Monthly Archives Aralık 2021

Yurt dışında okumak son yıllarda ülkemizde gittikçe popüler olmaya başlayan eğitim seçeneklerinden bir tanesi. Ülkemiz her geçen sene yurt dışına daha da fazla öğrenci göndermektedir. Gerek üniversitelerdeki değişim programları ile gerek lise mezunu öğrencilerin, özellikle Avrupa ve Amerika’daki üniversitelere başvuru yapması ile pek çok genç, hayallerini gerçekleştirmek için yurt dışına çıkıyor. Yurt dışındaki üniversitelerin Dünya çapında bir eğitim vermesi, sunmuş oldukları imkanlar ve öğrencilere mezun olur olmaz iş imkanları sağlaması öğrencilerin ilgisini çeken ve yurt dışına yönelmeleri sağlayan önemli sebepler arasında yer alıyor.

Yurt dışında eğitim görmek isteyen öğrencilerin dikkat etmesi gereken pek çok ayrıntı bulunmaktadır. Eğitim görecekleri ülkeyi, üniversiteyi ve bölümü iyi seçmek kariyerleri için en uygun olan seçeneği belirlemek büyük bir önem taşır. Üniversitelerin hangi fakülteleri ile öne çıktığını daha çok hangi alanlarda çalışmalar yaptığını öğrenmek ve araştırmak yurt dışı hayali kuran gençlerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli noktadır. Üniversitelerin sadece lisans programları değil öğrencilere sunduğu burs imkanları, sosyal etkinlikleri gibi başlıklar da ilgi çeken konular arasında yer alır.

Yurt Dışında Okumak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışında eğitim hayatlarına devam etmek isteyen öğrencilerin bu süreçte yapması ve dikkat etmesi gereken birtakım şartlar vardır. Bu süreçte öncelikle tek bir ülkeye bağlı kalmadan Amerika ve Avrupa ülkelerindeki üniversitelere araştırılarak başvuru yapılmalıdır. Yurt dışındaki üniversitelerin bu kadar bilinmesi ve başarılı olmalarının ardında tıp fakültelerinin iyi olması ve lisans üstü çalışmalarının fazla olması gibi nedenler yatmaktadır. Tüm bunlar göze alındığında öğrencilerin seçtikleri üniversitelerde kendi alanlarında çalışmalara yoğunluk verilmesine dikkat edilmelidir.

Yurt dışında okumak ve bu üniversitelerde lisans üstü çalışmalarının neredeyse tamamını inovasyona yönelik yapmak anlamına gelir. Dünya’nın en iyi üniversiteleri arasında üst sıralarda yer alan Oxford ve Stanford gibi üniversiteler bu alanlarda yaptıkları çalışmalar ile ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle yurt dışında lisans eğitimi görmek isteyen öğrencilerin üniversitelerini seçerken dikkat etmesi ve göz önünde bulundurması gereken önemli bir detaydır. Çeşitli akademik dergilerde, internet sitelerinde üniversitelerin lisans ve lisans üstü çalışmalarına ulaşarak sizin için en doğru seçimi yapabilirsiniz.

Öğrencilerin yurt dışı eğitimleri öncesinde dikkatli olması gereken bir diğer konu ise ülke seçimidir. Yurt dışında üniversite fiyatları ülkeden ülkeye farklılık göstereceği için öğrencilerin bütçelerine uygun bir üniversite seçebilmesi için ülke seçimi büyük önem taşır. Öğrenciler genellikle prestijli ve yüksek kaliteli üniversiteleri bulunan Amerika, İngiltere, Kanada ve Almanya gibi ülkeleri çok fazla seçse de günümüzde asıl önemli olan bu üniversitelerin seçimini kariyer imkanları etkilemektedir. Üniversitenin sadece yüksek bir kalitede benzersiz bir lisans eğitimi sunmasının yanı sıra mezun olduktan sonra sundukları imkanlar çok daha büyük paya sahiptir.

Yurt Dışında Okumak ve Öğrencilere Sunduğu İmkanlar

Yurt dışındaki üniversitelerden mezun olduktan sonra imkan sağlamak için üniversitelerin ağırlık verdiği bölümleri dikkatle incelemek gereklidir. Belli başlı bölümleri ve fakülteleri ile ön plana çıkan ülkeler şöyledir; mühendislik fakültesi için Almanya, teknoloji alanı için Amerika, fen bilimleri için Hollanda, sanat için İtalya ve gastronomi için Fransa tercih edilmektedir. Yurtdışı üniversite bölümleri oldukça geniş bir alana sahiptir. Ülke seçiminde rol oynayan bir diğer faktör ise coğrafi konumdur. Türkiye’ye yakın olması nedeniyle sıklıkla tercih edilen İtalya, İspanya, Hollanda kültür çeşitliliği yönünden de öğrencilerin tercih ettikleri ülkelerdendir.

İş bulmanın giderek zorlaştığı ve rekabetin arttığı bu dönemde gençlerin kendilerini diğer kişilerden ayırması ve ön plana koyması için yurt dışında eğitim görmüş olmak büyük bir kriter haline geldi. Lise mezunu öğrencilerin doğrudan yurt dışında lisans eğitimlerine başlamaları ve sayılarının artmasının yanı sıra Türkiye’de üniversite kazanıp yurtdışında okumak da artık çok zor değil. Türkiye’deki üniversitelerin yurt dışı imkanlarını giderek arttırması ve yaygınlaştırması öğrencilerin yurt dışında kısa bir dönem için de olsa öğrenim görmesini sağlıyor.

Yurt dışında okumak hakkında detaylı bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışı eğitim sistemleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Öğrenciler için yurt dışından kabul almak her zaman zorlu kabul edilmiştir. Yurt dışı, özellikle lisans düzeyinde zorlu bir süreç isteyen eğitimlerdendi. Yıllarca öğrenciler yurt dışı için çabalıyor fakat sadece belli bir kısmı okullardan kabul alıyordu. Bu durum özellikle ülkemizdeki öğrencilerin çok fazla yaşadığı bir sorundu. Amerika ve İngiltere gibi ülkelere önceden on binlerce başvuru oluyor fakat sadece belli bir kısmı bu okullardan kabul alıyordu.

Okullar öğrenci seçerken o dönemlerde oldukça titiz davranıyordu. Bunun aslında kendi içerisinde bazı haklı sebepleri var. Özellikle okulların sadece kaliteli ve kendi düzeyindeki öğrencileri kabul etmek istemesi son derece normal. Fakat bir de madalyonun diğer tarafı var. O tarafta ise hayallerine kavuşamayan ve istediği üniversiteye gidemeyen öğrenciler var. Eskiden yurt dışında okunabilecek üniversite sayısı az olduğu için okullar bunu kendileri için sorun olarak görmüyordu.

Fakat günümüzde durumlar fazlası ile değişti. Çünkü Amerika ve İngiltere gibi ülkelere rakip olacak onlarca yeni ülke ortaya çıktı. Üstelik bu üniversitelerin eğitim kalitesi de İngiltere ve Amerika’dan geri kalmıyor. Avrupa bu anlamda öğrencilerin isteklerine fazlası ile cevap verdi. Ardı ardına Avrupa ülkeleri yabancı öğrenciler için bir kapı açmaya başladı. Sonuç olarak ise günümüzde bir öğrencinin yurt dışından üniversite kabulü alması oldukça basit bir hale geldi. Öğrencilerin tek yapması gereken adımları dikkatli izleyerek okullara başvurmak.

Yurt Dışından Kabul Almak Neden Kolay?

Üniversite ve ülkeler ilk başlarda yabancı öğrenci kontenjanı ya açmıyor ya da çok az tutuyordu. Genellikle okullar bilgilerini ve imkanlarını kendi öğrencileri ile sınırlamak istiyordu. Yani dışarıya açılmak ve bilgileri paylaşmak okullar için yanlış geliyordu. Fakat zaman içerisinde bu bakış açısının aslında ne kadar yanlış olduğunu anladılar. Çünkü üniversiteler verdikleri eğitimin karşılığını öğrencilerden fazlası ile alıyordu. Bu ilk başta insanın aklına maddi dönüşleri getirebilir.

Fakat yurt dışındaki hiçbir üniversitenin paraya ihtiyacı yok. Okulların bütçeleri zaten oldukça fazla ve sürekli artıyor. Üniversiteler öğrencilerden proje bazında desteklerini alıyordu. Buna ek olarak öğrencilerin yaptığı araştırmalar, projeler ve mezuniyet sonrası başarılı olmaları okulları dünya sıralamasında yukarı taşıyordu. Bu ve bunun gibi nedenler üniversitelerin kapısını yabancı öğrencilere açmaya yetti. Bugün öğrencilerin yurt dışından onay almasını kolaylaştıran pek çok neden bulunuyor.

