Monthly Archives Haziran 2020

Meslek seçimi; geleceğimize yön veren en önemli kararlardan bir tanesi… Bu karar, bireyin bütün hayatını etkileyebilecek, hayattaki yolunu ve toplum içerisindeki konumunu belirleyebilecek bir karar. Peki; Meslek seçimi neden bu kadar önemli? Meslek seçini etkileyen faktörler nelerdir? Bunları birlikte inceleyelim.

Meslek Seçiminin Önemi

Meslek seçimi insan yaşamını pek çok açıdan şekillendiriyor. Meslek seçiminiz alışkanlıklarınızı, çevrenizi, yaşam tarzınızı etkileyen bir faktör.

Meslek seçimiyle ilgili karar alma süreci günümüzde eskisinden çok daha karmaşık bir hal aldı. Çünkü; öğrencilerin önünde eskiye oranla çok daha fazla seçenek bulunuyor. Tercih edilebilecek alanlar ve bölümler şekillendi; meslekler kendi içlerinde farklı uzmanlık alanlarına ve alt dallara ayrıldı. Bazı meslekler ön plana çıkarken, bazıları değer kaybetti ya da nitelikleri değişti. Tüm bunlar karar alma sürecini karmaşık ve zor bir hale getirdi.

Elbette her mesleğin belli gereklilikleri var. Her meslek için farklı bir beceriye ve yeteneğe sahip olmak gerekiyor. Meslek seçiminin önemi en çok da burada devreye giriyor. Öğrencilerin, kendilerine uygun mesleği belirlerken hayallerinin ve ideallerinin yanı sıra; neler yapabildiklerinin, yapabileceklerinin, yeteneklerinin ve becerilerinin farkına varmaları gerekiyor.

Meslek Seçimi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Meslek seçiminin önemi ve hayatınızı nasıl etkileyeceğinden bahsettik. Peki; meslek seçiminde nelere dikkat edilmeli? Hangi mesleği yapmanız gerektiğine nasıl karar vermelisiniz?

Doğru mesleği seçebilmek için öncelikle kendinizi iyi tanıyor olmamız gerekiyor. Öğrencilerin, ilgi alanlarını, kişilik özelliklerini, hangi alanlarda yetenekli olduklarını, neleri başarabileceklerini biliyor olması doğru kararlar alabilmeleri için önemli bir unsur.

En az kendinizi tanımak kadar önemli olan bir diğer nokta ise meslekleri tanımak. Seçmek istediğiniz meslek için ne gibi niteliklere sahip olmalısınız? Mesleğinizi hangi koşullarda ve nasıl bir çalışma ortamında gerçekleştireceksiniz? İş olanakları neler? Yapacağınız meslek, hayattaki hedeflerinizi gerçekleştirmenize imkan veriyor mu? İstediğiniz hayat standartlarını yakalamanız mümkün olacak mı? Seçeceğiniz meslek gelecekte de var olacak mı? Bu soruları kendi nitelikleriniz ve istekleriniz doğrultusunda cevaplamanız karar alma sürecinde yardımcı olacaktır.

Bunlara ek olarak; mesleki eğitiminizi alacağınız kurumun da en az meslek seçiminiz kadar büyük bir öneme sahip olduğunu unutmamalısınız. Kaliteli ve seçkin üniversiteler geleceğinizi doğru şekillendirmeniz için size rehberlik eder. Hangi üniversitede eğitim alacağınız mesleğiniz konusunda ne kadar donanımlı olacağınızı belirler. İyi bir meslek eğitiminin yanı sıra; size farklı alanlarda kendinizi geliştirme imkanı da verir.

Meslek seçimi gibi tüm hayatımızı etkileyecek bir kararı alırken bir uzmana danışmak doğru kararı alabilmemiz noktasında önem taşıyor. Meslek seçimiyle ilgili her türlü sorunuz ve uzman desteği için bizimle iletişime geçebilir, Doç. Dr. Gamze Sart’ın web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More

Almanya’nın en iyi 5 üniversitesi dünya çapında yoğun ilgi görmektedir. Almanya’da üniversite okumak, birçok öğrencinin rüyası diyebiliriz. Tüm dünyanın saygısını kazanmış, seçkin Alman üniversiteleri, her yıl dünyanın farklı noktalarından gelen çok sayıda öğrenciyi ağırlıyor. Hiç şüphesiz ki; Almanya çok gelişmiş bir eğitim sistemine sahip. Öğrenciler ezberci bir sistemin aksine, neredeyse tüm zamanlarını araştırmaya ve üretmeye harcıyorlar. Alman üniversiteleri, özellikle son dönemlerde nitelikli bireyler yetiştirmeyi ve genç beyin gücüne yatırım yapmayı amaçlıyor. Bu yüzden; Almanya’da üniversite eğitimi, devlet üniversitelerinde tamamen ücretsiz olarak veriliyor. Öğrenciler tıpkı Türkiye’de olduğu gibi dönemlik harçlar ödeyerek eğitimlerini sürdürebiliyorlar. Lisans eğitimi genellikle 3 yıl. Eğer dil eğitimi alırsanız yani hazırlık okursanız 4 yılda mezun olmanız mümkün. Almanya’daki tüm devlet üniversitelerinin YÖK tarafından denkliği bulunuyor. Öğrencilerin yaşam maliyetlerini karşılayabilmeleri için çalışma izinleri var. Okudukları üniversitelerin bünyesinde ya da üniversite dışında kendi buldukları işlerde yarı zamanlı olarak çalışabiliyorlar.

