örnek almıştır. Bu yüzden de başarıyı kısa sürede yakalamıştır.

Amerika’daki çoğu üniversite hukuk alanında dikkat çekse de bunlardan bazıları diğerlerinden ayrılır. Çünkü bu okullar hem diğer Amerikan okullarından hem de dünyadaki pek çok okuldan birkaç adım öndedir. Bu okullar ise şunlardır:

  • UCLA
  • Harvard
  • Stanford
  • Yale

Bu okullar tıp eğitiminde Amerika’da başı çeker. Zaten yurt dışında hukuk eğitimi denilince de bu okullar direkt olarak akıllara gelir. Amerika’da hukuk eğitimi sadece eğitim imkanları dile dikkat çekmiyor. Aynı zamanda ülkedeki hukuk eğitimi ücretleri de son derece dikkat çeken bir konu. Çünkü okullardaki hukuk bölümlerinin ücretleri oldukça pahalı. Hatta fiyatlar Amerikalılar için bile oldukça yüksek. Bu yüzden öğrenciler burayı tercih ederken burs imkanlarını da göz önüne almalıdır.

Avustralya’nın Hukuk Eğitim Sistemi


Hukuk eğitimi denilince belki Avustralya ilk akla gelen ülkelerden değildir. Fakat dünya sıralamasında Avustralya okulları oldukça yüksek sıralarda yer alıyor. Bu yüzden öğrenciler için Avustralya hukuk konusunda önemli bir yere sahip. Avustralya hukuk konusunda İngiltere’nin fazlaca etkisinde kalan bir ülke. Ülke bu durum üniversitelerine de başarılı bir şekilde iletmeyi başarmış durumda. Pek çok Avustralya üniversitesi dünyada hukuk eğitimi denilince başı çekiyor. Yurt dışında hukuk eğitimi almak isteyen öğrenciler Avustralya’ya ayrı bir parantez açmalıdır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve Web sitesini ziyaret ederek yurt dışında hukuk eğitimi hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz. Ayrıca Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini de ziyaret ederek de hukuk eğitimi almak için gereken sınavlar hakkında detaylı blog yazıları okuyabilirsiniz.

Read More

Ülkemizdeki öğrenciler yurt dışında tıp okumak için her yıl daha fazla başvuru yapıyor. Öğrenciler için bu durum oldukça popüler bir durum oldu. Tıp bölümü, dünyanın her yerinde ilgi ve saygı gören bir bölümdür. Buna ek olarak tıp okumak kadar tıp kazanmak da son derece önemli bir konudur. Farklı ülkelerde tıp eğitimi alabilmek için farklı senaryolar meydana gelmektedir. Ülkemizden yola çıkarsak; YKS bazı ülkelerde tıp eğitimi alabilmek için yeterli bir adımdır.

Fakat bazı ülkeler öğrencilerden YKS sınavından çok daha fazlasını ister. YKS yerine bu ülkeler başka sınavlar ve kriterler sunarak öğrencileri tıp eğitimine kabul eder. Tüm ülkelerin kesiştiği tek nokta öğrencilerin İngilizce bilmesidir. Her yıl on binlerce öğrenci Avrupa ve Amerika’da tıp eğitimi alabilmek için başvuru yapıyor. Yurtdışında tıp okuyanlar farklı ülkelerde saygınlık ve yüksek maaş ile karşılaşıyor. Her ülke ve hatta her üniversite öğrencileri tıp bölümüne kabul ederken farklı şartlar sunarak öğrencilerin yeterliliğini sınıyor.

Yurt Dışında Tıp Okumak ve Avantajları


Öğrencilerin yurt dışında tıp eğitimi almak istemelerinin belli başlı sebepleri var. Aksi takdirde bir öğrencinin ülkesini geride bırakarak tıp okumaya başka ülkeye gitmesi normal bir şey değil. Hem maddi hem de manevi anlamda öğrenciler pek çok şeyden feragat ederek yurt dışına çıkar. Tıp bölümünün sunduğu avantajlar da ülke ve üniversiteye göre farklılıklar sunar. Amerika’da ve Kanada da tıp okumak birbirinden farklı imkan ve avantajlara sahiptir. Fakat genel olarak her tıp alanı öğrencilere şunları sunar:

  • Başarılı kariyer
  • Toplumsal statü
  • Yüksek maaş

Buna ek olarak İngilizce gelişimi de bu anlamda öğrencilerin elde ettiği bir diğer kazançtır. Çünkü öğrenciler eğitim hayatları boyunca İngilizce eğitim alarak okullarından mezun olur. Farklı ülkelerde iş imkanı ve uluslararası çalışma imkanı da yurt dışında öğrencilerin elde ettiği bir diğer avantajdır. Tüm bunlar öğrenciler için artıdır. Ayrıca bunlara ek olarak öğrencilere sunulan daha onlarca avantaj bulunur. Fakat öğrenciler tıp alanını seçmeden önce kişisel yeterliliklerini de bilmelidir. Çünkü tıp okumak her öğrenciye uygun bir seçenek değildir.

Türkiye’de ve Yurt Dışında Tıp Okumak

Söz konusu tıp olunca ülkemizdeki eğitime de ayrı bir parantez açmak gerekir. Çünkü Türkiye bu anlamda dünyanın sayılı ülkelerinden bir tanesi. Gerek yerli gerek ise yabancı kaynaklar zaten bu durumu gözler önüne seriyor. Türkiye dünyada tıp eğitiminde bir sonraki seviyeye geçen nadir ülkelerden bir tanesi. Her yıl ülkemize tıp okumaya gelen yabancı öğrenciler de bunun bir göstergesi. Bu durum kimi öğrencilerin aklına yurtdışında tıp okumak mantıklı mı sorusunu da getiriyor.

Yurt Dışı Üniversitelerinin Tıp Bölümü İçin Kabul Şartları Neler?

Genel olarak her üniversitenin tıp bölümü kabul şartı farklıdır. Çünkü üniversiteler kendi sistemlerine göre tıp bölümü için yeterliliği belirlemiştir. Bu durumda okulların istediği sınavlar bile farklılık gösterir. Genel olarak tıp eğitimi almak için gereken başlıca sınavlar şunlardır:

  • MCAT
  • BMAT
  • IMAT

Bu sınavlar dünyada genel olarak tıp okumak isteyen öğrencilerin karşılaştığı sınavlardır. Ayrıca öğrencilerden kimi zaman TOEFL kimi zaman IELTS İngilizce sınavı istenir. Yurt dışında tıp okumak için öğrencilerin bölüm kadar ülkeye ve üniversiteye de karar vermesi gerekir. Bu sayede öğrenciler çok daha kolay bir eğitim süreci yaşar. Çünkü ülkelerin de öğrencilere sundukları eğitim hayatını direkt olarak etkiler. Bu konuyu sadece maddi olarak düşünmemek gerekir. Manevi olarak ve imkan olarak ülkelerin sunacakları son derece önemli bir konudur.