Yurt Dışından Kabul Almak İçin Girilecek Sınavların Yaygınlaşması


Üniversiteler öğrenci kabul ederken bazı sınavları onlardan zorunlu olarak ister. Bu sınavlar öğrencilerin okula ve bölüme olan uygunluğunu gösterir. Özellikle 2000 yılından önce bu sınavların uygulanma sayısı ve ulaşımı son derece zordu. Bir diğer yandan öğrenciler hangi üniversitenin hangi sınavı istediğini de bilmiyordu. Ayrıca ülkemizde genellikle İngiltere ve Amerika’daki üniversitelerin istediği sınavlar sıklıkla uygulanıyordu.

Yurt dışından kabul almak için gereken sınavlar son yıllarda ülkemizde fazlası ile artmaya başladı. Sınavlar artık çok daha sık olarak gerçekleştiriliyor. Buna ek olarak öğrencilerin bu sınavlar için uzman kişilerden eğitim alması da oldukça kolay. Gerek yüz yüze gerek ise online olarak pek çok kurum bu sınavların eğitimini veriyor. Sınavlar hakkında bir diğer önemli nokta ise artık hangi okulun hangi sınavı istediği artık çok daha iyi biliniyor. Öğrenciler internetten okulların istediği sınavları ve istediği taban puanları kolayca öğrenebiliyor.

Öğrenciler İçin Sunulan Farklı Kabul Yöntemleri


Her öğrenci aynı şartlarda yurt dışı okullarına hazırlanmıyor. Bazı öğrenciler için süreç maddi ve manevi olarak zorlu oluyor. Bazı öğrenciler için ise süreç çok daha basit oluyor. Bu durum bir süre dünyada adaletsizliği ortaya çıkardı. Fakat günümüzde her öğrenci için en az bir tane kabul yöntemi var. Örneğin artık bazı yurt dışı okulları öğrencilerden ekstra bir sınav istemiyor. YKS puanı ile yurtdışında okumak bile artık mümkün. Buna ek olarak üniversitelerin bazıları öğrencilerden dil sınavı bile istemiyor.

Peki, yabancı dil bilmeden bir öğrenci nasıl yabancı bir ülkede okur? Üniversiteler aslında bunun da çözümünü bulmuş durumda. Foundation programları sayesinde öğrencilerin önceden dil öğrenmesine gerek kalmıyor. Bu programlarda öğrenciler 1 yıl boyunca hem eğitim alacakları dilin eğitimini hem de alanları ile ilgili ön eğitimi alıyor. Yurt dışından kabul almak isteyen öğrenci bu sayede yabancı dil sınavlarından uzak kalıyor.

Bu konu hakkında bir diğer örnek ise AP ve IB programlarıdır. IB sadece anlaşmalı liselerin öğrencilere verdiği bir programdır. Pek çok üniversite bir dönem IB sınavı ile öğrenci alıyordu. Yani öğrenciler seçkin bir liseyi kazanamadıysa yurt dışındaki belli başlı okullara gidemiyordu. Fakat günümüzde AP programı IB programının bir alternatifi oldu. AP programı IB’nin aksine tüm öğrencilere açık. Yurt dışından kabul almak isteyen öğrencilerin kesinlikle girmesi gereken bir sınav. Bir diğer yandan artık AP programı IB programından çok daha geniş üniversitelerde geçerli hale geldi.

Yurtdışında üniversite okumak için ne yapmalı gibi sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalındaki videoları izleyebilirsiniz. Yurtdışında ücretsiz üniversite nasıl okunur gibi merak ettiğiniz konular için de Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Yurt Dışı Eğitim internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışından kabul almak için gereken sınavlar hakkında destek alabilirsiniz.

Read More

İnsanlar her yüzyıl yükselişe geçen alanlar hangisi ise o alanlara yönelmiştir. Bu alanlar kimi zaman bir meslek olurken kimi zaman bir üniversite olmuştur. Trend meslekler her zaman insanlara en yüksek paraları kazandırmıştır. Bu durum yüzlerce yıldır devam eden bir süreçtir. İnsanlar, şirketler ve devlet sürekli olarak bu trendleri takip ederek başarıya ulaşmıştır. Bir diğer yandan, bu trendleri yakalayamayan ülkeler de dikkat çekmektedir.

Tarih boyunca sürekli olarak bazı ülkeler ekonomik olarak yükselirken bazıları düşmüştür. Ekonomik çöküşlerin neredeyse hepsinde popüler kültürden uzak kalmak yatıyor. İnsanlar yükselen alanları tercih ederek kendilerini ve ülkelerini ileriye taşır. Bu yüzden ülkelerin insanlara o meslekleri sunması gerekir. Aksi takdirde ya insanlar dışarıya göçer ya da klasik işlerine devam eder. Ülkeler de insanlara bu hizmetleri sunamadığı için ekonomik sorunlar ile karşılaşıyor. Her yıl hangi alanların yükselişe geçtiği kurumlarca takip ediliyor.

Gerek yerli gerek ise yabancı kurumlar ülkelere bu anlamda yön vermek için çalışıyor. Geleceğin meslekleri ya da geleceğin üniversite bölümleri sürekli olarak bu şekilde belirleniyor. Bir diğer yandan mesleklerin geçirdiği değişimler de aslında yükselişe geçiyor. Örneğin tıp alanı geçtiğimiz 20 yıl içerisinde büyük bir değişim yaşadı. Üstelik günümüzde bunu katlayarak devam ediyor. Bu yüzden tıp gibi pek çok alan eski ama hala yükselişte olan alanlar arasında yer alıyor.

Yükselişe Geçen Alanlar Arasında Blockchain ve Kripto Paralar


Blockchain teknolojisi insanların yeni duyduğu kavramlardan bir tanesi. Genellikle Blockchain kripto paralar ile ortak kullanılıyor. Bu yüzden insanlar genellikle Blockchain teknolojisini başka teknolojilerde düşünmüyor. Fakat aksine diğer pek çok teknolojide Blockchain teknolojisi kullanılabiliyor. Hatta bunun çalışmaları şimdiden başladı. Sağlıktan üretime kadar pek çok alanca bu teknoloji kullanılıyor.

3 Boyutlu Tasarım ve Baskı

Son dönemlerin popüler alanlarından bir tanesi de 3 boyutlu baskı ve tasarımdır. Dünyada 3D yazıcıların artması bu süreci tetikledi. Oyunlar ile başlayan süreç zaman içerisinde sanal ameliyatlara kadar ilerledi. İlk başlarda 3D konusu oldukça sınırlıydı. Ayrıca etki alanının da artacağı tahmin edilmiyordu. Fakat günümüzde bu hizmetin geldiği nokta göz dolduruyor. Yükselişe geçen alanlar arasında 3 boyut konusu oldukça gelişmiş durumda. Üstelik gelecek için de bir ileri seviye çalışmalar şimdiden yapılıyor.

Sağlık Alanındaki Gelişmeler


İnsanlar için öncelik her zaman sağlıktır. Sağlık şartları iyileştikçe insanlar için çok daha uygun ortamlar ortaya çıkar. Durum böyle olunca da sağlık bu yüzden insanların her zaman gelişim içerisinde olmuştur. 21. Yüzyıl içerisinde de sağlık büyük bir gelişim içerisine girdi. Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler bu süreçte sağlık alanında devreye girdi. Buna ek olarak son zamanlarda veri bilimi de sağlık alanının önemli bir parçası oldu. İlerleyen yıllarda sağlık alanı hiç alışılmadık bir şekilde ilerlemeye de devam edecek.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından ve web sitesinden yükselişe geçen alanlar hakkında içerikler bulabilirsiniz. Ayrıca İnovasyon İçin Eğitim Vakfı internet sitesini ziyaret ederek de geleceğin teknolojileri hakkında içerikler okuyabilirsiniz.

 

Read More

Son zamanlarda finansal yeterlilik konusu fazlası ile tartışılmaya başlandı. Hem ülkemizde hem de dünyada finansal açıdan yeterlilik, merak edilen ortak konulardan bir tanesi. Özellikle yeni nesil için bu durum oldukça karmaşık bir hal aldı. Bir taraf, bu yeterliliğin üzerinde fazlası ile duruyor. Bir diğer taraf ise finansal yeterliliği fazla gerekli bir konu olarak görmüyor. Fakat bu kadar tartışılan bir konu olması bile aslında bu konunun önemini gözler önüne seriyor.

Finansal açıdan yeterlilik aslında stratejik yetenek yönetimi ile doğrudan alakalı bir konu. Bu yüzden bu iki başlığa tam anlamı ile hakim olmak gerekir. Bu anlamda en önemli noktalardan bir tanesi geleceğe yönelik gençlerin beceri, ihtisas ve ilgi alanlarını ortaya çıkarmak. Gelecekten bahsederken konuşulan gelecek yakın bir gelecek değil. 2030 yılından başlayarak 2100’lere kadar uzanan bir süreçten bahsetmek gerekir. Tabi bunları oluştururken bazı etkenleri de göz önüne almak lazım.