Peki; Almanya’nın en iyi üniversiteleri hangileri? 2019 ve 2020 Times Higher Education Üniversite Sıralamasına Göre Almanya’nın en iyi 5 Üniversitesine gelin birlikte göz atalım.

Almanya’nın En İyi 5 Üniversitesi: Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi

Times’ın Almanya sıralamasında birinci sırada bulunan Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi, 1472 yılında kurulan köklü bir üniversite. Aynı listeye göre dünyanın 32. en iyi üniversitesi. Özellikle fizik ve astronomi alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken üniversite; eğitim sistemi, nitelikli öğrenci profili, almış oldukları patentler ve bilimsel çalışmalarıyla dünyanın en iyileri arasında yer almayı fazlasıyla hak ediyor.

Almanya’nın En İyi 5 Üniversitesi: Münih Teknik Üniversitesi

Gelelim; Almanya’nın en iyi ikinci üniversitesine. Münih Teknik Üniversitesi; adını tüm dünyada duyurmayı başarmış Alman Üniversitelerinden bir tanesi.1868 yılında kurulan Münih Teknik Üniversitesi yalnızca Almanya’nın değil Avrupa’nın da en iyi üniversiteleri arasında yer alıyor. Mercedes, Audi gibi firmalarla üniversite-sanayi işbirliğini yürütüyor olmasıyla dünyada fark yaratıyor. Mühendislik ve Bilişim Teknolojileri alanlarında Avrupa’da öne çıkan üniversitelerden bir tanesi olarak biliniyor. Özellikle Robotik alanında son derece iddialı oldukları söylenebilir. Üniversitenin 40 binin üzerinde öğrencisi var ve bu öğrencilerin %22’si yabancı. Buna ek olarak; üniversitede 9 binin üzerinde araştırmacı ve öğretim görevlisi yer alıyor.

Almanya’nın En İyi 5 Üniversitesi: Heidelberg Üniversitesi

Times’a göre Almanya’nın en iyi üçüncü üniversitesi Heidelberg Üniversitesi. 1386 yılında kurulan üniversite, Almanya’nın en eski üniversitesi. Teorik bilginin yanı sıra, araştırmaya büyük bir bütçe ayırıyorlar. Tıp ve biyoloji alanlarında Almanya’nın ve Avrupa’nın en iyilerinden olduklarını söyleyebiliriz. Heidelberg Üniversitesi’nde 12 fakülte ve 100 farklı bölüm var. Üniversitede yaklaşık 35 bin öğrenci eğitim görüyor.

Berlin Humboldt Üniversitesi

Almanya’nın en iyi dördüncü üniversitesi Berlin Humboldt Üniversitesi. 1810 yılında kurulmuş bir devlet üniversitesi olan Berlin Humboldt Üniversitesi, sanat ve beşeri bilimler alanlarında dünyada önemli bir yere sahip. Öne çıkan anabilim dalları arasında, Antik Bilimler, Bilim Tarihi, Matematik, Malzeme ve Optik Bilimler yer alıyor. Buna ek olarak; iklim konusunda da önemli çalışmalara imza atıyorlar. Adlarını dünyaya duyuran büyük Alman düşünürleri yetiştirmiş olan üniversite aynı zamanda Almanya’daki tüm modern üniversitelerin annesi olarak anılıyor.

Freiburg Albert-Ludwigs Üniversitesi

Times’a göre Almanya’nın en iyi beşinci üniversitesi, 1457 yılında kurulan Freiburg Albert-Ludwigs Üniversitesi. Fransa sınırında bulunan üniversite, İsviçre sınırına da oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Sosyal bilimler, tıp ve biyoloji alanlarında yaptıkları çalışmalar dünya çapında büyük önem taşıyor. Üniversite, AB üyesi olan ve olmayan tüm öğrencilere ücretsiz eğitim veriyor.

Almanya’da üniversite okumak isteyen öğrenciler için Almanya’nın en iyi 5 üniversitesini Times’ın 2019 ve 2020 verilerinden yararlanarak sıralamaya çalıştık. Daha detaylı bilgi ve destek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın web sitesini ziyaret edebilir, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Yurtdışında eğitim almak isteyen öğrencilerin sayısı gün geçtikçe artış göstermektedir. İlerleyen teknoloji ve ülkeler arası ulaşımın kolay hale gelmesi sonucunda üniversite öğrencileri için yabancı bir ülkede okumak artık imkansız değil. Bir üniversite öğrencisi için başka ülkede okumak ve o ülkenin kültürünü yakından tanımak kendisine ekstra bir tecrübe anlamına gelmektedir. Gittikleri ülkelerin güzelliklerinden faydalanmak, kariyer imkanlarından yararlanmak ve hepsinden önemlisi yabancı dili geliştirmek öğrenciler için belki de bir daha yaşanmayacak bir deneyim olacaktır.

