Monthly Archives Ekim 2020

Girişimcilerin ya da kendi işini kurmak isteyenlerin en çok dikkat etmesi gereken konulardan bir tanesi finansal yönetim yeterliliğidir. Finansal yeterlilik insanların pek çok planını hayata geçirme konusunda ya da daha emin adımlar atmasında oldukça etkili ve önemlidir. Bu yüzden finansal yeterliliğin gençler tarafından sağlanması gerekmektedir. Bu yüzden pek çok başarılı öğrenci ya da girişimci finansal yeterliliğini sağlayamadığı için kendi sınırlarının oldukça alt yerlerinde çalışmaktadır.

Yeni mezun olan öğrencilerin ya da yeni bir girişime başlayacak kişilerin finansal olarak çekinceleri ve korkuları ülkemizde olduğu gibi yurt dışında da sıkça rastlanılmaktadır. Ekmek parası kazanmak için girdikleri işlere bağımlı kalan gençler bulunduğumuz zor döneminde getirdiği koşullar yüzünden de bu işlerden ayrılıp maddi olarak zora düşmek istemiyorlar. Bu gibi durumların yaşanmaması için bu kişilerin dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır.

Finansal Yönetim Yeterliliği Nasıl Korunur?

Finansal yeterlilik sağlanmadan kimsenin iş kurması ya da bir girişim yapması beklenmez ve önerilmez. Bu yüzden ilerleyen dönemlerde girişimde bulunmak ya da iş kurmak isteyen bireyler bir değil birkaç işte birden çalışmalıdır. Finansal yeterliliğin temel ilkeleri arasında bu kural ilk başlarda gelmektedir. Bu anlamda ders vermek, online olarak sanal ortamdan iş yapabilmek ve daha pek çok çeşit iş yöntemi insanlara önerilmektedir.

Özellikle hafta sonu çalışmayan insanlar için bu iki günü değerlendirmek oldukça önemli olacaktır. Fiziksel olarak ya da sanal ortam üzerinden insanlar finansal yeterliliğini sağlayabilmek için bu iki günü iyi değerlendirmelidir. Dünyanın kolay bir yer olmadığını aksine oldukça zor olduğunu ve buna bir de günümüzde dünyayı kasıp kavuran pandemi ve ekonomik krizin de eklendiğini düşünürsek insanların rahatlarından feragat etmesi ve birden fazla işte çalışması gerektiğini söyleyebiliriz.

Masrafları Kısmak ve Para Biriktirmek

İnsanların finansal yeterlilik konusunda ilk dikkat edecekleri noktalardan bir tanesi de masrafları kısmak olacaktır. Daha az yeni kıyafet almak, lüksten kaçınmak ya da dışarıda daha az vakit geçirmek bir iş kuracak ya da girişim yapacak kişinin dikkat etmesi gereken hususlardandır. Buna ek olarak insanların para biriktirmeye de önem vermesi gerekmektedir. Finansal yönetim yeterliliği için 10 lira bile bir para kazanmış olsanız bu paranın 3’te 1’ini biriktirmelisiniz. Biriktirdiğiniz paralar ilerleyen dönemlerde sizlere büyük avantajlar sağlayacaktır. Bahsettiğimiz bu üç ilke ile finansal yeterliliğiniz için ilk adımları atabilirsiniz.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın finansal yönetim yeterliliği hakkında yaptığı bu konuşmanın tamamı için Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart resmi internet sitesinden bilgilendirici yazılara ulaşabilirsiniz. Aba Innolab blog sayfasında finansal yeterlilik ve benzer konular hakkında yazılmış makalelere ulaşabilirsiniz.

Read More

Gelecekte dünya üzerinde yaşanacak köklü değişimleri herkes kabullenmiştir. Fakat günümüzde insanlar, gelecekte insanların bu değişimlerden nasıl etkileneceğini bilmiyor. 2000’li yıllarda ‘gelecek’ diye kullandığımız zaman aralığı aslında artık çok yakın. M.I.T. tarafından yapılan açıklamalara göre dünya 3 milyar insanın etkileneceği bir düzene doğru ilerliyor. İlk olarak 2025 yılında olacağı öngörülen bu düzen daha sonra M.I.T tarafından 2027 yılına çekilmiştir.

Ayrıca 2027 yılında 1 milyar insanın para kazandırarak ev geçindireceği tahmin edilmektedir. Anne, baba ve çocuktan oluşan bir aile için alınan değerlere göre de bu düzenin etkileyeceği insan sayısının 3 milyar olacağı tahmin ediliyor. Yani yıllardır gelecek dünya diye nitelendirilen dönem 2027 yılında tamamen bizler ile olacak. Bu yeni düzen ve değişim ile birlikte dünyanın yanı sıra insanların hayatlarındaki bazı noktalar da büyük bir değişime uğrayacak.

Gelecekte Dünya ve Etkileyeceği Kişiler

Hiç şüphesiz ki bu değişim ile birlikte en çok etkilenecek kişiler gençler olacak. Hem yaşlarının bu döneme gelmesi hem de değişimin en çok yeni nesli hedef alması gençlerin etkilenme oranını oldukça arttıracak. Ayrıca sadece belli bölgelerdeki gençler değil dünyanın her noktasındaki genç bu değişimden etkilenecek. Gençlerden sonra ise orta yaşlı ve çalışan insanlar etkilenecek. Gelecekteki değişimin iş alanlarını değiştirecek olması yüzünden 2027 yılında çalışanlar alışmadıkları yeni bir sistem karşılaşacaklar.