Özellikle dünyanın sosyo-kültürel ve ekonomik değişimi bu anlamda son derece önemli. Gençler becerilerini anne ve babadan alır. İhtisas konusunu okullar ve ilgi alanlarını ise sosyal medya ve öğrencilerin arkadaşları verir. Bu süreç içerisinde ayrıca ihtiyaçların da belirlenmesi gerekir. Bu önemli dört konu finansal açıdan yeterlilik ve stratejik yetenek yönetimi ile doğrudan alakalı konulardır.

Finansal Yeterlilik ve Aşamaları


Sanılanın aksine finans yeterliliği tek aşamadan ya da tek bir sistemden meydana gelmez. Toplamda bu yeterlilik 3 aşamadan meydana gelir. Bu aşamaların hepsinin analizi ve araştırması özenle yapılmalıdır. Zaten aşamaların hepsi de birbirinden farklı bir şekilde kendini gösterir. Bu aşamalar ise şunlardır:

  1. İlk olarak öğrencinin liseye, üniversiteye ya da lisansüstü eğitimlere hazırlığında gidene paradır.
  2. Sonraki aşama ise öğrencilerin başvuruları sonrası kazandığı eğitim yerinde harcadığı okuma parasıdır.
  3. Son ve en önemli aşama ise mezun olduktan sonra öğrencilerin kazandıkları paradır.

Bu konular belki de öğrencilerin ilk başta dikkat etmediği konulardır. Hatta aileler bile bu sürece fazla önem vermez. Fakat bazı üniversiteler var ki aldıkları paranın karşılığını 65 yılda veremiyor. Bu madalyonun aslında kötü tarafı. Bir de bu madalyonun iyi tarafı var. Bu tarafındaki üniversiteler ise mezuniyetten sonra 19 günde tüm paralarını kazandırıyor. Madalyonun bu tarafı insanlara yabancı ya da uzak gelebilir. Fakat bizlerde bu durumun belgeli ve detaylı tüm verileri bulunmakta.

Öğrencilerin Finansal Yeterlilik İle İlerlemesi

Bugün bizim amacımız sadece öğrencileri en iyi okullara yerleştirmek değil. Biz buna ek olarak öğrencileri en şirketlere de yerleştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Üstelik bunu yaparken de öğrencileri mümkün olduğunca Start – up çalışmaları ile buralara yerleştiriyoruz. Bugün benim içerisinde bulunduğum oldukça geniş bir Start – up ağı bulunuyor. Burada inovasyon temelli ve yenilikçi Start – up çalışmalarını hedeflerine ulaştırmak için destekler sunuyoruz.

Finans Yeterliliği Sayesinde Ceket Satıp Cübbe Almak!


Bugün ülkemizde anne ve babalar çocuklarına “Sen yeter ki oku ben ceketimi satarım.” ya da “Sen oku ben altınlarımı satarım.” diye ifadelerde bulunuyor. Buradaki ceket ve altınların eğitim için satılmasındaki nedeni cübbe almaktır. Yani aileler aslında ileride çocukları bir meslek sahibi olabilsin diye böyle çalışmalar yapıyor. Bu yüzden finansal yeterlilik konusu tahmin edildiğinden çok daha önemli. Eğer mezuniyet sonrası elde edilenler elden çıkanları karşılamıyor ise sorun var demektir. Bu yüzden bu konuları önceden araştırmak gerekir.

Finansal yeterlilik konusu hakkında detaylı bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca stratejik yetenek yönetimi hakkında bilgi almak için de Doç. Dr. Gamze Sart web sitesindeki makaleleri okuyabilirsiniz. Gelecek planlarının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi almak için de Aba Kariyer internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Read More

Son zamanlarda yurtdışındaki ve Türkiye’deki üniversiteler fazlası ile karşılaştırılıyor. Sürekli dile getirilen bu konu aslında son derece yanlış yorumlanıyor. Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında düşük sıralarda yer almasının nedeni oldukça farklı. Çünkü üniversitelerin işleyişi ve işlevi birbirinden farklı oluyor. Amerika’daki üniversiteler şirket gibi işliyor. Bu üniversitelerin milyar dolarlık bütçeleri bulunuyor. Aynı zamanda bu üniversiteler kendi yatırım portfölyelerini de yönetiyor. Bunun için yurtdışıdaki okulların ayrı ve profesyonel bir birimi bulunuyor.

MIT, Stanford ya da Harvard gibi üniversiteler attıkları adımlar ile zaten bu durumu gözler önüne seriyor. Çünkü bu tarz okullar sadece 3 yıl önce paralarını Bitoin’e yatırdı. Ülkemizde İstanbul’daki devlet üniversiteleri ya da bir başka üniversitenin hangisine bu tarz bir izin verilebilir? Yerli ve yabancı üniversiteler arasındaki en dikkat çeken farklardan bir tanesi budur. Yabancı üniversiteler bir okul gibi değil bir holding gibi çalışır. Doğal olarak bu durum da okullar arasında büyük bir fark yaratır.

Yurtdışındaki ve Türkiye’deki Üniversiteler İçin Dünya Sıralaması Nasıl Yapılır?


Dünyada üniversiteler için dünya sıralaması yapılırken 6 farklı önemli özelliğe dikkat edilir. Her özellik okulun dünya sıralamasında yükselmesi için hayati önem taşır. Fakat bunlardan 2 tanesi var ki ülkemizdeki ve yurtdışındaki üniversiteler arasındaki farklı meydana getiriyor. Bu 2 alandaki farklılık diğer 4 nedene oranla çok daha fazla dikkat çekiyor. Farkı oluşturan 2 neden ise şunlar:

  • Hoca başına düşen öğrenci sayısı: Ülkemizdeki üniversiteler genellikle 2000 sonrası açıldı. Eğitim alamayan pek çok öğrenci yeni yeni okullara yerleşiyor. Genç bir nüfus olmamız yüzünden de okullardaki öğrenci sayısı fazla. Üniversiteler bu yüzden okullarda bu dengeyi sağlamalı.
  • Üniversitelerin birinci dereceden yaptığı araştırma projelerinin bütçeleri: Araştırma projelerinin bütçelerinde üniversite sanayi iş birliği oldukça önemlidir. Bu iş birliği sayesinde projelerin bütçeleri artar. Ülkemizde İTÜ ve ODTÜ gibi sayılı okullarda bu iş birliği uzun süredir var. Fakat ülke çapında ise bu birlikteliğin temelleri yeni atıldı. Yurtdışında ise 150 yıllık iş birliği yapan okullar bile bulunuyor.

Yurtdışındaki ve Türkiye’deki Üniversiteler İçin Tanınırlık

Bir okul ne kadar çok kişi tarafından bilinir ise o kadar çok öğrenci tarafından tercih edilir. Bugün Harvard Üniversitesini dünya üzerinde tanımayan çok az kişi var. Peki, Harvard bunu sadece eğitim başarısı ile mi yaptı? Tabi ki de hayır. Harvard başarısının yanı sıra dışarıya reklamını yaparak da ismini duyurdu. Filmlere ve dizilere para veren Harvard yapımların kendi okulunda geçmesini istedi. Bu sayede okul adını daha fazla duyurmayı başardı. Türkiye’deki üniversiteler ve bölümleri ise bu anlamda henüz adım atmadı.

Üniversitelerin Elde Ettiği Gelirlerin Sıralamalara Etkileri

Üniversiteler eğitim kurumu olsa da bazı maddi kazanımları elde etmek zorunda. Bu kazanımlar hem okulun gelişimi hem de dünya sıralaması için önemlidir. Türkiye’de bu anlamda yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi de bunun düşük olması. İstanbul Üniversitesi Şangay’da yapılan sıralamalarda ilk 500 içerisinde oldukça yüksek konumlarda yer almıştı. Bunun nedeni ise İstanbul üniversitenin hastane gelirleri çok yüksek olmuştu. Bu da okulu o dönem Türkiye’deki üniversiteler ve yurtdışındaki üniversiteler arasında oldukça yüksek yere konumlandırmıştı.

 

Türkiye’deki Okullar İçin Yeni Mevzuatlar


Ülkemizdeki mevzuatlar yeni sisteme göre şekillenmeye başladı. Dünyanın en iyi üniversitelerinin sahip olduğu mevzuatlar ve bizim mevzuatlarımız oldukça farklıydı. Üniversitelerimiz bu anlamda yeni yeni kendilerini yabancı okullara benzetiyor. Yeni YÖK yasaları da bu duruma yeni adapte olmaya başladı. YÖK üniversitelerin yapısını aynı tutarak sistemlerini şekillendirmeyi hedefliyor. Üniversiteler yapısı itibari ile hiçbir kamu kuruluşuna benzemez. Çünkü üniversitelerin öncelikli amacı toplum için insan yetiştirmektir.

