Günümüzde dijital ortamların yaygın bir hale gelmesi, ticari faaliyetlerin dijital alanlara yönelmesine yol açmıştır. İşletmeler klasik pazarlama yöntemlerini sanal mecralara taşıyarak ürün ve hizmet satışlarına farklı bir boyut kazandırmıştır. Dijital pazarlamanın söz konusu olabilmesi için internet altyapısının ve internetin kullanımına imkan tanıyan teknolojik cihazların bulunması gerekmektedir. Dijital platformların gelişmesi, ticari oluşumların dijital pazarlama yöntemleri girişimlerine de hız katmıştır.
Artık sanal ortamlardan çok pratik bir şekilde ürün ve hizmet satışı gerçekleştirilebilmektedir. Bu durum, daha önce klasik pazarlama yöntemlerinde rekabet etmek zorunda olan işletmelerin artık dijital ortamlarda da rekabet etmesini gerekli kılmıştır. Bugün için dijital ortamlarda görünür olmayı başaran firmalar, bu başarının meyvesini fazlasıyla almaktadır.
Dijital Pazarlama Yöntemleri Ne İşe Yarar?
Dijital pazarlama yöntemleri bir ürün ya da hizmetin pazarlanması sürecine etki etmektedir. Tarihte, işlevsel olarak çok muazzam olmalarına rağmen doğru pazarlama yapılamadığı için piyasadan silinen ürünlere yönelik pek çok hikaye bulunmaktadır. Bu nedenle çağa uygun olarak dijital pazarlama metotlarının her bir işletmeye uygun olarak seçilmesi ve uygulanması gerekmektedir.
Bugün için dijital pazarlamanın en önemli ayağı arama motoru optimizasyonlarıdır. Arama motorunda görünür olmaya yönelik işletmeler tarafından uygulanan stratejiler, müşterilerin işletmelere kolay bir şekilde ulaşmalarını sağlamaktadır. Arama motorlarında işletmenin hedef kitlesine yönelik bir kelime ya da kelimeler bütününe yönelik reklamlar vererek hedef kitlenin dikkatinin çekilmesi mümkündür.
Sosyal Medya Pazarlaması Oldukça Önemlidir
Bugün hemen herkesin sosyal medya hesabının olduğunu görmekteyiz. Bu durum daha önce el ilanı dağıtarak dikkat çekmeye çalışan firmaların artık daha teknik reklamları hangi mecralarda görünür kılmaları gerektiğine dair bir ipucu olabilmektedir. Sosyal medya hesapları üzerinden işletmelerin hedef kitlelerine yönelik verdikleri reklamlar kısa sürede yoğun etkileşim alma potansiyeline sahiptir. İşletmeler genellikle bu tarz reklam girişimleri için belirli bir bütçe ayırmaktadır. Dijital pazarlama metotları arasında mail aracılığıyla pazarlama yöntemi de bulunmaktadır. Bu yöntem diğer yöntemlere göre önemsiz gibi görünse de yapılan araştırmalar aksi yönde sonuçlar ortaya koymaktadır. 2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre e-posta pazarlaması için harcanan her 1 doların şirketlere 44 dolar getirdiği tespit edilmiştir.
Sosyal girişimciler topluma fayda sağlayan önemli aktörlerdir. Herhangi bir fayda ya da kar amacı gütmeden toplum sorunlarına çözüm bulmayı hedefleyen bu aktörler, toplumsal sorunları ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Sosyal girişimcilik faaliyetleri bu anlamda her toplum için son derece önemlidir. Aslında sosyal girişimciler de kendilerine ticari işletme mantığına sahip bir yol çizebilmektedirler. Sonuca ulaşmak için sosyal girişimcilerin yeni yöntemler aradıkları, mevcut sistemleri değiştirdikleri ve yeni yaklaşımlar benimsedikleri görülmektedir.
Ticari işletmelerin amacı karlarını maksimize etmek iken sosyal girişimlerin amacı toplumsal faydayı en üst seviyeye çıkarmaktır. Sosyal girişimciler bu hedeflere ulaşmak için çok sayıda araç kullanmaktadır. Araç olarak sosyal girişimcilerin herhangi bir sivil toplum kuruluşundan destek aldığı ya da herhangi bir kuruluşla bağlantı kurmadan bağımsız bir şekilde toplumsal hareketlere liderlik ettiği görülebilmektedir.
Sosyal Girişimcilik Faaliyetleri Diğer Girişimlerden Nasıl Ayrılıyor?
Sosyal girişimcilik faaliyetleri yürüten kuruluşlar toplumsal sorunların çözümünde bir girişimci mantığı ile soruna yaklaşmaktadır. Bu kuruluşların amaçları diğer kuruluşlardan farklı olduğu için, sosyal girişimcilerden oluşan kuruluşlar herhangi bir ticari kuruluştan ayrılmaktadır. Ticari girişimlerin amacının kar maksimizasyonu olması nedeniyle bu girişimlerin hiçbirinin de topluma yönelik sosyal fayda çıkaramayacakları düşüncesi doğru değildir. Yalnızca ticari girişimlerin temel amacı kar maksimizasyonu olduğundan ticari oluşumlar, sosyal girişimlerle aynı kulvarda faaliyet göstermemektedir. Sosyal girişimler karlarını optimize ederken sosyal faydayı maksimize etmeye çalışırlar. Yoksa sosyal girişimler de kendi varlıklarını sürdürmek zorunda oldukları için ticari kuruluşlar gibi yaşamsal faaliyetler göstermektedir.
Türkiye’de Sosyal Girişimler Ne Durumda?
Türkiye’deki sosyal girişimlere ilişkin istatistiki veriler kısıtlıdır. Dünya genelinde bu konuda somut verilere ulaşmak Türkiye dışında diğer ülkeler bazında daha mümkündür. Hatta gelişmiş ülkelerde sosyal girişimlere ilişkin verilerin yanı sıra bu girişimlerin ülkeye ne kadar istihdam sağladıklarına ilişkin bilgiler de mevcuttur. Birleşik Krallık ’tan elde edilen verilere bakıldığında 70 bin sosyal girişimin ülkede 1 milyon istihdama yol açtığı görülmektedir. Bu durum sosyal girişimlerin faaliyet gösterdikleri topluma maddi ve manevi anlamda çok ciddi kazançlar sağladığını ortaya koymaktadır. Sosyal girişimler dünya genelinde pek çok konu üzerinde yürütülmektedir.