Uluslararası bir eğitim kurumuna başvuru da bulunulacaksa eğer öğrencilerin hazırlanması gereken sınavlar bulunmaktadır. Bunların başında SAT ve ACT sınavları gelmektedir. Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak öğrencilerimize bu sınavlar süresince gereken her türlü desteği ve emeği sağlayarak sınavlara hazırlanmalarında yardımcı olmaktayız. Öğrenciler eğer ki uluslararası bir eğitim programını kendilerine hedef belirlediler ise SAT sınavlarını tercih etmelidirler. Çünkü SAT pek çok üniversite tarafından kabul edilen ve özellikle Oxford, Cambridge gibi uluslararası okullar tarafından kabul gören sınavlar arasındadır.

Yurtdışında Eğitim Süreci Boyunca Neler Önemlidir?

Yurtdışında eğitim almayı planlayan öğrenciler için gidecekleri ülkelerde dikkat etmeleri gereken belli başlı kurallar bulunmaktadır. Özellikle öğrencilerin bölüm ne olursa olsun yeter ki yurt dışında okuyayım mantığı oldukça yanlış bir durumdur. Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak bizler gerek yurt dışına öğrenci gönderdik gerekse yurt dışından öğrencileri kabul ettik. Bu tercihler içerisinde önem verdiğimiz nokta her zaman kaliteli bir üniversite ile beraber kaliteli bir bölümünde olması yer aldı. Dünyanın en iyi 40 üniversitesi içerisinde kaliteli bir bölüme yerleşebiliyorsa öğrenci eğitimini yurt dışında almalı, ancak bu üniversiteler arasına giremiyorsa Türkiye’de okumak o öğrenci için daha yararlı olacaktır.

Yurt dışındaki lisans eğitim programlarında özellikle 2 yıl pek bir şey öğretilmiyor. Çünkü bu süreç daha çok öğrencilerin ülkeye ve üniversiteye hatta insanlarına alışması için geçen süreleri kapsamaktadır. Eğer ki bu sayılı üniversitelerin lisans programlarına yerleşilemiyorsa yurtdışında eğitim durumunu ertelemek yerinde bir davranış olacaktır. Lisans programlarından ziyade yüksek lisans programları ya da doktora programları tercih edilmelidir. Bu aşamada yazılı olmayan bir kural vardır ki, o da; ‘hep bir adım sonrasını önce yap mantığı’ durumudur. Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi bünyesinde sınavlara hazırlanan çoğu öğrencimiz yurt dışı programlarının büyük bir kısmına tam burslu olarak yerleşmeyi başardılar.

Uluslararası eğitim programlarının önemli noktalarından biri de, öğrencilere yurt dışı görgüsünü sağlıyor olmasıdır. Çünkü yurt dışına çıkan bireyler o ülkenin kültüründen etkilenerek vizyon sahibi olmaktadırlar. Kültürel farklılıklar sayesinde bireyler kendilerinde yüksek bir bilinç ve farkındalık oluşturmuş hale geleceklerdir. Çünkü insanlar önce kendi kültürlerinde doğarlar ve sonra körleşirler. Sonra gider başka bir kültür içerisinde yeniden doğarlar ve yeni bir benlik kazanırlar. Son olarak da tekrardan kendi kültürlerine dönerler ve bir kez daha yeniden doğmuş olurlar.

Erasmus Nedir?

Yurtdışında eğitim almak isteyen çoğu öğrencinin başvurdukları ilk yer Erasmus programları olmaktadır. Günümüzde Türkiye’de bulunan çoğu üniversitede Erasmus ve Mevlana projeleri yer almaktadır. Birçok öğrenci farklı ülkelere eğitim için gidip farklı kültürlerle kaynaşarak öz güven sahibi olmaktadırlar. Bu durum hem iş hayatlarına hem de sosyal yaşayışlarına pozitif anlamda etki etmektedir. Türkiye’den yurt dışına giden çoğu öğrencinin yanı sıra ülkemize erasmus plus ile çok sayıda öğrenci eğitim almak için gelmektedir. Erasmus nedir sorularına cevap olarak eğitim için öğrencilerin başka ülkelerde yer alması şeklinde kısa bir tanımlama yapılmaktadır. Erasmus programı, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülen bir programdır.

Öğrencilerin yurt dışı programları için uçağa atlayıp gitmeleriyle başlayan bu serüven; o ülkedeki insanların yeme şekillerinden tutunda ders çalışma şekillerine kadar farklılıkların olması öğrencilere tecrübe kazandırmaktadır. Yurtdışında eğitim almak özellikle lise sonrası dönemde son derece önemlidir. Çünkü birey çok iyi bir lise eğitimi alarak Türkiye’de bir lisans programına yerleştiği zaman kendini lise 5’e gidiyormuş gibi hissedecektir. Bu aşamada işte lisans eğitimini yurt dışında almak son derece önemlidir.