Bugün üniversitelerimizin bir kısmı girişimci üniversite olarak ifade edilmekte. Ama bundan da öte olarak bu üniversiteler toplumsal değer üretiyorlar. Bunlar arasında en önemlileri ise hastaneleri olan üniversitelerdir. Pandemi döneminde Cerrahpaşa ya da Hacettepe gibi üniversitelerin çalışmaları topluma değer üretme çalışmalarıdır. Bu yüzden bu okulların çalışmaları itibari ile çok önemli ve özel adımları bulunuyor. Okullarımız açısından atılan bu adımlar dünyada bile yakından takip ediliyor.

Türkiye’deki Üniversiteler ve Tanıtım Eksikliği

Daha önce bir üniversitenin tanınırlığının etkisi size söylemiştik. Bugün Stanford Üniversitesi onlarca Nobel ödülüne sahip. Fakat bu rakamlar ülkemizdeki okullar için geçerli değil. Bugün İstanbul ve Stanford üniversitelerini yakından takip eden bir kişi olarak söyleyebilirim ki aslında durum göründüğü gibi değil. Bugün İstanbul Üniversitesi Stanford yerinde olsa 40 tane Nobel ödülü alır. Özellikle tıp alanındaki çalışmaları yakından takip ettiği için bu durum rahatça söyleyebilirim.

Network ağımız yeteri kadar güçlü olmadığı için ödülleri bizlere değil onlara veriyorlar. Buna rağmen İstanbul Üniversitesi 2 Nobel Ödüllü bilim insanına ev sahipliği yapmıştır. Orhan Pamuk ve Aziz Sancar İstanbul Üniversitesi mezunu ve Nobel ödüllü iki önemli kişidir. Tanıtımımızı arttırmak için ilk olarak kendimize daha fazla güvenmemiz lazım. Buna ek olarak üniversite sanayi iş birliğini arttırmalı ve uluslararası network ağımızı geliştirmemiz gerekli. Okulları ve öğrencileri patent gibi konularda yakından takip ettiğim için tek eksik yanımızın bunlar olduğunu rahatça söyleyebilirim.

Türkiye’deki Üniversiteler dünya sıralaması içerisinde nasıl yükselir gibi sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz. Türkiye’deki en iyi üniversiteler ve dikkat çeken yanları hakkında bilgi sahibi olmak için de Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesindeki makaleleri okuyabilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek dünya sıralamasındaki en iyi Türk Üniversiteleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Dünyada eğitim düzeni ve sistemi değişmeye başladıkça çift anadal ve yandal konuları da gündeme gelmeye başladı. Artık eğitim kavramı köklü bir değişime girdi. Bu değişim beraberinde pek çok yenilikleri de getirmeyi başardı. Buna ek olarak eğitimin unutulan konuları da bu süreçte devreye girdi. Yandal ve iki anadal gibi konularda bu süreçte etkisini arttıran kavramlar arasında yer aldı. Uzunca bir süre unutulan bu iki konu günümüzde eskisinden daha güçlü şekilde gündeme geldi.

Özellikle yurt dışı eğitimlerinde bu iki konu fazlası ile dikkat çekiyor. Amerika, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler çift ve yandal konularında öğrencileri ayrıca yönlendiriyor. Yani öğrencilerin fikri olmasa bile okullar öğrencilerin böyle bir eğitim almasını istiyor. Bu durum yavaş yavaş dünyanın diğer ülkelerini de yayılmaya başladı. Bunun tek nedeni okulların öğrencileri yönlendirmesi değil. Aynı zamanda bu konuya olan ihtiyacın artması.

Çift Anadal ve Yandal Nedir ve Ne İşe Yarar?


İlk olarak yandal konusunu açıklamakta fayda var. Çünkü öğrencilerin büyük bir kısmı yandal yapmak için çabalıyor. Çift ana dala göre daha basit ve daha kolay ulaşılabilir olması bu anlamda yandalı öne çıkarıyor. Yandal öğrencilerin kendi okudukları alana ek olarak ekstra farklı alanların derslerini almasıdır. Öğrenciler yandal ile ikinci alanın tüm derslerini almaz ve bu yüzden o alanda tam yetkili olmazlar. Fakat öğrenciler mezun olduktan sonra diplomalarında yandal yaptıkları alan ekstra belirtilir.

Anadalda ise öğrenciler mezun olduklarında iki diplomaya birden sahip olur. Tabi bunun için belli bir ortalamayı tutturmalı ve iki alanın da tüm derslerini eksiksiz vermelidir. Yandala göre çok daha zorlu bir süreç olsa da getirisi oldukça fazladır. Özellikle mezuniyet sonrası için çift ana dal öğrencilerin iş bulma konusundaki en önemli destekçisi oluyor. Bir diğer yandan “çift” olarak ifade edilmesi insanları yanıltmamalı. Amerika’da bizim öğrencilerimiz arasında 3 ana dal yapan öğrenciler bulunuyor.

Anadal ve Yandal Gerçekten Önemli Mi?

Bugün iş ilanlarında mezunlardan istenen yetkinlik oldukça artmış durumda. Yani bir makine mühendisinin makinelerden anlaması artık yetersiz. Elektrik, elektronik ya da yazılım gibi tecrübe ya da kazanımlarını da öğrenciler elde etmelidir. Üstelik günümüzde artmış olan bu durum gelecekte zorunlu hale gelecek. Hal böyle olunca da yandal ve anadal konuları çok daha önemli bir hal alıyor. Çünkü firmaların istediği bu yetkinliği elde etmenin tek yolu yandal ya da anadal yapmak.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve Web sitesini ziyaret ederek çift anadal nasıl yapılır gibi sorularınıza detaylı cevaplar bulabilirisiniz. Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de Avrupa ve Amerika’da yandal ya da anadal yapmak hakkında yazılar okuyabilirsiniz.

Read More

Yurtdışı üniversiteleri ülkemizde her zaman ilgi odağı olmuştur. Bu ilgi fazlalığı tahmin edilen bir sonuç değildir. Yapılan araştırmalar ülkemizdeki bu ilgiyi gözler önüne sermeye yetiyor. Hatta yurt dışına eğitim amaçlı gitmek isteyen öğrenci sayısı her geçen gün artarak devam ediyor. Amerika, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere ülkemizdeki öğrencilerin yoğunlaştığı ülkeler artıyor. Yurt dışına gitmek isteyen öğrenciler de kendi içerisinde bazı farklılıklar gösteriyor.

Örneğin bazı öğrenciler çoktan okuyacakları bölümden üniversiteye kadar karar vermiş olarak hareket ediyor. Bu tarz öğrenciler hedeflediği okul dışındaki hiçbir okula ilgi duymuyor. Ayrıca bu öğrencilerin yurtdışı üniversite sınavları da önceden belirlenmiş oluyor. Öğrenciler sınav ve hazırlık konusunda bu yüzden sorun yaşamıyor. Bazı öğrenciler ise yurt dışındaki herhangi bir üniversiteye gitmenin fikrinde. Yani öğrenciler okul seçerken hiçbir ayrım gözetmiyor. Aldıkları puanlara göre öğrenciler okullardan herhangi birini seçiyor.

Fakat bazı öğrenciler ise yurtdışı üniversite bölümleri hakkında fazla bilgi sahibi olmadığı için kararsız kalıyor. Hatta bu öğrenciler genel olarak yurt dışındaki üniversiteler hakkında genel bilgileri bile bilmiyor. Okulun imkanlarından istedikleri sınavlara kadar pek çok şeyi öğrencilerin araştırması gerekiyor. Genel olarak öğrencilerin de büyük bir kısmı bu alana yoğunlaşmış durumda. Çünkü yurt dışında eğitim alınabilecek üniversite sayısı oldukça fazla. Öğrenciler okulların bu bilgilerine ulaşarak okul konusunda daha doğru kararlar verebilir.

Yurtdışı Üniversiteleri Neden Bu Kadar Çok Tercih Ediliyor?


Üniversite bir öğrencinin geleceği açısından son derece önemlidir. Sadece iyi ve yüksek sıralamadaki üniversiteler öğrencilerin geleceklerini garantiye alır diye bir kural yok. Bugün Harvard mezunu olan binlerce işsiz öğrenci bulunuyor. Aynı durum diğer üniversiteler için de geçerli. Bu yüzden ilk olarak öğrenciler bu bakış açısından uzaklaşmalıdır. Eğer öğrenci kendi sistemine ve hedefine uygun bir yurt dışı üniversitesini seçer ise gelecek adına önemli bir adım atmış olur. Yurt dışındaki okullara olan ilginin de asıl kaynağı aslında bu.