Lise öğrencilerimizin üniversite müfredatını yakından tanıdıkları bir süreç de AP hazırlık sürecidir. Advanced Placement sınavları öğrencilerin hedefledikleri üniversitelere yerleşmelerinde anahtar görevi üstlenmektedir. AP sürecinde doğru bir kurumla çalışmak ve güncel müfredata ulaşabilmek, sınavlardan başarılı olmak için son derece önemlidir. Resmi olarak AP dersleri için kayıtlı olmayan okulların, öğrencilere yetersiz düzeyde eğitimler verdiklerine tanık olmaktayız.
Öğrencilerimiz için son derece önemli olan AP hazırlık aşamasının yetersiz bir şekilde tamamlanması, öğrencilerimizin hayal kırıklığı yaşamalarına neden olabilmektedir. Bilindiği gibi AP sınavları öğrencilere üniversite hayatında çok sayıda avantaj sağlamaktadır. AP sınavlarına hazırlık sürecine başlamadan önce öğrencilerimizin doğru bir çalışma stratejisi oluşturmaları gerekmektedir.
Advanced Placement Sınavları Hangi Avantajları Sağlamaktadır?
Advanced Placement sınavları üniversiteye kabul sürecinden, üniversite derslerinden muaf olma aşamasına kadar öğrencilerimize çok sayıda imkan tanımaktadır. Bugün dünyanın en prestijli üniversitelerinin kabul sürecinde AP ve IB gibi diploma yeterliliklerine dikkat ettiklerini görmekteyiz. Bu nedenle hedeflenen üniversitelere kabul için ilk aşama doğru AP sınavlarının alınması olmaktadır. Sevgili öğrencilerimizin eğitim almak istedikleri bölümlere yönelik AP sınavlarına hazırlanmaları ve bu sınavları lise eğitimi aldıkları dönemde geçmeleri gerekmektedir.
Lise müfredatı ile birlikte AP sınav süreci öğrencilerimiz için biraz yorucu olabilmektedir. Bu nedenle AP sınavları için profesyonel bir destek almak, öğrencilerimizin yükünü hafifletecektir. AP sınavlarının öğrencilerimize sağladığı bir diğer önemli avantaj da üniversite ders muafiyetlerinde karşımıza çıkmaktadır. Üniversite derslerinden muaf olan öğrencilerin üniversiteye adapte sürecinde daha rahat ettikleri görülmektedir.
Sınavlara Hazırlık Sürecinde Hangi Hususlar Önemlidir?
AP derslerini veren çok sayıda kurum bulunmaktadır. Bu kurumlar arasından güncel müfredata yönelik eğitim veren kurumlar tercih edilmelidir. Bizler aba ailesi olarak öğrencilerimizin başarılı olmaları için güncel materyallere ciddi anlamda fon ayırdık. Öğrencilerimizin en yüksek puanlarla AP sınavlarını alabilmeleri için AP gelişmelerini yakından takip etmekteyiz.
Ayrıca donanımlı öğretmenlerimizle AP müfredatını tamamladıktan sonra AP sorularına yönelik özel çalışmalar yapmaktayız. Çünkü AP süreci yalnızca müfredatın çalışılması ile başarılacak bir süreç değildir. Soru tipleri öğrencilere öğretilmeli ve sınavda rahat bir şekilde soruları çözecek duruma öğrenciler getirilmelidir.
Lise düzeyindeki öğrenciler için AP sınavlarına hazırlık yapmak son derece önemlidir. Öğrencilerimizin hedefledikleri üniversitelerde kaliteli bir eğitim almaları için doğru AP sınavları alınmalıdır. AP (Advanced Placement) sınavları, günümüzde çok sayıda kurum tarafından verilmektedir. Resmi kayıtlı olmayan okullarda dahi öğrencilere AP derslerini verdikleri görülmektedir.
Bu durumun bazı sakıncalarının olduğu da malumdur. AP sınavları için resmi olarak kayıtlı olmayan okullar tarafından verilen AP müfredatının güncel olmadığı gibi bir durumla karşılaşılmaktadır. Bu tarz okullar güncel bilgileri içeren eğitim kaynaklarına yeterli fonu ayırmamaktadır. Bu durumdan etkilenen de her zamanki gibi sevgili öğrencilerimiz olmaktadır. AP hazırlık sürecinde öğrencilerimizin üzerinde durması gereken çok önemli bir konu daha bulunmaktadır.
AP (Advanced Placement) Derslerini Yetkin Kişiler Vermelidir?
AP (Advanced Placement) sınavları yetkin öğretmenler tarafından verilmelidir. Lise düzeyinde eğitim veren öğretmenler tarafından verilen AP dersleri, öğrenciler için yeterli olmamaktadır. Bu konu oldukça hassas bir konu olduğu için üzerinde durulmalıdır. Lise düzeyindeki bir öğretmenin üniversite müfredatına yönelik dersleri vermeleri çok doğru değildir. AP dersleri üniversite müfredatında yer alan derslerin giriş konuları niteliğindedir. Bu nedenle AP derslerinin üniversite düzeyindeki hocalar tarafından verilmesi gerekmektedir. AP sınavlarına yönelik eğitim veren pek çok kurumda bu hususa uyulmadığı görülmektedir. Öğrencilerimizin AP hazırlık sürecinde donanımlı öğretmenlerden ders almaları önemlidir. Aba Academy olarak AP derslerini uzman kadromuzla vermekteyiz.
AP Hazırlıkları Nasıl Yapılmalıdır?
Bir lise öğretmeninin AP derslerini vermesi doğru değildir. AP kurumsal bir yapı olduğu için, resmi kayıtlı kurumlarda yer alan öğretmenler belirli aralıklarla AP sınavları için eğitim almaktadır. Bu durum öğretmenlerin bilgilerinin güncel kalmasını sağlar. AP sürecinden dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise sınav hazırlıklarının soru tiplerine yönelik yapılmasıdır. Yani AP konuları kısa sürede tamamlanabilecek bir müfredattan oluşmaktadır. AP konuları tamamlandıktan sonra AP sınav soruları için özel çalışmalar yapılmalıdır. Yani 20-30 saatlik AP eğitimlerinin belki de 7-8 saatlik kısmı konulara ayrılırken geriye kalan süreler soru çalışmalarına yönelik olmalıdır.