Erasmus Programı ile Uluslararası Eğitim

Erasmus plus ile yurt dışına giden öğrenciler lise düzeninden çıkarak farklı tecrübelere yol almaktadırlar. Hayatlarının her döneminde faydalanacakları bu tecrübeler ile iş ilişkilerinde, arkadaş ilişkilerinde ve zorluklarla başa çıkmada deneyim kazanmaktadırlar. Ayrıca bu deneyimler içerisinde evden uzaklaşıyor olmanın vermiş olduğu bir mekan değişikliği de bulunmaktadır. Çünkü kişiler bu sayede çamaşır yıkamasını, yurt ortamında kalmayı ve yabancı biri ile aynı odayı paylaşmayı tecrübe ederek eğitimini gerçekleştirmektedir.

Günümüzde hemen hemen tüm okulların Erasmus programları bulunmaktadır. bu eğitim sistemi ile yurt dışına çıkan kişiler farklı kültürlerle beraber o ülkenin iklimini, yaşamını ve ortamını da özümseyerek büyümeyi ve gelişmeyi sağlamaktadır. Erasmus plus ile özellikle Türkiye’nin 2 konusu uluslararası bir hal almış durumdadır. Bunlardan ilki; Bankacılık ve Finans, ikincisi ise; eğitim sistemidir. Çünkü özellikle yüksek lisans eğitim programları içerisinde büyük imzalar atmış öncü bir ülke konumundayız.

Yurtdışında eğitim programlarında bugün Avrupa’daki pek çok ülkeden daha iyi bir pozisyonda yer almaktayız. Özellikle kadın akademisyen sayısının en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz. Hatta kız öğrenciler tarafından belli bölümlerin tercih edilmesi konusunda da OECD ülkelerinin çoğundan üstün konumdayız. Bunların dışında akademik anlamda çok iyi olduğumuz bölümlerde bulunmaktadır. Bunların başında; tıp, mühendislik ve öğretmenlik branşları gelmektedir.

Bu durumların en büyük ispatı da Covid-19 pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımızın göstermiş oldukları üstün başarılardır. Özellikle üniversite hastanelerinde gösterilen üstün başarılar mesleki anlamda ne kadar donanımlı olduğumuzu göstermektedir. Ayrıca eğitim sistemindeki aksaklıklar ilk başlarda şaşkınlıkla karşılansa da eğitimcilerimiz bu süreci yine çoğu Avrupa ülkelerden daha sağlıklı bir şekilde atlattı diyebiliriz. Tüm bunlar ışığında yurtdışında eğitim almak konusunda kendimizin güçlü ve başarılı olduğumuzu bilerek ve yoksunluk hissetmeyerek hareket ediyor olmamız çok önemli bir husustur.

Read More

Eğitim sistemi içerisinde bulunan öğrencilerin merak ettikleri konular arasında yetkinlik nedir sorusu yer almaktadır. Yetkinlikten kasıt öğrencilerin eğitim süreci içerisinde kendilerini her yönde geliştirebilme kabiliyeti sergilemeleri şeklinde ifade edilmektedir. Bireyler kendilerini bu kabiliyetler ile harmanlayarak özellikle sosyal çevrelerinde gereken tüm alakayı üstlerine çekmeyi başarmaktadırlar.

Özellikle lise ve üniversite çağındaki bireylerin kendilerini geliştirmelerinde birden çok yetkinlik vasfı bulunmaktadır. Bu vasıflara sahip olan bireyler diğer tüm normal bireylerden soyutlanarak tercih edilen hale gelmektedir. Kişiler kendi özelliklerinden ve vasıflarından yola çıkarak yetkinliklerini belirleme serbestisine sahip olmaktadırlar. Bireylerin yaşayışı, çevresi, hayata bakışı, sosyal yönleri gibi faktörlerin değişkenlik göstermesine paralel olarak yetkinliklerinin de farklılık göstereceği olağandır. Belli başlı yetkinliklere değinerek Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak bizlerde öğrencilere kendilerini bulma konusunda yol gösterici konumundayız.

Yetkinlik Çeşitleri Nelerdir ve Neleri Kapsar?

1) Kişisel Yetkinlikler: Yetkinliklerin içerisinde ön önemli yere sahip olan grubu kapsamaktadır. Öğrenciler öncelikle kendi fiziksel özelliklerine ve duygularına hakim olmak konusunda kendilerini yetiştirmeleri gerekmektedir. Entelektüel gelişime açık olmak ve özgüveni yüksek tutmakta öğrencilerin eğitim süreçlerinde yanlarında bulundurmaları gereken özellikler arasındadır. Tüm bunların yanında inanç sistemi olarak türlü doygunluklara sahip olma konusunda da kişisel kabiliyetlere bağlı olmak ve bilmek son derece önemli olmaktadır.

2) Teknik Yetkinlikler: Kişisel kabiliyetlerin akabinde öğrencilerin teknik olarak da kendilerini yüksek tutmaları gerekmektedir. Teknik yetkinliklerden kasıt; öncelikle yurt dışına gidecek öğrencilerin başta İngilizce dilini biliyor olmasının yanında diğer yabancı dillerden de bilmesini kapsamaktadır. Bunların yanında bilgisayar dillerini çok iyi biliyor olmakta son derece önemli bir husustur.