Öğrenciler kendi alanlarındaki en iyi üniversitelere giderek bir şeyler başarmanın peşinde. Aynı zamanda iş ve gelişim olarak da yurt dışı okulları dikkat çekiyor. Çünkü öğrencilerin alanlarındaki en iyi imkanlar bu okullarda sağlanıyor. Öğrenciler profesyonel hayatta tadamayacakları deneyimlerin çoğunu okullarda tadıyor. Ayrıca bu üniversiteler de şirketler tarafından takip ediliyor ve öğrenciler daha okulu bitirmeden iş sahibi oluyor. Bu imkan öğrencilerin ilgisini yurt dışına çekmek için son derece önemli oluyor.

Yurtdışı Üniversiteleri Arasında Dikkat Çeken Okullar Nasıl Belirleniyor?

Bir okulun iyi olup olmadığını bir kişi ya da sadece bir etken yeterli olmaz. Çünkü okullar eğitim vermekten de öte olarak çalışmalarını sürdürür. Öğrencilerin araştırma yapmasına olanak sağlayacak ya da öğrencilerin gelişmesinde ekstra imkanlar sunacak okullar önemli okullardır. Tüm bunların ve daha fazlasının belirlendiği dünya üniversite sıralamaları da bu anlamda dikkat çekiyor. Öğrenciler okulların genellikle sıralamalarına dikkat ediyor. Bundan farklı olarak okul fiyatı gibi bazı etkenler de öğrencilerin tercihlerinde etkili oluyor.

Yurtdışı Okulları Arasında Amsterdam Üniversitesi


Hollanda’nın kalbi olan Amsterdam üniversitesi dünya sıralamasında ilk 10’da yer almıyor. Fakat ülkemizdeki öğrenciler tarafından fazlası ile tercih ediliyor. Bunun yanı sıra Asya ülkelerinden de Amsterdam üniversitesine yoğun bir ilgi var. Bunun nedeni ise üniversitenin öğrencilere sundukları. Kaliteli eğitimin yanı sıra öğrencilerin kendilerini geliştirebilecekleri onlarca farklı imkan bu üniversitede yer alıyor. Üstelik ücret olarak da üniversite son derece uygun harçlara sahip.

Yurtdışı üniversiteleri arasında Amsterdam her geçen gün kendini fazlası ile duyuruyor. Üstelik okulun kabul şartları da diğer ülkelere göre çok daha basit ve şeffaf. Fakat basit olması sizleri yanıltmasın. Çünkü okula her yıl binlerce öğrenci başvuru yapıyor. Bu yüzden öğrencilerin sınavlardan yüksek skorlar alarak diğer öğrencilerden kendilerini ayırtması gerekir. Aksi takdirde ortalama ya da altı skorlar öğrencilerin okuldan kabul alması için yeterli olmayacaktır.

İngiltere’nin Göz Bebeği Oxford Üniversitesi

Yurtdışı üniversiteleri arasında akla ilk gelen okullardan bir tanesi Oxford üniversitesidir. Eğitim kalitesi olarak zaten Oxford’u anlatmaya gerek yok. Her yıl dünya sıralamasındaki yeri zaten okulun kalitesini gözler önüne seriyor. Bugün öğrencilerin eğitim almak isteyeceği tüm alanlardaki sayılı eğitimlerden bir tanesine Oxford sahiptir. Fakat okul öğrenci seçerken oldukça titiz davranıyor. Ortalamanın çok üzeri skorlar ve öğrencilerin sahip olduğu ekstra başarılar okul tarafından dikkate alınıyor. Buna ek olarak okulun ücreti de ortalamanı fazlası ile üstünde olması ile dikkat çekiyor.

Silikon Vadisi’nin Merkezindeki Okul Stanford Üniversitesi

Stanford aslında dünyada yurtdışı üniversiteleri arasında çok sessiz bir okul. Genel olarak Amerikan üniversiteleri arasında ilk akla gelen okullardan değildir. Fakat Stanford dünya sıralamasındaki en iyi 10 okuldan bir tanesi. Üstelik Stanford Silikon Vadisi’nin de tam merkezinde. Merkezinde olmasının yanı sıra okul direkt olarak Silikon Vadisi’nin kurucusu. Bugün Silikon Vadisi için kabul edilen kuruluş yılı Stanford Üniversitenin açılış yılı. Ayrıca öğrencilerden istenen skorlar ve belgeler de diğer okullara göre daha uygun.

Yurtdışı üniversiteleri hakkında detaylı bilgiler elde etmek için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de en ucuz yurtdışı üniversite eğitimi hangi ülkede öğrenebilirsiniz.

Read More

Yurtdışında eğitim almak her öğrencinin hayallerinden biridir. Özellikle son 2 yılda ülkemizde yurt dışına eğitim amaçlı gitmek isteyen öğrenci sayısı oldukça fazla. Üstelik pek çok öğrenci yurt dışını seçerken fazla ayrım yapmamaya başladı. Her geçen gün bizlere yurt dışında okumayı hedefleyen daha fazla öğrenci geliyor. Çoğu öğrenci yurt dışında okumak için plan yapmadan ilerliyor. Öğrencilerin artık tek hedefi yurt dışındaki herhangi bir üniversiteden kabul alabilmek.

Yurtdışında üniversite eğitimi için öğrencilerin bu kadar istekli olmasının da nedeni var. Aslında bunun birden fazla nedeni var bunların neredeyse hepsi de öğrencilerin dikkatini çekiyor. Öğrenciler gerek akademik gerek ise profesyonel bir kariyer için de bu üniversitelere yoğunlaşıyor. Yapılan araştırmalar dünyanın her yerinde yurt dışı okullarına olan ilginin arttığını gösteriyor. Ülkemizde yurt dışı okullarına olan ilgi arttı. Fakat okuldan kabul alan öğrenci sayısı oldukça düşük.

Bu yüzden yurtdışı eğitim danışmanlığı hizmetleri ülkemizde fazlası ile ilgi görüyor. Danışmanlık hizmeti alan öğrenciler diğer öğrencilere göre daha başarılı oluyor. Çünkü üniversitelere başvuru yapan öğrenci sayısı oldukça fazla ve bu durum da bir rekabet ortaya çıkarıyor. Rekabetin olduğu okullarda da başvuruları doğru yapan ve sınavlardan yüksek skorlar alan öğrenciler onay alıyor. Bazı öğrenciler ise yurt dışı eğitimleri hakkında fazla bir bilgi sahibi değil. Bu yüzden öğrencilerin yurt dışı eğitimlerini neden istediğini bilmek oldukça önemli.

Yurtdışında Eğitim ve Kalite


Kaliteli eğitim aslında öğrencilere onlarca farklı kapıyı açıyor. Kişisel gelişimden başlayarak pek konuyu kaliteli eğitim ile geliştirmek mümkündür. Yurt dışındaki okullar da kaliteli eğitimin bir numaralı adresi oluyor. Çünkü dünyanın en iyi üniversiteleri yurt dışında yer alıyor. En azından en iyi ilk 200 üniversitenin hepsi yurt dışında. Bu yüzden öğrenciler yurt dışında eğitim alarak bu imkandan yararlanmak istiyor. İleriki yılarda öğrencilerin sorun yaşamaması açısından bu eğitimi almaları gerekiyor.

Özellikle İngiltere, Hollanda, Amerika ve önde gelen Avrupa üniversiteleri bu anlamda dikkat çekiyor. Öğrenciler de zaten genel olarak bu üniversitelere yoğunlaşıyor. Buradaki eğitim onların ilerleyen yıllarda kolaylık yaşamasını sağlıyor. Belki de neden yurtdışında eğitim sorunun da en büyük cevabı budur. Tabi tek başına verilen bir yurt dışı eğitimi öğrencilere yeterli olmaz. Öğrencilerin de aynı zamanda bu eğitim ile orantılı olarak çalışmaları ve kendilerini geliştirmesi gerekmektedir. Ancak bu sayede öğrenciler eğitimin kalitesinden faydalanmış olur.

Yurtdışında Okumanın İş Olanaklarına Etkisi

Her öğrenci iyi bir işe girebilmek için üniversiteye gider. Aksi takdirde üniversite öğrencilerin ileriye dönük başka ihtiyaçlarını tam olarak karşılamaz. Üniversite mezunları her zaman direkt olarak iş bulacak diye de bir kural yok. Özellikle ülkemizde üniversite mezunu binlerce işsiz bulunuyor. Mezun olduktan sonra kısa dönemde iş bulan öğrenci sayısı oldukça az. Bu sorun sadece ülkemizde bulunmuyor. Yurt dışında da pek çok ülkede benzer sorunlar bulunuyor.

Öğrenciler bu yüzden mezun olduktan sonra kolayca iş bulacakları bölüm ve okullara yöneliyor. Bunun en iyi örnekleri de yurt dışındaki okullarda bulunuyor. Çünkü yurt dışındaki başarılı okullar şirketler tarafından yakından takip ediliyor. Okulda dikkat çeken öğrenciler mezun olur olmaz iş imkanı yakalıyor. Özellikle Amerikan ve Avrupa üniversitelerinde bu durum son derece yaygın. Öğrenciler ülkelerin önde gelen okullarında eğitim alarak dünyanın en iyi şirketlerine işe giriyor.