Bu değişim ve yeni düzenin insanlar üzerindeki etkisini azaltmakta oldukça önemli bir hal alıyor. Akademik çalışmalar yapanlar ve psikolojik çalışmalar yapanlar başta olmak üzere bu alanlardaki kişiler gelecekteki değişim için son derece kritik bir rol alıyor. Bu kişilerin üzerine daha fazla sorumluluk ve görev düşmesi bu kişilerin daha tedbirli olması gerekiyor.

Gelecekte Önemli Olacak Konular

Gelecekte Dünya’yı neler bekliyor sorusu da açıklık getirilmesi gereken önemli bir konudur. Pek çok teknolojik yeni gelişmelerin olacağı zaten tahmin ediliyor. Ama bu anlamda robotlar gerçek anlamda dikkat çekiyor. İnsanlar hala gelecekte dünya üzerinde robotların her işimizi yapacağını düşünüyor. Fakat bu olay şimdiden gerçekleşmiş durumda. Baktığımız zaman telefonlar, bilgisayarlar ve aklınıza gelecek her türlü cihaz zaten bu robotlardan oluşuyor.

Bu alana daha geniş bir pencereden baktığımız zaman Facebook, Twitter ve benzeri pek çok uygulama bile aslında bir robot tarafından yönlendiriliyor. Yani insanların sokaklarda yürümelerini beklediği robot akınları çoktan gerçekleşmiş durumda. Robotlar baktığımız zaman hem yeni iş alanlarının doğmasına hem de hâlihazırda devam eden pek çok işin gelecekte artık insana ihtiyaç duymamasına sebep oluyor.

Gelecek için diğer bir önemli nokta ise kadınların ve kız çocuklarının durumu. Özellikle 2021 yılından sonra kadınların ve kız çocuklarının olumsuz olarak çok fazla etkileneceği tahmin ediliyor. Zaten pandemi döneminde de yapılan araştırmalar bizlere kadınların ve kız çocuklarının bu salgından en çok etkilendiğini gösteriyor. Bu yüzden gelecekte dünya üzerinde hayati önem taşıyacak diğer bir durumda kadın ve kız çocuklarının durumu ve onlara yapılan iyileştirme hizmetleri olacak.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın Youtube kanalındaki videodan yazdığımız bu yazının videosunu tam hali için Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca benzer makaleler için ise Doç. Dr. Gamze Sart internet sitesindeki yazılara bakabilirsiniz. Gelecekte dünya üzerinde hangi meslekler ön plana çıkacak ya da gelecekte insanları yeni neler bekliyor soruları için Aba Innolab resmi internet sitesindeki makalelere göz atabilirsiniz.

Read More

Stratejik yetenek yönetimi ileriye dönük hayaller kuran kişiler için önemlidir. Özellikle gençlerin stratejik plan kurmaları, hayatlarının geri kalanı için hayati bir öneme sahiptir. İhtiyaçlar, finansal yeterlilik, stratejik hedefler, beceri, ihtisas ve ilgi alanlarının göz önünde bulundurulması ile gençlerin ya da ileriye dönük projesi olan kişilerin bir plan yapması ve plan doğrultusunda ilerlemesi gerekmektedir. Bu planların yapılma süreci ve izleneceği yollarda da bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Stratejik Yetenek Yönetimi Planlama Süreleri

Genellikle planlarımız kısa vadeli olabiliyor. Fakat ciddi anlamda büyük projelere imza atmak isteyen kişiler planlarını daha uzun bir zaman aralığına atmalıdır. Bu süre ise minimum 3 aydan başlamalı ve 3 ayın sonunda ise yeni bir plan yapılmalıdır. Başarılı planlar genellikle 3 ay, 6 ay, 12 ay ve 24 ay olarak düzenlenmektedir. Yetenek yönetimi modelleri arasında 6 yıllık uzun vadeli planlar da çok fazla uygulanmakta ve devamında da başarıyı getirmektedir.

Yani 2020 yılında plan kurmaya başlayan bir kişi uzun vadede başarılı olmak istiyor ise 2026 yılına kadar bir plan sistemi kurmalıdır. İnsanların gelecekte ne olacağını bilmesi mümkün değildir. Sadece tahmin edebiliriz. Eğer tahminlerimiz ve planlarımız uyuşmaz ise planlarda değişiklik yapılabilir. Çünkü planlar değişiklik yapmak için uygulanır. Değişen koşullar ve durumlar göz önünde bulundurularak planlar değişikliğe uğrayabilir ve bu son derece normal bir durumdur.

Planlar Nasıl Kurulur?

Plan kurarken ilk olarak belirlenmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Stratejik hedeflerin belirlenmesi planların yapılacağı yolu bizlere gösterir. Daha sonra ise ihtiyaçların belirlenmesi ve ihtiyaçlara göre plana şekil vermek gerekir. Plan yaparken diğer bir önemli nokta ise ihtisas ve ilgi alanlarıdır. Yani plan yapacak kişi kendi usta olduğu alanda ve kendi sevdiği ilgilendiği alanlarda çalışmalar yapmak için plan kurmalıdır.

İnsanların sevdiği ve ihtisaslaştığı alanlarda başarılı olmaları ve planlarına uymaları çok daha yüksek bir ihtimal olmaktadır. Tüm bunlara ek olarak bir de finansal yeterlilik son derece önemlidir. Çünkü planı yapacak kişinin maddi olarak kendisine yetmesi ve plan aşamalarında herhangi bir maddi ihtiyaç duymaması gerekmektedir. Finansal yeterlilik maddi ve manevi olarak plan kuran kişilere avantajlar sağlamaktadır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalında Türkiye’de yetenek yönetimi ve benzeri konular ile alakalı videolara ulaşabilirsiniz. Ayrıca Gamze Sart resmi internet sitesinden de bu ve benzer konular hakkında yazılmış makalelere ulaşabilirsiniz.