3) Akademik ve Mesleki Yetkinlikler: mesleğiniz ya da akademik kariyeriniz hangi yönde ise o koşullara uygun kabiliyetleri geliştirmeniz önemli olacaktır. Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak kendimize biçtiğimiz kabiliyet alanlarından biri psikolojidir. Psikoloji üzerine yapılan, uygulanan ve gelişen her ne var ise bünyemizde toplayarak hem dinamik kalma adına ilerleme kat etmekteyiz. Sizler de bulunduğunuz alanı doğru bir şekilde anlamlandırarak bu konu da kabiliyetleriniz geliştirebilirsiniz.

4)Sosyal Yetkinlikler: Sosyal ilişkilerin eğitim sistemi sürecinde iyi tutulması oldukça önemli bir husustur. Hem dijital ortamlarda hem de normal ilişkilerinde öğrenciler düzgün bir yönetim anlayışı ile hareket ederek bir adım önde olmayı başarmaktadırlar. Bulunduğunuz okul ortamlarında kendi döneminizden kişilerle beraber hem üst sınıflarla hem de alt sınıflarla ilişki içerisinde olmakta kişiyi gelişime hazırlamaktadır. Ve bu kişilerle iyi geçinme hissinin oluşması da ilişkiler açısından oldukça önemlidir.

Kendinizi su gibi; şeffaf, saf, duru, yalın, güçlü ama besleyici hissederek tüm bu özelliklere kabiliyetlerinizde yer verebilirsiniz. Çünkü suya herkesin ihtiyacı vardır ve bu eğitim sistemi içerisinde de ihtiyaç duyulanın siz olması gerektiğini unutmamalısınız. Özellikle suyun girdiği her ortama uyum sağlama özelliğini kendinize amaç edinerek bu doğrultuda hareket etmeniz sizin yararınıza olacaktır.

Diğer Kabiliyetler

Teknik ve Teknolojik Yetkinlikler: Tüm bu kabiliyet denemelerini hanemize katarak teknik ve teknolojik noktalara ulaşmamız gerekmektedir. Teknik ve teknolojik alanlar içerinde ‘Zoom’ programını ya da bir Instagram hesabını verimli kullanmak kişilerin faydasına olacaktır. Tüm bunlarla beraber genel gelişimlere de açık olmak gerekir.

Global Yetkinlikler: Öğrenciler gerek seçtikleri bölümler ile gerekse de gittikleri üniversiteler sayesinde dünyanın nereye gittiğini ve yönde gelişim gösterdiğini takip etmeleri gerekmektedir. Tüm bunların takibini yaparak eğitimlerini yerine getiren öğrenciler faydalı bireyler haline geleceklerdir. Bu takipleri sağlamak içinse; iyi ve doğru kitaplar tercih edilerek hızlı ve pratik bir şekilde sindirilmesi gerekmektedir. Geçerliliği ve güvenilirliği fazla olan kaynaklardan yararlanılarak da dünyanın ilerleyişi takip edilebilmektedir.

Öğrencilerde Öğrenme ve Eğitim Yetkinlikleri

Öğrencilerin ders çalışması konusunda çok önemli bir farklılıklar bulunmaktadır. Bu fark ise; eğitim almak ile öğrenmenin farklı şeyleri ifade ettiğidir. Eğitim almaktan kast edilen; online veya birebir yani yüz yüze alınan örgün eğitim şeklidir. Ancak öğrenme, eğitimden ayrılarak birkaç faktörün bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Ders çalışma olgunluğunun oluşabilmesi için bu farklılıkların biliniyor olması fayda sağlayacaktır.

Birincisi; örgün öğrenme adı verilen bu şeklinde öğrenci dersi derste dinleyerek yüz yüze dersi işleyerek gitmektedir. İkincisi; akademisyenler veya öğretmenler tarafından öğretilmeyen ancak onların anlatımından yola çıkarak yaygın bir öğrenme şekli geliştirmektir. Öğrenciler öğretmenlerinden etkilenerek bu öğrenme şeklini kendileri geliştirerek benimseme göstermektedirler. Üçüncüsü; gizli öğrenim diye nitelendirilen fark etmeden öğrenilen kısımları ifade etmektedir.

Diyelim ki; başka bir şehirden gelerek İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne yerleştiniz. Benim size verdiğim eğitim yanında siz birde farklı bir şehre gelerek ve orada bulunarak yeni bir kültür tanımış oldunuz. Çünkü bu farklılık sayesinde sizde şehirleri ve kültürleri mukayese etme öğretisi oluşmuş oldu. Böylelikle bu tecrübelerinizi ve öğrenimlerinizi başkalarına da taşıyarak yaygın bir öğrenme biçimi oluşturmuş oldunuz.

Dördüncüsü; farkında olmadan arkadaşlarınızdan ve öğretmenlerinizden var olduğundan emin dahi olmadığınız konular hakkında bilinçaltını doldurabilirsiniz. Bilinçaltına yerleşen bu bilgiler sayesinde gizli öğrenme gibi bir yetkinlik kazanmış olmaktasınız.