Yurtdışında Eğitim Alan Öğrenciler Nasıl Hemen İş Buluyor?

Öğrencilerin yurt dışı okullarında kolayca iş bulmalarının tek nedeni okulların şirketler tarafından takip edilmesi değil. Bunun yanı sıra üniversite sanayi iş birliği de önemli bir rol oynuyor. Yurtdışında eğitim alan öğrenciler üniversite sanayi iş birliğini fazlası ile duyuyor. Bu birliktelik aslında yıllardın okullarda bulunuyor. Üniversitelerin içerisine ülkenin önde gelen firmaları bir atölye açıyor. Öğrenciler de okulda öğrendiklerini bu atölyelerde uyguluyor. Bu sayede de öğrenciler okul döneminde profesyonel hayata adım atıyor. Atölyelerde firma temsilcileri de olduğu için öğrenciler daha fazla şey öğreniyor.

Yurt Dışında Yabancı Dil Öğrenme İmkanı


Yabancı dil bilmek günümüzde zorunluluk haline geldi. Kurslar ya da yabancı dil programları öğrencilere bir yere kadar yardımcı oluyor. Öğrencilerin okulda hem ders alması hem de dil öğrenmesi onları ayrı bir seviyeye taşıyor. Bir diğer yandan özel kurslardan alınan dil yeterlilik belgeleri her yerde geçerli olmuyor. Fakat bir öğrencinin yurtdışında eğitim almış olması onu direkt olarak o dilde uzman olarak gösteriyor. Bu da öğrencileri iş başvurularında bir adım öne taşıyor. Bunun yanı sıra öğrencilerin yüksek lisans ya da yurt dışı iş başvurularında da kolaylık sağlamasına neden oluyor.

Yurtdışında eğitim alınacak en iyi üniversiteler hakkında bilgiler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube ve Web sitelerini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer İnternet sitesini ziyaret ederek de üniversitelerin istediği sınavlar hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Pek çok öğrenci yurtdışında lisans eğitimi almak için yıllarca çalışmalar yapar. Yabancı bir ülkede okumak, ilk başlarda öğrenciler için mantıklı bir neden olarak düşünülür. Hatta öğrenciler yurt dışına gitmeyi kendileri için en iyi seçenek olarak görür. Peki, koşulsuz şartsız araştırma yapmadan yurt dışına gitmek doğru mu?

Bu kararın sunduğu avantaj ve dezavantajlar genel bir tanıdır. Yurt dışı üniversiteleri genel olarak öğrenciler için en iyi seçenek olarak gözükür. Kaliteli eğitimden sosyal imkanlara kadar her şey yurt dışında tozpembe gibi gelir. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre her 4 öğrenciden 3’ü eğitimlerine yurt dışında devam etmek istiyor. Ayrıca öğrencilerin büyük bir kısmı direkt olarak eğitimlerine de yurt dışında başlamak istiyor. Bu oran ülkemizde son dönemlerde fazlası ile arttı.

Bir diğer yandan yurtdışı üniversite eğitimi almak Avrupa ve Amerika gibi bölgelerde de oldukça yaygın bir konu. Fakat buradaki öğrencilerin ilk önceliği ülkemizdeki öğrencilerin önceliği ile aynı değil. Çünkü yabancı öğrenciler genel olarak yurt imkanları doğrultusundaki en iyi üniversiteye gitmeyi hedefliyor. Eğitim konusunda öğrenciler alabilecekleri en iyi seçeneği almayı planlıyor. Ülkemizde ise maalesef öğrenciler yurt dışındaki her okula sıcak bakıyor.

Yurtdışında Lisans Eğitimi Almanın Avantajları


Öğrenciler için yurt dışı denilince ilk olarak akıllara dünyanın en iyi üniversiteleri gelir. Çünkü dünyanın en 100 üniversitesinin hepsi de yurt dışında bulunuyor. Ülkemizdeki üniversiteler maalesef sıralamaya çok daha sonralardan dahil oluyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken önemli bir faktör var. O da üniversitelerin bölümsel olarak değil bütün olarak değerlendirilmesidir. Yani üniversitelerin bölümleri için yapılan sıralamalar ile adı ile yapılan sıralamalar tamamen farklıdır.

Yurt dışının cazip kılan bir diğer etken ise şüphesiz ki yabancı dil öğrenme fırsatlarıdır. Çünkü yurt dışında öğrenciler yabancı dil deneyimini sonuna kadar yaşar. Hatta öğrenciler eğitimlerini bitirdikten sonra ekstra bir sınava bile ihtiyaç duymaz. Kısacası öğrenciler bir yandan üniversite eğitimi alırken bir yandan da yabancı dil sorunun ortadan kaldırır. İki önemli sorunun ortadan kalkması öğrencilere profesyonel hayatta kolaylıklar sağlar. Yurtdışında lisans eğitimi ayrıca büyük şirketlerin de kapısını açar.

Doğal olarak öğrenciler için yabancı üniversiteler daha fazla iş imkanı anlamına gelir. Bu durumun aslında birkaç nedeni var. İlk olarak okullardaki üniversite sanayi iş birliğinin fazlası olmasıdır. Üniversiteler bu birliktelik ile en iyi öğrencilerini hızlıca büyük firmalara işe sokar. Bir diğer yandan firmalar da bu sayede eleman açıklıklarını hızlıca ortadan kaldırır. Üstelik öğrenciler üniversite döneminde firmaları tanıdığı için daha hızlı adapte olur. Avrupa ve Amerika’daki üniversiteler bu ortaklıkta oldukça ileri seviyedeler.

Yurtdışında Lisans Eğitimi Ücretleri


Öğrenciler yurtdışı üniversite fiyatları 2021 yılında farklı bir boyut kazandı. Çünkü okul ücretlerinde artışlar meydana geldi. Artışların yanı sıra kur farkı gibi etkenler de maddi olarak öğrencilere darbe vurdu. Fakat tüm bunlara rağmen hala ucuza üniversite eğitimi veren ülkeler de bulunuyor. Yurtdışında üniversite fiyatları uygun olan hala çok fazla ülke var. Üstelik bu üniversiteler kalite olarak da üst sıralarda yer alır. Bu yüzden üniversite fiyatları karar aşamasında kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir noktadır.

Yurtdışında Okumaya Karar Vermeden Önce!

Öğrenciler bizlerden yurt dışı konusunda her dönem destek istiyor. Bizler de öğrencilerin hedeflerinden elindekilere kadar her şeyi analiz ederek onlara seçenek sunuyoruz. Örneğin maddi yetersizlikler aslında yurt dışında okumaya engel bir durum değildir. Çünkü pek çok burs imkanı öğrencilere tanınmıştır. Bu yüzden Türkiye’de üniversite kazanıp yurtdışında okumak oldukça yaygın bir seçenek olmuştur. Fakat bazı bilinmesi gereken detaylı noktalar vardır. Bu noktalar genel olarak öğrencilerin yurt dışı kararlarını direkt etkiler.

Yurtdışında lisans eğitimi her alanda en iyi seçenekleri sunmuyor. Örneğin tıp eğitimini yurt dışında almak aslında mantıklı bir karar değildir. Tabi bu durum ülkemizdeki saygın tıp fakültelerini kazanan öğrenciler için geçerli. Çünkü Hacettepe gibi okullar sadece ülkemizin değil aynı zamanda dünyanın en iyi tıp eğitimlerinden bir tanesini veriyor. Bu yüzden öğrencilerin Hacettepe’ye gitme imkanı varken yurt dışına gitmeleri doğru bir karar almaz. Öğrenciler karar vermeden önce bu tarz durumları detaylıca incelemelidir.

Yurtdışında lisans eğitimi almak hakkında detaylı içerikler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de yurt dışı eğitimleri hakkında içerikler bulabilirsiniz.

Read More

Son yıllarda SAT puanları öğrencilerin en çok ihtiyaç duyduğu skorlardan biri olmuştur. Öğrenciler farkında olmasa bile SAT onların hayatlarındaki pek çok ihtiyacı giderir. Bu ihtiyaçların büyük bir kısmı eğitim temelli ihtiyaçlardır. İhtiyaçların diğer kısmı ise profesyonel anlamdaki ihtiyaçlar olmuştur. Bugün SAT sınavına girmek öğrencilere yurt dışı kapılarını sonuna kadar açar. Özellikle yurt dışında üniversite okumayı hedefleyen öğrenciler için SAT adeta zorunlu hale geldi.