Read More

Dünya genelinde birbirinden farklı inovasyon çeşitleri ve örnekleri bulunmaktadır. Dünyadaki ekonomik ortam, ticari alanda faaliyet gösteren firmaların rekabet etmelerini zorunlu kılmaktadır. Herhangi bir pazara ait olan payın kısıtlı olması, firmaların daha fazla pay elde etmeleri için kıyasıya mücadele etmelerine yol açmaktadır. İnovasyon, yenilik ve yenilikçilik anlamlarına gelen bir ifade olarak kuruluşların sektörde farklılaşmalarına yardımcı olmaktadır. İnovasyon çalışmaları sonucunda evrensel anlamda bilime önemli katkılar gerçekleşmektedir. İnovasyon ile ortaya çıkan teknolojiler insan hayatına pek çok yenilik ve kolaylık sunmaktadır.

İnovasyon Çeşitleri ve İnovasyon Yapma Nedenleri

İnovasyon çeşitleri adına literatürde net bir ayrım bulunmamaktadır. Genelde inovasyon adına yapılan ayrım; içeriğin türüne ve boyutuna göre olmaktadır. Ayrıca inovasyonu gerçekleştirenlere göre de bir ayrım yapılmaktadır. İş dünyasında kalıcı bir duruma ulaşmak, sektörde faaliyet gösteren firmalar için önemlidir. Bu nedenle alışılmışın dışına çıkılması, firmaların fark oluşturarak sektörde kalıcı hale gelmelerini sağlamaktadır.

Firmalar tarafından üretilen kalite ve maliyet avantajları, günümüzde yalnızca belirli bir aşamaya kadar firmalara olumlu faydalar sunmaktadır. Belirli aşamaya ulaştıktan sonra inovatif fikirler ile firmaların farklılaşabilmesi, pazar paylarını artırmalarına katkı sağlayacaktır. İnovasyon girişimi tek hamleden oluşan bir girişim olarak kalmamalıdır. İnovasyonu sürekli hale getiren firmalar, yenilikçi olmalarının faydasını uzun vadede elde edebilmektedir. Bu anlamda inovasyon yeteneği kazanan firmalar inovasyonu kalıcı hale getirebilmektedir.

İnovasyon Şirketlere Neler Katar?

İnovasyon şirketlere çok sayıda fayda sağlamaktadır. İnovasyonun sağladığı faydanın başında verimlilik gelmektedir. Az girdi ile çok çıktıyı ve kaliteyi ifade eden verimlilik, inovasyonun firmalara sunduğu önemli bir getiridir. İnovasyon sonucunda firmalar istihdam alanları kazanmaktadır. Böylece daha çok çalışan ile firmaların hedeflerine ulaşmaları daha muhtemel olmaktadır. Firmaların inovasyon sonucunda maliyet avantajı elde ettikleri de görülmektedir. Maliyeti azalan bir firmanın karının daha da artacağı öngörülebilir. İnovasyon kültürünü kazanan firmalar ve daha geniş ölçekte toplumlarda bilgi birikimi hızlı bir şekilde artmaktadır. Sağladığı çok sayıda faydadan kaynaklı olarak şirketler inovasyon girişimlerini önemsemelidir.

İnovasyon çeşitleri ve inovasyonun şirketlere sağladıkları faydalar hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca inovasyon konusunda farklı içeriklere ulaşmak için Aba Innolab blog sayfasına göz atabilirsiniz.

Read More

‘Sosyal girişimcilik’ kavramı gün geçtikçe adı duyulan bir kavram olmayı başarmıştır. Sosyal girişimlerde başarı konusu da bu anlamda önem kazanmaktadır. Sosyal girişimler, kar amacına sahip olmayan kuruluşların, kendi faaliyetleri sonucunda elde ettikleri karlarını sosyal sorumluluk adına harcamalarıdır. Kapitalist bir sistemde ortaya çıkan durumların toplum yararına harcanması hedeflenmektedir. Burada, faaliyet gösteren bir kuruluşun toplum çıkarlarını göz önünde tuttuğu ve kar elde ederek girişimlerini geliştirmeye çalıştığı görülmektedir.

Ticari bir işletmenin kar maksimizasyon hedefi ile hareket ettiği piyasalarda sosyal girişimler, topluma yararlı oldukları ölçüde başarılı sayılmaktadır. Yani kar maksimizasyonu değil, topluma fayda maksimizasyonu ön plandadır. Sosyal girişimcilik ifade olarak dilimize yeni giren bir kavramdır ancak uygulamaya bakıldığında aslında ülkemizde çok eskilere dayanan bir yapı olduğu da dikkat çekmektedir.

Sosyal Girişimlerde Başarı İçin Ortak Noktalar Nelerdir?

Sosyal girişimlerde başarı elde etmek için bazı ortak noktalar yer almaktadır. Tüm başarılı sosyal girişim örnekleri incelendiğinde bazı hususların benzer olduğu görülmektedir. Bu ortak noktaların başında, bu kuruluşların kesinlikle ticari bir güdü ile hareket etmedikleri gelmektedir. Sosyal girişimlerin gelir sıkıntıları görece daha azdır. Sürekli proje ürettikleri için gelir açısından herhangi bir sivil toplum kuruluşuna göre avantajlıdırlar.

Üretilen tüm projeler tamamen topluma fayda sağlamak amaçlıdır. Bu kuruluşların idaresi profesyonel kişilerce yürütülmektedir. Hesap verilebilirlik kavramı, sosyal girişimler için önemli olduğundan şeffaflık unsuruna son derece dikkat edilmektedir. Sosyal girişimde bulunan kuruluşların gelir ve gider hareketleri genel hatlarıyla toplum tarafından merak edilebilir. Bu tür girişimleri destekleyenler için kuruluşların hesap verebilir olmaları önemlidir.