Tıp Okumak İçin Eğitim Masrafları


Yurt dışında tıp okumak zaman zaman pahalı bir noktaya gelebiliyor. Seçkin bir bölüm olması bölüm ücretlerini de yukarı taşıyor. Örneğin Amerika ve İngiltere’de tıp okumak oldukça masraflı. Faka maddiyat öğrencilerin hemen gözünü korkutmamalı. Çünkü öğrenciler atacakları adımlar ile masrafları azaltabilir. Hatta öğrenciler alacakları burslar ile eğitimlerini bedavaya getirebilir. Tıp bölümünün seçkin bir alan olması bu anlamda oldukça önemli. Gerek devlet gerek ise özel burslar yurt dışında tıp eğitimi alan öğrencilere yoğunlaşmış durumda. Bazı özel yabancı burslar öğrencilere mezuniyet sonrası iş imkanı bile sağlıyor.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek dünyadaki en ucuz tıp eğitimi hangi ülkede gibi sorularınıza cevaplar bulabilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini de ziyaret ederek yurt dışında tıp okumak için gereken sınavlar hakkında detaylı yazılar okuyabilirsiniz. Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini ziyaret ederek de dünyadaki en iyi tıp fakülteleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

 

Read More

Öğrenciler için yurt dışı okulları her zaman ilgi çekici olmuştur. Gerek ülkemizdeki gerekse diğer ülkelerdeki pek çok öğrenci eğitimlerini farklı ülkelerde tamamlamak ister. Son 20 yıldan fazladır da bu durum, bu şekilde ilerlemeye devam ediyor. Özellikle ülkemizdeki öğrenciler için farklı ülkede okuma isteği her geçen dönem artıyor. Öğrencilerin ilgisi sürekli olarak yabancı okulların üzerinde. Bu yüzden yurt dışında okumak için başvuru yapan öğrenci sayısı her geçen dönem artış gösteriyor.

Yurt dışı üniversiteleri de bu durumun fazlası ile farkında. Onlar da ülkemizdeki başarılı öğrencileri kendi bünyesine katmanın derdinde. Bunun için de öğrencilerin ilgisini çekebilecek farklı çalışmalar ile bu okullar gündeme geliyor. Yurtdışı üniversite sınavları bu anlamda atılan en önemli adımlardan bir tanesi. Zaten yurt dışında okumak için istenilen sınavlar belli. Üniversite bu süreçte öğrenciler için daha şeffaf çalışmalar yapmanın derdinde. Özellikle öğrencileri hangi sınavlara girmeleri gerektiği yönünde okullar çalışmalar yapıyor.

Yurt dışında okumak üniversite eğitimi almak sadece lisans düzeyi için geçerli değil. Aynı zamanda öğrenciler yüksek lisans ve doktora konusunda da yurt dışına yoğunlaşıyor. Bu yüzden sınavlardaki şeffaflık tek başına öğrenciler için yeterli olmuyor. Bugün Avrupa’da yüzlerce üniversite öğrencilerin ilgisini çekme peşinde. Öğrenciler de bu durumun tamamen farkında. Öğrenciler artık üniversitelerden sınavlardan farklı imkanlar istiyor. Okullar da sürekli olarak bu imkanları iyileştirmeye çalışıyor.

Yurt Dışı Okulları Neden Tercih Ediliyor?


Öğrencilerin yurt dışına bu kadar ilgi duymasının en büyük sebeplerinden birisi oturmuş eğitim sistemidir. Eğitim sistemi öğrencilerin gelişimini baştan sona etkileyen bir süreçtir. Bugün tüm Avrupa ülkeleri üniversitelerine belli bir eğitim sistemi yerleştirmiştir. Üstelik her ülkedeki eğitim sistemi de birbirinden tamamen farklıdır. Fakat tüm eğitimler temelinde öğrenci gelişimi ve başarısını barındırır. Bu da öğrencilerin yurt dışı okullarına yönlenmesine neden olur. Ayrıca yurtdışı eğitim fiyatları da oldukça dikkat edilen bir konudur.

Tabi yurt dışındaki her okul ucuz bir eğitim sistemine sahip değil. Fakat oldukça düşük ücretlere sahip olan okullar da yurt dışında mevcut. Üstelik bu okulların eğitim kaliteleri de oldukça yüksek. Bu kaliteyi okulların dünya sıralamasındaki yerinden de anlamak mümkün. Özellikle Avrupa ülkelerinde bu durum açık bir şekilde dikkat çekiyor. Öğrenciler son derece makul ücretlere Avrupa’da eğitim alabiliyor. Yurt dışı üniversiteleri bu anlamda ülkemizdeki okullardan bile daha ucuza denk geliyor. Tabi eğitim kalitesine ek olarak bu okullar pek çok imkanı da öğrencilere sunuyor.

Yurt Dışı Okulları ve İş İmkanları

Her insan iyi bir iş bulup çalışmak için eğitim alır. Normal şartlarda okulların da öğrencilere sunacağı en iyi şey iyi bir eğitimdir. Aslında iş bulma ve iş konusunda okullar öğrencilere fazla yardımcı olmaz. Özellikle üniversite ve mezun sayısı değiştiği için bu tarz bir konu oldukça zordur. Fakat yurt dışı okulları bu süreçte öğrencilere artık destek oluyor. Tabi bu yardım direkt olarak öğrenciye sen git burada çalış diyerek de olmuyor. Üniversiteler bu süreçte şirketler ile anlaşma yapıyor.

Şirketler okullara laboratuvar açıyor ve öğrencilere çalışma imkanı sunuyor. Bu sayede de öğrenciler uygulamalı eğitim sunuyor ve şirketler de iyi öğrencileri burada keşfedip iş imkanı tanıyor. Almanya, Hollanda ve Amerika dünyada bu sistemi en iyi yürüten ülkeler arasında. Yavaş yavaş bu sistem tüm dünyaya da yayılıyor. Özellikle ülkemiz bu çalışmaları örnek alarak kendi sistemini geliştirmenin peşinde. Böylesine bir ortam öğrencileri profesyonel hayata çok daha iyi bir şekilde hazırlıyor.

Araştırmaya Öğrencileri Teşvik Etmek


Yurt dışı okulları araştırma konusuna her zaman ayrı bir önem verir. Bu konuda maddi olarak da hiçbir ücretten kaçınmaz. Çünkü okullar yatırımlarının karşılığını fazlası ile alacağını bilir. Bunun için de öğrenciler istemeden onlar öğrencileri araştırma konusuna teşvik eder. Akademisyenleri de bu süreçte öğrenciler ile aynı alana yönlendirir. Zaten okullar akademisyen kabullerinde bile bu konuya dikkat eder. Ar – Ge konusuna önem veren öğrencileri ve akademisyenleri buluşturmak okullara kısa vade de başarıyı getirir. Bir diğer yandan araştırmaya teşvik edilen öğrenciler sadece sayısal öğrencileri değildir. Diğer alanlardaki öğrenciler de kendi alanları çerçevesinde araştırmaya yönlendirilir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yurt dışı okulları hakkında çok daha detaylı içeriklere ulaşabilirsiniz. Ayrıca yurt dışındaki okulların kabul şartları hakkında bilgi almak için de Aba Kariyer internet sitesindeki makalelere göz atabilirsiniz.

Read More

Yurt dışında okumak son yıllarda ülkemizde gittikçe popüler olmaya başlayan eğitim seçeneklerinden bir tanesi. Ülkemiz her geçen sene yurt dışına daha da fazla öğrenci göndermektedir. Gerek üniversitelerdeki değişim programları ile gerek lise mezunu öğrencilerin, özellikle Avrupa ve Amerika’daki üniversitelere başvuru yapması ile pek çok genç, hayallerini gerçekleştirmek için yurt dışına çıkıyor. Yurt dışındaki üniversitelerin Dünya çapında bir eğitim vermesi, sunmuş oldukları imkanlar ve öğrencilere mezun olur olmaz iş imkanları sağlaması öğrencilerin ilgisini çeken ve yurt dışına yönelmeleri sağlayan önemli sebepler arasında yer alıyor.