Güncel AP dersleri ifadesi öğrencilerin aldıkları derslerdeki bilgilerin güncel olmasını anlatmaktadır. Bugün pek çok okul AP derslerini öğrencilere vermektedir. Ancak bu okulların pek çoğu AP için resmi kayıtlı olan okullar değildir. Bu nedenle bu okulların AP ders konuları güncel olmamaktadır. Sahip oldukları eski müfredat bilgisinin yeterli olduğunu düşünerek öğrencilere de bu bilgileri vermektedir.
Eski müfredat bilgisinin yeterli olduğunu düşünen bu okullar, AP dersleri için güncel materyallere harcama yapmak istememektedir. Aba ailesi olarak biz öğrencilerimize en güncel bilgileri vermek için gayret göstermekteyiz. Bu nedenle güncel materyalleri alarak hiçbir masraftan kaçınmıyoruz. Öğrencilerimizin AP derslerini en iyi şekilde öğrenmeleri için elimizden geleni yapmaktayız.
Güncel AP Dersleri Neden Önemli?
Güncel AP dersleri öğrencilerin AP sınavlarındaki başarılarını yakından etkileyen bir unsurdur. Yeni bilgiye fon ayırmayan okullar, güncel olmayan dersleri vererek öğrencilerin başarılarını düşürebilmektedir. Bu duruma farklı bir örnek vermek de yararlı olacaktır. Normal şartlarda Makro İktisat ve Mikro İktisat dersleri toplam 7-8 saatte anlatılabilecek konulardan oluşmaktadır.
Ancak AP hazırlık sürecinde ekonomi hazırlık dersleri için 20 saate yakın ders verilmektedir. Bunun nedeni konuların tamamlanmasından sonra AP müfredatına ve soru tiplerine yönelik eğitimlerin verilmesidir. Bu tarz eğitimler AP sınavlarından başarı elde etmek için hayati öneme sahiptir. Aba ailesi olarak AP soru tiplerine yönelik çalışmalar yapmaktayız. Klasik bir slogan olarak; AP için konuları bilmenin yeterli olmadığı, soruları da bilmenin gerekli olduğunu söylemek doğru olacaktır.
AP Dersleri İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
AP derslerini resmi kayıtlı olmayan pek çok okul eski materyallerle ve 8-10 derste anlatarak tamamlamaktadır. Evet, konu bazında bakıldığında bu dersler 8 ya da 10 derste tamamlanmaktadır. Ancak bu durum öğrencilerin AP sınavındaki soru tiplerini öğrenmelerine bir katkı sağlamamaktadır. AP dersleri için ayrılan sürelerde dersler 8-10 saatte tamamlanabilir, geri kalan sürede ne yapılmaktadır? Geriye kalan sürelerde öğrencilerin soru tiplerini öğrenmelerine ve bu sorulara adapte olmalarına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
AP sınavına hazırlanan öğrenciler için önemli olan bir diğer konu da İngilizce dil eksikliklerinin tamamlanmış olmasıdır. Bilindiği gibi AP sınavını organize eden ETS, aynı zamanda SAT ve TOEFL sınavlarını da hazırlamaktadır. Bu düşünce ile AP sınavında yer alan açık uçlu sorularda İngilizce diline yönelik gramerin doğru bir şekilde kullanılması gerekmektedir. ETS sınav puanlamalarında bu hususa özel bir önem vermektedir. Çünkü öğrencilerin sınavlarda açık uçlu soruları cevaplarken yazdıkları 2-3 tane hatalı kelime yüzünden puanları gidebilmektedir.
Güncel AP dersleri ve soru odaklı çalışmalar öğrencilerin sınavlardan yüksek puan almalarını sağlamaktadır. Somut bir örnek vermek gerekirse, AP Makro ve Mikro sınavlarından 4 ya da 5 puan almak aslında hiç de zor olmayan bir başarıdır. Ancak 2020 yılı Makro İktisat ve Mikro İktisat sınav ortalamalarına baktığınızda 5 alan öğrenci oranının %11 olduğunu görebilirsiniz. Bu kadar rahat olan sınavlardan yüksek puan alan öğrenci oranı son derece düşüktür. Sınavlardan 5 puan alanların kimler olduğunu çok iyi biliyorum. Tüm sınav genelinde 5 puan alanların zaten %95’inin de aba ailesinden çıktığına tanık olmaktayım. Makro ve Mikro derslerinin üzerinde neden bu kadar çok durduğumun bir nedeni bulunuyor. AP dersleri arasında Makro ve Mikro dersleri joker olarak görülebilir. Yani bu derslerden yüksek puan almak diğerlerine göre daha kolaydır. Bu bölümler öğrenciyi rahatlatan ve üniversite sürecine ciddi anlamda katkı sağlayan derslerdir.
AP Sınavlarına Doğru Bir Şekilde Hazırlanmak İçin Ne Yapılmalı?
Güncel AP dersleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek için aba Academy ile iletişime geçebilirsiniz. Aba Academy güncel olarak verdiği Advanced Placement (AP) dersleri ile öğrencilerin yüksek puanlarla başarılı olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca aba Academy tarafından verilen derslerde sınav sorularına yönelik özel çalışmalar yapılmaktadır. Hedefiniz AP sınavlarını rahat bir şekilde ve yüksek puanlarla geçmek ise aba Academy size yardımcı olacaktır. Yurt dışında eğitim almak için gerekli sınavlar hakkında bilgi edinmek üzere aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Değerli öğrencilerimiz, lütfen unutmayın, AP sınavları doğru bir kurumla hazırlık yapıldığında başarının kaçınılmaz olduğu sınavlardır.
Şirketlerde yenilikçi bir yaklaşım, gelişimin en önemli ayağıdır. Ürün üreten şirketler için inovasyon odaklı bir yönetim anlayışı benimsenmelidir. Ürün inovasyonu farklı stratejiler uygulanarak sağlanabilir. Piyasada mevcut olan bir üründe ihtiyaca yönelik bir düzenleme ya da değişiklik yapmak şirketin sektörde öne geçmesine yardımcı olabilir.
İnovasyon dışında yeni bir ürün geliştirme süreci karmaşık bir yapıya sahip olan ve takım çalışmasını gerektiren zorlu bir süreçtir. Yeni bir ürün ortaya koyan şirketlerde yer alan pazarlama birimi, piyasanın ihtiyaçlarını tespit etmek ve piyasada mevcut olan fırsatları değerlendirmek için incelemeler yapar. Piyasada ihtiyaç duyulan ürünlerin tespitinden sonra bu ürünlerin fiziksel formunun belirlenmesi, teknik ve diğer tasarımlarının tamamlanması gerekmektedir. Bu aşamadan sonra üretim süreçlerinin planlanması ve yönetilmesi gerekmektedir.
Ürün İnovasyonu ve Sıfırdan Ürün Geliştirme Arasındaki Farklar Nelerdir?
Ürün inovasyonu yenilik ortaya çıkaran süreçlerden meydana gelmektedir. Ürün inovasyonu sıfırdan bir ürün ortaya koymaktan farklı bir süreci anlatmaktadır. Yeni bir ürün ortaya koymada ilk aşama fikrin meydana gelmesidir. Yeni ürün fikirleri pek çok kaynaktan ortaya çıkabilmektedir. Müşterilerden gelen öneriler, şikayetler, pazar içerisinde yapılan araştırmalar, tedarikçilerle yapılan görüşmeler ve diğer kanallar ürün gelişim sürecini başlatabilmektedir.
Konsept geliştirme süreci de ürünün ortaya koyulması aşamasında müşteri odaklı bir yaklaşımdır. Konsept süreci müşteri ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda yardımcıdır. Ürünün tasarım aşaması sonraki bir süreç olarak ürünün nasıl yapılacağını göstermektedir. Ürünün fiziksel kısımları ve işlevleri belirlenir. Ürün geliştirme süreci tamamlandıktan sonra yepyeni bir ürün üretilir. Ürün inovasyonu kavramında ise piyasada var olan bir üründe değişiklikler ve yenilikler yapılması anlaşılmalıdır.
Ürün Yenilikçilik Sürecinde Ters Mühendislik Modeli
Ters mühendislik inovasyon sürecini kısaltan bir yöntemdir. Mevcut bir ürünün tasarım modeli bu süreçte ortaya çıkarılmaktadır. Bu sayede sondan başa doğru bir ürün geliştirme süreci söz konusu olmaktadır. Mevcut bir ürünün nasıl ortaya koyulduğu anlaşıldığında bu ürünün teknik imkanları değiştirilebilir. Günümüzde pek çok ülke teknoloji anlamında ters mühendislik ya da tersine mühendislik modelini benimsemektedir. Bu sayede ülkelerin dış ticaret hacimleri kısa sürede ve ciddi anlamda gelişebilmektedir.
İnovasyon ve girişimcilik şirketlerin olmazsa olmaz iki önemli konusudur. Şirketlerde inovasyon stratejisi doğru bir şekilde belirlenmelidir. Şirketlerde inovasyon uygulamak söz konusu olduğunda pek çok yöntem bulunmaktadır. İnovasyon mevcut olan bir süreci değiştirmek ya da yeni bir süreç oluşturmaktır. Mevcut olan bir süreci değiştirmenin farklı yolları bulunmaktadır.
Şirketler varlıklarını sürdürebilmek için şirket içinde ve şirket dışında inovasyon yapmaya sürekli olarak ihtiyaç duymaktadır. İnovasyon için şirketlerde benimsenen stratejiler, şirketlerin gelişimi için son derece önemlidir. Bir şirket ‘tartışmasız lider’ olma rolüne bürünebilir. Bu strateji çok riskli olmakla birlikte başarılı olunduğu takdirde şirketler için ödüllendiricidir. Tartışmasız liderliği hedefleyen firmanın amacı, bir sektörün ya da pazarın liderliğidir.
Şirketlerde İnovasyon Stratejisi Nelerdir?
Şirketlerde inovasyon stratejisi olarak rakiplere yönelik benimsenen stratejiler de dikkat çekmektedir. ‘Rakipleri Olmadıkları Yerde Vurma’ stratejisi olarak adlandırılan stratejide yaratıcı taklitçilik önemlidir. Yaratıcı taklitçilikte diğer şirketlerin daha önceki başarılarından yararlanmak söz konusudur. Burada taklitçi şirket, adından da anlaşılacağı üzere yeni bir ürün ya da hizmet geliştirmemektedir. Mevcut olanda değişiklikler yaparak farklılaştırmaktadır.
Piyasada olan bir ürün ya da hizmet mevcut halinden daha ileriye götürülmeye çalışılır. Şirketlerin yenilikçilik söz konusu olduğunda uyguladıkları bir diğer strateji ile farklı bir amaç güdülmektedir. Bu yeni stratejide şirketlerde kontrol hedeflenmektedir. Şirketler bu strateji ile birlikte daha dar bir alanda monopol olmayı hedeflemektedir. Bu stratejiyi uygulayan şirketler, rakiplerini öyle bir duruma getirmek ister ki en sonunda rakipleri kendisi ile rekabet edemeyecek durumda kalır.
Sistemli İnovasyon Nedir?
Şirketler tarafından benimsenen olumlu yenilikler aslında şirketler adına büyük bir fırsattır. İnovasyon, şirketlerin sektörde; mekânsal, zamansal ve maliyet alanlarda fark getirmesidir. Bu durum bazı şirketlerin düzenli bir politikası haline gelebilir. Sistemli inovasyonda yapılması hedeflenen değişiklikler için amacı olan örgütlü bir arayış gündeme gelmektedir. Sistemli inovasyonu amaçlayan şirketler için bu süreç devamlılık arz etmektedir. Bu şirketlerde zamanla inovasyon disiplini meydana gelmektedir. Şirketlerin gelişim sürecinde nitelikli bir üst yönetim oluşturmuş olmaları gerekmektedir. Nitelikli bir üst yönetim oluşturmayı başaramayan şirketler birkaç sene sonra ciddi anlamda bir krizin içinde kendini bulabilir.
Piyasada faaliyet gösteren şirketler mevcut konumlarını korumak ya da geliştirmek için inovatif bir düşünce yapısı ile hareket etmelidir. İnovasyon şirket gelişimi söz konusu olduğunda şirkete pozitif anlamda katkı sağladığı için önemlidir. Günümüzde inovasyona yer vermeyen şirketler geri kalmaya ya da piyasadan silinmeye mahkum olmaktadır.
Bu nedenle inovasyona önem vermeyen şirket sayısı günümüzde yok denecek kadar azdır. Bir şirket ilerlemediği durumda, gün geçtikçe yerinde sayıyor demektir. İlerlemeyi ve yenilik yapmayı arka planda tutan şirketler zamanla yok olma sürecine girebilir. Şirketler faaliyet içerisinde oldukları sektörlerde pek çok alanda inovasyon yapabilmektedir. Bu alanlar; ürün geliştirme, yönetim, pazarlama, örgüt yapısı vb. gibi pek çok bölüme yönelik olabilir.
İnovasyon Şirket Gelişimi Sürecinde Nasıl Katkı Sağlar?
İnovasyon şirket gelişimi sürecinde pek çok açıdan şirkete katkı sağlamaktadır. İnovasyon, Latince bir kelime olup, ‘yeni bir şeyler yapmak’ anlamına gelmektedir. İnovasyon sayesinde girişimciler farklı bir iş ya da hizmet ortaya koymak üzere değişiklik yapmaktadır. Bir kaynaktan yararlanma düzeyini arttırmak, o kaynaktan daha çok şey elde etmeye yaramaktadır. Yararlanma düzeyini arttırmak için kaynaklarda yeni kapasiteler oluşturma faaliyeti inovasyonun tam da kendisidir.
Peter Drucker’a göre büyüme amacına sahip olan işletmeler için yalnızca inovasyonun olması yeterli değildir. Büyüyen şirketlerin inovasyonla birlikte girişimci olmaları da gerekmektedir. Şirketlerin çok büyümesinin bazı durumlarda inovasyona ve girişimciliğe zarar verdiği durumlar da yok değildir.
Büyüyen Şirketlerde İnovasyon Neden Zarar Görebilir?
Büyüyen şirketlerde inovasyon ve girişimcilik için olumlu olmayan bazı durumlar gözlemlenebilmektedir. Çok büyüyen bir şirkette ortaya çıkan bürokrasi ve tutuculuk, girişimcilik ve inovasyon için olumsuz sayılmaktadır. Şirketlerin ne kadar büyürse büyüsün inovasyon zihniyeti ile hareket etmesi hayati bir öneme sahiptir. Şirketler her koşulda inovasyona uyum sağlamaya çalışmalıdır. Farklılığa, değişime ve inovasyona ayak uyduramayan pek çok şirket bugün artık ayakta kalamıyor, batıyor veya küçülüyor. Şirketlerde kuruluşun tamamında inovasyon yapma isteği oluşturan politikalar benimsetilmelidir. Şirketler devamlılıklarını sürdürebilmek için inovasyona uygun stratejiler belirlemelidir. Şirketler tarafından inovasyona yönelik pek çok özel strateji bulunmaktadır.
Melek yatırımcılar sağladıkları finansman ile girişimcilere destek olmaktadır. Melek yatırımcılar için yatırım yapılacak girişimin potansiyeli önemlidir. Girişimin mevcut durumu ve potansiyel durumunun yanı sıra girişimcinin özellikleri de melek yatırımcı tarafından dikkate alınmaktadır. Melek yatırımcının girişimcide aradığı özellikler, bir girişimin destek almasında dikkate alınan hususlardandır.
Girişimcilerin sahip oldukları özellikler her melek yatırımcı için uygun olmadığı gibi tersi bir durum da söz konusu olabilmektedir. Her girişimci için her melek yatırımcı da doğru bir yatırımcı olmayabilir. Bir melek yatırımcı, fikrin ya da girişimin net durumu hakkında doğru bilgi almak ister. Aynı durum girişimcinin özellikleri söz konusu olduğunda da geçerlidir. Bu nedenle girişimcilerin kendileri gibi olmaları ve girişimlerini net bir şekilde anlatabilmeleri gerekmektedir.
Melek Yatırımcının Girişimcide Aradığı Özellikler Nelerdir?
Melek yatırımcının girişimcide aradığı özellikler arasında iş planının yeterli olarak sunulabilmesi de yer almaktadır. İş planı, girişimciyi ve girişimi anlatan bir özet olarak tanımlanabilir. Az hacimli olarak hazırlanması gereken iş planları işin maliyetini anlattığı gibi işin beklenen karlılık durumunu da açıklamalıdır. Uzun iş planları melek yatırımcı için külfet olabileceğinden mümkün mertebe kısa ve öz bilgiler 1-2 sayfada ortaya koyulmalıdır. İş planı kapsamında girişimin maliyetini belirleyen unsurlar belgeleri ile birlikte yatırımcıya sunulabilir. Örneğin girişim için bir makine satın alınacaksa makinenin fiyatına ilişkin farklı satıcılardan alınan fiyat teklifleri iş planına ek olarak koyulabilir.
Girişimciler Nelere Dikkat Etmelidir?
Melek yatırımcıların ikna edilmesi, girişimcinin destek alması için önemlidir. Bu nedenle girişimin ne olduğuna yönelik süreçler, girişimcinin yatırımcıya anlatmada en başarılı olması gereken süreçlerdir. Girişimcinin melek yatırımcı ile arasında geçen ilk 1 dakika sürecin devamı için bir fikir vermektedir. Melek yatırımcılar sahip oldukları tecrübe sayesinde girişimci hakkında ilk 1 dakikada fikir sahibi olabilir. Girişimciler de kendi projelerine uygun melek yatırımcıyı seçmek için dikkatli davranmalıdır. Doğru bir girişim fikri, yanlış bir melek yatırımcı nedeniyle geri planda kalarak sürecin dışına itilebilir.
Melek yatırımcılar bir fikrin gerçeğe dönüşmesinde önemli bir role sahiptir. Günümüzde ülkelerin melek yatırım modeli ile ekonomik anlamda ilerlemeye gayret ettikleri görülmektedir. Melek yatırımcıların avantajları girişimcilerin hayal olan fikirlerini gerçeğe dönüştürmeleri ile başlamaktadır. Melek yatırımcıların finansman sağlayarak bir girişimin hızlı bir şekilde ivme kazanmasını sağlama işlevine sahip oldukları görülmektedir.
Bir melek yatırımcıdan elde edilen finansman, girişimcinin dışarıdan borç almasından daha az riskli bir kaynaktır. İşin başarısız olması durumunda bunun geri ödemesi mümkün olmamaktadır. Bu durumda melek yatırımcının girişime ikna edilmesi, gerekli finansmanın sağlanmasında kilit role sahiptir. Bu aşamada melek yatırımcı, başarısına inanmadığı bir girişime destek olmak istemeyecektir.
Melek Yatırımcıların Avantajları Girişimcilere Destek Sağlıyor
Melek yatırımcıların avantajları arasında melek yatırımcıların her sektöre yatırım yapma potansiyellerinin olduğu da yer almaktadır. Bu anlamda her girişimin melek yatırımcıdan finansman sağlama imkanı bulunmaktadır. Melek yatırımcıdan elde edilen finansman, girişime bir kaldıraç etkisi oluşturabilmektedir. Melek yatırımcının bir girişime kaynak aktarması piyasadaki diğer kaynakların da o girişime akmasına yol açabilmektedir.
