Monthly Archives Temmuz 2020

Yaşam bilimleri ve bu alana ilişkin üniversite bölümleri önümüzdeki yıllarda önemli bir konuma ulaşacaktır. Yaşam alanına ilişkin bölümlerde çok ciddi bir ilerleme gerçekleşecektir. Bu süreçte üniversite bölümlerinin ağırlıklarında bazı değişiklikler yaşanacaktır. Sevgili gençler, ne yapıyorsanız yapın, bölümünüze iyi bakın. Üniversitede alan seçiminin doğru yapılmasına bu süreçte önem verilmelidir.

Üniversitede alan seçimi ikinci sınıftan sonra yapılmalıdır. Yani pek çok kişi, aynı bölümden mezun olabilmektedir ancak herkesin çalıştığı alan farklı olmaktadır. Bu alanın doğru seçilmesi son derece önemlidir. Kişilerin iş araması doğru değildir. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde dahi iş aransa, istenen işin bulunması kolay olmayacaktır. Şirketler, artık yeni çalışanlar almayacaktır. Çünkü şirketlerin için çalışan yeni bir personel almak son derece zor bir süreçtir. Çünkü bu şekilde çalışan alımlarının şirketlere ve kurumlara pek çok maliyeti bulunmaktadır.

Yaşam Bilimleri ve Yaşam Boyu Eğitim İçin Bu Süreçte Neler Yapılmalıdır?

Yaşam bilimleri ve yaşam boyu eğitim için bu süreçte yapılması gerekenler bulunmaktadır. Bu süreçte iş aramak yerine, iş kurulabilecek alanlara girilmesi tavsiye edilebilir. Kişinin minimum 2 ya da 3 farklı işi aynı anda yapıyor olması gerekmektedir. Çünkü artık sabah 9’da işe başlama ve akşam 6’da işten ayrılma gibi bir çalışma usulü bitmiştir. Part Time çalışma ile büyüyen yeni bir çalışma akımı ortaya çıkmıştır. Yeni iş alanlarının nasıl öğrenilmesi gerektiğine dair sorulara şu yanıt verilebilir. Kişilerin bu öğrenme sürecinde ters mühendislik yapmaları gerekmektedir. Start-Up’lar detaylı bir şekilde incelenmelidir. Start Up incelemek ya da Start Up görmek, 21.yüzyılın en önemli ajandalarındandır.

Start Up’ların içerisine girmek ve oralarda belirli bir şekilde yer almak önemlidir. Bugün Google’ın altında çalıştığını söyleyen pek çok kişi, aslında Google’ın Start Up’larında çalışmaktadır. Günümüzde çalışma şartları çok değişmiştir ve halen daha değişmektedir. Bu değişen duruma göre kişilerin kendisini doğru bir şekilde geliştirmeleri gerekmektedir. Start-Up’ların içeriklerini görmek faydalı olacaktır. Kişinin kendi alanına ilişkin bir Start-Up bularak yaşam boyu alması gereken eğitimi de öğrenmesi mümkündür. Start-Up incelemeleri ihmal edilen davranışlar arasında yer almaktadır. Bugün Harvard Üniversitesi’nden mezun olup da işsiz gezen çok sayıda insan bulunmaktadır. Harvard Üniversitesi mezunlarının %40’ı işsizdir. Bu durum pandemi döneminden sonra daha da artacaktır. Stanford Üniversitesi mezunlarının ise yalnızca %3’ü işsizdir. Bu durumun nedeni merak edilmektedir. Stanford Üniversitesi’nin mutsuzluk oranı da %1,5 gibi düşük bir orandadır. Start-Up incelemeleri kesinlikle ihmal edilmemektedir. Bu tarz incelemeler ihmal edilemeyecek kadar önemlidir.