Yurt dışında eğitim görmek isteyen öğrencilerin dikkat etmesi gereken pek çok ayrıntı bulunmaktadır. Eğitim görecekleri ülkeyi, üniversiteyi ve bölümü iyi seçmek kariyerleri için en uygun olan seçeneği belirlemek büyük bir önem taşır. Üniversitelerin hangi fakülteleri ile öne çıktığını daha çok hangi alanlarda çalışmalar yaptığını öğrenmek ve araştırmak yurt dışı hayali kuran gençlerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli noktadır. Üniversitelerin sadece lisans programları değil öğrencilere sunduğu burs imkanları, sosyal etkinlikleri gibi başlıklar da ilgi çeken konular arasında yer alır.

Yurt Dışında Okumak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışında eğitim hayatlarına devam etmek isteyen öğrencilerin bu süreçte yapması ve dikkat etmesi gereken birtakım şartlar vardır. Bu süreçte öncelikle tek bir ülkeye bağlı kalmadan Amerika ve Avrupa ülkelerindeki üniversitelere araştırılarak başvuru yapılmalıdır. Yurt dışındaki üniversitelerin bu kadar bilinmesi ve başarılı olmalarının ardında tıp fakültelerinin iyi olması ve lisans üstü çalışmalarının fazla olması gibi nedenler yatmaktadır. Tüm bunlar göze alındığında öğrencilerin seçtikleri üniversitelerde kendi alanlarında çalışmalara yoğunluk verilmesine dikkat edilmelidir.

Yurt dışında okumak ve bu üniversitelerde lisans üstü çalışmalarının neredeyse tamamını inovasyona yönelik yapmak anlamına gelir. Dünya’nın en iyi üniversiteleri arasında üst sıralarda yer alan Oxford ve Stanford gibi üniversiteler bu alanlarda yaptıkları çalışmalar ile ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle yurt dışında lisans eğitimi görmek isteyen öğrencilerin üniversitelerini seçerken dikkat etmesi ve göz önünde bulundurması gereken önemli bir detaydır. Çeşitli akademik dergilerde, internet sitelerinde üniversitelerin lisans ve lisans üstü çalışmalarına ulaşarak sizin için en doğru seçimi yapabilirsiniz.

Öğrencilerin yurt dışı eğitimleri öncesinde dikkatli olması gereken bir diğer konu ise ülke seçimidir. Yurt dışında üniversite fiyatları ülkeden ülkeye farklılık göstereceği için öğrencilerin bütçelerine uygun bir üniversite seçebilmesi için ülke seçimi büyük önem taşır. Öğrenciler genellikle prestijli ve yüksek kaliteli üniversiteleri bulunan Amerika, İngiltere, Kanada ve Almanya gibi ülkeleri çok fazla seçse de günümüzde asıl önemli olan bu üniversitelerin seçimini kariyer imkanları etkilemektedir. Üniversitenin sadece yüksek bir kalitede benzersiz bir lisans eğitimi sunmasının yanı sıra mezun olduktan sonra sundukları imkanlar çok daha büyük paya sahiptir.

Yurt Dışında Okumak ve Öğrencilere Sunduğu İmkanlar

Yurt dışındaki üniversitelerden mezun olduktan sonra imkan sağlamak için üniversitelerin ağırlık verdiği bölümleri dikkatle incelemek gereklidir. Belli başlı bölümleri ve fakülteleri ile ön plana çıkan ülkeler şöyledir; mühendislik fakültesi için Almanya, teknoloji alanı için Amerika, fen bilimleri için Hollanda, sanat için İtalya ve gastronomi için Fransa tercih edilmektedir. Yurtdışı üniversite bölümleri oldukça geniş bir alana sahiptir. Ülke seçiminde rol oynayan bir diğer faktör ise coğrafi konumdur. Türkiye’ye yakın olması nedeniyle sıklıkla tercih edilen İtalya, İspanya, Hollanda kültür çeşitliliği yönünden de öğrencilerin tercih ettikleri ülkelerdendir.

İş bulmanın giderek zorlaştığı ve rekabetin arttığı bu dönemde gençlerin kendilerini diğer kişilerden ayırması ve ön plana koyması için yurt dışında eğitim görmüş olmak büyük bir kriter haline geldi. Lise mezunu öğrencilerin doğrudan yurt dışında lisans eğitimlerine başlamaları ve sayılarının artmasının yanı sıra Türkiye’de üniversite kazanıp yurtdışında okumak da artık çok zor değil. Türkiye’deki üniversitelerin yurt dışı imkanlarını giderek arttırması ve yaygınlaştırması öğrencilerin yurt dışında kısa bir dönem için de olsa öğrenim görmesini sağlıyor.

Yurt dışında okumak hakkında detaylı bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışı eğitim sistemleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Öğrenciler için yurt dışından kabul almak her zaman zorlu kabul edilmiştir. Yurt dışı, özellikle lisans düzeyinde zorlu bir süreç isteyen eğitimlerdendi. Yıllarca öğrenciler yurt dışı için çabalıyor fakat sadece belli bir kısmı okullardan kabul alıyordu. Bu durum özellikle ülkemizdeki öğrencilerin çok fazla yaşadığı bir sorundu. Amerika ve İngiltere gibi ülkelere önceden on binlerce başvuru oluyor fakat sadece belli bir kısmı bu okullardan kabul alıyordu.

Okullar öğrenci seçerken o dönemlerde oldukça titiz davranıyordu. Bunun aslında kendi içerisinde bazı haklı sebepleri var. Özellikle okulların sadece kaliteli ve kendi düzeyindeki öğrencileri kabul etmek istemesi son derece normal. Fakat bir de madalyonun diğer tarafı var. O tarafta ise hayallerine kavuşamayan ve istediği üniversiteye gidemeyen öğrenciler var. Eskiden yurt dışında okunabilecek üniversite sayısı az olduğu için okullar bunu kendileri için sorun olarak görmüyordu.

Fakat günümüzde durumlar fazlası ile değişti. Çünkü Amerika ve İngiltere gibi ülkelere rakip olacak onlarca yeni ülke ortaya çıktı. Üstelik bu üniversitelerin eğitim kalitesi de İngiltere ve Amerika’dan geri kalmıyor. Avrupa bu anlamda öğrencilerin isteklerine fazlası ile cevap verdi. Ardı ardına Avrupa ülkeleri yabancı öğrenciler için bir kapı açmaya başladı. Sonuç olarak ise günümüzde bir öğrencinin yurt dışından üniversite kabulü alması oldukça basit bir hale geldi. Öğrencilerin tek yapması gereken adımları dikkatli izleyerek okullara başvurmak.

Yurt Dışından Kabul Almak Neden Kolay?

Üniversite ve ülkeler ilk başlarda yabancı öğrenci kontenjanı ya açmıyor ya da çok az tutuyordu. Genellikle okullar bilgilerini ve imkanlarını kendi öğrencileri ile sınırlamak istiyordu. Yani dışarıya açılmak ve bilgileri paylaşmak okullar için yanlış geliyordu. Fakat zaman içerisinde bu bakış açısının aslında ne kadar yanlış olduğunu anladılar. Çünkü üniversiteler verdikleri eğitimin karşılığını öğrencilerden fazlası ile alıyordu. Bu ilk başta insanın aklına maddi dönüşleri getirebilir.

Fakat yurt dışındaki hiçbir üniversitenin paraya ihtiyacı yok. Okulların bütçeleri zaten oldukça fazla ve sürekli artıyor. Üniversiteler öğrencilerden proje bazında desteklerini alıyordu. Buna ek olarak öğrencilerin yaptığı araştırmalar, projeler ve mezuniyet sonrası başarılı olmaları okulları dünya sıralamasında yukarı taşıyordu. Bu ve bunun gibi nedenler üniversitelerin kapısını yabancı öğrencilere açmaya yetti. Bugün öğrencilerin yurt dışından onay almasını kolaylaştıran pek çok neden bulunuyor.

Yurt Dışından Kabul Almak İçin Girilecek Sınavların Yaygınlaşması


Üniversiteler öğrenci kabul ederken bazı sınavları onlardan zorunlu olarak ister. Bu sınavlar öğrencilerin okula ve bölüme olan uygunluğunu gösterir. Özellikle 2000 yılından önce bu sınavların uygulanma sayısı ve ulaşımı son derece zordu. Bir diğer yandan öğrenciler hangi üniversitenin hangi sınavı istediğini de bilmiyordu. Ayrıca ülkemizde genellikle İngiltere ve Amerika’daki üniversitelerin istediği sınavlar sıklıkla uygulanıyordu.

Yurt dışından kabul almak için gereken sınavlar son yıllarda ülkemizde fazlası ile artmaya başladı. Sınavlar artık çok daha sık olarak gerçekleştiriliyor. Buna ek olarak öğrencilerin bu sınavlar için uzman kişilerden eğitim alması da oldukça kolay. Gerek yüz yüze gerek ise online olarak pek çok kurum bu sınavların eğitimini veriyor. Sınavlar hakkında bir diğer önemli nokta ise artık hangi okulun hangi sınavı istediği artık çok daha iyi biliniyor. Öğrenciler internetten okulların istediği sınavları ve istediği taban puanları kolayca öğrenebiliyor.

Öğrenciler İçin Sunulan Farklı Kabul Yöntemleri


Her öğrenci aynı şartlarda yurt dışı okullarına hazırlanmıyor. Bazı öğrenciler için süreç maddi ve manevi olarak zorlu oluyor. Bazı öğrenciler için ise süreç çok daha basit oluyor. Bu durum bir süre dünyada adaletsizliği ortaya çıkardı. Fakat günümüzde her öğrenci için en az bir tane kabul yöntemi var. Örneğin artık bazı yurt dışı okulları öğrencilerden ekstra bir sınav istemiyor. YKS puanı ile yurtdışında okumak bile artık mümkün. Buna ek olarak üniversitelerin bazıları öğrencilerden dil sınavı bile istemiyor.

Peki, yabancı dil bilmeden bir öğrenci nasıl yabancı bir ülkede okur? Üniversiteler aslında bunun da çözümünü bulmuş durumda. Foundation programları sayesinde öğrencilerin önceden dil öğrenmesine gerek kalmıyor. Bu programlarda öğrenciler 1 yıl boyunca hem eğitim alacakları dilin eğitimini hem de alanları ile ilgili ön eğitimi alıyor. Yurt dışından kabul almak isteyen öğrenci bu sayede yabancı dil sınavlarından uzak kalıyor.

Bu konu hakkında bir diğer örnek ise AP ve IB programlarıdır. IB sadece anlaşmalı liselerin öğrencilere verdiği bir programdır. Pek çok üniversite bir dönem IB sınavı ile öğrenci alıyordu. Yani öğrenciler seçkin bir liseyi kazanamadıysa yurt dışındaki belli başlı okullara gidemiyordu. Fakat günümüzde AP programı IB programının bir alternatifi oldu. AP programı IB’nin aksine tüm öğrencilere açık. Yurt dışından kabul almak isteyen öğrencilerin kesinlikle girmesi gereken bir sınav. Bir diğer yandan artık AP programı IB programından çok daha geniş üniversitelerde geçerli hale geldi.

Yurtdışında üniversite okumak için ne yapmalı gibi sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalındaki videoları izleyebilirsiniz. Yurtdışında ücretsiz üniversite nasıl okunur gibi merak ettiğiniz konular için de Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışından kabul almak için gereken sınavlar hakkında destek alabilirsiniz.

Read More

İnsanlar her yüzyıl yükselişe geçen alanlar hangisi ise o alanlara yönelmiştir. Bu alanlar kimi zaman bir meslek olurken kimi zaman bir üniversite olmuştur. Trend meslekler her zaman insanlara en yüksek paraları kazandırmıştır. Bu durum yüzlerce yıldır devam eden bir süreçtir. İnsanlar, şirketler ve devlet sürekli olarak bu trendleri takip ederek başarıya ulaşmıştır. Bir diğer yandan, bu trendleri yakalayamayan ülkeler de dikkat çekmektedir.

Tarih boyunca sürekli olarak bazı ülkeler ekonomik olarak yükselirken bazıları düşmüştür. Ekonomik çöküşlerin neredeyse hepsinde popüler kültürden uzak kalmak yatıyor. İnsanlar yükselen alanları tercih ederek kendilerini ve ülkelerini ileriye taşır. Bu yüzden ülkelerin insanlara o meslekleri sunması gerekir. Aksi takdirde ya insanlar dışarıya göçer ya da klasik işlerine devam eder. Ülkeler de insanlara bu hizmetleri sunamadığı için ekonomik sorunlar ile karşılaşıyor. Her yıl hangi alanların yükselişe geçtiği kurumlarca takip ediliyor.

Gerek yerli gerek ise yabancı kurumlar ülkelere bu anlamda yön vermek için çalışıyor. Geleceğin meslekleri ya da geleceğin üniversite bölümleri sürekli olarak bu şekilde belirleniyor. Bir diğer yandan mesleklerin geçirdiği değişimler de aslında yükselişe geçiyor. Örneğin tıp alanı geçtiğimiz 20 yıl içerisinde büyük bir değişim yaşadı. Üstelik günümüzde bunu katlayarak devam ediyor. Bu yüzden tıp gibi pek çok alan eski ama hala yükselişte olan alanlar arasında yer alıyor.

Yükselişe Geçen Alanlar Arasında Blockchain ve Kripto Paralar


Blockchain teknolojisi insanların yeni duyduğu kavramlardan bir tanesi. Genellikle Blockchain kripto paralar ile ortak kullanılıyor. Bu yüzden insanlar genellikle Blockchain teknolojisini başka teknolojilerde düşünmüyor. Fakat aksine diğer pek çok teknolojide Blockchain teknolojisi kullanılabiliyor. Hatta bunun çalışmaları şimdiden başladı. Sağlıktan üretime kadar pek çok alanca bu teknoloji kullanılıyor.

3 Boyutlu Tasarım ve Baskı

Son dönemlerin popüler alanlarından bir tanesi de 3 boyutlu baskı ve tasarımdır. Dünyada 3D yazıcıların artması bu süreci tetikledi. Oyunlar ile başlayan süreç zaman içerisinde sanal ameliyatlara kadar ilerledi. İlk başlarda 3D konusu oldukça sınırlıydı. Ayrıca etki alanının da artacağı tahmin edilmiyordu. Fakat günümüzde bu hizmetin geldiği nokta göz dolduruyor. Yükselişe geçen alanlar arasında 3 boyut konusu oldukça gelişmiş durumda. Üstelik gelecek için de bir ileri seviye çalışmalar şimdiden yapılıyor.

Sağlık Alanındaki Gelişmeler


İnsanlar için öncelik her zaman sağlıktır. Sağlık şartları iyileştikçe insanlar için çok daha uygun ortamlar ortaya çıkar. Durum böyle olunca da sağlık bu yüzden insanların her zaman gelişim içerisinde olmuştur. 21. Yüzyıl içerisinde de sağlık büyük bir gelişim içerisine girdi. Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler bu süreçte sağlık alanında devreye girdi. Buna ek olarak son zamanlarda veri bilimi de sağlık alanının önemli bir parçası oldu. İlerleyen yıllarda sağlık alanı hiç alışılmadık bir şekilde ilerlemeye de devam edecek.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yükselişe geçen alanlar hakkında içerikler bulabilirsiniz. Ayrıca İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesini ziyaret ederek de geleceğin teknolojileri hakkında içerikler okuyabilirsiniz.

