Blog
Geleceğin Eğitim Teknolojileri Nelerdir?
24 Eylül 2020
“2020 ve sonrasında eğitim teknolojileri büyük bir değişime uğrayacak. Peki; geleceğin eğitim teknolojilerinde nelerle karşılaşacağız? Eğitim teknolojilerindeki değişim, ortaokul, lise ve üniversite eğitimini nasıl etkileyecek? Geleceğin Eğitim Teknolojileri: Hareketli Grafikler […]”
2020 ve sonrasında eğitim teknolojileri büyük bir değişime uğrayacak. Peki; geleceğin eğitim teknolojilerinde nelerle karşılaşacağız? Eğitim teknolojilerindeki değişim, ortaokul, lise ve üniversite eğitimini nasıl etkileyecek?
Geleceğin Eğitim Teknolojileri: Hareketli Grafikler ve Dijital Öykü
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; günümüzde öğrencilerin pek çoğu, öğretmenler yerine internetten; YouTube ve benzeri platformlardan öğrenmeyi tercih eder duruma geldi. Öğretmenlerin ve klasik öğretme biçimlerinin yerini Motion Graphics (Hareketli Grafikler) ile anlatılan dersler almak üzere. Peki; nedir bu Motion Graphics? Motion Graphics; grafik ve animasyonu birleştiren bir teknik. Grafik tasarımların oluşturulması ve ardından Affer Effects, Nuke, Fusion gibi programlarla hareketlendirilmesiyle Motion Graphics videoları oluşturuluyor.
Buna ek olarak; birkaç yıldır özellikle ilkokul ve ortaokullarda Dijital Öykü derslerde önemli bir yere sahip. Dijital öykü, hareketli grafiklere benzer biçimde ses, resim, video gibi araçlardan yararlanarak öğrencilerin daha kolay ve hızlı öğrenmeleri için oluşturulmuş birkaç dakikalık animasyonları tanımlamak için kullanılan bir kavram.
Makine Öğrenmesi ve Yapay Zeka
Eğitim teknolojileri ve meydana gelen tüm bu değişimler, öğrencilerin eksiklerinin de dijital platformlarda tespit edilmesine olanak veriyor. Öğrenciler dijital platformlar aracılığıyla değerlendiriliyor, test ediliyor, eksik yönleri ve bu eksikliğin kaynağı tespit edilip, giderilmesi mümkün olabiliyor. Eğitim teknolojilerinin dönüm noktası da işte tam burada başlıyor. Özellikle standardize testler yerine dijital platformların kullanılması artık kaçınılmaz bir durum.
Bu alanda tahminlerin çok daha ötesinde bir hızla data oluşmasından dolayı artık şirketler için en önemli unsurlardan bir tanesi; eğitim teknolojilerinde Machine Learning (Makine Öğrenmesi) ve AI (Artificial Intelligence / Yapay Zeka) kullanmaya başlamaları… Peki bu durum ne gibi bir avantaj sağlayacak? Makine Öğrenmesi ve Yapay Zekanın yaratacağı fırsatlarla öğrenciler çok daha hızlı ve iyi öğrenme imkanı bulacak.
Online eğitim anlamında da değişim ve gelişimin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Gelişen ve değişen eğitim teknolojileri, az öncede sözünü ettiğimiz gibi öğretmenlerin pozisyonları açısından da önemli değişimler yaratacak. Bu anlamda öğretmenlerin eğitimlerini revize edip kendilerini eğitim teknolojileri konusunda etkin ve yetkin hale getirmeleri artık bir zorunluluk haline geldi. Artık yalnızca online eğitim yapmak bir anlam taşımıyor. Sunulan değerlendirmeler göz önünde bulundurularak bu alana yönelik iyileştirmeler yapılıyor olması da önemli bir konu.