Read More

İnternet yoluyla bilgi erişiminin kolaylaşması ve yaygınlaşmasıyla beraber öğretmenlik değerinin azaldığı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak öğretmenlik mesleği düşünülenin aksine gelecekte büyük değer kazanacaktır. Öğretmenlik mesleğinin değeri çoğu zaman küçümsenir. Aslında her şeye bu kadar kolay ulaştığımız 21. yüzyılda öğrencilere yol göstererek geleceği değiştiren liderler yetiştirme görevi öğretmenlerindir. Her dönemde olduğu gibi öğretmenler bir nevi gizli kahramanlarımız. Sosyal ve mesleki yetkinlik kazanmak için kendini iyi yetiştiren öğretmenler geleceğin, değişimin yol göstericileri olacaklar. Geleceği etkilerken doğru yönde etkilemek de önemli elbette. Peki öğretmenler kendilerini mesleki ve sosyal anlamda nasıl geliştirmeliler? Geleceği etkilerken nelere dikkat etmeliler?

Farklı Bakış Açıları Kazanan Öğretmenlik

Esnek düşünebilme yeteneği öğretmenlik mesleğinin olmazsa olmazıdır. Öğretmen birden farklı bakış açısını göstererek öğrencilere seçme şansı verir. Bu nedenle bir öğretmenin düşünce yapısında taraflı yaklaşımlar yerine esnek bakış açısına sahip olması oldukça önemli. Eğer eğitim hayatında öğretmenler farklı bakış açıları kazanabilecekleri seminerler ve çeşitli eğitimleriyle kendilerini geliştirirlerse esnek bakış açısına sahip olmaları çok daha kolay olacaktır.

Cesaretlendirici Öğretmenlik

Ancak başaracağına inanan çocuklarla gelecek parlaklaşabilir. Öğretmenin desteği çocukların geleceğini doğrudan etkilemektedir. Şevk kırıcı bir şekilde öğretmenin sürekli eleştirel davranması çocukların kendilerini yetersiz hissetmelerini sağlar. İleri de başarı vaat eden küçük zihinleri olumsuz etkileyen öğretmen yorumlarından ötürü pes eden birçok öğrenci var. Tersine cesaretlendiren yaklaşımlarıyla hayatları değiştiren öğretmenlerde. Bu nedenle cesaretlendirici öğretmen olmak geleceği büyük oranda değiştirecektir. Öğrencilere başaracaklarını hissetmeleri, yanlışlarını gösterirken eleştirmek için değil düzelterek öğrenmeleri için geri bildirimlerde bulunmak geleceğin aranan öğretmeni olmanızı sağlayacaktır. Devir teknoloji devri olsa bile biz insanlar teşvik edilmeye ihtiyaç duyarız. Öğrencilerin de teşvik edicileri öğretmenlerdir. Kendilerinden daha iyi bilen, bir alanda uzmanlaşmış birisinin “aferin” demesi öğrenciyi yükseklere taşıyacak ve daha çok araştırma yapmasını sağlayacaktır.

Öğrenmeye Açık Öğretmen

Öğreten birinin öğrenmeyi sevmesi gerekir. Öğretmenlik mesleğinin öğrenmekten asla vazgeçmeyen, öğrenmek onun için bir zevk haline gelmiş bireylere ihtiyacı var. Bilgiler her zaman değişir ve siz öğretmen olarak bilgiyi taşıyıp aktaransınız. Değişime ayak uydurarak sürekli bir öğrenme halinde olmanız görevinizin bir parçasıdır. İnternetten bilgiye ulaşmak oldukça kolay fakat düzenli araştırmalar yaparak tüm bilgileri ayıklayarak doğru bilgiye ulaştıran yine öğretmenler olacaktır.

İletişimi Güçlü Öğretmen

 Öğrencileri doğru yönlendirmek de öğretmenlerin görevidir. İnternet yoluyla öğrenciler istedikleri alanları saptayabilir kendilerini geliştirebilir, farklı fikirler edinebilir. Fakat öğrencisini tanıyan ve gözlemleyen bir öğretmenin vereceği tavsiyenin yerini hiçbiri tutamaz. Eğer öğrencilerinizle iletişiminiz güçlü olursa geleceği güzelleştiren ve fark yaratan bir öğretmen olursunuz. Böylelikle internet erişimi yerinizi dolduramaz.