Yani melek yatırımcının kaldıraç etkisi oluşturması bu noktada önemlidir. Daha önce dikkat çekmeyen bir fikir, melek yatırımcının ilk hamlesi ile gün yüzüne çıkmaktadır. Melek yatırımcı sayesinde ortaya çıkan girişim, diğer yatırımcılar tarafından görülme imkanına sahip olmaktadır. Bu nedenle melek yatırımcıların girişimlere sağladığı sayısız avantaj ve imkan bulunmaktadır.
Melek Yatırımcılar Girişimlere Can Suyu Oluyor
Melek yatırımcılar riski seven, avantajı sadece bireysel değil toplumsal anlamda da değere dönüştürmek isteyen kişilerdir. Melek yatırımcılar riski üstlenen kişiler olmaktadır. Melek yatırımcı için girişimin mevcut durumundan ziyade potansiyeli önemlidir. Yani girişimin gelecekte ne kadar gelişebileceği melek yatırımcının ilgi duyduğu kısımdır. Girişimin belirli bir hissesi karşılığında bu risk melek yatırımcı tarafından üstlenilmektedir. Melek yatırımlarda özkaynak finansmanının geri dönüşleri önemlidir. Melek yatırım ağları bir girişimci için fırsattır. Birden çok melek yatırımcıya, melek yatırım ağları ile ulaşmak mümkündür.
Yeni bir girişimin kaynak bulması, girişimin devamlılığı açısından hayati bir öneme sahiptir. Melek yatırım ağı, bir grup melek yatırımcı tarafından oluşturulan birlikler olarak adlandırılabilir. Bu oluşumlarda melek yatırımcılar güçlerini birleştirerek girişimlere destek olmaktadır. Melek yatırımcıların bir araya gelmesi sonucunda girişimlere sağlanan finansal desteğin boyutu artabilmektedir.
Bu oluşumlar bir araya geldiklerinde, ilgi toplayan girişimlerin detaylı analizleri yapılır. Ayrıca yatırım yapılacak girişimci bulmak ya da mevcut girişimcileri seçmek için de fikir alışverişi gerçekleşmektedir. Melek yatırımcılar bir araya gelerek oluşturdukları yatırım ağı ile yatırımların yapılmasını ve yapılan yatırımın takip edilmesini sağlamaktadır. Yatırım yapıldıktan sonra girişimin başarıya ulaşması için de süreç, melek yatırımcılar tarafından titizlikle takip edilmektedir.
Melek Yatırım Ağı Girişimlerin Hayata Geçirilmesinde Öncü Olmakta
Melek yatırım ağı girişimlerin kısa sürede hayata geçirilmesinde işlevseldir. Kaliteli girişimlerin gün yüzüne çıkarılması, bu tarz oluşumlar sayesinde mümkün olmaktadır. Melek yatırımcılar start-up ekosistemi için son derece faydalı aktörlerdir. Bu ağlar ülkemizde Bireysel Katılım Yatırımcısı Ağları olarak da ifade edilmektedir. Ülkeler sürdürülebilir ekonomik kalkınma konusunda bu tarz ağların sergiledikleri öncülükle aşama kaydetmektedir.
Yatırım ağları girişimlere destek olmalarının yanı sıra, iş geliştirme aşamasında eğitimler için öncülük de yapmaktadır. Ayrıca girişimcilere danışmanlık yapmak ve girişimcinin ihtiyaç duyduğu networkü sağlamak konularında da girişimcilere destek olunmaktadır. Mevzuat hükümleri gereğince melek yatırımcıların herhangi bir ağa üye olması gerekmektedir. Süreç, ülkemizde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
Girişimciler Yatırım Alabilecek Fikirler Üretmeli
Bu süreçte melek yatırımcı bulmak ve melek yatırımcıları ikna etmek için girişimcilerin de dikkat etmeleri gereken hususlar bulunmaktadır. Girişimciler yatırım ağlarının hangi beklentilere sahip olduğunu bilmelidir. Çünkü bu bilindiğinde girişimcilerin, girişiminin bir sinerji yakalayarak hızlı bir şekilde büyümesi mümkün olabilir. Ülkemizde farklı Bireysel Katılım Yatırımcısı Ağları bulunmaktadır. Bir girişimin hayata geçirilmesi için bu ağlar önemli rollere sahiptir. Bu ağlara müracaat eden bir girişimci tek bir müracaat ile birden çok melek yatırımcıya ulaşma imkanına sahiptir. Girişimciler bu ağlarda mentorluk hizmeti alma imkanına da sahiptir.
Hollandada üniversite okumak isteyen öğrenciler için birçok avantaj bulunmaktadır. Üniversite eğitimi almak isteyen öğrencilerin çoğu yurt dışında okumayı istemektedir. Yurt dışında üniversiteye başvurmak isteyenlerin ilk seçenekleri arasında Hollanda bulunmaktadır. Hollanda birçok yönden öğrencilere cazip gelmektedir. Hem şehir yaşantısı olarak hem de üniversitelerin kalitesi açısından oldukça rağbet görmektedir. Hollanda da okuma fikri maddi yönden de öğrencilere kolaylık sağlamaktadır.
Üniversiteye başvuru yapmayı düşünen bireyler için seçim süreci en önemli dönüm noktalarından biridir. Çünkü kişi burada alacağı eğitim ile geleceğine yön vermektedir. Özellikle yabancı bir ülkede eğitim almak kişiye fazlaca fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatların başında o ülkedeki yaşam standartları ve çalışma koşullarının çeşitliliği gelmektedir. Hollandada üniversite okumak isteyen öğrenciler için tüm bu fırsatlar geçerliliğini korumaktadır.
Yabancı ülkelerde sunulan eğitim ayrıcalıkları göz önünde bulundurulduğunda Hollanda bu ülkelerin başında gelmektedir. Hollanda gerek en iyi üniversitelere sahip olması açısından gerekse yüksek kaliteli eğitim sistemleri sayesinde birçok öğrenci ve aileleri tarafından tercih edilmektedir. Özellikle üniversitelerin akademik araştırmaları oldukça yüksek seviyelerdedir. Üniversiteler aynı zamanda bilim ve sanat alanındaki yenilikleri ile de dikkatleri üzerine çekmektedir.
Hollanda’da üniversite okumanın bir diğer olumlu etkisi de çok sayıda Nobel ödüllü akademisyenleri bünyesinde toplamasıdır. Hollanda özellikle şehirleriyle de dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu şehirlerin başında Amsterdam, Rotterdam, Leiden ve Groningen gibi kozmopolit gelmektedir. Sayılan bu şehirlerin çoğu tarihi ve modern mimarisi ile de gelenleri büyülemektedir.
Yetiştirilen çeşitli lalelerinden tutun da değirmenleri ve bisikletlerine kadar tercih edenleri hüsrana uğratmayacak bir şehir olma özelliğine sahiptir. Ayrıca bu ülkede yaşayan insanlarının hoşgörülü olması da yurt dışından gelmek isteyenleri kendine çekmektedir. Hatta bu şehirde kültür çeşitliliğinin de fazla olması dışarıdan gelen kişilerin rahatlıkla hareket etmesine olanak sağlamaktadır. Yurt dışında okumak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu popüler ülke olma özelliğine sahiptir.
Hollandada Üniversite Okumak ve Hollanda’da Eğitim Sistemi
Hollandada üniversite okumak isteyen yabancı öğrenciler için ülke son derece uygundur. Ülke özellikle dünyanın en kaliteli eğitim sistemine sahip olmakla beraber eskiye dayanan tarihiyle de gelenleri ağırlamaktadır. Ayrıca üniversitelerdeki fakülteler modern laboratuarlar ile donatılarak eğitim kalitesi her geçen gün daha da arttırılmaktadır. Avrupa’daki birçok ülkeye kıyasla daha güvenilir olan Hollanda, eğitim için gelenlere oldukça güvenli bir ortam sağlamaktadır.
Hollanda’da eğitim veren kurumlar araştırma odaklı eğitimler sunarak bilim ve sanat alanında öğrencilerine ayrıcalıklar sunmaktadır. Ayrıca bu ülkede verilen eğitimler kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Birincisi; Araştırma Üniversiteleri, ikincisi ise; Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’dir. Araştırma Üniversiteleri’nde lisans eğitimi 3 yıl olarak verilmektedir. Ayrıca bu lisans programı Bachelor of Arts (BA) ve Bachelor of Science (BSC) olarak iki programdan oluşmaktadır.
Yüksek lisans programları ise Master of Science (MSC) ve Master of Arts (MA) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu yüksek lisans programları da almak istediğiniz bölüme göre farklılık göstermektedir. Hollanda yüksek lisans eğitimi almak isteyen öğrencilerin seçtikleri bölümlere göre eğitim süresi 1 ya da 2 yıl olarak gerçekleşmektedir. Doktora eğitimine Hollanda’da devam etmek isteyen öğrenciler için bu süre ise 4 yıldır. Hollandada üniversite okumak isteyen öğrenciler özellikle Sosyal Bilimler, Doğa Bilimleri, Hukuk, Mühendislik ve Tıp fakültelerine başvuru yapmaktadırlar. Bu akademik bölümlerde bilimsel becerileriniz arttığı gibi mezun olduktan sonra kariyer becerilerinizde gelişme göstermektedir.
Hollanda’da bulunan uygulamalı üniversitelerde ön lisans programları da bulunmaktadır. Ön lisans programlarının süresi 2 yıl iken, lisans programları ise 4 yıl olarak eğitim vermektedir. Ayrıca yüksek lisans programı olan bu uygulamalı üniversitelerde doktora programı bulunmamaktadır. Yüksek lisans programları ise seçilen bölüme göre 1 ya da 2 yıl olarak sürmektedir. Uygulamalı bilimler üniversitelerinin en büyük avantajları arasında uluslar arası ticaret, finans, bankacılık ve işletme alanlarında öğrencilerine yeterlilik olanağı sunmasıdır.
Yurt dışı eğitimi için Hollanda’yı tercih eden yabancı öğrenciler için lisans eğitimi seçeneği oldukça fazladır. Hollandada üniversite eğitimi almak isteyen öğrenciler için 2000’den fazla lisans ve yüksek lisans programları bulunmaktadır. Üniversitelerde verilen eğitimin çoğu İngilizce olarak verilmektedir. Bu sayede öğrenciler hem yabancı dillerini geliştirmiş olacak hem de kaliteli bir eğitim almış olacaklardır. Bu durum ülkeyi eğitim için seçenlerin avantajları arasında bulunmaktadır.
Hollanda’da Eğitim Almak İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Hollandada üniversite okumak her yönüyle öğrencilere ayrıcalıklar sunmaktadır. Bu ayrıcalıkların başında uluslar arası geçerliliğe sahip olan diploma ile mezun olmaktır. Burada eğitim alan öğrencilerin çoğu İngilizcenin yanında ikinci bir dil daha öğrenme imkanına sahip olmaktadır. Başarılı bir şekilde mezun olan öğrencilerin çoğu hem Hollanda da hem de Avrupa da çok fazla iş imkanına sahip olmaktadır.
Lisans eğitimi almak isteyen yabancı öğrencilerin öncelikle hazırlaması gereken bazı belgeler bulunmaktadır. Bu belgeler tercih ettikleri üniversitelere ve programlara göre farklılık göstermektedir. Ancak hepsinin ortak istediği bir belge var ki o da; yabancı dil yeterlilik sertifikasıdır. Geriye kalan diğer belgeler ise program farklılıklarına göre değişmektedir. Bu belgelerden ilki; lise diploması ya da mezuniyetini alamayanlar için devam ettiklerine yönelik olan öğrenci belgesidir.
Belgeler arasında bulunması gereken bir diğer ana belge ise notlara ilişkin dokümanlardır. Ayrıca dil sınavlarından biri olan IELTS’ten 6 almak ve bir diğer sınav olan TOEFL’dan en az 550 puan almanız gerekmektedir. Ülkeye giriş yapmak için eğitim vizesi almanızda seçenekler arasında yer almaktadır. Bunlara ek olarak üniversiteden de kabul belgesi almanız gerekli olacaktır.
Hollandada üniversite okumak isteyen öğrenciler seçtikleri üniversitelere ve programlara olan isteklerini bir niyet mektubu ile belirtmeleri de gerekecektir. Ayrıca bu niyet mektubu içerisinde geleceğe yönelik planlarınızdan da bahsetmeniz gerekmektedir. Yine lise öğretmenlerinizden alacağınız referans mektupları da bu süreçte size gereken desteği sağlayacaktır.
Hollanda Eğitiminde Ücretler ve Burs Seçenekleri Nelerdir?
Yurt dışında eğitim hayatını devam ettirmek isteyen öğrenciler için Hollanda düşük öğrenim ücretleri ile dikkatleri çekmektedir. İngiltere, Amerika, Kanada gibi ülkelere nazaran daha düşük ücretlere sahip olan Hollanda, yabancılar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Popüler ülkelere göre hem eğitim ücretleri hem de yaşam masrafları oldukça düşüktür. Hollandada üniversite okumak isteyen AB üyesi ülkelerin vatandaşları için sunulan eğitim ücretleri 1500-2000 Euro olarak hesaplanmaktadır. AB üyesi olmayan diğer ülke vatandaşları içinse bu ücretler 6000-15000 Euro arasında değişiklik göstermektedir.
Alınan ücretler yıllık ortalama eğitim ücretleri olup birçok Avrupa ülkesine kıyasla oldukça düşüktür. Tüm bunların yanında Hollanda’da yaşamak diğer ülkelere nazaran daha uygundur. Özellikle ülkede ulaşım aracı olarak bisikletlerin kullanılması da harcamaları fazlasıyla kısmaktadır. Ayrıca hükümetin öğrencilere yönelik uygulamış olduğu desteklerde harcamaları azaltmaktadır.
Hollanda tarih olarak da oldukça köklü bir ülkedir. Dünyanın en köklü ve en iyi tarihlerinden birine sahip olan Hollanda aynı zamanda çok sayıda eğitim kurumuna da ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Delf University of Technology, University of Amsterdam, Eindhoven University of Technology gibi üst düzey üniversitelere sahip olan şehir, bu üniversiteler aracılığı ile öğrencilere burs imkanı da sunmaktadır. Aynı zamanda hükümette uluslar arası öğrencilere eğitimlerini devam ettirmeleri için burslar vermektedir.
Hollandada Üniversite Okumanın Avantajları: Eğitim Sonrası Sunulan Kariyer İmkanları Nelerdir?
Hollandada üniversite okumanın ayrıcalıkları arasında mezun olduktan sonraki süreçte bulunmaktadır. Özellikle Hollanda dünyanın en fazla ihracat yapan ülkeleri arasında yer aldığından iş imkanları da oldukça fazladır. Sahip olduğu coğrafyanın nimetlerinden fazlasıyla yararlanan Hollanda da iş kolları gemicilik, balıkçılık ve ticaret gibi alanlarda oldukça etkili olmuştur. Güçlü ekonomisi sayesinde ülkede işsizlik yok denecek kadar azdır. Birçok Avrupa ülkesiyle kıyaslandığında bu işsizlik oranı oldukça düşük bir rakama denk gelmektedir.
Ülkede yaşam standartlarının yüksek olması ile iş olanaklarının fazla olması öncelikle öğrenciler tarafından dikkatleri üzerine toplamaktadır. Kısa çalışma saatlerinin varlığına rağmen ülkede oldukça yüksek kazançlar elde edilmektedir. Bilimsel buluş ve araştırma için ülkeye gelen eğitimcilerin yanı sıra bu eğitimleri gerçekleştirmek için gelen öğrencilerin sayısı da fazladır.
Son olarak hollandada üniversite okumak için gelen yabancı öğrenciler mezun olduktan sonra uluslar arası şirketlerde rahatlıkla iş imkanına sahip olmaktadırlar. Ülke içerisinde bulunan Philips, C&A gibi uluslar arası alanlarda ad yapmış şirketlerde iş imkanları oldukça yüksektir. Hollanda da kişi başına düşen milli gelirin yüksek olmasına bağlı olarak maaşlarda yüksek ödenmektedir. Özellikle tıp alanında çalışan kişilerin ortalama maaşları 120000 Euro civarında iken, pilotlar 100000 Euro maaş alırken, avukatlar ise yine 100000 Euro civarında maaş almaktadırlar.
Hollanda’da Eğitim Almak İçin Hangi Üniversiteler Tercih Edilmelidir?
Hollandada üniversite eğitimi almak isteyen yabancı uyruklu öğrenciler için pek çok seçenek bulunmaktadır. Lisans eğitimi veren en iyi üniversiteler genelde metropol olan şehirlerde konumlanmıştır. En iyi üniversiteler ülkenin başkenti ve aynı zamanda kültür kenti olan Amsterdam’da yer almaktadır. Amsterdam’dan sonra gelen şehirler arasında Rotterdam, Lahey, Utrecht gelmektedir. Bu ülkede eğitim almak isteyen öğrencilerin bölüm tercihleri sıralamasında tıp, mühendislik, sanat ve tasarım, sosyal bilimler gibi bölümler yer almaktadır.
Universitıy of Amsterdam; ülkenin başkenti olan bu şehirde bulunan araştırma üniversitesidir. Kuruluş tarihi 1632 yılı olan bu okul içerisinde diş hekimliği, tıp, hukuk, işletme, sosyal bilimler, ekonomi gibi bölümler yer almaktadır. 7 fakülteden oluşan Amsterdam üniversitesi her yıl ortalama 3000 öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bu üniversite Avrupa’nın en iyi üniversiteleri arasında sağlam bir yere sahiptir. Özellikle bu okul akademik çalışmalara verdiği desteklerle tanınmaktadır. Her yıl ortalama olarak 100’e yakın araştırmacıya ve akademisyene ev sahipliği yapmaktadır.
Erasmus University of Rotterdam; uluslar arası üniversiteler arasında yer alan bu araştırma üniversitesi 1913 yılında kurulmuştur. Hollandada üniversite eğitiminde bulunmak isteyen öğrenciler için tercih edilmektedir. Modern bir kampüse sahip olan bu üniversitede 7 fakülte ve 2 enstitü bulunmaktadır. Ayrıca bu okul sağlık, yönetim ve kültür alanlarında diğer birçok üniversite ile bağlantı kurarak akademisyenlere ve öğrencilere ayrıcalıklar sunmaktadır.
Maastricht University; 2017 senesinde en iyi eğitim veren genç üniversiteler arasında 6. olmaya hak görmüştür. Hollanda’nın en eski ve en köklü şehirlerinden biri olan Maastricht’te eğitim hayatına başlayan bu okul 1976 yılında kurulmuştur. Ayrıca bu üniversite bir kamu okulu olarak kurulmuştur. Bu üniversite eğitim konusunda yeniliğe ve araştırmaya oldukça önem vermektedir. Maastricht üniversitesinden mezun olanlar Belçika, Çin, Amerika ve Dubai gibi ülkelerde çalışma imkanı bulmaktadır.