Başka Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?

Projelere yenilikçi bir bakış açısı ile bakılmalıdır. Inovatif bir bakışla oluşturulan projeler, sosyal girişimlerin daha fazla dikkat çekmesini sağlamaktadır. Kalıcı çözümler üretmek amaçlı olarak proje hedefleri belirlenmelidir. Sosyal girişimcilik projeleri insan hayatına kolaylık sağlayan önemli çalışmalar olabilmektedir. Dünya genelinde pek çok girişimci tarafından son derece faydalı sosyal girişim örneklerine rastlamak mümkündür.

Örneğin Brezilya’da kurulan Saladorama, ülkede mevcut olan gelir eşitsizliğini azaltmak için toplumun fakir olan kesimine yardım etmektedir. Saladorama sağlıklı yiyeceklerin, düşük gelir grubundakilere ulaşmasını hedeflemektedir. 18 kişilik bir kadro ile hem online hem de fiziksel bir çalışma alanında sosyal girişim faaliyetleri yürütülmektedir. Sosyal girişimlerde başarı elde etmek için herhangi bir sorunun doğru tespit edilmesi son derece önemlidir.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Ayrıca inovasyon ve sosyal girişimcilik kavramları ile ilgili çeşitli makalelere ulaşmak için de Aba Innolab blog sayfasına göz atabilirsiniz.

Read More

Yeni nesil ortak çalışma alanları son dönemde ilgi gören çalışma alanları arasında yer almaktadır. Hem estetik görünüşü hem de verimliliğe olan katkısı nedeniyle tercih edilmektedir. Ortak çalışma alanları çalışanların kendilerini rahat hissettikleri ve bilgi alışverişinin gerçekleşebildiği bir tasarıma sahip olmalıdır. Yapılan araştırmalara göre çalışanların kendilerini rahat hissettikleri ortamda uzun saatler boyunca çalışabildikleri ortaya çıkmıştır.

Bu nedenle, bir ofisin rahat olması o kadar çok verimliliğe olumlu katkı sağlayacaktır. Kolektif çalışma ortamları son dönemde Türkiye’de tercih edilen alanlar olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu alanlar, çalışanlarına çok sayıda kolaylık ve imkan da tanımaktadır. Bu tarz ofislerin sunduğu imkanların başında esnek çalışma saatleri dikkat çekmektedir.

Yeni Nesil Ortak Çalışma Alanları Neden Tercih Ediliyor?

Yeni nesil ortak çalışma alanları çalışanlarına tanıdığı esneklikle çalışan performansına katkı sunmaktadır. Esneklik söz konusu olduğunda, çalışanların istedikleri saatte ofise giderek çalışabilmeleri mümkün olmaktadır. Çalışma alanlarının ortak olması yeni bağlantılar kurmak isteyenler için son derece idealdir. Bu tür çalışma alanları, büyük hacimli işyerlerine nazaran daha düşük maliyetle kiralama ya da buralara sahip olma imkanı tanımaktadır. Böyle olması düşük bütçeli işletmelerin yeni nesil çalışma alanlarını tercih etmelerini sağlamaktadır. Günümüzde inovasyon adına faaliyet gösteren start-uplar düşük bütçeleri nedeniyle yeni nesil çalışma alanlarını tercih etmektedir.

Yeni Nesil Alanların Verimliliğe Katkısı Nedir?

İnsan yapısına uygun bir şekilde tasarlanması gereken yeni nesil çalışma alanları, rahat bir ortam olma özelliğine sahip olmalıdır. Bu sayede çalışanların iş verimlilikleri en üst düzeye ulaşabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre, ortak çalışma alanlarının firmalara sağladıkları katkılar nedeniyle önümüzdeki yıllarda daha çok tercih edileceği ortaya çıkmaktadır. Buna göre önümüzdeki yıllarda dünyada genelinde faaliyet gösteren büyük şirketlerin %50’sinin serbest çalışma alanlarını kiralayacağı öngörülmektedir.

Ortak çalışma alanları insanların birbirleriyle kolay bir iletişim kurması nedeniyle iş etkileşimine de katkı sağlamaktadır. İşbirliği fırsatlarının artmasına ortam hazırlayan bu alanlar, verimlilik artışı kovalayan şirketler için tercih edilme sebepleri arasında yer almaktadır. Çalışanların toplu olarak belirli alanlarda çalışması, firmaların maliyetlerini ciddi anlamda azaltmaktadır. Ofis kiralama maliyetlerinin düşmesinin yanı sıra, ofiste ihtiyaç duyulan ekipmanların da ortak kullanımı sonucunda firmalar için mali avantajlar ortaya çıkmaktadır. Yeni nesil ortak çalışma alanları verimlilik söz konusu olduğunda önümüzdeki yıllarda daha çok tercih edilecek bir yapıya sahiptir.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Pandemi sürecinde teknolojik gelişmeler anlamında neler yaşandı? Geliştirilen projeler ve yatırım yapılan alanlar hangileri? Pandemiden sonra bizi nasıl bir dünya bekliyor? Gelin birlikte göz atalım…

Pandemi süreci boyunca okullar, devlet kurumları, şirketler iş ve eğitim sürecini internet ortamına taşımak zorunda kaldılar. Şu anda Türkiye’de ve dünyada pek çok üniversitede eğitime online olarak devam ediliyor. Pek çok şirket çalışanı işlerini evlerinden yürütüyor. Toplantılar “zoom” ve benzeri uygulamalar üzerinden gerçekleşmeye devam ediyor.

5G Teknolojisi

Pandemi sürecinde yaşanan teknolojik gelişmeler arasında; 5. Nesil mobil telekomünikasyon hizmeti yani kısa ve yaygın kullanılan adıyla 5G teknolojisi de yer alıyor. 5G teknolojisi, verilerin 4G’ye oranla 10 kat daha hızlı iletilmesini sağlıyor. Pandemi sürecinde pek çok yapının 5G’ye uyumlu hale getirildiği biliniyor. Buna ek olarak; geçtiğimiz günlerde, Apple yeni ürünü Iphone12 ile 5G teknolojisiyle uyumlu ilk telefonunu dünyaya tanıttı. Apple, 5G uyumlu yeni Iphone modelini 13 Kasım 2020’de satışa sunmayı planlıyor.

Teknolojik Gelişmeler: Starlink Projesi

Starlink; Elon Musk’ın şirketi SpaceX tarafından inşa edilen ve uydu internet erişimi sağlamak üzere tasarlanan bir uydu internet takımyıldızı olarak tanımlanıyor. Starlink, alçak dünya yörüngesinde (low earth orbit) yer alan alıcı ve vericilerle birlikte çalışan binlerce küçük uydudan oluşacak. Projenin en geç 2027 yılında tamamlanmış olması ve bu süreçte uzaya 12 bin internet uydusu yerleştirilmesi planlanıyor. SpaceX tarafından yürütülen ve 10 yıl sürmesi planlanan projenin toplam maliyetinin yaklaşık olarak 10 milyar ABD doları olacağı tahmin ediliyor.

Cashless Society

Pandemi sürecinde dünya ekonomisine dair tartışmalar sürerken; gündemde olan maddelerden biri “cashless society” yani “nakitsiz toplum” idi. Cashless society kavramı; finansal işlemlerin banknotlar ya da madeni paralar olmadan, işlem yapan taraflar arasında dijital bilgilerin aktarılması yoluyla yürütüldüğü bir ekonomik yapıyı tanımlamak için kullanılıyor. Cashless society kavramı dünyanın birçok noktasında ticarette, yatırım alanlarında ve günlük yaşamda, dijital yöntemlerin yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla tartışılan bir kavram haline geldi.

Aslında nakit dışı işlemlerin günlük yaşamda kullanımı 90’lı yıllarında elektronik bankacılığın yaygınlaşmasıyla zaten başlamıştı. Geçtiğimiz 10 yıllık süreçte PayPal gibi aracılar, Apple Pay gibi dijital cüzdan sistemleri, elektronik kartlar ve akıllı telefonlarla yapılabilen temassız ödemeler pek çok ülkede dijital ödeme yöntemlerinin yaygınlaşmasına sebep oldu. Bu ekonomik yapının ekonomik gücü elinde bulunduran ulus devletleri sıkıntıya sokacağı düşünülse de dijital yöntemlerin yakın gelecekte dünya çapında daha yaygın kullanılacağı öngörülüyor.

Teknolojik Gelişmeler: 3D Yazıcılar

Pandemi sürecinde yaşanan teknolojik gelişmeler arasında elbette 3D yazıcılar da yer alıyor. Özellikle sağlık sektörü için tedavi ve koruyucu ekipmanların üretimi konusunda 3D yazıcılar önemli bir rol oynadı. Gün geçtikçe daha yaygın olarak kullanılmaya başlanan 3D yazıcılar aracığıyla üretilen protezlerin, yapay organların gelecekte, bugün tedavi edilemeyen pek çok hastalık için kesin çözüm üretebileceği düşünülüyor.

Pandemi sürecinde yaşanan teknolojik gelişmeler ve geleceğin yükselişte olacak teknolojileri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Eğitim ve teknolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Son dönemde online kurslar oldukça yaygınlaştı. Pandemi süreci boyunca pek çok kurs iptal edildi, yüz yüze eğitimler askıya alındı, üniversiteler online sisteme geçiş yaptı. Bu durum online kursların yaygınlaşmasına sebep oldu. Peki kendimizi geliştirmek için hangi online platformlardan yararlanabiliriz?

Online Kurslar: Udemy

Online kurslar denildiğinde akla gelen ilk platformlardan biri elbette Udemy. Udemy, öğrencilere ve profesyonellere yönelik bir çevrimiçi öğrenme platformu. Udemy, zaman ve mekan sınırlaması olmadan, dil, yazılım geliştirme, e-ticaret, programlama dilleri, tasarım, pazarlama gibi pek çok alanda eğitim almanızı mümkün kılıyor.

Coursera

Stanford Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri profesörü Andrew Ng ve Daphne Koller tarafından kurulan Coursera, ücretsiz çevrimiçi eğitim ve çevrimiçi açık derslere ve katılmanıza olanak veriyor. Mühendislik, tıp, biyoloji, sosyal bilimler, hukuk gibi bir çok alanda ders içeriklerine ulaşabileceğiniz Coursera; kurslar, sertifika programları ve diploma programları sunuyor.

edX

edX, Harvard Üniversitesi ve MIT tarafından oluşturulan bir çevrimiçi kurs sağlayıcısı olarak biliniyor. edX, dünyanın farklı coğrafyalarından çok sayıda öğrenciye, farklı disiplinlerde ve üniversite düzeyinde çevrimiçi ve ücretsiz kurslar sunuyor. edX ile mimarlık, bilgisayar bilimleri, fizik, tıp, iletişim, sanat, teknoloji gibi pek çok alanda, Harvard Üniversitesi, Boston Üniversitesi, MIT, Caltech, Columbia Üniversitesi gibi pek çok üniversitede ders alma fırsatı bulabilirsiniz.

Lynda

Lynda, Kaliforniya’da kurulmuş bir şirket. Baskı tasarımı, sayısal fotoğraf, sayısal video, web tasarımı gibi konularda her düzeye uygun eğitim almanız mümkün. Lynda, aylık ve yıllık abone olmuş üyelerine; tasarım, sanat teknoloji alanlarındaki becerilerini geliştirmeleri için videolar sunuyor. Adobe, Corel, Filemaker, Apple, Microsoft Quark gibi pek çok firma ve ürüne ait içeriklere erişim imkanı veriyor.

Online Kurslar: Udacity

Udacity, Sebastian Thrun, David Stavens ve Mike Sokolosky tarafından kurulan ve kullanıcılarına online kurslar sunan, ücretsiz bir eğitim platformu. İlk olarak bilgisayar bilimleri alanında eğitimler sunmayı planlayan platform bugün pek çok farklı alanda hizmet veriyor. Udacity aracılığıyla öğrencilere yönelik üniversite düzeyinde eğitimlerin yanı sıra; profesyonellere yönelik mesleki kurslar almak da mümkün.

Pluralsight

Pluralsight, 2004 yılında Aaron Skonnard, Keith Brown, Fritz Onion ve Bill Willams tarafından kurulan bir çevrimiçi eğitim şirketi. Pluralsight, kullanıcılara abone olarak ya da ücretsiz deneme sürümünden yararlanarak;  oyun tasarımı, web tasarım, görsel efekt, CAD yazılımı gibi alanlarda dersler sunuyor.

Pandemi süreci nedeniyle dış dünyayla aramıza mesafe koymak zorunda kalsak da kendimizi geliştirmek için online kurslar ve çevrimiçi platformlar parmaklarımızın ucunda. Tüm bu platformlara ek olarak YouTube’da da ilgi alanlarınıza yönelik pek çok içerikten yardım alarak kendinizi geliştirmeniz mümkün. Konu hakkında daha detaylı bilgi almak ve eğitime dair daha fazla içeriğe ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Akıllı tarım uygulamaları günümüzde pek çok ihtiyacımızı karşılayabilecek nitelikte. İnsan nüfusu git gide artıyor ve kaynaklar hızla tükeniyor. Hal böyleyken gıdanın daha iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Bu nedenle yenilikçi uygulamalara ihtiyaç duyuluyor.

Dijital Dönüşüm ve Nesnelerin İnterneti

Bu süreçte elbette dijital dönüşüm ve beraberinde getirmiş olduğu teknolojiler yardımımıza koşuyor. Bu anlamda “nesnelerin interneti” oldukça önemli bir konu… Bu kavram; internet üzerinden cihaz ve sistemlere bağlanmayı, veri alışverişi yapmak amacıyla sensör, yazılım ve diğer teknolojilerle gömülü olan fiziksel nesnelerin ağını tanımlamak için kullanılıyor. Akıllı tarım söz konusu olduğunda nesnelerin interneti kullandığımız gıdanın tohumdan sofraya takibini sağlayabilecek bir sistem sunuyor. Çiftliklerin, tarlaların, seraların daha verimli kullanılması ve takip edilmesi bu sayede mümkün olabiliyor.

Akıllı Tarım Yöntemleri Gıdanın Kontrolü Sağlanabiliyor

Akıllı tarım yöntemleri ile çiftçiler tablet ya da telefonları aracılığıyla tarlalarını ve yapılması gereken işleri uzaktan kontrol edebiliyor. Böylelikle sürdürebilirlik kavramı içinde gıdanın kontrolünün sağlanması mümkün oluyor. Bu yöntem gittikçe azalan su kaynaklarının daha iyi kullanılmasına da olanak veriyor. Özellikle toprağın farklı seviyelerinde kullanılan sensörler aracılığıyla süreç detaylı bir şekilde takip edilebiliyor. Sıcaklık, nem, toprağın iletkenliği gibi değerler ölçülebiliyor. İlaçlama, gübreleme gibi tarımsal üretim sürecinde kritik öneme sahip işlemlerin doğru zamanda ve doğru ölçüde yapılması da sağlanmış oluyor. Bu sayede iş yükünün azalmasının yanı sıra; riskler de miminize edilmiş oluyor.

Tarım Araçları Dijital Dünyaya Göre Yeniden Şekilleniyor

Geleceğin akıllı çiftlikleri için takip sistemlerinin yanı sıra yeni tarım araçlarına da ihtiyaç duyuluyor. Örneğin; Dronelar sayesinde ulaşılması mümkün olmayan yerlere ilaç ya da tohum atılabiliyor. Bu tür araçlardan stratejik anlamda yararlanmak gerekiyor. Tarımsal üretim faaliyetlerinin yanı sıra, depolama ve dağıtım süreçlerinde de yenilikçi araç ve uygulamalardan yararlanılması önem taşıyor.

Depolardaki mahsullerin durumunu raporlayan sistemlerden, tüketiciye besinin üretim süreci hakkında bilgi veren uygulamalara kadar birçok yeni konu gündemde… Bu dijital teknolojiler kaynaklarının doğru kullanımının yanı sıra insan sağlığının korunmasına da yardımcı oluyor.

Akıllı sulama sistemleri sensörler aracılığıyla bitkilerin ihtiyacına göre sulama yapılmasına imkan veriyor. Bu sayede su israfının önlenmesi ve bitkilerin daha sağlıklı gelişmesi mümkün oluyor. Çiftliklerde kurulan meteoroloji istasyonları güneş ve rüzgara göre buharlaşma oranını tespit ederek sulama saatlerinin ayarlanmasına yardımcı oluyor.