Kendini Bilen Öğretmen

Üzerinde durulmayan ancak çok önemli bir özelliktir öğretmenlerin kendini bilmeleri. Bir öğretmen öğrenciden daha çok bilgiye sahip diye kendini üstün görmemelidir. Kendi sınırlarının ve kusurlarının farkında olmalıdır. Kendini bilmeyen öğretmenler öğrencilerin şevkini kırarak onların geleceğiyle oynarlar. Öğretmenlik ego tatmini için var olan bir meslek değildir. Gelişirken geliştirdiğinizi asla unutmayın. Her şeyi bilircesine davranmaktansa öğrencilerinize söz hakkı tanımanız, fikir paylaşımı sağlamanız değer katacaktır. Sizin düşünmediğiniz açılarda düşündüğünde “değişik bir bakış açısı, hiç böyle düşünmemiştim, yaratıcı.” Gibi sıfatlarla destekleyici davranmak onları da sizi de geliştirecektir.

Öğretmenlik mesleğinin geleceğiyle ilgili daha fazla fikir almak için aşağıdaki linkten Youtube videomuzu izleyebilirsiniz.

Read More

Mühendislik alanının geleceği büyük bir değişim içerisine girmekte. Teknolojinin ilerlemesi insan gücüne ihtiyaç olmayacak mı acaba sorularını akla getirmektedir. Unutulmaması gereken durum ise teknolojiyi sağlayanların yine insanlar olduğudur. İnsan gücü yoluyla teknoloji ilerlemekte ve gelişmektedir. Teknolojinin ilerlemesi için doğru eğitimleri almış ve kendini doğru yönde geliştirmiş mühendislere ihtiyaç duyulmaktadır. Teknoloji üreten, yapay zekayı uygulamalarında kullanan mühendis olmak önem kazanacak. Mühendislik eğitiminin hangi okuldan alındığı da son derece önemli olmakta. Gelecekteki mesleklerde bu alanın ağırlığı da oldukça fazla.

Mühendislik: Yapay Zeka Mühendisliği

Yapay zeka mühendisliği bölümü sıkça her üniversitede rastlanabilecek bir bölüm değildir. Fakat üniversiteler yavaş yavaş mühendislik alanlarında yapay zekayı işin içine katarak yeniden sistemleşmektedir. Makine, elektrik, kimya ve inşaat mühendisliğinde yapay zeka yan alan olarak kullanılmaktadır. Bu mühendislik alanındaki bireyler doğru değerlendirilirse yapay zeka üreticileri olurlar. Bu konudaki ilerlemeleri takip eden yenilikçi üniversitelerde okumak, kendi kendinize araştırmalar yapmak, eğitimler almak kendinizi gelecek şartlarına uygun şekilde geliştirmenizi sağlayacaktır.

Mühendislik: Biomedikal Mühendisliği

Uzun zamandır sağlık alanında teknolojinin yarattığı büyük değişiklikler söz konusu.  Kalp pili gibi araçlarla başlayan sağlık teknolojisi gün geçtikçe ilerlemektedir. İnsan ömrünü uzatan birçok medikal teknoloji aracı bulunmuş ve bulunmaya devam etmektedir. Aslında sağlık alanında teknolojinin büyük gelişmeler yaratabileceği, dahası insan ömrünü uzatabileceği keşfedildiğinden beri biomedikal mühendisliği ortaya çıkmış ve önem kazanmıştır. Bu alanın da geleceği oldukça parlaktır.

Genetik Mühendisliği

Gen yapısındaki oynamalar hastaları iyileştirmekten tutun insanı daha güçlü ve dayanıklı hale getirmeye kadar uzanır. Genetik mühendislerinin işi de genlerimizi olumlu yönde değiştirmek ve genetik yoluyla oluşan insan hayatını zora sokan durumlardan arınmayı sağlamaktır. Çin gibi bazı ülkeler genetik alanında büyük gelişmelere imza atarak araştırmalar yapmaktadırlar. Genetikle oynamak eleştirilen bir durum olmasına rağmen faydaları da yadırganamaz. Teknolojiyle iç içe olan genetik mühendisliği de geleceği parlak meslekler arasındadır.

Read More

Times Higher Education İngiltere merkezli eğitim amaçlı çıkan bir dergidir. Bu dergi haftalık olarak Birleşik Krallık içerisinde yayınlanır ve yüksekokullar hakkında haber ve gelişmeler konusunda yazılar barındırır. Bu dergi ayrıca her yıl için okullarda yapılan yenilik ve haberleri baz alarak dünya üzerindeki en iyi üniversiteler sıralaması yapar. Oldukça tarafsız bir şekilde bu listeyi hazırladığı için tüm dünya üniversitelerinde bu listeye girmek oldukça önemlidir.

Ülkemizde de bazı üniversiteler bu liste içerisinde kendine yer bularak bizleri gururlandırmaktadır. Ama bu gün dikkat çekeceğimiz konu Times Higher Education dergisi içerisinde kendisine yer bulan en iyi 5 Alman üniversitesi olacak. Ülkemizde Alman üniversiteleri lisans, yüksek lisans ve Doktora için çok fazla tercih edilmekte.

Neden Alman Üniversiteleri Tercih Ediliyor?

Alman üniversitelerinin Yüksek Lisans ve Doktora için tercih edilmesinin birden çok sebebi vardır. İlk olarak dikkat çeken kısım ise bu üniversitelerin Avrupa ülkeleri içerisindeki birçok üniversiteye göre daha ucuz olmasıdır.Bu ucuzluk yanında birde yüksek kalitede öğretim ve Almanya merkezli iş olanakları da getirince oldukça kaçınılmaz bir tercih olmakta. Avrupa’nın sanayi merkezi olan Almanya birçok mühendislik öğrencisi için yüksek lisans, doktora ve iş imkanı olarak ilk sırada yer alan bir yerdir.

Alman üniversiteleri başarılı eğitim ve aldığı ödüller ile çok rahat bir şekilde Higher Education dergisi içine çok sayıda üniversite sokmuştur.

1 –  Times Higher Education: Freiburg Albert – Ludwigs Üniversitesi

Freiburg Albert – Ludwig Üniversitesi tam 1457 yılında kurulan son derece kaliteli ve bir o kadar da eski bir üniversitedir. Zaten üniversitenin 100’lerce yıl ayakta kalarak eğitim göstermiş olması da bunun en büyük kanıtıdır. Times Higher Education dergisi Freiburg Üniversitesi’ni dünya sıralamasında 76. sıraya yerleştirmiştir. Freiburg kenti içerisinde bulunan bu üniversite Fransa ve İsviçre sınırlarına oldukça yakın bir nokta içerisinde bulunmaktadır.

3 ülke için de ortak bir üniversite olarak kullanılmaktadır. Şehrin nüfusu 220 bin iken bu ülkede yaşayan yabancı kişi sayısı ise 30 bindir. Freiburg Üniversitesi, sosyal bilimler başta olmak üzere birçok bilim dalı üzerine yaptığı araştırmalar ile oldukça saygın ve sevilen bir üniversite olmayı başarmıştır. Lisans, yüksek lisans, doktora ve akademik departmanlarında yaklaşık olarak 22 bin öğrenciye ev sahipliği yapan bir üniversitedir.

Bu öğrencilerin ise tam 3,500 tanesi ülke dışından gelen yabancı öğrencilerdir. Özellikle sosyal bilimler alanında araştırma ve çalışma yapmak isteyen birçok öğrenci master ve doktora için bu üniversiteyi seçmektedir. 11 fakülte genelinde 180 lisans ve yüksek lisans programları bu üniversite içerisinde yer almakta. Bu üniversitede öğrenim hem AB üyesi ülkeler öğrencisi için hem de AB üyesi olmayan ülkeler için ücretsiz.

2 – Berlin Humboldt Üniversitesi

Berlin Humbodlt Üniversite ülkemizde de çok sevilen ve çok tercih edilen Alman üniversiteleri arasında yer almaktadır. Humboldt 1810 yılında kurulan bir Alman devlet üniversitesidir. Times Higher Education sıralamasında bu Alman üniversitesi 67. sırada bulunmaktadır. Berlin Humboldt Üniversitesi Art and Humanites yani Sanat ve Beşeri Bilimler alanında dünya çapında oldukça saygın bit yere sahiptir. Bu üniversite ağırlık olarak Antik Bilimler, Bilim Tarihi, Matematik, Malzeme ve Optik bilimler konularına yönelmektedir.

Bunun dışında ise Berlin Humboldt Üniversitesi iklim konusunda yoğun ve önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu üniversite 9 fakültede 57 lisans, 77 yüksek lisans ve master programına sahiptir. Lisans programında 24 farklı eğitim İngilizce olarak bu üniversite gösterilmektedir. Almanya’nın üniversiteler şehri olan Berlin’de olan bu üniversite aynı zamanda Almanya’da tüm modern üniversitelerin annesi olarak gösterilmektedir. Alman mimarisinin oldukça başarılı ve etkileyici örnekleri bu üniversitenin binalarında oldukça güzel olarak kullanılmıştır.

Birçok büyük Alman düşünürü burada eğitim görmüştür. Tüm bu özellikler göz önünde bulunduğunda Berlin Humboldt Üniversitesi’nde okumak oldukça cezbedici olmaktadır.

3 – Heidelberg Üniversitesi

Heidelberg Üniversitesi Times Higher Education listesinde en yüksek 3. sırda bulunan bir Alman üniversitesidir. Higher Education bu üniversiteyi dünya sıralamasında 47. sıraya yerleştirmiştir. Üniversitenin kuruluşu ise oldukça eskiye dayanıyor. Heidelberg Üniversitesi tam olarak 1386 yılında kurulmuş olup Almanya’nın en eski üniversitesi unvanına sahiptir. Teorik bilgilerin yanı sıra bu üniversite araştırmalar için çok ciddi bir bütçe ayırmaktadır.

Tıp ve biyoloji alanında dünya çapında zirveye oynayan oldukça başarılı bir üniversitedir. Almanya sınırları içerisinde tıp okumak isteyen öğrencilerin tercih sıralarında bir numara olması gereken bir üniversitedir. Heidelberg Üniversitesi 12 fakülteden ve yaklaşık olarak 100 bölümden oluşmaktadır. Yaklaşık olarak 32 bin öğrenci burada eğitim görmektedir. Bu öğrencilerin yüzde 20’si ise Almanya dışından gelen öğrenciler olması ile dikkat çekmekte.

Alman Devlet üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi okul için istenen bir ücret bulunmuyor. Fakat bu üniversite 2018 yılı itibari ile Almanya dışından gelen öğrencilerden 1,500 euro harç ücreti almaya başladı. Biyoteknoloji, biyomedikal ve tıp alanlarında oldukça ii bir üniversite olan Heidelberg Almanca dilini koruyarak eğitim ve öğretimine devam etmekte. Almanca dışında ise yüksek lisans ve bazı lisans bölümlerinde ise İngilizce diğer dillere göre daha fazla tercih ediliyor.

4 – Münih Teknik Üniversitesi

Münih Teknik Üniversitesi Times Higher Education dergisine göre Almanya’nın en iyi 2. üniversitesi olmuş durumda. Bu üniversite dünyanın en iyi özel anlaşmaları olan bir üniversitedir. 1868 yılında kurulan Münih Teknoloji Üniversitesi Almanya’nın en eski üniversitelerindendir. Dünyaca ünlü Alman otomotiv firmaları ile ortak olarak üniversite sanayi iş birliği içerisinde olan bir üniversitedir. Münih Teknik Üniversitesi diğer Alman üniversiteleri gibi devlet üniversitesidir. Mühendislik ve bilişim konusunda Avrupa’daki en iyi 5 üniversiteden biri olarak gösteriliyor.

