Blog

Türkiye’deki Üniversiteler Dünya Sıralamasında Neden Geride?

20 Temmuz 2021

“Ülkemizde ve dünyada yapılan araştırmalar Türkiye’deki üniversiteler için pek de olumlu sonuçlar ortaya çıkarmıyor. Dünya sıralamasındaki üniversite sayımız her geçen gün düşmeye devam ediyor. Ayrıca son 5 – 6 yıl […]”

Ülkemizde ve dünyada yapılan araştırmalar Türkiye’deki üniversiteler için pek de olumlu sonuçlar ortaya çıkarmıyor. Dünya sıralamasındaki üniversite sayımız her geçen gün düşmeye devam ediyor. Ayrıca son 5 - 6 yıl içerisinde bu düşüş büyük bir ivme kazanmış durumda. Hem devlet hem de vakıf olarak sıralamaya giren üniversite sayısı ayrıca aynı kalıyor. Türkiye bu okullara ek olarak yeni okulları listeye eklemede büyük sorun yaşıyor. Vakıf olarak listede yer alan okullar arasında Koç, Sabancı ve Bilkent gibi okular var.

Devlet üniversiteleri arasında ise ODTÜ ve İTÜ gibi okullar zaman zaman sıralamalarda yer alıyor. Bunlara ek olarak listeye girebilen üniversitelerin sıralaması da pek memnun edici değil. Çünkü üniversitelerimiz arasında dünya sıralamasına giren okullar oldukça aşağılarda kendine yer buluyor. Hatta bazı dönemler ülkemizin en iyi okulları olarak tabir edilen okulların bile bazıları bu sıralamalarda kendine yer bulamıyor. Bu durum da ülkemize pek çok anlamda olumsuz sonuçlar doğruyor.

Üstelik ülkemizdeki üniversite sayısının da fazla olması bu durumun ne kadar kötü olduğunu açıkça gösteriyor. Ülkemizde yaklaşık olarak 200’e yakın üniversite faaliyet gösteriyor. Bu üniversitelerin bir kısmı devlet bir kısmı ise vakıf üniversitesi. Bu okulların bir kısmı ne kadar övülse ve ön plana atılsa da bunların neredeyse yüzde 90’lık kısmı dünyada kendine yer bulamıyor. Ya da bu okullar yabancı öğrencilerin tercihlerine bile girmiyor. Yani ülkemizdeki pek çok üniversite dışardan öğrenci alamıyor.

Türkiye’deki Üniversiteler ve Dünya Sıralaması

Dünyada üniversite sıralaması yapılırken ranking sonuçları 2 yıl öncesinin verilerine göre hazırlanır. Yani 2021 yılındaki veriler aslında üniversitelerin 2019 yılındaki çalışmalarını kapsayan sonuçlardır. Baktığımız zaman ülkemizdeki büyük düşüşün de 2015 yılında olduğunu görürüz. Yani okullarımız 2013 yılından itibaren sıralamaya girmekte zorluk yaşıyor. Ülkemizdeki okulları yabancı okullar ile mukayese ederken bazı noktaların bilinmesi gerekiyor. Dünya sıralaması belirlenirken üniversitelerde dikkat edilen bazı ana başlıklar var. Bu başlıklar ise şunlardır:

  • Öğrenme ve Öğreti Kalitesi
  • Araştırma
  • Citations
  • Endüstriyel Gelir
  • Uluslararası Görünüm

İstanbul Üniversite ayrılmadan önceki dönemde Stanford Üniversitesinden çok daha fazla bilgi ve beceriye sahipti. Hatta İstanbul Üniversitesi 20 tane Nobel Ödülü çıkaracak kapasiteye sahipti. Endüstriyel gelir ya da kazanç kısmı da ülkemiz adına oldukça yeni kurulmuş bir kavramdır. Türkiye’deki üniversiteler için bu durum 2013 yılında kuruldu. Ayrıca bu durum ile alakalı ülkemizde mevduat problemi de bulunuyor. Bugün üniversitede bir patent satılmaya çalışılsa bu mümkün bir şey olmuyor.

Türkiye'deki Üniversiteler: Okullarımızın Uluslararası Görünümü

Sıralamayı etkileyen ve çok basit bir şekilde değişebilecek konulardan bir tanesi de uluslararası görünümdür. Ülkemizdeki üniversitelerin neredeyse hepsinin web sitesi doğru değil. Bu yanlışlık ODTÜ’den başlayarak diğer okullara kadar gidiyor. Amerika’da üniversiteler öğrencilere Neden Stanford?” diye sorular sorarak yarışmalar yapıyor. Ülkemizdeki üniversiteler de bu basit adımı bir yarışma ile yaparak öğrencilerini sitelerine ekleyebilir. Hem uluslararası görünüm hem de endüstriyel gelir sadece kağıt üzerinde hiç masraf harcanmadan yapılacak konulardır.

Üniversitelerin Atması Gereken Diğer Adımlar

Citations kısmı ise üzerinde en az durulan konulardan bir tanesidir. Bu durum için en iyi örnek Harvard Üniversitesinde verilen İngilizce yazı yazma dersidir. İlk baktığımız zaman bu durum saçma ya da gereksiz gelebilir. Fakat bizim ana dilimiz İngilizce olmamasına rağmen biz bu dersi öğrencilere vermiyoruz. Fakat ana dili İngilizce olan okullar 60 saat öğrencilere bu dersi vererek onların eksikliklerini kapatıyor. Bu durumu öğrencilere aktaracak maalesef bir sistemimiz yok.

Üniversitelerimizde Araştırma ve Öğretme

Türkiye’deki Üniversiteler ve bölümleri öğrenci başına düşen akademisyen konusunda büyük sorunlar yaşıyor. Ülkemizdeki genç nüfus aslında bu durum için bir çözüm ışığı oluyor. Türkiye’deki üniversiteler bu sayede bu sorunu aslında ortadan kaldırabilir. Üniversitelerde yaklaşık olarak 7 milyona yakın genç bulunuyor. Bunların bir kısmı eğitim bir kısmı ise diğer amaçlarda okullarda faaliyet gösteriyor. Bu da aslında öğrenme ve öğretme kalitesi için yetecek bir ortam oluşturuyor. Araştırma kısmı hem ülkemiz hem de dünyadaki diğer üniversiteler için en zorlu kısım. Bunun için belli bir fon oluşturmak ya da Avrupa Birliğinin bu alandaki çalışmalarını takip etmek gerekir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından Türkiye’deki üniversiteler sıralaması hakkında detaylı videolar izleyebilirsiniz. Doç. Dr. Gamze Sart Web sitesini ziyaret ederek ülkemizdeki üniversiteler hakkında detaylı yazılar bulabilirsiniz. Aba Kariyer İnternet sitesinden de dünyanın en iyi üniversiteleri hakkında içerikler okuyabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Makine Mühendisliği ve Çalışma Alanları
Mühendislik: Fikirler ve Çözümler Evreni
Dünyanın En İyi MBA Okullarından Kabul ve Burs Almak: Hayallerinizi Gerçeğe Dönüştürün

Benzer Yazılar

Makine Mühendisliği ve Çalışma Alanları
Mühendislik: Fikirler ve Çözümler Evreni
Dünyanın En İyi MBA Okullarından Kabul ve Burs Almak: Hayallerinizi Gerçeğe Dönüştürün