Güncel hava durumu bilgileri, toprak parametlerinden ve önceki sezona ait verim haritasından yararlanarak gübreleme, ilaçlama reçeteleri hazırlanabiliyor. Böylelikle gerektiği kadar gübre ve ilaç kullanılarak daha az girdi kullanılması, daha çok kar elde edilmesi ve doğanın daha az zarar görmesi mümkün oluyor.

Kısacası; akıllı tarım uygulamalarının tarım bölgelerinde kullanımının yaygınlaşması gerekiyor.  Hem kaynakların hem insan sağlığının korunmasının yolu buradan geçiyor. Dijital dönüşüm, nesnelerin interneti, akıllı şehirler, geleceğin yükselen teknolojileri gibi konularda daha detaylı bilgi için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilir, web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Melek yatırımcı özellikleri arasında ilk sırayı emek, tecrübe ve bilgi birikimi almaktadır. Melek yatırımcıdan kasıt daha yeni başlanmış bir iş için yatırım yapan ve bu işlerin büyütülmesi için ortaya sermaye koyan kişidir. İşletmelerin büyümeleri ve gelişmeleri adına kuruluşların çok erken bir döneminde yatırım yapmayı öngören kişilerdir. Yüksek risk altında olup aynı zamanda da yüksek bir büyüme potansiyeline sahip firmalara yapılan özel yatırım tipidir. Ayrıca çoğu uzmana göre ‘girişimciliğin melekleri’ olarak da tanımlanmaktadır.

Melek yatırımcıların hedefledikleri arasında gelecek vaat eden işlere parasal desteklerde bulunarak yeni oluşum içerisinde bulunan bu buluşlara destek çıkmaktır. Çünkü potansiyel getirisi olan bir projenin hayata geçirilmesi esnasında bu durumun girişimciler tarafından ilgi çekici bulunması gerekmektedir.

Melek Yatırımcı Özellikleri ve Hedefledikleri

Melek yatırımcı özellikleri arasında bulunan bir diğer husus ise girişimcilerin iş fikri için hedeflerinin bulunmasıdır. Sistem içerisinde bulunan ‘melek’ kavramından kasıt girişimlere destek olan ve onları ileriye taşıyan kişi olarak tanımlanmaktadır. Melek yatırımcı yeni kurulan iş imkanlarına veya maddi olarak zorlanan işletmelere yönlendirdikleri finansal kaynaklarla onları tekrardan canlandıran kuruluşlardır.

Melek yatırımcılar daha çok potansiyeli yüksek olan ve gelecek vaat eden firmalara danışmanlık sağlamaktadırlar. Çünkü kendileri de birer başarılı danışman olduklarından değerli gördükleri alanlara daha çok eğilim göstermektedirler. Değer açısından diğer fonlara oranla %25’in üzerinde yüksek getirisi olan yatırımlara el atmaktadırlar.

Melek Yatırımcıda Bulunması Gerekenler

Melek yatırımcı özellikleri denince akla birçok nokta gelmektedir. Öncelikle melek yatırımcılar bireysel çalışabildikleri gibi toplu olarak da hareket etmektedirler. Grup halinde hareket edildiği takdirde daha çok alana daha fazla finansal kaynak sunulması oldukça kolay olmaktadır. Başarılı olduğunu ya da olabileceğini düşündüğü yatırımı destekleyerek girişim fırsatlarını da takip etmektedirler.

Hem sermaye sahibi olabilirler hem de yatırıma yönelik şahsi tecrübelere de sahip olabilirler. Melek yatırımcı olmanın gerektirdiklerinin başında kişisel tatmin duygusuna ulaşmaktır. Çünkü amaç sadece yatırılan paranın kendilerine olan dönüşünü sağlamak değildir. Özellikle çoğu melek yatırımcı özellikleri içerisinde kaynak sağladıkları firmalarda söz sahibi olmak istemeleri de yer almaktadır. Girişim sürecinde yer alan ve katma değer sağlayan yatırımcıların çoğunu iş adamları oluşturmaktadır.

Benzer konularda hakkında videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart’ın sosyal medya hesaplarını da takip edebilirsiniz.

Read More

Fulbright bursu Amerika’nın en köklü burs programı 1946 yılında hayata geçmiştir. 2. Dünya Savaşı sonrasında faaliyete başlayan bu burs programı eğitim ve kültür alanında ülkeler arasında etkileşim sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Senatör J. William Fulbright tarafından ortaya atılan bu fikir, öncelikle silahlı çatışmaya karşı olmak amacıyla hayata geçirilmiştir. Türkiye ile olan girişimler 1949 yılında imzalanan anlaşma ile ortaklık kurulmuştur. Türkiye’de bu program vasıtasıyla hem yurt içinde hem de Amerika’da eğitim görmek isteyen öğrencilere destek olmaktadır.

Fulbright Eğitim Komisyonu, Türk ve Amerikan vatandaşları içerisinde bulunan öğrencilere, araştırmacılara ve pek çok profesyonel bireye akademik görevlerini gerçekleştirebilmeleri için fulbright bursu sağlamaktadır. Bu burs aynı zamanda çoğu kişiye iş ve staj imkanı da sağlamaktadır. Ayrıca Amerika’da eğitim almak ya da araştırmalarda bulunmak isteyenlere ücretsiz olarak tam bilgi aktarımı da sağlanmaktadır.

Fulbright Bursu Başvuru Koşulları

Amerika’da doktora ve yüksek lisans yapmak isteyenler için sağlanan burs imkanıdır. Burs programları arasındaki tek bir program hariç diğer hepsi doktora ve yüksek lisans öğrencileri için verilmektedir. Üniversite öğrencilerine verilen tek fulbright bursu meslek yüksek okullarına verilenidir. Bu burs programı oldukça kapsamlı olup genel olarak doktora ve araştırma için gelenlere verilmektedir.

  • Yüksek lisansını tamamlayan öğrencilerin sonuç belgelerini almış olmaları,
  • Herhangi bir lisans programından mezun olmuş olmak ya da 4. Sınıf öğrencisi olmak,
  • Mezuniyet ortalaması en az 3.50 veya en az 88.33 olması,
  • Yüksek lisans yapan öğrencilerin bu yöndeki mezuniyet ortalamalarının alınacak olması,
  • TOEFL puanının en az 75 ya da IELTS puanının en az 6 olması şeklinde belirtilmektedir.

Burs İçin Gerekli Belgeler

Doktora ve yüksek lisans burs ücretleri bir akademik yıl için ortalama 50 bin dolar kadardır. Bu ücret içerisinde eğitim masrafları ve ücretleri, kitap masrafları ve yerleşme masrafları da yer almaktadır. Ayrıca üniversite sağlık sigortası ve uçak biletleri de fulbright bursu kapsamında bulunmaktadır. Bunların dışında araştırma ve meslek yüksek okulu bursları ücretlerinde farklılıklar oluşabilmektedir.

  • Başvuru çıktısı,
  • Online başvuru formu,
  • Mezun olunan programlar için onaylı diploma örneği ya da geçici mezuniyet belgesi çıktısı,
  • Mezun olunmamışsa resmi onaylı öğrenci belgesi,
  • Transkript dökümü,
  • 3 adet referans mektubu,
  • TOEFL veya IELTS sonuç belgesi,
  • CV (İngilizce Özgeçmiş),
  • Kimlik fotokopisi,
  • İmza formu ve
  • Fotoğraf.

Benzer konular hakkında bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube Kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca en yeni blog yazılarına ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın blog sayfasını takip edebilirsiniz.

Read More

Fikri mülkiyet hakları; telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olarak 2’ye ayrılmaktadır. Telif hakları fikri mülkiyet olarak da tanımlanmaktadır. Telif hakları daha çok kendini edebiyat, sanat, mimari gibi eserler üzerinden göstermektedir. Telif haklarını 4 alt başlıkta toplamak mümkündür. Bunlar; müzik eserleri, güzel sanatlar, edebi eserler ve sinema eserleri olarak ifade edilmektedirler. Bu hakların hepsi şahsa ait olup üçüncü kişiler tarafından kullanılması ya da izinsiz elde edilmesi kanuna aykırılık teşkil etmektedir.

Sınai mülkiyet hakları ise; sanayide ve tarımdaki buluşlar, tasarım çalışmaları, patent ve marka haklarını da kapsayan kavramdır. Fikri mülkiyet hakları içerisinde bulunan sınai mülkiyet hakkı aynı zamanda özellikle ticaret alanında üretilen ürünlerin üretici firma tarafından kendi adlarına tescil edilmesini sağlamaktadır. Bu sayede üretici firmalar ürettikleri malları ya da ürünleri satma hakkına belirli bir süreyle sahip olabilmektedir.

Fikri Mülkiyet Hakları ve Bazı Temel Tanımlar

Marka: Belli bir malın ya da belli bir hizmetin kişilerce veya işletmeler tarafından üretildiğini yahut sunulduğunu göstermektedir. Genel kabul gören durum marka için koruma süresi sınırsızdır. Ancak bazı durumlarda süreyle sınırlandırılabilmektedir.

Patent: Fikri mülkiyet hakları içerisinde bulunan kavramların en önemlilerindendir. Olan bir işin daha iyi olmasını sağlamak amacıyla yapılan ya da meydana gelen problemlere olumlu sonuçlar sağlayan süreç olarak ifade edilmektedir. Sadece buluş sahibine ait olan bir haktır. Patent için verilen süre ise 20 yıl olarak belirlenmiştir.

Tasarım: Endüstride ya da güzel sanatlar alanında üretilen nesnelerin estetik özelliklerini öne çıkaran bölümdür. Tescil süresinin ömrü yaklaşık 25 yıldır.

Telif: Özellikle edebi eserler üzerinde kendini gösteren bu hak eser yazarlarına yönelik olmaktadır.

Coğrafya İlişkisi: Belli bir coğrafi bölgeye ait olan ve coğrafyadan kaynaklı olarak kendinde bulunan nitelikleri ifade etmektedir.

Ticari Bilgi: Erişme kolaylığı olmayan ve gizli olması sebebiyle ticari değeri yüksek olan belgelerin veya bilgilerin yasal yollarla kontrol altına alınmasıdır.

İş Dünyasında Fikri Mülkiyet

Bilgi ağırlıklı çalışmanın hız kazandığı iş dünyasında fikri haklar, iş yönetiminde alınan kararların değerlendirilmesini sağlamaktadır. Piyasaya sunulan her bir ürünün temelinde insan yaratıcılığı yatmaktadır. Sunulan markalar ve yeni buluşlar iş hayatında çalışan bireyler tarafından her gün pazara sunulmaktadır. Ortaya konulan yeni bir buluş ya da yapılan bir tasarım, firma tarafından koruma altına alınmadığı takdirde diğer firmalara kaptırma riski ile karşı karşıya kalabilmektedir. Buluşu ya da tasarımı ilk olarak ortaya atan firma bu haklarından yararlanamaz. Bu nedenden ötürü buluşunu ortaya koyan firma fikri mülkiyet hakları sayesinde kendilerini garantiye alabilmektedir.

Benzer konular hakkında fikir sahibi olmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın Youtube kanalına abone olabilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart’ın sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Read More