Read More

Öğretmenlik mesleği eğitim sisteminin her aşamasında kendini gösteren önemli bir meslek dalıdır. Hangi eğitim sürecinde olunursa olunsun öğrencinin ayakta kalabilmesi için öğretmenlik müessesesi her aşamada son derece önemli bir yere sahip olmaktadır. Özellikle yüz yüze eğitimin yapıldığı eğitim kurumlarında öğretmenlerin sistem içerisinde bulunması türlü kolaylıklara sağlamaktadır. Öğretmenler hem geçmişin hem de günümüzün lideri konumunda olan kişiler arasında bulunmaktadır.

Aba Psikoloji ve Danışmanlık olarak bizlerde gerek birebir eğitimlerimiz de gerekse online eğitim üzerinden yapılan derslerimiz de öğretmenlerimizden gereken tüm verimi ve enerjiyi alarak ilerleme kat etmekteyiz. Günümüzde çoğu eğitim sistemi okul ortamında gerçekleştirildiğinden öğretmenlik mesleğinin önemi daha çok ön planda olmaktadır. Çünkü özellikle ilkokul öğrencileri online eğitim üzerinden algılama problemi yaşadıklarından öğrenme durumu da zorlaşmaktadır. Bu noktada online eğitimden ziyade eğitim sürecinde öğretmenlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Öğretmenlik Mesleği ve Özelliklerinin Eğitim Ortamlarına Olan Katkıları

Öğretmenlik mesleğinin özellikleri göz önünde bulundurularak gelecekte olması gereken donanımları hakkında yoğunlaşmak mümkündür. Öğretmenlik mesleği eğitim sürecinin lider görevi konumunda bulunduğundan fazlasıyla önem verilmesi gereken meslek türlerindendir. Aba Psikoloji ve Danışmanlık üzerinden yapılan ZOOM sistemi ile de bünyemizde hizmet veren öğretmenlerimiz gerekli tüm etkinlikleri yerine getirmektedirler. Ve bizler öğretmenlerimizi sistem içerisinde ‘kolaylaştırıcı bireyler’ olarak adlandırarak onları eğitim hayatlarında cesaretlendirme adına destekleyici görevi üstlenmekteyiz.

Eğitimin her geçen gün öneminin artması üzerine öğretmenler artık öğrencilerin karşısında değil yanında yer alarak hareket etmektedirler. Öğretmenlerin görev pozisyonlarında böylelikle değişimler meydana gelmekte olup kendi yetkinlikleri üzerinde çalışmalara gideceklerdir. Öğretmenlik mesleği genel yeterlikleri sağlamada gerek ücretli gerekse de ücretsiz eğitimlerle kendi donanımlarına yatırım yaparak yetkinlik kazanmaktadırlar. Yetkinlikler içerisinde; bireysel, teknik, akademik ya da mesleki yetkinlikler yer almaktadır. Ayrıca sosyal yetkinliklere de ağırlık vererek eksikliklerini bu donanımlar sayesinde kapatmış olacaklardır.

Tüm bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda öğretmenler gelecek dönemin önderleri olarak eğitimde yerini alacaktır. Çünkü önder demek; içinde bulunulan döneme yeni bir sayfa açan ve değişimi sağlayan kişi olarak ifade edilmektedir. Ayrıca önder olarak adlandırılan öğretmenler; tarihte yer alan tüm tekerrürleri kıran, sürece yeni bir perde aralayan ve tabiri caizse yeni bir çağa adım attıran birey olarak nitelendirilmektedir.

Öğretmenlik Mesleğinin Önemi ve Eğitimdeki Yeri

Öğretmenlik mesleğinin önemi son zamanlarda karma eğitime geçmeyle beraber daha da artış göstermektedir. Online eğitim desteği ile gerçekleştirilen karma eğitim sistemi öğretmenler tarafından yürütülmektedir. Aba psikoloji ve danışmanlık hizmetleri ile yıllarca bu karma eğitim sistemi üzerinden hem eğitimlere devam edildi hem de desteklenmiş oldu. Öğretmenlik mesleği üzerinden yola çıkarak karma eğitim sistemi sayesinde öğretmenler papağanlaştırılmadan sağlıklı bir hizmet süreci sağlanmaktadır.

Online ve karma eğitim sistemleri üzerinden öğretmenler öğrencileri ile proje yapan, araştıran, farklı işlere ve kavramlara imza atan noktaya gelerek ilerleme sağlanacaktır. Çünkü bu süreçte eğitime devam edilerek yeni dönemde tüm bu yeniliklere hazır olmak gerekmektedir. Öğretmenler ve öğrenciler sürekli diyalog içerisinde bulunarak eğitim sistemi eskisine nazaran daha faal bir şekilde aksamadan ilerlemektedir.