165 bölüm içerisinde yeni konuları ( AI, otomasyon, üretim sektörü gibi ) önemli birçok bölüm bu üniversite içerisinde bulunmaktadır. Buradaki yaklaşık öğrenci sayısı ise 41 bindir. Bunların ise yüzde 21’i dışardan gelen öğrencilerden oluşmaktadır. Bunların yanı sıra ise Münih Teknik Üniversitesi içerisinde tam 9 bin adet öğretim görevlisi bulunmaktadır. Bunların 524 tanesi ise profesör. Kuka Robots firmasının en önemli laboratuvarları bu üniversite içerinde bulunmaktadır.

Reuters tarafından en yenilikçi üniversiteler sıralamasında Almanya’nın en yenilikçe üniversitesi Münih Teknik Üniversitesi seçilmiştir. Times Higher Education gibi Reuters’da bu üniversitenin yaptığı çalışmalarını ödüllendirerek ne kadar başarılı bir üniversite olduğunu göstermiştir.

5-Times Higher Education Dergisine Göre Almanya’nın En İyisi Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi

Tartışmasız olarak Almanya sınırları içerinde bulunan en kaliteli ve en iyi üniversitesi Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’dir. 1472 yılında kurulan bu üniversite yaptığı bilimsel araştırmalar ve aldığı patentler ile dünya çapında kaliteli bir üniversitedir. Almanya içerisinde öğrenci nüfus sayısına göre en yüksek 2. üniversite Ludwig Üniversitesi’dir. Öğrenci sayısı yaklaşık olarak 52 bindir. 8 bin üzerinde öğretim görevlisi ve bine yakın profesörü ile oldukça başarılı bir üniversitedir.

Bu üniversite içinde okuyan öğrencilerin yüzde 20’ye yakını Almanya dışından gelen öğrencilerdir. 16 fakülte genelinde beşeri bilimler, kültürel bilimler, iktisat, hukuk, sosyal bilimler ve özellikle tıp alanında oldukça dikkat çeken ve başarılı olmuş bir üniversitedir. Ludwig Maximilian Üniversitesi ülkemizde birçok akademisyenin öğrencilerini yollamak istediği bir üniversitedir. Times Higher Education tarafından dünyanın en iyi 32. üniversitesi Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi seçilmiştir.

Read More

Yapay zeka önemli konulardan bir tanesidir. Pandemi sürecinde de hayatımızda pek çok değişiklik meydana gelmiştir. “21. Yüzyılda 21 Ders” kitabının okunmasını tavsiye etmekteyim. Bu kitabın yazarı Yuval Noah Harari’dir. Harari önemli bir pozisyonda yer alan bir insandır. Çok önemli konuları, çok önemli bir şekilde tartışabilmektedir. Harari; Youtube ve Twitter üzerinden de takip edilebilir.

Dünya genelinde, önemli bir noktada girişimin nasıl yürüyebileceğini ve bu anlamda yeni order’ın kurulabilmesi için bir kriz zaten beklenmekteydi. Hatta benim bu konuda, 17 Aralık 2020 tarihli videom da bulunuyor. “Dünyayı değiştirmek için ya bir meteor gelecek ya da bir pandemi ortaya çıkacak” şeklinde açıklamalarda bulunmuştum. Korona virüs konusu bilindiği üzere The Simpsons’da da kullanılmıştı. Bill Gates ve Melinda Gates Vakfı da bu süreçte işleri bu olmasa da aşırı bir şekilde konu ile ilgilenmişlerdi.