Geleceğin Eğitim Teknolojileri: Sanal Öğrenme
Geleneksel öğrenme biçimleri, geleneksel öğretme ortamlarında uygulanmaya devam ediyor. Yani öğrenciler ve öğretmenler, sınıflarda, okul binalarında, klasik yöntemlerle bilgiye ulaşmayı sürdürüyorlar. Bugün hala en yaygın eğitim anlayışı geleneksel anlayış. Ancak son dönemlerde teknolojinin geldiği nokta eğitimi zaman ve mekandan bağımsız kılmaya başladı. Sanal öğrenme kavramı tam da bunu ifade ediyor. Öğrenciler ile eğitimcilerin bir araya gelebildiği çevrimiçi bir öğrenme ortamı ve sistemi…
Biyoloji, kimya, fizik alanlarından örnek verecek olursak… Laboratuvarların çok pahalı olması nedeniyle liseler artık tıpkı üniversitelerde olduğu gibi sanal laboratuvarlarda çalışmalarını yürütüyor. Öğrenciler artık hybrid öğrenme modeli ve karma öğrenme modeli (blended learning) olarak anılan yöntemlerle farklı laboratuvar ortamlarını, sınıf ortamlarını evinin rahatlığında seyredebilir konuma geliyor. Peki; bu durum nasıl bir avantaj sağlıyor? Özellikle maddi imkanları yetersiz okulların ya da öğrencilerin, kaliteli bir laboratuvar ortamının getirdiği olanaklarla hızlı, düşük maliyetli ve kaliteli bir eğitim almasına imkan veriyor. Bu durum aynı zamanda eğitimde herkes için ulaşılabilirlik sağlıyor.
Bu teknolojiler eğitimi çok daha etkin hale getiriyor. K12’den çıkan öğrenci dünyanın en iyi üniversitelerinde 1. ve 2. Sınıfta alabileceği dersleri almış, üniversite eğitiminde karşılaşacağı laboratuvar ortamıyla lise eğitimi sırasında karşılaşmış oluyor. Peki; bunun öğrenci için nasıl bir faydası var? İşte bu oldukça önemli bir nokta… Öğrenci, yüksek öğrenimde, inovasyon ve teknoloji alanında daha ileri bir noktaya gelme ve farklı başarılara imza atıyor olma şansı bulabiliyor.
Çoklu Zeka Kuramı
Burada bir konunun daha altını çizmek gerekiyor. Öğrencinin tüm bu süreçlerle birlikte pratik edinmesi de büyük önem taşıyor. Yani öğrencinin teorik anlamda edindiği bilgiyi pratiğe de adapte ediyor olması gerekiyor. Öğrencinin üzerinde çalıştığı bir konuyu inceleyip, eksiklerini testip edip, elde ettiği verileri makine öğrenmesi ya da yapay zeka ile daha iyi hale getiriyor olması önem taşıyan bir nokta.
Öğrencilerin, Amerikalı Gelişim Psikoloğu ve Profesör Howard Earl Gardner’ın geliştirdiği Çoklu Zeka Kuramı’ndan yola çıkarak kendi bireysel gelişimlerini, yetenek ve gelişim alanlarını tespit edip, kendi alışkanlıkları ve öğrenme biçimleri doğrultusunda ilerlemeleri gerekiyor. Gardner’ın yaklaşımına göre insan zekası farklı alt kategorilere ayrılıyor. 8 farklı alt kategori bulunuyor ve bu kategoriler insanın zekasını hangi alanlarda daha etkin kullanabildiğini belirleyebiliyor ya da sınıflandırabiliyor. Çoklu Zeka Kuramı her insanın yetenek alanlarının farklı olduğunu ve her insanın zekasını kendine özgü biçimlerde kullandığını ileri sürüyor.
Öğrencilerin yetenek alanlarının ve öğrenme biçimlerinin farkına varması, az zamanda kaliteli doğru dersler alarak ve eksiklerini daha rahat ve hızlı biçimde tamamlayarak eğitim aldıkları alanlarda uzmanlıklarını arttırmalarına olanak veriyor. Eğitim teknolojileri artık eğitimi genele değil bireysele yöneltiyor.
Stratejik Yetenek Yönetimi Önem Taşıyor
Stratejik yetenek yönetimi bu anlamda kıymetli bir konu… Öğrencinin kendi yetenek alanını, gelişim alanını bulması, mesleki yatkınlık oluşturması ve daha da önemlisi öğrenme hızını ve şeklini keşfetmesi kritik bir konu. Tabi buna ek olarak; yeni eğitim teknolojileri ile beraber eğitim platformlarında bilgi kirliliği meydana geleceği de bir gerçek. Bu sebeple; doğru bilgiyi hangi kaynaktan alacaklarını da tespit ediyor olmaları oldukça önemli. Bu bağlamda, konunun uzmanlarıyla ve akademik danışmanlarla çalışmak önem taşıyor. Geleceğin eğitim teknolojileri hakkında daha detaylı bilgi ve danışmanlık için Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz.