Blog
Yeni Nesil Ortak Çalışma Alanları
28 Eylül 2020
“21. yüzyılın ilk çeyreğinde, ortak çalışma alanları oldukça popüler olmaya başladı. Özellikle 1960’lardan sonra başlayan kübik sistem, bugün tamamen değişmiş durumda. Verimlilik artsın diye soyutlanan insanlar, bugün birlikte çalışıyorlar ve […]”
21. yüzyılın ilk çeyreğinde, ortak çalışma alanları oldukça popüler olmaya başladı. Özellikle 1960’lardan sonra başlayan kübik sistem, bugün tamamen değişmiş durumda. Verimlilik artsın diye soyutlanan insanlar, bugün birlikte çalışıyorlar ve birlikte üretiyorlar.
Yapay zekanın devreye girdiği bu çağda çalışma ortamları değişiyor ve değişmesi de gerekiyor. Mekan, imkan veriyor. İmkan ise mümkün kılıyor. Ortak çalışma alanları, her ne kadar birtakım gruplar tarafından eleştirilse de, doğru bir şekilde planlandığında ve tasarlandığında tahminlerin de ötesinde verimlilik ve başarı sağlıyor.
İlk teknoloji ve inovasyon çalışmaları garajlarda ortaya çıkmaya başlamıştı. Garajların, en önemli avantajı, insanlara ev rahatlığını sağlıyor olmasıydı. Ev ortamına yakın olan bir ortamda birey çok daha uzun saatler çalışabilmekte ve kendini yorgun hissetmemekteydi. Bugün inovasyon, teknoloji ve startuplarla ilgilenen pek çok kişinin ofislerinde aynı çizgiye ve aynı profile rastlıyoruz.
Amerika'da “WeWork” diye tanımlanan aynı zamanda kolektif bir çalışma ortamının bireylere sunulduğu ortamın örneklerini Türkiye'de; Kolektif House, Habitat ve Atölye İstanbul'da görmekteyiz. Kadıköy Belediyesi de benzer şekilde açık bir ofis oluşturarak pek çok gencin, pek çok startup’a çalışma alanı sağlıyor.
Neden Bu Alanlar Tercih Ediliyor?
Peki; neden bireyler bu mekanlarda çalışmayı tercih ediyorlar? Bu noktada elbette ki mekânın esnekliği önem taşıyor. Neredeyse 7/24 açıklar. İstediğiniz saatte kendi anahtarınızla ya da kendi şifrenizle giriş yapıp, çalışma şansına sahipsiniz. Özellikle Z kuşağı belli bir otoriteye bağlı kalmadan özgürce hareket etmek istediği için özellikle bu tür ortamları tercih ediyor. Bu mekanlar farklı ilgi alanlarından birçok insanla tanışıp, network sağlamanıza da imkan veriyor. Bu alanların bir diğer önemli özelliği ise maliyet… Pek çok startup ayakta kalabilmek için ofis maliyetlerini düşürmek istiyor. Bu sebeple; bu tür alanlar startuplar için vazgeçilmez hale geliyor.
Ortak çalışma alanları birbirini tamamlayan ve pek çok zaman birbirine ilham veren pek çok startup ve freelancer’dan oluşuyor. Genellikle birbirlerinin müşterisi oluyor ya da birbirlerine müşteri sağlıyorlar. Yapılan etkinlikleri ve trendleri doğal olarak takip ediyorlar. Buna ek olarak; elbette; bu mekanlar size ve markanıza prestij sağlıyor. Bu tür ortamlarda startupların da daha hızlı geliştiklerine, daha hızlı verimli hale geldiklerine şahit oluyoruz.
Ortak Çalışma Alanları Nasıl Tasarlanmalı?
Peki; ortak çalışma alanları nasıl tasarlanmalı? Öncelikle insan yapısına uygun olarak düzenlenmeli ve yapılandırılmalı. İlk olarak mekan tasarımı noktasında boşluğa ve genişliğe önem verilmesi gerekiyor. Genellikle olabildiğince az kolon ve az duvardan oluşuyor. Bu mekanlar, olabildiğince yalınlık prensibi içinde tasarlanıyor. Genellikle çevreye duyarlı malzemeler tercih ediliyor. Esneklik ve değişime olanak verilmesi gerekiyor. İki önemli ana değer var. Birincisi şeffaflık. İkincisi ise hesap verilebilirlik… Yalnızca ortak bir paylaşım değil; ortak bir amaç da söz konusu.
Mitchel Resnick’in, son kitabı Lifelong Kindergarten’de bahsettiği gibi yaratıcılığımızı kaybetmemek için içimizdeki çocuğun her zaman canlı olması gerekiyor. Ortak çalışma alanlarında yaratıcılığı daha fazla artırabilmek için oyun alanları yer alıyor. Buradaki amaç, coşkuyu arttırabilmek ve oyun oynarken hata yapma risklerini azaltıp rahatlayabilmek.
Ortak çalışma alanları genellikle etkinlik alanlarına sahip oluyor. Bu etkinlik alanları aslında ortak arenalar. Bunlar, sadece konferans ya da söyleşiler değil; atölyelerin de oluşturduğu alanlar… Bu alanlar aslında bireyin yeni bir sosyal ortam yaratabilmesine ve farklı alanlarda çalışabilmesine de olanak sağlıyor. Mekan tasarımı ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, Stanford D.School tarafından yayımlanan “Mekan Yaratmak” adlı kitaba göz atabilirsiniz. Konu hakkında sormak istedikleriniz için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilir, YouTube kanalına abone olabilirsiniz.