https://www.youtube.com/watch?v=efDbpHnXqgQ

www.futurebuff.com üzerinde “The Singularity” adı verilen ve benim gerçekten çok sevdiğim bir tablo bulunuyor. Tuhaflık noktası olarak adlandırılan bir noktada önemli bir olay yaşanacağı öngörülmekte. MIT’e göre bu noktadaki olayın, 2025 ile 2030 yılları arasında olacağı beklenmekte. Bu noktada, yaklaşık 3 milyar kişinin etkileneceği bir olayın yaşanacağı belirtilmiştir. Bu kriz özellikle Avatar projesi olarak isimlendirilen bir projedir. 9 Ocakta, bu sistem denenmişti. 9 Ocak 2020 itibarıyla ilk kısmın başarıldığı anlaşıldı, yani bu kısım tamamlandı. Akıllı telefonlar sayesinde insanın takip edilmesi yani, 2020 ile 2025 arası yeni modellerin de devreye girmesi gerekmektedir.

Bir konuyu paylaşmak istiyorum. Şu an için büyük şirketlerde kas gücüyle çalışan insanlara çip takılmaya bile başlandı. Güvenlik sebebiyle bu uygulamanın yapıldığı belirtilmekte. Türkiye’nin, özellikle sanayi bölgesinde bulunan otomotiv sektöründe bu tür implantlar başladı. Bu konuya ilişkin bende videolar dahi bulunmakta. Bunun patentleri ve başvuruları çoktan yazıldı. Harari’ye göre de bu son jenerasyon insanlar, ya hacklenecekler ya da keklenecekler. 2040-2045 yıllarına doğru gelen böyle bir süreç bulunmaktadır. İnsanlara takılan çipler, deri altına girebilmekte ya da askerlerin taktıkları künyeler gibi kullanılabilmektedir. Bu tarz kolyeler yapılıp bu şekilde güvenlik sebebiyle, yani kişinin kiminle beraber olduğu, kişiye kaç kişinin yaklaşabileceği gibi verilerin elde edilmesi sağlanabilmekte.

Elon Musk’ın Nörolink Projesi-Yapay Zeka

Amacımız olabildiğinde hesap verilebilir etik normları yüksek insanlar yetiştirmektir. Bu tarz insanlar yetişsin ki bu işin karanlık tarafını engellemek mümkün olabilsin. Bu işin bir numaralı elemanlarından biri Elon Musk’tır. Musk aslında bir piyon konumunda yer almaktadır. Musk çok takdir edilmekte ancak gerçekte durum böyle değildir. Musk şu an için zaten Tesla’nın da başında yer almıyor. Hatta belki duymuşsunuzdur, kendisi Tesla’nın içerisine bile giremeyen birisidir. Ben bile Tesla’nın içerisine daha çok giriyorumdur. Yani yasaklı Tesla’nın içerisinden bahsediyorum, burası Tesla’nın fabrikasıdır.

Elon Musk’ın olduğu söylenen Nörolink projesini destekleyen başka bir proje daha bulunmaktadır. Bu projenin ismi Starlink Projesi’dir. Elon Musk’un kurduğu SpaceX şirketi tarafından atılan her falconun ile birlikte devasa 400 uydunun uzaya yerleştirileceği bilinmektedir. Bu proje ile birlikte Dünya’yı çevreleyen internete erişimi sağlayan bir uydu ağı oluşturulması hedeflenmektedir. Projenin en geç 2027 yılında tamamlanması beklenmektedir. Bu sayede, 12.000 internet uydusunun uzaya yerleştirilmesi hedeflenmektedir.

Starlink projesinin tamamlanması ile birlikte sistemsel olarak dijital değişim olayı da gerçekleşmiş olacaktır. Bu anlamda pandemi krizi bir deneme olarak nitelendirilmektedir. Şu an için yapay zeka her yerde bulunmaktadır. Biz farkında olmadan her yerde insanları dinleyen ve bunları işleyen pek çok sistem yer almaktadır. İlerleyen süreçte yaşam bilimleri de ciddi anlamda değişime uğrayacaktır.

Read More