Amerika ve Avrupa başta olmak üzere çoğu yurt dışı üniversitesi artık SAT skorunu istiyor. Dünyada SAT sınavı bu imkanları ile kendini duyurmayı başardı. Fakat ülkemiz için aynı durum söz konusu değil. Çünkü ülkemizdeki öğrenciler SAT sınavını yeni yeni tanıyor. Bizler bu anlamda öğrencilerimizi de bu sürece itiyoruz. Onları direkt olarak SAT sınavına sokmak yerine onlara ilk olarak SAT sınavının önemini anlatıyoruz. Öğrenciler SAT sınavını tanıdıkça sınava daha fazla odaklanıyor.

Öğrencilere direkt olarak Harvard SAT puanı ya da diğer okulların SAT skorlarını söylemek yanlış olacaktır. Taban puan şu kadar bunu geçecek kadar çalış diye yönlendirme olmaz. Çünkü SAT aslında bir sınavdan fazlasıdır. SAT, yurt dışına açılan kapının en önemli parçasıdır. Öğrenciler bu bilinç ile SAT sınavlarına çalışmalıdır. Bu çalışma motivasyonunu yakalamak için de ilk önce sınavın imkanlarını tanımalıdır.

Yüksek SAT Puanları Öğrencilere Ne Kolaylıklar Sağlar?

Bugün Amerika’da lisans eğitimi almak her öğrencinin hayalidir. Çünkü dünyanın en üniversitelerinin çoğu Amerika’da yer alır. Amerikan üniversiteleri de öğrenci seçimi yaparken son derece detaylı çalışmalar ilerletir. Her yıl Amerika’da okumak için yüz binlerce öğrenci başvuru yapar. Fakat bunların sadece çok küçük bir kısmı okullardan kabul alıyor. Üniversiteler öğrenci kabul ederken de onlardan bazı sınav puanlarını ister. Genel olarak öğrencilerin girdiği her sınav değerlendirmeye alınır.

Fakat bazı sınavlar her zaman diğer sınavlara oranla daha fazla etki gösterir. Bu sınavlardan bir tanesi de SAT sınavlarıdır. Bugün Amerika’da okumak için SAT olmazsa olmaz sınavlardan bir tanesidir. Amerika’nın en iyi üniversitesinden en kötü üniversitesine kadar her okulda öğrencilerden SAT sınavı skoru istenir. Amerika’daki üniversitelerin SAT puanları her dönem açıklanır. Öğrencilerin de belirtilen taban puanlarından yüksek puan alması onları okullara sokmaya yardımcı olur.

Amerika’da okumak isteyen her öğrencinin SAT sınavına girmesi zorunlu olduğu için sınavda büyük bir rekabet vardır. Bu rekabetten de sadece yüksek puan alan öğrenciler sıyrılır. Sınavın üst sınırı 1600’dür ve öğrencilerin puanlaması yukarıdan aşağıya doğru sıralanır. Hal böyle olunca da sınava girmiş olmak öğrencilerin okuldan kabul almasını sağlamaz. Puan yüksek olduğu zaman ise öğrencilere Amerika’nın neredeyse tüm okullarının kapıları sona kadar açılır.

Amerika Dışında SAT Sınavı

SAT dünyada sadece Amerikan üniversitelerinde kullanılmıyor. Aynı zamanda Amerika dışındaki üniversitelerde de tercih ediliyor. Avrupa ülkeleri yavaş yavaş SAT skorlarını derecelendirmeye almaya başladı. Avrupa’da SAT sınavının geçerliliği artmaya devam ediyor. Ülkemiz ise bu anlamda Avrupa’dan daha hızlı ilerliyor. Çünkü SAT Sınavı ile Türkiye’de alan üniversiteler oldukça fazla. Boğaziçi ve İTÜ gibi üniversiteler bu anlamda başı çekiyor. Her geçen dönem de bu okullara bir yenisi ekleniyor.

İTÜ SAT taban puanları konusunda her yıl güncelleme yapıyor. Çünkü her yıl daha fazla öğrenci SAT ile ülkemizde eğitim almaya geliyor. Ülkemiz bu anlamda dünyanın yakından takip ettiği bir sistemi sürdürüyor. Bir diğer yandan SAT sınavı üniversite dışında da etkili oluyor. Öğrencilerin burs başvurularında da SAT puanları etkili oluyor. SAT skoru yüksek olan öğrenciler burslarda kolaylık sağlıyor. Ayrıca iş başvurularında bile öğrencilerin SAT puanları onların farklı değerlendirilmesine neden oluyor. Özellikle küresel şirketler iş başvurularında SAT Skoru olan kişileri farklı şekilde değerlendiriyor.

SAT puanları ve SAT sınavı hakkında detaylı içerikler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından videolar izleyebilirsiniz. SAT taban puanları 2021 listesi için de Doç. Dr. Gamze Sart web adresini ziyaret edebilirsiniz. SAT gibi yurt dışında okumak için geçerli olan diğer sınavlar hakkında bilgi ve destek almak için ise Aba Kariyer internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Read More

Günümüzde üniversite mezunları için önemli çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar ülkemizde olduğu kadar dünyada da fazlası ile dikkat çekiyor. Yapılan çalışmalar ilk olarak akıllara mezunların iş hayatını getirebilir. Fakat çalışmalar sadece iş hayatını ilgilendiren konular değil. Yapılan çalışmaların önemli bir kısmı mezunların okul sonrası değer üretebilmelerini kapsıyor. Çünkü mezunlar için değer üretmek, mezunlar için son derece önemli bir konu. Değer üretmek aynı zamanda dünyanın üzerinde durduğu önemli bir nokta.

Günümüzde lise okuyan bir öğrenci 2026 yılına doğru mezun olacak. Bu öğrencilerin etki edeceği süre ise 2030 yılına kadar uzamaktadır. Bunun nedeni ise liseyi bitirdikten sonra üniversiteye hazırlanma ve üniversite bitirme gibi süreçlere de hazırlanacaktır. Değer üretebilmek için de tüm bu zamanları öğrencilerin göz önüne alması gerekir. Ayrıca bu yıllar normal şartlardaki süreleri kapsamaktadır. Yani öğrencilerin teklemeden alacağı eğitimler sonrası bu zamanlar devreye girer.

Tekrarların yanı sıra hazırlık dönemi, yüksek lisans ve doktora dönemleri de bu sürece eklenmemiştir. Yani öğrencilerin aslında 10 yıldan fazla bir zamanı göz önüne alması gerekir. 10 yılda mezun olacak öğrencilerin değer üretme süreleri 10 yıldan çokça fazladır. DNA’ların erkeden olgunlaşmaya başlaması da değer üretme sürelerini etkileyen bir faktördür. Buna ek olarak gün geçtikçe artmaya devam eden insan ömrü de sürecin önemli bir elemanıdır.

Üniversite Mezunları ve Yaş Sınırları


Geçmiş yıllara baktığımız zaman insan ömrünün çok kısa olduğunu görebiliriz. Hatta 2010 yılına kadar insan ömrünün 80 yıl olduğu söyleniyordu. 2010 senesine kadar ise 60’lı yaşlar insanlar için biçilen yaş sınırıydı. Fakat bu rakamlar günümüz için geçerli değil. Çünkü bugün ortalama bir insan ömrünün 110’lara kadar çıktığını görüyoruz. 2000 yılı öncesi doğan insanların bugün normal şartlarda 105 yılına kadar yaşayacağı tahmin ediliyor. 2000 ve sonrası için ise tahmin edilen insan ömrü 115’lere kadar çıkabiliyor.

İnsan DNA’sı içerisindeki değişimler bu yaşların yukarılara çıkmasını sağlamış durumda. Bir diğer yandan teknolojinin gelişmesi de bu anlamda önemli. Çünkü teknoloji ile sağlık sektörü de gelişim içerisine giriyor. Amansız hastalıklara birer birer çözümler bulunuyor. Ayrıca insanların besin kalitesi de zaman içerisinde artmaya devam etti. Tüm bunlar insan hayatını ve yaşını direkt olarak etkilemeyi başardı. Peki, bu durumun üniversite mezunları ile tam olarak ne alakası var?

Birbirinden uzak gibi görünse de aslında bu durumlar birbirleri ile direkt olarak alakalı. 2000 öncesi üniversiteyi bitiren bir kişinin etkilediği süre 30 – 40 yıl arasındaydı. Bu süre içerisinde mezunlar değer üreterek dünyayı etkiliyordu. Fakat günümüzde ise 25 yaşında üniversiteyi bitiren bir kişi 60 – 70 yıl arasını etkilemeyi başarıyor. Bu süre içerisinde ayrıca insanların yaşlanma sınırları da yukarılara taşındı. Eskiden 60 yaş insanlar için yaşlı sayılan bir yaştı. Günümüzde ise 80 – 90 yaş arası insanlar için yaşlı tabiri kullanılıyor.