 

Read More

Son zamanlarda finansal yeterlilik konusu fazlası ile tartışılmaya başlandı. Hem ülkemizde hem de dünyada finansal açıdan yeterlilik, merak edilen ortak konulardan bir tanesi. Özellikle yeni nesil için bu durum oldukça karmaşık bir hal aldı. Bir taraf, bu yeterliliğin üzerinde fazlası ile duruyor. Bir diğer taraf ise finansal yeterliliği fazla gerekli bir konu olarak görmüyor. Fakat bu kadar tartışılan bir konu olması bile aslında bu konunun önemini gözler önüne seriyor.

Finansal açıdan yeterlilik aslında stratejik yetenek yönetimi ile doğrudan alakalı bir konu. Bu yüzden bu iki başlığa tam anlamı ile hakim olmak gerekir. Bu anlamda en önemli noktalardan bir tanesi geleceğe yönelik gençlerin beceri, ihtisas ve ilgi alanlarını ortaya çıkarmak. Gelecekten bahsederken konuşulan gelecek yakın bir gelecek değil. 2030 yılından başlayarak 2100’lere kadar uzanan bir süreçten bahsetmek gerekir. Tabi bunları oluştururken bazı etkenleri de göz önüne almak lazım.

Özellikle dünyanın sosyo-kültürel ve ekonomik değişimi bu anlamda son derece önemli. Gençler becerilerini anne ve babadan alır. İhtisas konusunu okullar ve ilgi alanlarını ise sosyal medya ve öğrencilerin arkadaşları verir. Bu süreç içerisinde ayrıca ihtiyaçların da belirlenmesi gerekir. Bu önemli dört konu finansal açıdan yeterlilik ve stratejik yetenek yönetimi ile doğrudan alakalı konulardır.

Finansal Yeterlilik ve Aşamaları


Sanılanın aksine finans yeterliliği tek aşamadan ya da tek bir sistemden meydana gelmez. Toplamda bu yeterlilik 3 aşamadan meydana gelir. Bu aşamaların hepsinin analizi ve araştırması özenle yapılmalıdır. Zaten aşamaların hepsi de birbirinden farklı bir şekilde kendini gösterir. Bu aşamalar ise şunlardır:

  1. İlk olarak öğrencinin liseye, üniversiteye ya da lisansüstü eğitimlere hazırlığında gidene paradır.
  2. Sonraki aşama ise öğrencilerin başvuruları sonrası kazandığı eğitim yerinde harcadığı okuma parasıdır.
  3. Son ve en önemli aşama ise mezun olduktan sonra öğrencilerin kazandıkları paradır.

Bu konular belki de öğrencilerin ilk başta dikkat etmediği konulardır. Hatta aileler bile bu sürece fazla önem vermez. Fakat bazı üniversiteler var ki aldıkları paranın karşılığını 65 yılda veremiyor. Bu madalyonun aslında kötü tarafı. Bir de bu madalyonun iyi tarafı var. Bu tarafındaki üniversiteler ise mezuniyetten sonra 19 günde tüm paralarını kazandırıyor. Madalyonun bu tarafı insanlara yabancı ya da uzak gelebilir. Fakat bizlerde bu durumun belgeli ve detaylı tüm verileri bulunmakta.

Öğrencilerin Finansal Yeterlilik İle İlerlemesi

Bugün bizim amacımız sadece öğrencileri en iyi okullara yerleştirmek değil. Biz buna ek olarak öğrencileri en şirketlere de yerleştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Üstelik bunu yaparken de öğrencileri mümkün olduğunca Start – up çalışmaları ile buralara yerleştiriyoruz. Bugün benim içerisinde bulunduğum oldukça geniş bir Start – up ağı bulunuyor. Burada inovasyon temelli ve yenilikçi Start – up çalışmalarını hedeflerine ulaştırmak için destekler sunuyoruz.

Finans Yeterliliği Sayesinde Ceket Satıp Cübbe Almak!


Bugün ülkemizde anne ve babalar çocuklarına “Sen yeter ki oku ben ceketimi satarım.” ya da “Sen oku ben altınlarımı satarım.” diye ifadelerde bulunuyor. Buradaki ceket ve altınların eğitim için satılmasındaki nedeni cübbe almaktır. Yani aileler aslında ileride çocukları bir meslek sahibi olabilsin diye böyle çalışmalar yapıyor. Bu yüzden finansal yeterlilik konusu tahmin edildiğinden çok daha önemli. Eğer mezuniyet sonrası elde edilenler elden çıkanları karşılamıyor ise sorun var demektir. Bu yüzden bu konuları önceden araştırmak gerekir.

Finansal yeterlilik konusu hakkında detaylı bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca stratejik yetenek yönetimi hakkında bilgi almak için de Doç. Dr. Gamze Sart web sitesindeki makaleleri okuyabilirsiniz. Gelecek planlarının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi almak için de Aba Kariyer internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More

Son zamanlarda yurtdışındaki ve Türkiye’deki üniversiteler fazlası ile karşılaştırılıyor. Sürekli dile getirilen bu konu aslında son derece yanlış yorumlanıyor. Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında düşük sıralarda yer almasının nedeni oldukça farklı. Çünkü üniversitelerin işleyişi ve işlevi birbirinden farklı oluyor. Amerika’daki üniversiteler şirket gibi işliyor. Bu üniversitelerin milyar dolarlık bütçeleri bulunuyor. Aynı zamanda bu üniversiteler kendi yatırım portfölyelerini de yönetiyor. Bunun için yurtdışıdaki okulların ayrı ve profesyonel bir birimi bulunuyor.

MIT, Stanford ya da Harvard gibi üniversiteler attıkları adımlar ile zaten bu durumu gözler önüne seriyor. Çünkü bu tarz okullar sadece 3 yıl önce paralarını Bitoin’e yatırdı. Ülkemizde İstanbul’daki devlet üniversiteleri ya da bir başka üniversitenin hangisine bu tarz bir izin verilebilir? Yerli ve yabancı üniversiteler arasındaki en dikkat çeken farklardan bir tanesi budur. Yabancı üniversiteler bir okul gibi değil bir holding gibi çalışır. Doğal olarak bu durum da okullar arasında büyük bir fark yaratır.

Yurtdışındaki ve Türkiye’deki Üniversiteler İçin Dünya Sıralaması Nasıl Yapılır?


Dünyada üniversiteler için dünya sıralaması yapılırken 6 farklı önemli özelliğe dikkat edilir. Her özellik okulun dünya sıralamasında yükselmesi için hayati önem taşır. Fakat bunlardan 2 tanesi var ki ülkemizdeki ve yurtdışındaki üniversiteler arasındaki farklı meydana getiriyor. Bu 2 alandaki farklılık diğer 4 nedene oranla çok daha fazla dikkat çekiyor. Farkı oluşturan 2 neden ise şunlar:

  • Hoca başına düşen öğrenci sayısı: Ülkemizdeki üniversiteler genellikle 2000 sonrası açıldı. Eğitim alamayan pek çok öğrenci yeni yeni okullara yerleşiyor. Genç bir nüfus olmamız yüzünden de okullardaki öğrenci sayısı fazla. Üniversiteler bu yüzden okullarda bu dengeyi sağlamalı.
  • Üniversitelerin birinci dereceden yaptığı araştırma projelerinin bütçeleri: Araştırma projelerinin bütçelerinde üniversite sanayi iş birliği oldukça önemlidir. Bu iş birliği sayesinde projelerin bütçeleri artar. Ülkemizde İTÜ ve ODTÜ gibi sayılı okullarda bu iş birliği uzun süredir var. Fakat ülke çapında ise bu birlikteliğin temelleri yeni atıldı. Yurtdışında ise 150 yıllık iş birliği yapan okullar bile bulunuyor.