Öğretmenlik Mesleğinin Eğitim Dönemleri Üzerindeki Etkisi

Öğretmenlik mesleği açısından önemli olan bir diğer husus ise öğrencilerin alan seçiminde karasız kalmalarının önüne geçmek olacaktır. Öğrencilerin özellikle derslerindeki yetkinlikleri göz önünde tutularak alan seçiminde öğretmenler yol gösteren konumda olmaktadırlar. Öğrencilerin matematik, fizik ya da kimya da olan yetkinlikleri veya Türkçe, sosyal ya da beden eğitimi gibi alanlara olan yetkinlikleri ayrıştırılarak onlara en uygun olan alana yönlendirmeleri yapılmaktadır. Aba psikoloji ve danışmanlık merkezi olarak bizlerde donanımlı kadromuzla öğrencilerimize gereken yönlendirmeleri yapmakta hassas davranarak hareket etmekteyiz.

Özellikle öğrencilerin sıklıkla kafa yordukları konular arasında bulunan hangi okul beni ileriye taşır düşüncesi oldukça yanlıştır. Hangi okul daha iyiden ziyade alanınıza hitap eden derslere eğilim göstermek daha yerinde olacaktır. Gireceğiniz imtihanlara hangi okul daha iyi düşüncesini beyin algılamaz ancak çözeniz soru sayılarını beyniniz rahatlıkla idrak edecektir. Çünkü lise döneminde önemli olan okul seçimi ile kafayı yormak değil, kendimi hangi okulda daha iyi ispatlayabilirim şeklinde hareket etmek en doğru hamle olacaktır.

Öğretmenlik mesleği öğrencileri sınavlara hazırlama aşamasında da destek sağlayan kurumlardandır. Öğretmenler her dönemde herhangi bir sınava öğrencilerinin hazırlanmasında etkin rol oynamaktadır. LGS’ye girecek olan öğrenciler özellikle dijital platformlarla olan bağlantılarına tamamen ara vermelidirler. Sadece sınav için gerekli olan online derslerine çalışırken kullanmaları gerekli olan dijital ortamı diğer sosyal medya mecralarında kullanmamaları onların yararına olacaktır. Çünkü beyin gördüğü bir resmi bin kelimeye bedel algısıyla hareket etmekte ve öğrenilen bilgilerin karışmasına sebebiyet vermektedir.

Son olarak sınavlara hazırlanan öğrenciler için öğretmenlik mesleğinin önemi bu dönemde kendini ortaya çıkarmaktadır. Eğitimcilere göre özellikle sabahları ve geceleri 1 saat olmak kaydıyla ders tekrarının yapılması sınavlarda elde edilecek başarılar açısından son derece önemlidir. Çünkü bu sistem sayesinde öğrenciler sınavlarına kadar eksiklikleri üzerinde hareket etmiş olacaklardır. Ayrıca sınavlara giriş yaptığımız şu son dönemeçte öğrenciler sınavların simülasyon halini uygulamaya koymalıdırlar. Simülasyon adı verilen bu sistem ile öğrenciler her gün sınav saatinde kalkıp, sınavdaki test sayısına göre kendilerini soru çözümüne yoğunlaştırmalıdırlar. Çözdükleri testlerin çözümlerine ağırlık verip tekrar etmeleri de son derece önemli olacaktır.

Read More

Son yıllarda beyin göçü oldukça yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yaşanan bu göçler ile çoğu genç nüfus yabancı ülkelere gitmektedir. Türkiye’de iş sahalarında yaşanan aksaklıklar ve engeller sonucunda meslek sahibi kişiler ile bilhassa öğrenciler çareyi yurt dışına çıkmada bulmaktadırlar. İş alanlarında karşılaşılan maddi ve manevi sıkıntılar açısından özellikle kalifiye olan kişiler yurt dışına çıkarak işlerini orada devam ettirme arzusundadırlar.

Yurt dışına çıkmak ve orada yeni bir hayat kurmak her ne kadar kolay gözükse de yurt dışına çıkmanın da kendine göre zorlukları bulunmaktadır. Bu zorlukların başında aileden uzak kalmak ve farklı bir ortama girmek başta gelmektedir. Ayrıca iyi bir eğitiminiz yoksa eğer dil konusunda ve iletişimde de oldukça zorlanıldığı görülmektedir. Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak bünyemizde bulunan öğrencilerimize başta dil eğitimi olmak üzere eğitimlerinde gerekli olan tüm kolaylıkları sunmaya gayret göstermekteyiz. Eğitimcilerimiz tarafından desteklenen dil eğitimleri sayesinde gittiğiniz yurt dışı eğitim programlarında rahatça hareket edebilmektesiniz. Beyin göçü örnekleri arasında günümüzde en fazla gerçekleştirilenler; Almanya, Kanada, İngiltere ve ABD olmaktadır.

Beyin Göçü Nedir? Beyin Göçünün Nedenleri Nelerdir?

