Kriz dönemleri inovasyon için kapı mı aralıyor? İnovasyonun ekonomik krizi aşmak için bir seçenek olduğu doğru mu? Ekonomik kriz inovasyon için fırsat olarak değerlendirilebilir mi? Tüm bu soruların yanıtlarına birlikte göz atalım.
İnovasyon “Yenilik” Anlamına Geliyor
Kriz dönemlerinde ekonomik yükü azaltmak ve değişime ayak uydurmak için inovasyondan yararlanılabiliyor. Yani evet; kriz dönemi aynı zamanda inovasyon dönemi de olabiliyor. Şirketler maddi anlamda kendilerini toparlayabilmek için değişime ayak uydurmak zorunda kalıyorlar. Haliyle klasik yöntemleri bir kenara bırakarak yeni yöntemler geliştirmeleri gerekiyor. İnovasyonun sözlük karşılığının “yenilik” olduğu zaten biliniyor.
Kriz Dönemlerinde Şirketlerin Yenilenmesi ve Yapılanması Gerekiyor
Kriz dönemleri şirketler için arayış dönemleri oluyor. Şirketler ekonomik kriz döneminin zorlu şartlarında özellikle hizmet ve üretim anlamında farklı arayışlara giriyorlar. Bireyin ve toplumun ihtiyaçlarına tam anlamıyla karşılık gelecek bir anlayışla çalışmalarını sürdürmeyi seçiyorlar. Faaliyet gösterdikleri alanda fark yaratmaları, mekansal ve zamansal anlamda yenilenmeleri ve kendilerini yapılandırmaları geliyor. Aksi halde ekonomik krizden daha fazla zararla çıkmaları söz konusu olabiliyor.
İnovasyon aslında kriz dönemlerinde sadece bireyi ya da şirketlerin kurtarıcısı olarak karşımıza çıkmıyor. Ülkelerin politikalarını bu doğrultuda şekillendirmeleri de önem taşıyor. Çünkü ülkenin belirlediği politika şirketlerin ve bireyin tutumunu da etkiliyor. Böylelikle; fark yaratmak, değer üretmek, dönüşüme kapı açmak çok daha kolaylaşıyor.
Yenilikçi Yaklaşımlar Önem Taşıyor
Pek çok uzman, kriz dönemlerini şirketler için altın dönem olarak değerlendiriyor. Bugünkü sistem içerisinde, bir ürünün marka değerinin müşteriler üzerinde eskisi kadar güçlü bir etki yaratmadığını görebiliyoruz. Bireyler artık şirketlerden hızla değişen dünya düzeninde hızla değişen taleplerine bir an önce çözüm ve hizmet üretmelerini bekliyor. Bunu yaparken ise; farklarını ortaya koymaları gerekiyor. Farklı olan ve farkındalık yaratabilen şirketler her zaman kazanıyor. Ekonomik kriz dönemlerinde bazı firmalar verdikleri mesajlarla bazı firmalar farklı görsel sunumlarla kendilerini gösteriyor. Dönüşüme ayak uyduramayanlar ise hızla tükeniyor.
Kriz dönemi söz konusu olduğunda yalnızca üretim ve hizmet alanında değil pazarlama alanındaki yenilikçi yaklaşımlar da büyük rol oynuyor. Bu yaklaşımlar sadece pazarlama stratejilerini değil; organizasyonel anlamda yapılan yenilikleri de kapsıyor. Yani inovasyonun yatırım noktasında da devreye girdiği görülüyor. Çünkü şirketler açısından bakıldığında her zaman rekabetçi yaklaşımların söz konusu olduğu biliniyor. Rekabetin var olduğu bir ortamda ayakta kalabilmek için ise hızlı ve sağlam adımlarla ilerlemek gerekiyor.
İnovasyon ve ekonomik yaklaşımlara dair daha fazla bilgi edinmek isterseniz Doç. Dr. Gamze Sart’ın web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Eğitim, kariyer gibi konularda sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.