Yurtdışındaki ve Türkiye’deki Üniversiteler İçin Tanınırlık

Bir okul ne kadar çok kişi tarafından bilinir ise o kadar çok öğrenci tarafından tercih edilir. Bugün Harvard Üniversitesini dünya üzerinde tanımayan çok az kişi var. Peki, Harvard bunu sadece eğitim başarısı ile mi yaptı? Tabi ki de hayır. Harvard başarısının yanı sıra dışarıya reklamını yaparak da ismini duyurdu. Filmlere ve dizilere para veren Harvard yapımların kendi okulunda geçmesini istedi. Bu sayede okul adını daha fazla duyurmayı başardı. Türkiye’deki üniversiteler ve bölümleri ise bu anlamda henüz adım atmadı.

Üniversitelerin Elde Ettiği Gelirlerin Sıralamalara Etkileri

Üniversiteler eğitim kurumu olsa da bazı maddi kazanımları elde etmek zorunda. Bu kazanımlar hem okulun gelişimi hem de dünya sıralaması için önemlidir. Türkiye’de bu anlamda yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi de bunun düşük olması. İstanbul Üniversitesi Şangay’da yapılan sıralamalarda ilk 500 içerisinde oldukça yüksek konumlarda yer almıştı. Bunun nedeni ise İstanbul üniversitenin hastane gelirleri çok yüksek olmuştu. Bu da okulu o dönem Türkiye’deki üniversiteler ve yurtdışındaki üniversiteler arasında oldukça yüksek yere konumlandırmıştı.

 

Türkiye’deki Okullar İçin Yeni Mevzuatlar


Ülkemizdeki mevzuatlar yeni sisteme göre şekillenmeye başladı. Dünyanın en iyi üniversitelerinin sahip olduğu mevzuatlar ve bizim mevzuatlarımız oldukça farklıydı. Üniversitelerimiz bu anlamda yeni yeni kendilerini yabancı okullara benzetiyor. Yeni YÖK yasaları da bu duruma yeni adapte olmaya başladı. YÖK üniversitelerin yapısını aynı tutarak sistemlerini şekillendirmeyi hedefliyor. Üniversiteler yapısı itibari ile hiçbir kamu kuruluşuna benzemez. Çünkü üniversitelerin öncelikli amacı toplum için insan yetiştirmektir.

Bugün üniversitelerimizin bir kısmı girişimci üniversite olarak ifade edilmekte. Ama bundan da öte olarak bu üniversiteler toplumsal değer üretiyorlar. Bunlar arasında en önemlileri ise hastaneleri olan üniversitelerdir. Pandemi döneminde Cerrahpaşa ya da Hacettepe gibi üniversitelerin çalışmaları topluma değer üretme çalışmalarıdır. Bu yüzden bu okulların çalışmaları itibari ile çok önemli ve özel adımları bulunuyor. Okullarımız açısından atılan bu adımlar dünyada bile yakından takip ediliyor.

Türkiye’deki Üniversiteler ve Tanıtım Eksikliği

Daha önce bir üniversitenin tanınırlığının etkisi size söylemiştik. Bugün Stanford Üniversitesi onlarca Nobel ödülüne sahip. Fakat bu rakamlar ülkemizdeki okullar için geçerli değil. Bugün İstanbul ve Stanford üniversitelerini yakından takip eden bir kişi olarak söyleyebilirim ki aslında durum göründüğü gibi değil. Bugün İstanbul Üniversitesi Stanford yerinde olsa 40 tane Nobel ödülü alır. Özellikle tıp alanındaki çalışmaları yakından takip ettiği için bu durum rahatça söyleyebilirim.

Network ağımız yeteri kadar güçlü olmadığı için ödülleri bizlere değil onlara veriyorlar. Buna rağmen İstanbul Üniversitesi 2 Nobel Ödüllü bilim insanına ev sahipliği yapmıştır. Orhan Pamuk ve Aziz Sancar İstanbul Üniversitesi mezunu ve Nobel ödüllü iki önemli kişidir. Tanıtımımızı arttırmak için ilk olarak kendimize daha fazla güvenmemiz lazım. Buna ek olarak üniversite sanayi iş birliğini arttırmalı ve uluslararası network ağımızı geliştirmemiz gerekli. Okulları ve öğrencileri patent gibi konularda yakından takip ettiğim için tek eksik yanımızın bunlar olduğunu rahatça söyleyebilirim.

Türkiye’deki Üniversiteler dünya sıralaması içerisinde nasıl yükselir gibi sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Türkiye’deki en iyi üniversiteler ve dikkat çeken yanları hakkında bilgi sahibi olmak için de Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesindeki makaleleri okuyabilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek dünya sıralamasındaki en iyi Türk Üniversiteleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Dünyada eğitim düzeni ve sistemi değişmeye başladıkça çift anadal ve yandal konuları da gündeme gelmeye başladı. Artık eğitim kavramı köklü bir değişime girdi. Bu değişim beraberinde pek çok yenilikleri de getirmeyi başardı. Buna ek olarak eğitimin unutulan konuları da bu süreçte devreye girdi. Yandal ve iki anadal gibi konularda bu süreçte etkisini arttıran kavramlar arasında yer aldı. Uzunca bir süre unutulan bu iki konu günümüzde eskisinden daha güçlü şekilde gündeme geldi.

Özellikle yurt dışı eğitimlerinde bu iki konu fazlası ile dikkat çekiyor. Amerika, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler çift ve yandal konularında öğrencileri ayrıca yönlendiriyor. Yani öğrencilerin fikri olmasa bile okullar öğrencilerin böyle bir eğitim almasını istiyor. Bu durum yavaş yavaş dünyanın diğer ülkelerini de yayılmaya başladı. Bunun tek nedeni okulların öğrencileri yönlendirmesi değil. Aynı zamanda bu konuya olan ihtiyacın artması.

Çift Anadal ve Yandal Nedir ve Ne İşe Yarar?


İlk olarak yandal konusunu açıklamakta fayda var. Çünkü öğrencilerin büyük bir kısmı yandal yapmak için çabalıyor. Çift ana dala göre daha basit ve daha kolay ulaşılabilir olması bu anlamda yandalı öne çıkarıyor. Yandal öğrencilerin kendi okudukları alana ek olarak ekstra farklı alanların derslerini almasıdır. Öğrenciler yandal ile ikinci alanın tüm derslerini almaz ve bu yüzden o alanda tam yetkili olmazlar. Fakat öğrenciler mezun olduktan sonra diplomalarında yandal yaptıkları alan ekstra belirtilir.

Anadalda ise öğrenciler mezun olduklarında iki diplomaya birden sahip olur. Tabi bunun için belli bir ortalamayı tutturmalı ve iki alanın da tüm derslerini eksiksiz vermelidir. Yandala göre çok daha zorlu bir süreç olsa da getirisi oldukça fazladır. Özellikle mezuniyet sonrası için çift ana dal öğrencilerin iş bulma konusundaki en önemli destekçisi oluyor. Bir diğer yandan “çift” olarak ifade edilmesi insanları yanıltmamalı. Amerika’da bizim öğrencilerimiz arasında 3 ana dal yapan öğrenciler bulunuyor.