Üniversite Mezunları ve Planlama


Tüm bu çalışmalar ve araştırmalar sadece gelecek yıllarda mezun olacak öğrencileri kapsamıyor. 2021 ve öncesinde mezun olan öğrenciler için de bu çalışmalar tamamen geçerli. Tüm bunlarla birlikte anne ve babaların da planlamalarını değer üretecek şekilde yayması gerekiyor. Değer üretmek sadece gençler ve üniversiteyi bitiren kişiler ile sınırlı değil. Ebeveynler de dahil olmak üzere insanların en az 40 – 50 yıla değer üretmelerini yayacak şekilde çalışmalar yapması gerekir.

Tüm insanların gelecek ile bir randevusu var. İnsanlar bu randevuya olabilecek en iyi şekilde hazırlanmalıdır. Aksi takdirde oluşacak sorunlar pek de iç açıcı değil. Baştan sona kadar herkes bu süreç içerisinde çalışmalarını şekillendirmelidir. Bu süreçte başarılı olabilmek için de ön çalışmaların detaylı bir şekilde yapması gerekiyor. Değer üretebilmek için her yaştan insanın ön hazırlıkları olmalıdır. Hem insanlar hem de dünya için en başarılı sonuç ancak değer üreterek olacaktır.

Pandemi Sonrası Değer Üretebilmek

2019 yılının sonlarından bu yana pandemi süreci insanları etkisi altına aldı. Üniversite mezunları başta olmak üzere herkes bu süreçten etkilenmeyi başardı. Buna ek olarak insanlardan farklı şekilde sektörler de süreçten etkilendi. Salgın bir süre aslında yavaşlayarak insanlar için bir umut ışığı yaktı. Fakat günümüzde farklı varyantlar ile tekrar pandemi süreci gündeme geldi. İnsanların daha bir süre pandemiden etkileneceği tahmin ediliyor.

Üniversite mezunları ve mezun adayları da planlamalarını buna göre şekillendirmeli. Pandemi eğitim sürecinde de büyük sorunlar ortaya çıkardı. Özellikle özel okullarda okuyan öğrenciler süreçten fazlası ile etkilendi. Okul fiyatlarının artması ve devamında ailelerin okul ücretlerini ödeyememesi sorunları arttırmaya yetti. Aileler maddi olarak süreçten etkilenmesine ek olarak manevi olarak da etkilemeyi başardı. Fakat manevi olarak etkilenen tek kişi aileler değil. Öğrenciler süreçten manevi olarak en çok etkilenen kişiler oldu.

Buna ek olarak üniversite mezunları ve adaylarını etkileyen bir diğer nokta değişmesi gereken planlar oldu. Çünkü yapılan yıllık planlar süreç içerisinde değişime uğramak zorunda. Çünkü pandemi dünyada devrimsel değişimlere yol açtı. Yeni planlar yapılırken de öğrencilerin bu değişimleri göz önüne alması gerekiyor. Pandemiyi göz önüne almadan yapılacak planlar ise kısa sürede başarısızlığa uğrayacaktır. 2021’de pandeminin biteceğini düşünen kişilerin yaptığı planların suya düşmesi buna en iyi örnek.

Üniversite mezunları ve doğru değer üretebilmeleri hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer internet sitesini ziyaret ederek de pandemi ile değişen eğitim sistemleri hakkında içerikler okuyabilirsiniz.

Read More

İngilizce sınavları öğrencilerin bugün yurt dışında okumaları için başarılı olmaları gereken sınavlardandır. İngilizce, dünyanın kabul ettiği ortak dillerin başında gelir. Bu yüzden İngilizce bilmek, insanlara onlarca farklı kapıyı açar. Bu kapılardan bir tanesi yurt dışı üniversiteleridir. Yurt dışında lisans ya da yüksek lisans eğitimi almak için İngilizce bilmek artık zorunluluk haline geldi. Her geçen dönem İngilizce bilmenin önemi dünyada çok daha fazla artıyor.

Üniversiteler de bunun farkında olarak İngilizceye daha fazla önem veriyor. Avrupa, Amerika ve hatta Asya bile bugün İngilizceyi öğrencilerden istiyor. Bir ülkenin ana dili İngilizce olmasa bile okullarında İngilizce eğitim veriliyor. Ülkemiz bize bunun en yakın örneği. Uluslararası İngilizce yeterlilik sınavı bugün dünyada onlarca ülkeden kabul görüyor. Peki, ülkeler neden diğer diller yerine İngilizceyi tercih ediyor? Aslında cevabı oldukça basit. Bugün üniversiteler dünyanın en iyi öğrencilerini okullarında görmek istiyor.

Öğrencilerin büyük bir kısmı da artık İngilizce biliyor. Yani okullar İngilizce eğitim vererek çok daha fazla öğrencinin dikkatini çekiyor. Bu sayede de en iyi öğrenciler okulların dikkatini daha kolay çekiyor. İngilizce bilmenin de zorunluluk olduğunu düşünürsek bu durum son derece mantıklı oluyor. Geçmiş yıllarda İngilizce bilmek bir seçenekti. Fakat günümüzde İngilizcenin yanına bir dil eklemek zorunluluk haline geldi. Ülkeler de bunun farkında olarak ilkokuldan başlayarak öğrencilerine İngilizce dersleri veriyor.

En İyi İngilizce Sınavları Nasıl Belirlenir?


Dünyada okullar tarafından kabul görmüş bazı kurumlar bulunuyor. Tarafsızlıkları ve güncelliği ile dikkat çeken bu kurumlar yıllardır sınavları hazırlıyor. Bir öğrencinin herhangi bir kurumdan almış olduğu dil yeterlilik belgeleri okul tarafından kabul almıyor. Bunun yerine öğrencilerin uluslararası olarak kabul görmüş olan kurumlardan geçer skor alması gerekiyor. Dünyada da İngilizce denilince iki sınav hemen dikkatleri üzerine çekiyor. Bu sınavlar IELTS sınavı ve TOEFL sınavlarıdır.

Hem IELTS hem de TOEFL her yıl yüz binlerce öğrencinin girdiği İngilizce sınavlarıdır. Bu sınavlardan alınacak geçerli bir skor öğrencilere yurt dışının kapılarını açacaktır. Çünkü sadece üniversite başvurularında bu sınavlar geçerli değildir. Göçmenlik başvurularından uluslararası şirketlerde işe girmeye kadar pek çok konuda sınavlar geçerlidir. Türkiye’deki İngilizce sınavları da genellikle bu iki sınavdır. Bunun yanı sıra ülkemizde ÖSYM tarafından geçerli olan dil sınavları da vardır. Fakat bu sınavlar genellikle Avrupa ve Amerika’da kabul görmez.

İngilizce Sınavları Arasında TOEFL Sınavı


Bugün TOEFL sınavını bilmeyen öğrenci yoktur. Özellikle ülkemizde TOEFL sınavına olan ilgi oldukça fazla. Çünkü TOEFL bizlerin eğitimini aldığı Amerikan İngilizcesini ölçen bir sınavdır. Fakat TOEFL sadece Amerika’da okumaya yarayan bir sınav değildir. Avrupa’dan Asya’ya kadar tüm kıtalarda bu sınav geçerliliğini korumaktadır. Buna ek olarak göçmenlik başvurularında, iş başvurularında ve pilotluk başvurularında da geçerli olan bir sınavdır. Dünyanın en iyi üniversitelerine baktığımız zaman da bu sınavın geçerli olduğunu görürüz.

TOEFL sınavı okuma, yazma, dinleme ve konuşma olarak 4 kısımdan oluşmaktadır. Her kısım kendi içerisinde farklı sorulardan ve sürelerden meydana gelir. Ayrıca TOEFL 120 puan üzerinden değerlendirilen bir sınavdır. Her puan aralığı bir dil seviyesini temsil eder. A1, A2 İngilizce seviye belirleme sınavı olarak da kullanılan bu sınavdan alınacak yüksek skorlar C1 ve C2 seviyelerine denk gelir. Amerika merkezli olan ETS bu sınavın her yıl gerçekleşmesini sağlar ve soruları hazırlar.

IELTS Dil Sınavı

TOEFL sınavı ile IELTS sınavı çokça karıştırılır. Hatta pek çok kişi bu iki sınavın aynı olduğunu düşünür. Temel olarak ikisi de İngilizce bilgisini ölçse de IELTS İngiliz İngilizcesini ölçer. Bu yüzden de genel olarak İngiltere üniversitelerinde çokça kabul alır. İngilizce sınavları arasında IELTS sınavı da TOEFL gibi 4 kısımdan oluşur. Fakat sınavın süresi farklıdır. Buna ek olarak IELTS 120 değil 9 puan üzerinden derecelendirilir. IELTS ayrıca İngiltere merkezli olan British Council tarafından her yıl düzenlenir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube ve web adreslerinden İngilizce sınavları hakkında içerikler bulabilirsiniz. Diğer dil sınavları hakkında bilgi almak için Aba Kariyer adresini ziyaret edebilirsiniz.

Read More