Beyin göçü nedir ve beyin göçü ne demektir soruları geçmişten günümüze kadar gelmiş olan merak unsurları arasında yer almaktadır. Sorunun cevabını açıklayacak olursak; yetişmesi için büyük kaynakların gerekli olduğu veya yetiştirildikten sonra bulunduğu ülkede gereken ilgiyi ve alakayı görmeyen bilim insanının daha gelişmiş olan bir ülkeye gitmesini ifade etmektedir. Vasıflı insan gücü olarak da tabir edilen bu kavram genellikle kendini mühendislik ve tıp alanlarında göstermektedir. İyi eğitim almış, üretmeyi seven, sürekli düşünmeyi amaç edinmiş nitelikli çalışanların görev yapmak üzere gelişmiş olan bir ülkeye gitmesi durumuna karşılık gelmektedir.

Beyin göçü kavramından bahsetmek için terk edilen ülkenin göç edilen ülkeye göre gelişmişlik seviyesinin düşük olması gerekmektedir. Ülkeler arasındaki olanaklar açısından da belli bir farkın olması kriterler arasında bulunmaktadır. Bu kavram özellikle bilim olarak kendini geliştirmiş ülkelere yönelik yapılan kaynak aktarımını ifade etmektedir. Göçün ilk olarak görüldüğü ve kaynaklara geçildiği yerlerin başında Kanada ve ABD gelmektedir. 1960’lı yıllarda İngiltere’den yapılan göçler bu doğrultuda kayıtlara geçmiş bulunmaktadır.

Yurt Dışında Karşılaşılan Zorluklar Nelerdir?

Beyin göçü yapan özellikle üniversite öğrencileri gittikleri ülkelerde çoğu zorlukla mücadele etmektedir. Dil konusunda yaşanılan sıkıntıların başta geliyor olması ile beraber para kazanma açısından da zorluklar yaşanmaktadır. Özellikle öğrencilerin almış oldukları harçlar ile geçimlerini sağlamaları oldukça zor olmaktadır. Öğrenciler bu süreçte hem okuyup hem de ek işler ile geçimlerini sağlamaktadırlar. Çoğu gençler gittikleri ülkeler de kendi ihtiyaçlarını karşılayarak hayat mücadelesini öğrenmeye çalışmaktadırlar.

Dünya sektörü içerisinde yer alan Google, Facebook gibi bilişimin ön planda tutulduğu alanlar yüksek mühendislik isteyen iş kollarındandır. Özellikle bu firmalar çalıştırdıkları elemanlara yüksek maaş vererek kendilerine olan cazibeyi her geçen gün artırmaktadır. Bunu bilen çoğu genç insanlar orada çalışarak yüksek maaş kazanma gayretine girmektedirler. Oysa Aba psikoloji ve danışmanlık olarak bizler öğrencilerimizi iş aramak yerine iş kurma konusunda özendirmeye çalışmaktayız. Eğitim sürecinin her adımında yanında bulunduğumuz öğrencilerimizin çoğu bu günlerde kendi iş sahalarını kurarak Türkiye’den yapılan beyin göçü durumunun önüne geçmeyi amaçlamaktadırlar. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu eğitim içerikli start-up’lar kurarak Türkiye üzerinden tüm dünyaya iş yapmaktadırlar.

Türkiye’deki Start-Up Alanları

Beyin göçü nedenleri arasında yer alan gelişmiş ülkelere yönelik tercihler dünya ülkeleri arasındaki göçü çarpık bir şekilde gerçekleştirmektedir. Günümüz Türkiye’sinde Amerika’ya gitmeye gerek kalmadan rahatlıkla bilişim sistemleri üzerinden iş yapılabilmektedir. Özellikle Türkiye’de yer alan ODTÜ Teknokent ve İTÜ’de yer alan start-up’lar ihtiyaç duyulan strateji planlarını üretmede son derece önemli adımlar atmaktadır. Bu Teknokent’ler sayesinde Türkiye bilişim alanında çok yüksek ihracat rakamlarına imza atmaktadır.

Almanya’da gerçekleştirilen 2014 yılı raporlarına göre dünya 2025 yılında; Almanya, İngiltere ve Kanada olmak üzere bilişimde oldukça gelişme gösteren ülkelere beyin göçü yaşanacağı üzerine öngörüde bulunmuştur. Ayrıca bu rapor içerisinde bulunan psikolojik testlerin hazırlanmasında da Aba psikoloji ve Danışmanlık olarak bizlerde görev alarak çalışmalarda bulunduk. Bizlerinde katılmış olduğu bu rapora göre özellikle entelektüel seviyesi yüksek olan genç insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır.

Yine bu raporlar gösteriyor ki; 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’yı Almanya yapan Türkiye’den göç edenlerin üstün çabaları olmuştur. Genç beyin gücünün en yüksek ülke sıralamalarında ilk sırada yer alan Türkiye olduğundan Almanya zaman içerisinde Türkiye’nin bu yönünden sıklıkla faydalanmıştır. Çünkü bir sistemin gelişmesini isteyen için önemli olan güç ve girdi insandır. Bilişimden tutun da tüm sektörlerin ilerletilmesinde insanın öngörüsü, yaklaşımı ve kalitesi ile fark atılabilmektedir. Bu fark kişinin kendi doğasında yer almaktadır. Bu kabiliyet para ile satın alınamamakta ya da bedava kazanılmamaktadır. Kişiler deneyimle bu farkları kendilerinde oluşturmaktadırlar.

Read More