Anadal ve Yandal Gerçekten Önemli Mi?

Bugün iş ilanlarında mezunlardan istenen yetkinlik oldukça artmış durumda. Yani bir makine mühendisinin makinelerden anlaması artık yetersiz. Elektrik, elektronik ya da yazılım gibi tecrübe ya da kazanımlarını da öğrenciler elde etmelidir. Üstelik günümüzde artmış olan bu durum gelecekte zorunlu hale gelecek. Hal böyle olunca da yandal ve anadal konuları çok daha önemli bir hal alıyor. Çünkü firmaların istediği bu yetkinliği elde etmenin tek yolu yandal ya da anadal yapmak.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve Web sitesini ziyaret ederek çift anadal nasıl yapılır gibi sorularınıza detaylı cevaplar bulabilirisiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de Avrupa ve Amerika’da yandal ya da anadal yapmak hakkında yazılar okuyabilirsiniz.

Read More

Yurtdışı üniversiteleri ülkemizde her zaman ilgi odağı olmuştur. Bu ilgi fazlalığı tahmin edilen bir sonuç değildir. Yapılan araştırmalar ülkemizdeki bu ilgiyi gözler önüne sermeye yetiyor. Hatta yurt dışına eğitim amaçlı gitmek isteyen öğrenci sayısı her geçen gün artarak devam ediyor. Amerika, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere ülkemizdeki öğrencilerin yoğunlaştığı ülkeler artıyor. Yurt dışına gitmek isteyen öğrenciler de kendi içerisinde bazı farklılıklar gösteriyor.

Örneğin bazı öğrenciler çoktan okuyacakları bölümden üniversiteye kadar karar vermiş olarak hareket ediyor. Bu tarz öğrenciler hedeflediği okul dışındaki hiçbir okula ilgi duymuyor. Ayrıca bu öğrencilerin yurtdışı üniversite sınavları da önceden belirlenmiş oluyor. Öğrenciler sınav ve hazırlık konusunda bu yüzden sorun yaşamıyor. Bazı öğrenciler ise yurt dışındaki herhangi bir üniversiteye gitmenin fikrinde. Yani öğrenciler okul seçerken hiçbir ayrım gözetmiyor. Aldıkları puanlara göre öğrenciler okullardan herhangi birini seçiyor.

Fakat bazı öğrenciler ise yurtdışı üniversite bölümleri hakkında fazla bilgi sahibi olmadığı için kararsız kalıyor. Hatta bu öğrenciler genel olarak yurt dışındaki üniversiteler hakkında genel bilgileri bile bilmiyor. Okulun imkanlarından istedikleri sınavlara kadar pek çok şeyi öğrencilerin araştırması gerekiyor. Genel olarak öğrencilerin de büyük bir kısmı bu alana yoğunlaşmış durumda. Çünkü yurt dışında eğitim alınabilecek üniversite sayısı oldukça fazla. Öğrenciler okulların bu bilgilerine ulaşarak okul konusunda daha doğru kararlar verebilir.

Yurtdışı Üniversiteleri Neden Bu Kadar Çok Tercih Ediliyor?


Üniversite bir öğrencinin geleceği açısından son derece önemlidir. Sadece iyi ve yüksek sıralamadaki üniversiteler öğrencilerin geleceklerini garantiye alır diye bir kural yok. Bugün Harvard mezunu olan binlerce işsiz öğrenci bulunuyor. Aynı durum diğer üniversiteler için de geçerli. Bu yüzden ilk olarak öğrenciler bu bakış açısından uzaklaşmalıdır. Eğer öğrenci kendi sistemine ve hedefine uygun bir yurt dışı üniversitesini seçer ise gelecek adına önemli bir adım atmış olur. Yurt dışındaki okullara olan ilginin de asıl kaynağı aslında bu.

Öğrenciler kendi alanlarındaki en iyi üniversitelere giderek bir şeyler başarmanın peşinde. Aynı zamanda iş ve gelişim olarak da yurt dışı okulları dikkat çekiyor. Çünkü öğrencilerin alanlarındaki en iyi imkanlar bu okullarda sağlanıyor. Öğrenciler profesyonel hayatta tadamayacakları deneyimlerin çoğunu okullarda tadıyor. Ayrıca bu üniversiteler de şirketler tarafından takip ediliyor ve öğrenciler daha okulu bitirmeden iş sahibi oluyor. Bu imkan öğrencilerin ilgisini yurt dışına çekmek için son derece önemli oluyor.

Yurtdışı Üniversiteleri Arasında Dikkat Çeken Okullar Nasıl Belirleniyor?

Bir okulun iyi olup olmadığını bir kişi ya da sadece bir etken yeterli olmaz. Çünkü okullar eğitim vermekten de öte olarak çalışmalarını sürdürür. Öğrencilerin araştırma yapmasına olanak sağlayacak ya da öğrencilerin gelişmesinde ekstra imkanlar sunacak okullar önemli okullardır. Tüm bunların ve daha fazlasının belirlendiği dünya üniversite sıralamaları da bu anlamda dikkat çekiyor. Öğrenciler okulların genellikle sıralamalarına dikkat ediyor. Bundan farklı olarak okul fiyatı gibi bazı etkenler de öğrencilerin tercihlerinde etkili oluyor.

Yurtdışı Okulları Arasında Amsterdam Üniversitesi


Hollanda’nın kalbi olan Amsterdam üniversitesi dünya sıralamasında ilk 10’da yer almıyor. Fakat ülkemizdeki öğrenciler tarafından fazlası ile tercih ediliyor. Bunun yanı sıra Asya ülkelerinden de Amsterdam üniversitesine yoğun bir ilgi var. Bunun nedeni ise üniversitenin öğrencilere sundukları. Kaliteli eğitimin yanı sıra öğrencilerin kendilerini geliştirebilecekleri onlarca farklı imkan bu üniversitede yer alıyor. Üstelik ücret olarak da üniversite son derece uygun harçlara sahip.

Yurtdışı üniversiteleri arasında Amsterdam her geçen gün kendini fazlası ile duyuruyor. Üstelik okulun kabul şartları da diğer ülkelere göre çok daha basit ve şeffaf. Fakat basit olması sizleri yanıltmasın. Çünkü okula her yıl binlerce öğrenci başvuru yapıyor. Bu yüzden öğrencilerin sınavlardan yüksek skorlar alarak diğer öğrencilerden kendilerini ayırtması gerekir. Aksi takdirde ortalama ya da altı skorlar öğrencilerin okuldan kabul alması için yeterli olmayacaktır.

İngiltere’nin Göz Bebeği Oxford Üniversitesi

Yurtdışı üniversiteleri arasında akla ilk gelen okullardan bir tanesi Oxford üniversitesidir. Eğitim kalitesi olarak zaten Oxford’u anlatmaya gerek yok. Her yıl dünya sıralamasındaki yeri zaten okulun kalitesini gözler önüne seriyor. Bugün öğrencilerin eğitim almak isteyeceği tüm alanlardaki sayılı eğitimlerden bir tanesine Oxford sahiptir. Fakat okul öğrenci seçerken oldukça titiz davranıyor. Ortalamanın çok üzeri skorlar ve öğrencilerin sahip olduğu ekstra başarılar okul tarafından dikkate alınıyor. Buna ek olarak okulun ücreti de ortalamanı fazlası ile üstünde olması ile dikkat çekiyor.

Silikon Vadisi’nin Merkezindeki Okul Stanford Üniversitesi

Stanford aslında dünyada yurtdışı üniversiteleri arasında çok sessiz bir okul. Genel olarak Amerikan üniversiteleri arasında ilk akla gelen okullardan değildir. Fakat Stanford dünya sıralamasındaki en iyi 10 okuldan bir tanesi. Üstelik Stanford Silikon Vadisi’nin de tam merkezinde. Merkezinde olmasının yanı sıra okul direkt olarak Silikon Vadisi’nin kurucusu. Bugün Silikon Vadisi için kabul edilen kuruluş yılı Stanford Üniversitenin açılış yılı. Ayrıca öğrencilerden istenen skorlar ve belgeler de diğer okullara göre daha uygun.

Yurtdışı üniversiteleri hakkında detaylı bilgiler elde etmek için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de en ucuz yurtdışı üniversite eğitimi hangi ülkede öğrenebilirsiniz.

Read More

Yurtdışında eğitim almak her öğrencinin hayallerinden biridir. Özellikle son 2 yılda ülkemizde yurt dışına eğitim amaçlı gitmek isteyen öğrenci sayısı oldukça fazla. Üstelik pek çok öğrenci yurt dışını seçerken fazla ayrım yapmamaya başladı. Her geçen gün bizlere yurt dışında okumayı hedefleyen daha fazla öğrenci geliyor. Çoğu öğrenci yurt dışında okumak için plan yapmadan ilerliyor. Öğrencilerin artık tek hedefi yurt dışındaki herhangi bir üniversiteden kabul alabilmek.

Yurtdışında üniversite eğitimi için öğrencilerin bu kadar istekli olmasının da nedeni var. Aslında bunun birden fazla nedeni var bunların neredeyse hepsi de öğrencilerin dikkatini çekiyor. Öğrenciler gerek akademik gerek ise profesyonel bir kariyer için de bu üniversitelere yoğunlaşıyor. Yapılan araştırmalar dünyanın her yerinde yurt dışı okullarına olan ilginin arttığını gösteriyor. Ülkemizde yurt dışı okullarına olan ilgi arttı. Fakat okuldan kabul alan öğrenci sayısı oldukça düşük.

Bu yüzden yurtdışı eğitim danışmanlığı hizmetleri ülkemizde fazlası ile ilgi görüyor. Danışmanlık hizmeti alan öğrenciler diğer öğrencilere göre daha başarılı oluyor. Çünkü üniversitelere başvuru yapan öğrenci sayısı oldukça fazla ve bu durum da bir rekabet ortaya çıkarıyor. Rekabetin olduğu okullarda da başvuruları doğru yapan ve sınavlardan yüksek skorlar alan öğrenciler onay alıyor. Bazı öğrenciler ise yurt dışı eğitimleri hakkında fazla bir bilgi sahibi değil. Bu yüzden öğrencilerin yurt dışı eğitimlerini neden istediğini bilmek oldukça önemli.

Yurtdışında Eğitim ve Kalite


Kaliteli eğitim aslında öğrencilere onlarca farklı kapıyı açıyor. Kişisel gelişimden başlayarak pek konuyu kaliteli eğitim ile geliştirmek mümkündür. Yurt dışındaki okullar da kaliteli eğitimin bir numaralı adresi oluyor. Çünkü dünyanın en iyi üniversiteleri yurt dışında yer alıyor. En azından en iyi ilk 200 üniversitenin hepsi yurt dışında. Bu yüzden öğrenciler yurt dışında eğitim alarak bu imkandan yararlanmak istiyor. İleriki yılarda öğrencilerin sorun yaşamaması açısından bu eğitimi almaları gerekiyor.

Özellikle İngiltere, Hollanda, Amerika ve önde gelen Avrupa üniversiteleri bu anlamda dikkat çekiyor. Öğrenciler de zaten genel olarak bu üniversitelere yoğunlaşıyor. Buradaki eğitim onların ilerleyen yıllarda kolaylık yaşamasını sağlıyor. Belki de neden yurtdışında eğitim sorunun da en büyük cevabı budur. Tabi tek başına verilen bir yurt dışı eğitimi öğrencilere yeterli olmaz. Öğrencilerin de aynı zamanda bu eğitim ile orantılı olarak çalışmaları ve kendilerini geliştirmesi gerekmektedir. Ancak bu sayede öğrenciler eğitimin kalitesinden faydalanmış olur.

Yurtdışında Okumanın İş Olanaklarına Etkisi

Her öğrenci iyi bir işe girebilmek için üniversiteye gider. Aksi takdirde üniversite öğrencilerin ileriye dönük başka ihtiyaçlarını tam olarak karşılamaz. Üniversite mezunları her zaman direkt olarak iş bulacak diye de bir kural yok. Özellikle ülkemizde üniversite mezunu binlerce işsiz bulunuyor. Mezun olduktan sonra kısa dönemde iş bulan öğrenci sayısı oldukça az. Bu sorun sadece ülkemizde bulunmuyor. Yurt dışında da pek çok ülkede benzer sorunlar bulunuyor.

Öğrenciler bu yüzden mezun olduktan sonra kolayca iş bulacakları bölüm ve okullara yöneliyor. Bunun en iyi örnekleri de yurt dışındaki okullarda bulunuyor. Çünkü yurt dışındaki başarılı okullar şirketler tarafından yakından takip ediliyor. Okulda dikkat çeken öğrenciler mezun olur olmaz iş imkanı yakalıyor. Özellikle Amerikan ve Avrupa üniversitelerinde bu durum son derece yaygın. Öğrenciler ülkelerin önde gelen okullarında eğitim alarak dünyanın en iyi şirketlerine işe giriyor.

Yurtdışında Eğitim Alan Öğrenciler Nasıl Hemen İş Buluyor?

Öğrencilerin yurt dışı okullarında kolayca iş bulmalarının tek nedeni okulların şirketler tarafından takip edilmesi değil. Bunun yanı sıra üniversite sanayi iş birliği de önemli bir rol oynuyor. Yurtdışında eğitim alan öğrenciler üniversite sanayi iş birliğini fazlası ile duyuyor. Bu birliktelik aslında yıllardın okullarda bulunuyor. Üniversitelerin içerisine ülkenin önde gelen firmaları bir atölye açıyor. Öğrenciler de okulda öğrendiklerini bu atölyelerde uyguluyor. Bu sayede de öğrenciler okul döneminde profesyonel hayata adım atıyor. Atölyelerde firma temsilcileri de olduğu için öğrenciler daha fazla şey öğreniyor.

Yurt Dışında Yabancı Dil Öğrenme İmkanı


Yabancı dil bilmek günümüzde zorunluluk haline geldi. Kurslar ya da yabancı dil programları öğrencilere bir yere kadar yardımcı oluyor. Öğrencilerin okulda hem ders alması hem de dil öğrenmesi onları ayrı bir seviyeye taşıyor. Bir diğer yandan özel kurslardan alınan dil yeterlilik belgeleri her yerde geçerli olmuyor. Fakat bir öğrencinin yurtdışında eğitim almış olması onu direkt olarak o dilde uzman olarak gösteriyor. Bu da öğrencileri iş başvurularında bir adım öne taşıyor. Bunun yanı sıra öğrencilerin yüksek lisans ya da yurt dışı iş başvurularında da kolaylık sağlamasına neden oluyor.

Yurtdışında eğitim alınacak en iyi üniversiteler hakkında bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube ve Web sitelerini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer İnternet sitesini ziyaret ederek de üniversitelerin istediği sınavlar hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More